Search
English Turkish Sentence Translations Page 156690
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'll be home as soon as I can. | Eve en erken vakitte geleceğim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Yeah. Bye. | Pekala. Hoşçakal. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| That was my wife. | Bu benim karım. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You know, she gets nervous if I don't call | Bilirsin eğer aramazsam sinirlenir. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| every Friday night when I'm on the road. | Her cuma geceleri yoldayım. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| It's just something we do. | Yaptığımız sadece bir şey var. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Ahem. Let me tell you something: | Ahem. Sana birşey söyleceğim: | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| In this world, | Bu dünyada, | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| it's either fuck or get fucked. | Lanetli ya da siktiğim birşey var. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| That's why in a stinking world like this | Dünyanın kokuşmuş olmasının sebebi bu. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| you need something that you can rely on. | Bu dünyada birşeye ihtiyacınız olduğunda, Sadece birşeye güvenirsiniz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| And you know what that is? | Ve bunun ne olduğunu biliyor musun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| It's family. | Aile. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Everybody else... they'd just as soon stab you in the back | Diğer herkes seni arkandan bıçaklayabilir. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| as have your back. | Sana sahip olarak. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| But not family though. | Ama ailen yapmaz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Those are the ties that can't be broken. | Aile içinde bir bağ vardır ki asla bozulmaz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Your laws and your morality... | Sizin kanun ve moralleriniz... | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| all that "good," "bad"... | İyi veya kötüdür. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| that ain't got nothing on blood. | Ama kanınızda bunlar olmaz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Blood runs deep. | Kan derine işler. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Because you could hate your family, | Çünkü ailenizden nefret edebilirsiniz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| but damned if you ain't bound to them anyway. | Eğer kanınız lanetli değilse o zaman onlara bağlısınızdır. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I mean, look at you. | Demek istediğim, kendine bir bak. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You think you would have ended up like this | Bunu istediğin gibi bitirebilceğini düşünüyorsun. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| if you hadn't turned your back on your family... | Eğer ailenize arkanızı çevirmezseniz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| if you hadn't run away? | Eğer onlardan uzağa gitmezseniz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Don't matter what kind of trash you turned out to be, Sara Jean, | Ne bok olduğunuz farketmez. Sara Jean'e dönersiniz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| your daddy would have seen me dead | Senin baban beni ölü olarak görüldü. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| before he'd let this happen to you. | Sana olanları gördün mü? Onlara izin verdiğin için. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You see what you lost? | Ne kaybın olduğunu gördün mü? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Person ain't nothing without their family. | Ailesi olmadan insan hiçbir şeydir. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Ahh, don't matter how far I travel, | Benim için farketmez seyahetteyim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I always know I got a family | Ben herzaman ailemin olduğunu bilirim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| to go back to. | Geri dönmek için. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I know that my blood is waiting for me. | Biliyorum kanım beni geri bekliyor. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Hey there. You need a ride? | Selam, arabaya ihtiyacın var mı? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I didn't just stop to smell the flowers. | Ben sadece çiçekleri koklamak için durmuştum. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I'm Cliff Michaels. Pleased to make your acquaintance. | Ben Cliff Michaels. Lütfen kendinizi tanıtın. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Summer. | Summer. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Where you headed? | Nereye? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Uh, Massey. | Massey. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| It's a little town about 15 miles north of here, I guess. | Küçük bir kasaba. Sanırsam kuzeye doğru 15 kilometre. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| That's not too far out of my way... I can drop you there. | Benim yolumdan o kadar uzak değil. Seni orada bırakabilirim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I'd appreciate that. | Bunun için size minnet duyuyorum. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| It's not a problem. Not a problem. | Bu bir sorun değil. Sorun değil. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Maybe you can do me a favor sometime. | Belki sende bana bir iyilik yapabilirsin. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| So what's waiting for you up in Massey? | Peki seni Massey'de ne bekliyor? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Old ghosts. | Eski hayaletler. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Maybe a couple new ones. | Belki yeni bir çift. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Well, it's a nice little town anyhow. | Bu güzel. Nede olsa küçük bir kasaba. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You don't strike me as a type of person | Beni öyle etki bırakan bir tip sanma. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| that stays in one place too long. | Çok uzak bir yerdedir. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You don't get scared hitching out here all by yourself? | Böyle bir yerde tek başına kalmaktan korkmuyormusun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| pardon my language. | Pardon benim ağzım. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I can take care of myself. | Kendimi idare edebilirim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I bet you can. | Buna bahis bile oynarım. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| So why don't you take care of old Cliff while you're at it, huh? | Pekala niye yaşlı Cliff'ide idare etmiyorsun. Burada oldukça? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Rules of the road and all that. | Yolların kuralı böyledir. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Mine's bigger, Cliff. | Benim kurallarım daha büyüktür, Cliff. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Now why don't you keep your eyes on the road, | Peki şimdi niye gözlerini, yolda tutmuyorsun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| and that little micro dick of yours in your pants? | Ve küçük çükünü pantolonunda tut muyorsun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| We got a little tradition | Bizde küçük bir gelenek vardır: | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| of paying for our groceries in this town, miss. | Bu kasabada aldıklarınızı bakkala ödersiniz bayan. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Ahh, that way. | Bu yoldan gitti. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Get in. | Arabaya atla. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You got about 15 seconds before he comes back this way, so... | Sadece 15 saniyen var onun dönmesinden önce | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Do you mind telling me who the hell you are? | Bana kim olduğunu söylemenin bir sakıncası var mı? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| My name's Tom Hoxey. | Benim ismim Tom Hoxey. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Well, now that we've dispensed with the formal bullshit, | Şimdi bir reçetemiz var. Bu yasal bokla ile... | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I could use a smoke after all that excitement. | bir sigara içerim. Bunca heyacandan sonra. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Why did you help me? | Niye bana yardım ettin? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| That asshole sheriff busted me on a D&D once. | Bu götlek şerif Beni bir depoda yakalamıştı. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I had two beers. | İki bira vardı. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I still spent a night in the tank. | Hala gecelerimi o depoda geçirirm. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Guess I have a problem with authority. | Sanırım benim kurallarla ilgili bir sorunum var. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| So what do people do for fun around here? | Peki insanlar burada eğlenmek için ne yapar? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| What, you're not having fun now? | Ne yoksa sen şimdi eğlenmiyor musun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Well, let's see... | Pekala sana göstereyim. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| there's drinking, | Burada içeriz. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| fighting, fucking if you're not too drunk. | Dövüşür, sikişiriz eğer sarhoş değilsen. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Aw, sounds like a happening place. | Kulağa daha önce burada bunları yaşamışsın gibi geliyor. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| So how'd you end up here? | Peki buraya nasıl geldin? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Okay, let me guess: | Pekala, tahmin edeyim: | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| you got sick of your boyfriend knocking you around, | Hasta ruhlu bir sevgiliye sahipsin senin hırpalıyor. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| so you torched his car and took off? | Sende onun arabasını ateşe verdin. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I strike you as the type of girl that lets a guy knock her around? | Senin bu tahminine karşı çıkıyorum. Bu adam bir kızı mı hırpalıyor? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Well, Summer, | Tamam, Summer. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| So is there a place around here where a lot of old guys hang out? | Böyle bir yerde yaşlılar nerede takılır? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| What, toothless and wrinkled get you hot? | Buruş buruş ve dişsiz şeyleri ateşli mi buluyorsun? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Not that old. | O kadar yaşlı değil. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Like 50s or 60s. | 50 ya da 60 gibi. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| You know, like one of those clubs | Bilirsin böyle klüplerde | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| where they wear the Grand Poobah hats and shit. | Grand Poobah şapkaları ve boktan şeyler giyerler. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| No, there's nothing like that around here. | Burada öyle bir yer yok. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I couple crazy old 'Nam vets hang down at the pool hall, | İki tane yaşlı veteriner çift var. Aşağı havuz salonunda takılıyorlar. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| but sounds to me like you're looking for someone particular. | Ama kulağıma senin daha ayrıntılı birini aradığın gibi geldi. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Oh, was it something I said? | Neyi yanlış söyledim? | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| I just need to get some sleep. | Sadece biraz uyumaya ihtiyacım var. | Summer's Moon-1 | 2009 | |
| Is there a cheap motel around here? | Buralarda ucuz bir motel var mı? | Summer's Moon-1 | 2009 |