Search
English Turkish Sentence Translations Page 15520
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Where is it? | Nerede peki? Buna gerek var mı? III. Napolyon'un geleceğinden şüpheliyim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The steel door on the corner of Rue de Castiglione. | Castiglione Caddesi'nin köşesindeki çelik kapı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The corner of Rue de Castiglione. | Castiglione Caddesi'nin köşesi. Sen, benimle gel. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Check this staircase is secure. | Merdivenlerin güvenli olup olmadığını kontrol et. Emredersiniz General. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
There are 2 3,000 terrorists out there, | Dışarıda cesedime mutlulukla tükürecek 2 3000 terörist var. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Did I not release all political prisoners? | Siyasî tutukluların hepsini serbest bırakmadım mı? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The last were freed yesterday. | Sonuncular da dün serbest kaldı. Öyleyse bu nedir şimdi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I came to suggest you put an end to all this. | Bütün bu olanlara son vermenizi önermek için buraya geldim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Your so called terrorists are patriots. | Terörist diye söz ettikleriniz vatanseverdir. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I respect enemy combatants, | Düşman savaşçılara saygı duyarım ama bunlar Bolşevik suçlular ve... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
and I will crush every last one of them! | ...en sonuncusuna kadar hepsini ezeceğim! Birini öldürmek iki tane birden yaratır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
That depends on the resources we deploy. | Mevzilendirdiğimiz kuvvetlere bağlı bu. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I was sent to Paris to restore order. I shall do much more. | Paris'e düzeni yeniden sağlamak için gönderildim ve çok daha fazlasını yapacağım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What will you do exactly? | Tam olarak ne yapacaksınız? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Nothing special. The stairs lead down to the street. | Özel bir şey yok. Merdivenler aşağı caddeye çıkıyor. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I was cut off. It's urgent, take care of it. | Görüşmem kesilmişti. Acil bir durum, icabına bakın. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What's going on? No time. | Neler oluyor. Vakit yok. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Choltitz isn't finished yet. If you saw him at Kharkov... | Choltitz'in işi bitmiş değil. Onu Harkov'da görseydin... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I was there. | Oradaydım zaten. Sen de mi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
To think that barely two weeks ago, | Düşünün, yalnızca iki hafta önce... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Paris was the dream posting for a German soldier. | ...Paris bir Alman askeri için rüya atamaydı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The most docile, disciplined territory in the whole of Nazi Europe. | Bütün Nazi Avrupası'ndaki en yumuşak başlı ve disiplinli bölge! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
An officer posted here knew he had left the war behind | Buraya atanan bir subay savaşı geride bıraktığını ve... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
and would want for nothing. | ...ihtiyacı olan her şeye sahip olacağını bilirdi. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The only battles to be fought here | Burada gerçekleşecek savaşlar yalnızca... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
were to obtain the best table in a restaurant. | ...bir restoranda en iyi masayı elde etmekten ibaretti. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The Parisians are cowards, Mr. Nordling. | Parisliler korkaktır Bay Nordling. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
They skulked in their homes for four years. | Dört yıl boyunca evlerinde gizlendiler. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The enemy's Normandy landings brought some out, | Düşmanın Normandiya çıkarmasından güç alarak... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
and now they start to attack us, to defy us, | ...şimdi bize saldırıp meydan okumaya başlayarak onlarca adamımı öldürüyorlar. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I advise you to leave the city forthwith. It's not your war. | Şehri derhâl terk etmenizi tavsiye ederim. Bu sizin savaşınız değil. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Leave Paris no less? And go where? | Paris'i hemen terketmek mi? Peki nereye gideyim? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I have no idea. Back home, I suppose. | Hiçbir fikrim yok. Sanırım eve dönersiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Back home? | Eve mi döneyim? Evim burası. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You can't say the same. | Aynısını söyleyemeyeceğim. Anlayamadım! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
We're foreigners. I'm Swedish, you're German, | Bizler yabancıyız. Ben İsveçli sizse Alman ama... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
but I was born and lived all my life in Paris. | ...doğdum ve hayatım boyunca Paris'te yaşadım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You've been here barely two weeks. | Ancak iki haftadır burada bulunuyorsunuz. Ne olmuş yani? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I know these men and women. They won't leave you in peace. | Bu erkek ve kadınları iyi tanıyorum, sizi rahat bırakmayacaklardır. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
They've sacrificed their jobs, comfort and families. | İşlerini, rahatlarını, ailelerini feda ettiler ve amaçları uğruna öleceklerdir. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Same here, Mr. Nordling. This is war, not a pleasure cruise. | Aynen Bay Nordling. Bu bir keyif gezisi değil savaş! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Indeed. But you have 2,000 men. | Gerçekten de... ama yalnızca 2000 adamınız var ve diğer taraf üç milyon. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
One day very soon, they'll make short work of you. | Çok yakında bir gün sizi çabucak yenivereceklerdir. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Who? The French? | Kim? Fransızlar mı çabucak yenecekler? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You claim to know them? | Onları tanıdığınızı mı iddia ediyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You're a diplomat, I'm a soldier. | Siz diplomatsınız bense asker. Öğütlerinizi kendinize saklayın. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
3 million civilians, what's that? Nothing! | 3 milyon sivil nedir ki? Hiçbir şey! Kuru gürültü yalnızca! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I'll swat them aside like flies. | Onları tıpkı sinek gibi ezeceğim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Governor, two armored divisions strike for Paris, as we speak. | Vali Bey biz konuşurken iki silahlı tümen Paris'e saldıracak. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Two Allied divisions. We both know it. You must face facts. | İki müttefik tümeni. Bunu ikimiz de biliyoruz, gerçeklerle yüzleşmelisiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Two divisions, that's 30 40,000 soldiers you cannot hope to beat, | Kısa süre içerisinde şehirdeki insanların yanında mücadele etmeye gelen ve... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
who will enter the city shortly to fight alongside its population. | ...yenemeyeceğiniz, 30.000 ila 40.000 arası askerin bulunduğu iki tümen şehre girecek. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What will you do then? | O zaman ne yapacaksınız? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You think the enemy is alone on the road to Paris? | Sizce Paris'e ulaşan yollarda düşman tek başına mı? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Fear not, reinforcements are coming. | Korkmaya gerek yok, takviye birlikleri yolda. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Four SS Panzer divisions | Dört SS Panzer tümeni altı gün önce Danimarka'dan yola çıktı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You mean the 4 divisions stuck since yesterday near Soissons? | Yani 4 tümen dünden beri Soissons yakınlarında mahsur kaldı öyle mi? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Surely not. You're expecting others. | Elbette değil, diğerlerini bekliyorsunuz. Zamanım değerlidir. Sadede gelin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
He told me, or rather asked me, | Söylemekten ziyade bu mektubu size vermemi rica etti. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
A letter? From a French general? | Fransız generalden mektup öyle mi? Evet. Enteresan. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You know this general, then. | Öyleyse bu generali tanıyor olmalısınız. Herkes gibi hakkında bir şeyler duydum. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You've never met him? Not yet. | Hiç tanışmadınız mı? Henüz değil. O hâlde niye sizin elçiliğiniz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I suppose he was told | Sanırım siyasî tutuklar için araya girdiğim ve bu yüzden son birkaç gündür... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
that I'd been the go between for the political prisoners, | ...sık sık görüştüğümüz kulağına gitmiş olmalı. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
and that we are on good terms, you and I. | Hem ikimiz arkadaş gibiyiz. Arkadaş mı? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Perhaps he simply thought | Belki tarafsız bir ülkenin temsilcisi olmamın görevimi kolaylaştıracağını düşünmüştür. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
That's why you're here? To deliver that letter? | O hâlde şu mektubu vermek için mi buradasınız? Evet. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Who are you working for, Mr. Nordling? | Kimin için çalışıyorsunuz Bay Nordling? Anlayamadım? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Who are you working for? | Kimin için çalışıyorsunuz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
A general you hardly know wakes you one night, | Hiç tanımadığınız bir general gece sizi uyandırıyor ve koşarak buraya geliyorsunuz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
If I can help create a climate... | Uygun ortamı yaratmaya yardımım dokunacaksa... Elbette. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Well, give me the letter. | Mektubu verin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I am not in the habit | Saldırı sona ermeden düşman generaliyle mektuplaşmak... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
before hostilities have ended. | ...alışkanlığım değildir. Geri götürebilirsiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
That's exactly what I told him. | İşte ona tam olarak söylediğim de buydu. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
If I were you, I'd have read it first, if only out of curiosity. | Sizin yerinizde olsaydım öncelikle sırf meraktan okurdum. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Pointless. | Gerek yok. Şu şaklabana ültimatom kabul etmediğimi söyleyin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It is exactly that. You're very sharp. | Aynen öyle. Çok sert birisiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
No, it's simply usual practice in the circumstances. | Hayır, bu koşullarda böyle davranmak adettendir. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's usual practice? I'd no idea. | Adetten öyle mi? Hiç bilmiyordum. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
And your duty is to reject it? That's usual practice? | Reddetmek sizin göreviniz öyle mi? Adetten yani? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
No, I have my orders, and I never question an order. | Hayır, ben emir alırım ama emirleri asla sorgulamam. Tabii ki. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Otherwise, you wouldn't be a general. | Aksi takdirde general olamazdınız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What if an order is absurd? | Ya emir çok saçmaysa? Asla böyle bir emir almadım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Never? | Hiç mi? Hiç. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
You can't defend Paris with 2,000 men. | 2.000 adamla Paris'i savunamazsınız. Sizin de bildiğiniz gibi bu imkânsız. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
General Leclerc guarantees honorable surrender for you and Germany, | General Leclerc sadece iki koşulla Almanya ve... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
One, you surrender without a fight. | Bir, karşılık vermeden teslim olacaksınız. İki, Paris'i aldığınız gibi iade edeceksiniz. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
In other words, intact. That's all. | Başka bir deyişle sağlam. Hepsi bu. Bir düşünün General. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Have you finished, Consul? | Bitirdiniz mi Konsolos Bey? Anlayamadım? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Hans! | Hans! General. Bana Bressensdorf'u getir. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
I'd ask you to leave now. | Artık gitmenizi rica ediyorum. General. Tartışmayın. Gidin! | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
What do I tell General Leclerc? | General Leclerc'e ne söyleyeyim? Bugünü hatırlayacağını söyleyin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Ensure Mr. Nordling reaches his embassy safely. | Elçiliğine güvenle ulaşması için Bay Nordling'e eşlik edin. Peki efendim. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Follow me. | Beni takip edin. Sanırım arayan Teğmen Hegger. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Pardon me? | Anlayamadım? Korkarım sizin için iyi haberleri yok. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Here, I'll leave you this, just in case. | Her ihtimale karşı bunu yani... | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
It's a copy of the letter you ripped up. | ...yırttığınız mektubun kopyasını size bırakacağım. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
Wait, Bressensdorf. | Bekleyin Bressensdorf. General. Evet, Teğmen devam edin. | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |
The detonator mechanisms have been sabotaged. | Ateşleyici mekanizmalar sabote edildi. Ne dediniz? | Diplomatie-1 | 2014 | ![]() |