Search
English Turkish Sentence Translations Page 156719
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| But you said... Never mind. | Fakat demiştiniz ki... Unut gitsin. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Go play your cards! Let's go. | Git kartlarını oyna! Hadi gidelim. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| I told you, what did I say? | Söyledim sana, ne dedim ben? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| They won't even open the door! | Kapıyı bile açmazlar! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| They won't wear it. Why'd you go to the trouble of knitting 2? | Onlar bunu giymezler. Neden iki tane örerek sıkıntıya girdin ki? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| We'll come back another time. | Başka bir zaman tekrar geliriz. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Father... how are you feeling? | Baba... nasıl hissediyorsun? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| I feel well enough to die. | Ölmek için yeterince iyi hissediyorum. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| And you, mother? | Anne ya sen? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| I live because I can't die. | Ölemediğim için yaşıyorum. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| You ran out saying you wouldn't be back! Why are you here? | Geri dönmeyeceğini söyleyerek gitmiştin! Niye buradasın? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Oh, father. The ties between parents and children can't be easily... | Baba, ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişki kolaylıkla... | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Please. Before I throw this... | Lütfen. Şunu atmadan... | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Say what you're here to say. And get out! | Ne söyleyeceksen söyle ve defol! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| My wife and I are living very well. | Eşim ve ben çok iyi geçiniyoruz. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Our happiness is... | Mutluluğumuz... | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Why you brat... Please, dear! | Seni arsız... Lütfen canım! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Father... I have something to tell you. | Baba... Size söylemem gereken birşey var. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Yes, it's been a long wait. | Evet, uzun bir bekleyiş oldu. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| The second half of King of Comedy will now begin! | Komedi Kralı'nın 2. yarısı şimdi başlıyor! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Hyo jin. Yes. | Hyo jin., Evet. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| I'm excited to see what stars the second half will bring. | Yıldızların, 2. yarıda neler yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Yes. Welcome our first contestants. Who are they? | Evet. İlk yarışmacılarımız geliyor. Kim onlar? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Warriors. Welcome! | Savaşçılar. Hoşgeldiniz! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Arrogant pig, today is your funeral. | Küstah domuz, bugün senin ölüm günün olacak. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| The difference between Eminem and Jay Leno? | Eminem ve Jay Leno arasındaki farklar mı? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Yo, my name is Eminem. | Yo, benim adım Eminem. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Hey, folks, this is Jay Leno! | Hey ahali, ben Jay Leno! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Vocal mimicry of Sin Mun sun. It's short so listen well. | Sin Mun sun'ın taklitçisi. Kısa, o yüzden iyi dinleyin. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Why did you follow me? Why? | Neden beni takip ettin? Neden? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| The bitch is not home yet. I'm gonna... | Şıllık eve gelmedi hala. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Mother, I'm sorry. You brat! | Anne üzgünüm. Seni velet! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| What have you been up to all night? | Bütün gece neredeydin? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Actually, mother, it's not that. Close your mouth! | Aslında, anne öyle değil. Kapa çeneni! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| In our family, you know if you lie, you'll be petrified! | Biliyorsun ,ailemizde yalan söyleyen çarpılır! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Yes, mother. Good. | Evet anne. İyi. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Now answer my questions truthfully. Where did you sleep last night? | Şimdi sorularıma doğru cevap ver. Dün gece nerede kaldın? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| At a friend's house. Ah! You! | Arkadaşlarımın evinde. Ah! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| You didn't sleep at a friend's house! | Arkadaşlarının evinde kalmadın! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Did you sleep with a man last night? | Dün gece bir erkekle mi yattın? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| No, mother. I didn't. | Hayır anne. Yatmadım. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Oh, did you sleep in that position? Did you? | Bu pozisyonda mı yattın? Söyle? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| You have brought shame on our family name! | Ailemizin ismini lekeledin! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| In my 30 years as a widow, I never did anything like what you did! | 30 yıllık dul hayatımda, hiç senin yaptığın gibi bir şey yapmadım! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| ...quarter finalists, Comedy Valley team! | Çeyrek finalistler, Vadi komedisi takımı! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| And the Jung Yong gi and Yang Chul soo duo! | Ve Jung Yong gi ve Yang Chul soo ikilisi! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Congratulations. We' ll see you next time... | Tebrikler. Bir dahaki sefere görüşmek üzere ... | Sun Mool-1 | 2001 | |
| And the Jung Yong gi and Yang Chul soo duo! | Ve Jung Yong gi ile Yang Chul soo ikilisi! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| We'll see you next time. Good bye. | Bir dahaki sefere görüşmek üzere. Hoşçakalın. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Wow, my wife waited up for me? | Vay be, karım beni beklemiş mi? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Where did you get so drunk? | Nerede içtin bu kadar? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Can't I have a drink? | Ben içemez miyim? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Even the asses at the TV station gave us this instead of cash. | TV kanalındaki salaklar da bize para yerine bunu verdiler. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Do you think you're making sense? | Mantıklı olduğunu mu sanıyorsun? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Am I? Did I buy this with the money? | Ben mi? Bunu parayla alabilir miyim? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Anyway, they say it's really good for you... | Neyse, bunun, senin için gerçekten iyi olduğunu söylediler... | Sun Mool-1 | 2001 | |
| ...so boil it for a long time before taking it. | Kullanmadan önce uzun süre kaynat. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| You asked me to keep you in luxury, right? | Seni lüks içinde yaşatmamı istemiştin, değil mi? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Just wait a little. Today, I was a hit! | Biraz daha bekle. Bugün, başarılıydım! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Do you know how funny I was at the TV station today? | Bugün TV kanalında ne kadar komik olduğumu biliyor musun? | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Jung yeon. Don't look down on me. | Jung yeon. Beni küçümseme. | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Oh, you hopeless nut case! | Seni umutsuz kaçık! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Please get your act together! | Lütfen kendine çekidüzen ver! | Sun Mool-1 | 2001 | |
| Jung yeon... I'm sorry. | Jung yeon...Üzgünüm. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| You've just made it to the quarterfinals. | Sadece çeyrek finale çıktınız. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Do your best, Yong gi. | En iyisini başar, Yong gi. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Oh, Jung yeon? | Jung yeon mu? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| I know her well. We went to the same elementary and juniorhigh. | Onu çok iyi tanıyorum. Aynı ilkokula ve ortaokula gittik. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| How many years ago was that? | Kaç yıl önceydi bu? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| I finally found out. I did. What? | Sonunda buldum. Buldum. Neyi? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Your crush! Really? | Aşık olduğun çocuğu! Gerçekten mi? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| I finally found out where he goes to school. | Nerede okula gittiğini buldum sonunda. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Where? Where is it? | Nerede? Neredeymiş? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Whenever Jung yeon got a chance, she flew to Suwon to see him. | Jung yeon ne zaman fırsat bulsa, onu görmek için uçakla Suwon'a giderdi. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Suwon? Not Seoul? lt was Suwon. | Suwon mu? Seul değil miydi? Suwon'du. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| I'm positive. I don't know how many times I bought the ticket. | Eminim. Kaç kere bilet aldım onun için. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| But wasn't his name Wonjae Lee? | Ama adı Wonjae Lee'di, değil mi? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Lee Won jae... No, it wasn't that. What was his name... | Lee Won jae... Hayır, değildi. Neydi onun adı... | Sun Mool-2 | 2001 | |
| His last name was Kang or something. | Soyadı Kang gibi bir şeydi. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| I'm going crazy. Who the hell is this guy? | Delireceğim ya. Bu çocuk da kim şimdi lan? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Okay. Enough baking. Let's go. Hey, hey. | Tamam. Pişirdiğin yeter. Hadi gidelim. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Do I really have to go? What? | Gerçekten gelmem gerekiyor mu? Ne dedin? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| You see, actually, there's something I used to say to her all the time... | Aslında, ona her zaman söyleyip durduğum bir şey vardı... | Sun Mool-2 | 2001 | |
| When I grew up, I'd become a big success... | Büyüdüğüm zaman, çok başarılı olacağım... | Sun Mool-2 | 2001 | |
| ...and flip this country upside down! | ...ve bu ülkenin altını üstüne getireceğim derdim. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| So? | Ee, n'olmuş yani? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Well, forget about the country, all I'm flipping is this here bread. | Şey, bırak ülkeyi, altını üstüne getirdiğim tek şey, buradaki ekmekler. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| So... I'm embarrassed to see her. | Yani... Onu görmeye utanıyorum. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| It's only nice to meet old friends if you're doing well. | Eğer sadece durumun iyiyse, eski arkadaşlarını görmek güzeldir. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Why are you looking at me like that? | Niye öyle bakıyorsunuz bana? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Is that so? Then forget about it. | Bu mudur yani? Unut gitsin o zaman. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Bro! | Birader. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Why bring someone who doesn't wanna see her? Keep flipping. Let's go. | Onu görmek istemeyen birini neden götürelim ki? Çevirmeye devam. Gidelim. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Jung yeon is doing well... right? | Jung yeon'un durumu iyi, değil mi? | Sun Mool-2 | 2001 | |
| You must be surprised to see us here so suddenly... | Bizi aniden karşında görünce şaşırmış olmalısın. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| We came here to say something to you. | Buraya, sana bir şey söylemek için geldik. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| No matter what, you're our daughter in law. | Ne olursa olsun, sen bizim gelinimizsin. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Our only son's wife. | Biricik oğlumuzun eşisin. | Sun Mool-2 | 2001 | |
| Actually, it was because we didn't approve of our clown son... | Aslında, bizi dinlemeyen soytarı oğlumuzu... | Sun Mool-2 | 2001 | |
| ...who wouldn't listen to us. It wasn't because we didn't like you. | ....onaylamadığımız içindi. Seni sevmediğimiz için değil. | Sun Mool-2 | 2001 |