Search
English Turkish Sentence Translations Page 155936
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I don't think I know a person who just listens to it and doesn't try | Etrafımda bir şeyi sadece dinlemekle yetinen, herhangi bir şekilde üretmeye ya da | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
and get involved in some way by producing or something | dahil olmaya çalışmayan tek bir kimse kaldığını sanmıyorum. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
You know all these things that are taking the copyright industry | Bilirsiniz, telif hakkı endüstrisinin hayretle karşıladığı, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
totally by surprise and they're scrambling with and not able to | değiştirmeye çalıştığı ancak değiştirmeyi başaramayacağı tüm bu şeyler, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
deal with for the next generation it's just part of the media landscape | yeni kuşak için medya alanının yalnızca bir parçası. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
They're natives, they're natives in that media landscape absolutely. | Yeni kuşak bu medya alanının yerlileri, kesinlikle. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
And they're not alone. | Ve yalnız değiller. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
I think of myself as a pirate. | Ben de kendimi korsan olarak görüyorum. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
We are pirates. | Hepimiz korsanız. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
I'm a pirate | Ben bir korsanım. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
I'm proud cos I get my music free so it's alright I'm proud | Gururluyum, çünkü müziğe serbestçe ulaşıyorum, bunun doğru, gurur duyuyorum | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
I think we need to have a broad conversation it's probably gonna | Geniş ölçekte bir tartışmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
be an international conversation where people who make things | Muhtemelen uluslararası ölçekte, bir şeyleri yapanlarla o şeyleri kullananlar arasında, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
and people who use things I'm talking about cultural works | kültürel işlerden bahsediyorum bir konuşma. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
sit together and think about what kinds of rules best serve these | Bu insanlar bir araya gelsinler, hangi kuralların kendi yararlarına olduğunu konuşsunlar. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
interests, I don't know that we're going to agree, but I think we need | Bunun sonucunda bir uzlaşma sağlanacağını sanmıyorum, ama ütopyanın gerçekleşmesini | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
to ask a little bit more about utopia we need to really figure out what | istemeye gerek olduğunu düşünüyorum. Nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi belirlemeye ve | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
kind of a world we'd like to live in an then try to craft regulations to | daha sonra o dünyaya uygun düzenlemeleri yapmaya gerçekten ihtiyacımız var. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
match that being reactive doesn't cut it. | Tepkisel davranmak hiçbir yarar sağlamayacak, sonuca ulaşmayacaktır. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
The future isn't clear for sure but that's why we're here, we're trying | Gelecek tabii ki belirsiz, ancak burada bulunmamızın nedeni bu, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
to form the future, we're trying to make it the way we want it but | geleceği biçimlendirmeye çalışıyoruz; onu istediğimiz biçimde kurmaya çalıyoruz, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
obviously most people want it to be and that's why we're doing this. | ve pek çok kişinin böyle bir gelecek istediği ortada ve bu nedenle bunu yapıyoruz. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
Let's build a world that we're actually gonna be proud of, not | Yalnızca birkaç büyük medya şirketinin çıkarı ekseninde dönen değil, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
just a profitable world for a few very large media companies | içinde yaşamaktan gurur duyacağımız bir dünyayı hep birlikte kuralım. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
Making money is not the point with culture, or media making | Para yapmak kültürün, ya da medyanın konusu olmamalı; | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
something is the point with media, and I don't think that | bir şey yapmak medyanın konusu olmalı ve insanların müzik yapmayı | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
people will stop making music, stop making movies | film yapmayı, iyi fotoğraflar çekmeyi | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
stop making taking cool photographs whatever | ve diğer şeyleri bırakacağını sanmıyorum. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
Although it's difficult to believe it now, we can do without the | Şu anda inanması güç de olsa, eğlence endüstrisi olmadan da yaşayabiliriz; | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
entertainment industries, we'll find new ways to get the stuff we want | yapılmasını istediğimiz şeylere ulaşmak için yeni yollar bulabiliriz. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
made we want a world in which we can share, work together and find | Bunu yaparken paylaşabileceğimiz, birlikte çalışabileceğimiz, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
new ways to support each other while we're doing it. This is the | birbirimizi desteklemek için yeni yollar bulabileceğimiz bir dünya istiyoruz. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
world we're tyring to bring into being. | Yaratmak istediğimiz dünya böyle bir dünya. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
A force like this, a power like this. Zillions of people connected | Birbirine bağlanmış zilyonlarca insanın veri paylaştığı, çalışmalarını paylaştığı, | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
sharing data, sharing their work, sharing the work of others | başka insanların çalışmalarını paylaştığı böylesi bir kuvvet, böylesi bir güç. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
this situation is unprecedented in human history, and it is a force | İnsanlık tarihinde bu durumun bir benzeri daha önce hiç yaşanmadı | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
that will not be stopped. | ve bu, durdurulması imkansız bir kuvvet. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
People always ask us who are the League of Noble Peers? | İnsanlar, Asil Paylaşımcılar Birliği kimdir diye soruyor. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
And we tell them, you are. I am. Even your bank manager is. | Öyleyse söyleyelim: sensin, benim. Hatta çalıştığınız bankanın müdürü. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
That's why I'm a vague blur. It's kind of like: Insert yourself here. | Bu yüzden görüntüm bulanık: Kendi resminizi koyun buraya. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
Because we all produce information now, we all reproduce information. | Çünkü artık hepimiz bilgiyi üretiyoruz, hepimiz bilgiyi yeniden üretiyoruz. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
We all distribute it. We can't stop ourselves. It's like breathing. | Hepimiz bilgiyi dağıtıyoruz. Kendimizi bundan alıkoyamayız: bu artık nefes almak gibi. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
We'll do it as long as we're alive. And when we stop doing it, | Yaşadığımız sürece bunu yapacağız. Ve bir gün yapmazsak | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
we'll be dead. | ölüyüz demektir. | Steal This Film II-1 | 2007 | ![]() |
You're staring again, Eddie. | Yine gözün burada, Eddie. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Your husband is paying me to watch you, Mrs. Spinelli. | Kocanız sizi gözetlemem için para ödüyor, Bayan Spinelli. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Why don't you make yourself useful, and do my back? | Neden bir işe yarayıp sırtımla ilgilenmiyorsun? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Don't worry, Eddie, my husband won't be home until tonight. | Endişelenme Eddie, kocam akşama kadar eve gelmeyecek. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
And please, call me Tia. | Ayrıca lütfen, bana Tia de. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Undo my top. Sure. | Bikinimi çöz. Tabii. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l don't like tan lines. | Bikini izlerini sevmiyorum. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l need strength like yours. | Öyle bir güce ihtiyacım var. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Hey! Hey! What're you doing, get off me! | Hey! Hey! Ne yapıyorsun, kalk üstümden! | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
lt's not what it looks like, Mr. Spinelli. | Göründüğü gibi değil, Bay Spinelli. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Look, l swear, this was not my idea! | Yemin ederim, benim fikrim değildi! | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Disloyal pig! | Hain domuz! | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Why? l'm sick of your handouts. | Neden? Sadakalarından bıktım. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
With you gone, l get everything. | Sen ölünce, her şey bana kalıyor. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
The police will find two dead men and two guns, | Polis iki ölü adam ve iki silah bulacak. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l will tearfully tell them | Ben de gözyaşı dökerek... | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
that the two of you fought over me and both lost. | ...benim için kavga ettiğinizi ve ikinizin de kaybettiğini söyleyeceğim. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l'm sorry, babe. | Üzgünüm bebeğim. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Sometimes love hurts. | Aşk bazen acıtır. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Director: _nd... cut! | Ve... kes! | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Great. Thank you guys, that was terrific. | Harika. Teşekkürler, dehşetti. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Mam, nice job. Dry him off, please. | Matty, çok iyiydin. Onu kurulayın lütfen. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Ms. Tyler, can l speak to you for a moment? | Bayan Tyler, biraz konuşabilir miyiz? Tabii. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l would l'd like to do one more take. | Ben... bir daha çekmek istiyorum. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Why, is it something l'm doing? | Neden, yaptığım bir şey mi var? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Actually, it's something you're not doing. | Aslında yapmadığın bir şey var. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
You're supposed to be setting Eddie up by wantonly seducing him. | Rolünde Eddie'yi zevk için baştan çıkararak ona tuzak kuruyorsun. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Candy, you're protecting your breasts too much. | Candy, göğüslerini aşırı koruyorsun. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Ross, we've gone over this, okay? It's in my contract. No nudity. | Ross, bu konuyu konuşmuştuk. Sözleşmemde var. Çıplaklık yok. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Your top is practically glued on. | Bak, bikinin yerine yapışık. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
lt's not going anywhere. | Bir yere kaçtığı yok. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
You'd be more convincing if you stopped acting as if it was. | Kaçıyormuş gibi davranmayı kesersen daha ikna edici olursun. Tamam mı? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
All right. One more. | Peki. Bir kez daha. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
You can do this. l know. All right. Let's go. | Yapabilirsin. Biliyorum. Tamam. Hadi. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Ross: All right, first position, everybody. | Pekala, herkes ilk pozisyonuna geçsin. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Candy: Yeah, l thought that was great. Where's your driver? | Bence harikaydı. Şoförün nerede? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
All the fuss? l'll just drive myself. | Ne olacak ki? Kendim sürerim. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Last week you fired your personal assistant. | Gecen hafta kişisel yardımcını kovdun. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Are you going native? | Yerliler gibi mi yaşamaya başlıyorsun? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l guess l'm a little tired of having strangers in my life. | Hayatımdaki yabancılardan sıkıldım biraz. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Why don't we fix that? Why don't we get to know each other over dinner? | Bunu neden düzeltmiyoruz? Bir akşam yemeğiyle birbirimizi tanımaya ne dersin? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Tonight? l'm sorry, Ross, l can't. | Bu akşam mı? Üzgünüm Ross, olmaz. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l got a script to read and l'm exhausted. | Okumam gereken bir senaryo var, yorgunum da. Erken yatmak istiyorum. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Okay, tomorrow l'll pick you up at 8:OO. Let me buy you a thank you dinner. | Yarın 8:00'de alırım seni. Bir teşekkür yemeği ısmarlamama izin ver. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
You fought for me on this film when l really needed it. | Filmde benim uğruma savaştın tam da ihtiyacım varken. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
That's sweet. Maybe next week. | Şirince. Gelecek hafta olabilir. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Okay? l'll call you. We'll set something up. l promise. | Tamam? Seni ararım. Yaparız bir şey. Söz veriyorum. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Nobody does seduction and deceit like Candice Tyler. | Kimse Candice Tyler gibi ayartıcılık ve yalancılık yapmıyor. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Don't do that historical thing with Levinson, | Bunu Levinson'la olan mazine karıştırma... | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
just keep giving them what they want. | ...istediklerini vermeye devam et sadece. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
But then l need to get paid more for doing it. | Ama bunun için daha çok para almalıyım. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
One of your movies opens bigger, l'll get you a bigger up front. | Filmlerin daha büyük açılış yaparsa, daha çok peşin para veririm. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
Then l need more work, Frank. Book me back to back if you have to. | Öyleyse daha çok çalışmalıyım, Frank. Bana sürekli rol bul. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
What's with you, Candy? | Neyin var, Candy? | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
That IRS thing. | Şu Vergi Dairesi şeyi. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |
l thought you were appealing that IRS thing. | Temyize götürdüğünü sanıyordun. | Stealing Candy-1 | 2003 | ![]() |