Search
English Turkish Sentence Translations Page 15522
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
With no concern for relations between France and Germany? | Fransa ve Almanya arasındaki ilişkilerle hiç mi ilgilenmiyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What relations? | Hangi ilişkiler? Aradaki sınır insanları komşu yapıyor. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Don't delude yourself. By destroying Paris, | Kendinizi kandırmayın. Paris'i yok ederek gelecekteki ikili ilişkileri de yıkacaksınız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
We're not at that stage yet. | Daha o aşamaya gelmedik. Tabii ki geldik. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's your duty to consider the future. | Geleceği dikkate almak sizin göreviniz. Benim görevim mi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
As a German and human being. | Evet, bir Alman ve insan olarak. Tamamen yanılıyorsunuz! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
My duty is to lead my men to victory, by all means possible. | Benim görevim adamlarımı olası bütün yollarla zafere ulaştırmak. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Everything else is absolutely irrelevant. | Diğer her şey kesinlikle mevzu dışıdır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Frankly, I don't understand you. You can't let this happen. | Dürüst olmak gerekirse sizi anlamıyorum. Bunun olmasına izin veremezsiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Paris doesn't belong to you. | Paris size ait değil. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
When will you stop seeing Paris as a French city? | Paris'i bir Fransız şehri olarak görmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
If the Parisians had defended it, | Parisliler şehri savunmuş veya tıpkı Napolyon'u durdurmak için... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
As the Russians burned Moscow to stop Napoleon. But no! | ...Rusların Moskova'yı yaktığı gibi yakmış bile olabilirlerdi ama hayır... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
They gave it to us, legs wide open, like a whore. | ...şehri bacaklarını açmış bir fahişe gibi bize teslim ettiler. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The city is ours. We do with it as we please. | Şehir bizim ve ne istersek onu yaparız. Paris kimseye ait değil. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Are you here as Swedish consul or mayor of the city? | Burada İsveç Başkonsolusu mu yoksa belediye başkanı mı olarak bulunuyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Neither. Tonight, I am simply Raoul Nordling. | Hiçbiri. Bu gece sadece Raoul Nordling'im. Peki. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Now listen to me very carefully, Mr. Raoul Nordling. | Şimdi beni dikkatlice dinleyin Bay Raoul Nordling. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I'll be very clear with you. | Size karşı çok açık olacağım. Fikrimi değiştirtemezsiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I have received orders, I will obey them. | Emirler alır ve onlara itaat ederim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
At the cost of thousands of lives? Absolutely. | Binlerce hayata mâl olsa da mı? Kesinlikle. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
And an irreplaceable city? Yes. | Peki, eşsiz bir şehir olsa bile mi? Evet. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Meanwhile, I'll keep you here. | Bu arada sizi burada tutacağım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Then, I advise you to leave this city as fast as possible. | Daha sonraysa bu şehri mümkün olduğunca çabuk terk etmenizi tavsiye ederim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
There. I have nothing more to say. | Tamam. Söyleyecek başka sözüm yok. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I was wrong about you, General. And about myself. | Hem sizin hakkınızda hem de kendim hakkımda yanıldım General. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I was sure I could dissuade you from doing something so crazy but... | Sizi bu çılgınlığı yapmaktan caydırabileceğime emindim fakat... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I clearly overestimated my capabilities. | ...belli ki yeteneklerimi gözümde büyütmüşüm. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
So, we'll never see that dome again. | Öyleyse şu kubbeyi bir daha asla görmeyeceğiz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
No more Louvre, no more Place de la Concorde. | Artık ne Louvre ne de Concorde Meydanı olacak. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
No more children playing in the parks. | Parklarda oynayan çocuklar da, Notre Dame da olmayacak! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Everything must go. Forever. | Her şey devam etmeli. Sonsuza kadar. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
And you have no remorse? | Vicdanınız yok mu? Hayır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What kind of man are you? | Nasıl bir adamsınız? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
All for what? You know destroying Paris is pointless. | Bütün bunlar niye? Paris'i yerle bir etmenin yararsız olduğunu biliyorsunuz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's gratuitous. Purely gratuitous. | Gereksiz, tamamen gereksiz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Germany has lost the war. You've lost too. | Almanya savaşı kaybetti ve siz de kaybettiniz. Şimdi neden bahsediyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Don't pretend otherwise. You fought in Russia, Italy, Normandy... | Başka türlü davranmayın. Rusya'da, İtalya'da, Normandiya'da savaştınız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You're looking down the barrel. On all fronts. | Namluyu küçümsüyorsunuz! Hem de bütün cephelerde. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Sooner or later, the Allies will reach Germany and then what? | Er ya da geç müttefik kuvvetleri Almanya'ya ulaşır. O zaman ne olacak peki? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The Red Army is in Poland, headed for Romania and Hungary. | Kızıl Ordu şu anda Polonya'da ve Romanya'ya, Macaristan'a doğru ilerliyor. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You'll be surrounded | Etrafınız sarılacak ve her şey bitecek. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Look out there, look at the city, | Şuraya, şu şehre bir bakıp değer mi söyleyin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's out of the question. | Muhakkak. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You'd rather not look reality in the eye? | Gözlerinizi gerçeklere kapatmayı mı yeğliyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Whose reality? Yours or mine? | Kimin gerçekleri? Sizin mi benim mi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The reality that destroying Paris is absurd. | Paris'i yerle bir etmenin saçma olduğu gerçeği. Sizin gerçeğiniz o hâlde. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Not mine alone. The world is watching you. | Yalnızca benim değil. Dünyanın gözü üzerinizde! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
In the end, you, General Dietrich von Choltitz, | Sonundaysa siz, General Dietrich von Choltitz sorumlu tutulacaksınız. Peki ne için? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
To delay the Allied attack on Germany for a few weeks? | Müttefik kuvvetlerin Almanya'ya saldırmasını birkaç hafta ertelediğiniz için mi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It makes no sense. | Hiçbir anlamı yok. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I understand that you have your orders and must obey them. | Emirler aldığınızı ve onlara uymanız gerektiğini anlıyorum ama... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
But surely, at some point, obedience ceases to be a duty. | ...elbette belli bir noktada itaati bitirmek de görev sayılır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
In your whole career, | Kariyeriniz boyunca kanun dışı bir emir karşısında... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
a hesitation | ...hiç tereddüte düşmediniz ya da hiç kuşku duymadınız mı? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Even if that were the case, | Durum öyle olsa bile... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I have no right to incite uncertainty among my men | ...kendi itaatsizliğimle adamlarımın arasında belirsizliği fitillemeye hakkım yok. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
A general at the front must be a model for his troops. | Bir general, askeri birliğine örnek olmalıdır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Hans... | Hans. Bunu merkeze telgrafla yolla. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What about my call to Berlin? | Berlin çağrımdan haber var mı? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The blast should blow the bridge away, | Patlama bir tufan gibi köprüyü havaya uçurmalı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
As it's steel, we need to add 30 kg of explosives. | Çelik olduğu için 30 kilogram patlayıcı eklememiz gerekli. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Right there and there, where they intersect, okay? | Kesişme yerleri tam orası ve şurası, tamam mı? Evet. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Is the damage fixed? Changed and checked. | Hasar tamir edildi mi? Değiştirildi ve kontrol edildi. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Line, please! | Telefon, lütfen. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Communications still down. | Haberleşme hâlâ bozuk. Kahretsin! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I'll try from the roof. | Çatıdan deneyeceğim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You remind me of Abraham. | Bana İbrahim'i hatırlatıyorsun. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Who? | Kimi? İncil'deki İbrahim'i. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
When God orders him to kill his son, Abraham obeys. | Tanrı, oğlunu öldürmesini emrettiğinde İbrahim itaat eder. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
He sharpens his knife, builds an altar, | Bıçağını bileyip sunağı inşa eder ve bıçağı İshak'a saplamak için kolunu kaldırır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
never expecting God to intervene at the last. | Sonundaysa Tanrı'nın müdahale edeceğini hiç ummaz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
How can one justify doing that? | Tanrı'nın buyruğunu gerçekleştirdiğini ya da... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
By claiming he was doing God's will or feared His wrath? | ...O'nun öfkesinden korktuğunu iddia ederek insan bunu yapmayı nasıl haklı gösterebilir? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
But that misses the point, which is, | Ancak kaçırdığınız bir nokta var General, o da hangi çocuk böyle bir baba ister? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
If not for its beauty or people, save Paris for you, your soldiers | Paris'i sadece güzelliği ya da içinde yaşayan insanlar için değil... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
For Germany? | Almanya için mi? İnanın bana, Paris'i yok ederseniz Almanya için felâket olur. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The repercussions of such a crime go beyond the war. | Böyle bir suçun yankıları savaşın bile ötesine geçer. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Germany will be made an outcast. | Almanya dışlanmış olacaktır. Çocuklarınız General, çocuklarınız... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
and those of the survivors will wear the swastika in their flesh. | ...ve hayatta kalanlar bedenlerinde gamalı haç taşıyacaklar. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Just as others currently wear yellow stars. | Tıpkı diğerlerinin bu günlerde sarı yıldız takmaları gibi. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You certainly are a fine talker. | Şüphesiz mükemmel bir konuşmacısınız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Abraham... | İbrahim bir Yahudi'ydi. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's an interesting analogy. | Enteresan bir karşılaştırma. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I no longer believe in God, but I remember the bible well. | Artık Tanrı'ya inanmasam da İncil'i gayet iyi hatırlıyorum. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
In fact, you're asking me | Aslında benden hizmet etmek için yemin ettiğim ülkeme ihanet etmemi istiyorsunuz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You're asking me to betray my whole upbringing. | Aldığım bütün terbiyeye hainlik etmemi istiyorsunuz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
My father was a soldier. My grandfather was also a soldier. | Babam da, büyükbabam da askerdi. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
My ancestors fought Napoleon in his Russian campaign. | Atalarım, Napolyon'un Rusya Seferi'nde onunla birlikte savaştı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
And I have been in two wars. | Hem ben de iki savaş gördüm. İzin verin bitireyim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I saw everything in those wars. | O savaşlarda her şeye tanık oldum. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The intoxication of victory and the humiliation of defeat. | Zafer sarhoşluğu, mağlubiyetin rezilliği! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I, too, want this one to end, the sooner the better. | Ben de bir an önce bunun sona ermesini istiyorum fakat asla silah bırakmayacağım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
If Hitler told you to kill your little boy, | Hitler, küçük oğlunuzu öldürmenizi istese 4000 yıl önce İbrahim'in yaptığı gibi... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Like Abraham, 4,000 years ago? | ...tereddütsüz uygulayacak mısınız? Küstahlaşmaya başladınız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You hardly leave me any choice. | Bana başka yol bırakmıyorsunuz Bay Dietrich von Choltitz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
We're here to see the General. Follow me. | Generali görmeye geldik. Beni takip edin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
We bring a message from Heinrich Himmler. | Heinrich Himmler'den mesaj getirdik. Çok iyi. Generali bilgilendireceğim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Where's the... | Mutfak, yemek nerede? Hiçbir şey kalmadı maalesef. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Show us anyway. | Yine de gösterin. Adamlarınız gitti. Göster! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |