Search
English Turkish Sentence Translations Page 15411
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I need you to wire me some money, Charlie. | Bana biraz para göndermen gerek, Charlie. Buradan kurtulmam gerekiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you using again? | Yine mi kullanıyorsun? Ne? Hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Because this conversation sounds awfully familiar. | Bu konuşma son derece tanıdık geliyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, no, no, I'm not using, I swear. | Yo, yo, yo, yemin ederim kullanmıyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I just... I need you to do this for me. | Benim için yapmanı istiyorum, sadece bu seferlik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Look, I know what this sounds like, | Bak, nasıl göründüğünü biliyorum ama bana inanmalısın, inanmak zorundasın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Here, Mountainair, okay? | Burası, Mountainair, anladın mı? Mountainair, New Mexico. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Just look it up. | Sen bir bak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They got to have a bank there, right? | Buralarda bir banka vardır, değil mi? Lütfen artık beni arama. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Charlie. Charlie? | Charlie. Charlie. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Everything okay in here? | Her şey yolunda mı? Evet, elbette. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Josh, we got to go. | Josh, gitmemiz gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Debbie, where's Faye? | Debbie, Faye nerede? Memur bey... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Officer, we need to talk to you. | Memur bey, sizinle konuşmamız gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Şaka mı bu, fazladan tahin istemiştim, biraz daha nohut ekleyin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
So she's scared. | Korkmuş, kazı ekibinden kimsenin örneği test ettirdiğini öğrenmesini istememiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Thinking her boss, Margrove? | Sence patronu mu, Margrove? Evet, başka kim olacak ki. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You know, he lied to us about knowing her. | Kızı tanımıyorum deyip yalan söyledi. Adam bir şeyler saklıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The guy's an asshole. | Şerefsizin teki. Katil olabilir mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Eh, not so sure. | İşte ondan emin değilim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are we doing here? | Burada ne işimiz var? Kahve içeceğiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are we really doing here? | Gerçekten burada ne işimiz var? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ne vereyim beyler? Espresso. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
What's that building there? | Şu bina nedir? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That place? | Karşıdaki mi? Bilmiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Looks like a yeshiva. Why? | Musevilik okuluna benziyor, neden sordun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The sign by the door... | Kapıda bir yazı var. Anlamı ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's nothing. | Önemli bir şey değil. Hebrew semtine ait sokak numarası. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Number 19. | Numara 19. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"It's all about 19." | "Her şey 19 ile alakalı" | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Numbers, Chapter 19. | Numaralar, bölüm 19. Ne? Bak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
"Tell the Israelites to bring a red heifer | Yahudilere söyleyin, kızıl düveyi hastalanmadan, kusursuzluğu bozulmadan... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that has never been under yoke." | ...herhangi bir iş için kullanılmadan getirsinler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Heifer. | Düve mi? İnek demek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Shalom. Welcome. | Barış sizinle olsun, hoş geldiniz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hi. | Rosenberg ailesi siz misiniz? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have to be honest, | Dürüst olmak gerekirse, yaşlı ve evli bir çift bekliyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We are. We are brothers. | Biz kardeşiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's fine. Come, please. | Ne güzel, gelin lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Welcome to the Jerusalem Heritage Center, | Kudüs Tarih Merkezine hoş geldiniz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
a center dedicated to celebrating | Tarihin her aşamasında dünyanın başkenti olan Kudüs'ün... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
as capital of the world throughout history. | ...muhteşem mirasını bir arada tutmak için yapılmış bir merkez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We explore, investigate, | Tapınak ile ilgili her şeyi araştırıp, keşfederek bir araya getiririz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and the central role it fulfilled | Bütün milletlerin ruhani mutluluğa kavuşmasını kendisine görev edinmiştir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The high priest was the only person on earth | Musevi Tapınağının en gizli yerine sadece Yüce Rahip girebilir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the secret chamber that housed | Ahit Sandığının bulunduğu özel oda. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The Ark of the Covenant. | Ahit Sandığının bir kopyası. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Shalom. | 'Barış' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Shalom, shalom. | 'Barış' 'Barış' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Very good to meet you. | Tanıştığımıza memnun oldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Who's that? Oh, Rabbi Lev. | O kimdi? Haham Lev. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He's the head and heart of our center. | Merkezimizin aklı ve kalbidir. Değerli din kardeşimiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, did I see a bathroom back there? | Gelirken bir lavabo gördüm galiba. Evet, koridorun sonuna. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'll just be a minute. | Hemen gelirim. Biz burada bekliyoruz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, hey. | Merhaba, sanırım kayboldum, ben sadece... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sir, can I help you? | Beyefendi, yardım edebilir miyim? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Took a wrong turn. | Yanlış yerden dönmüşüm. Lavaboyu arıyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You walked right past it. | Tam önünden geçmişsiniz. Koridorun sağında. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm Rabbi Lev. | Ben Haham Lev. Peter Rosenberg. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
From? | Nerelisiniz? Connecticut. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How did you hear about us? | Bizi nereden duydunuz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
My niece. | Yeğenimden, belki tanıyorsunuzdur. Burada çok zaman geçirirmiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
She certainly looks like you. | Size çok benziyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Minus the red hair. Yeah. | Kızıl saç dışında elbette. Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was very nice to meet you. | Tanıştığımıza memnun oldum. Ben de. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So down there. | Demek bu taraftan. Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
These guys are nut jobs at best and dangerous at worst. | Bu adamlar çok çılgın ve çok tehlikeli bir iş yapıyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Now, how did you know where to find them? | Onları burada bulacağımızı nasıl öğrendin? Öğrendim işte tamam mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm done following you around | Kafası karışmış bir köpek gibi peşinde dolaşmaktan sıkıldım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is my investigation. | Bu benim soruşturmam. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You either tell me what's going on, | Ya bana neler olduğunu söylersin... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
or I'm hauling your ass back to the station | ...ya da seni merkeze götürüp adalete engel olmaktan orada tutarım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Can we do this later? No. | Bunu sonra yapalım mı? Hayır. Ne saklıyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
How'd you know about this place? | Burayı nasıl öğrendin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
All right, I'll tell you. | Tamam sana anlatacağım. En iyisi sana göstereyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Food. Please. | Yemek, lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What, you are going to shoot me, | Ne yani beni vuracak mısın? Seni hanım evladı bebe. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You think you are brave enough? | Sence o kadar cesaretin var mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This guys thinks he's Dirty Harry. | Kendini kirli Harry zannediyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Let me have it. | Alayım şunu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What the hell are we doing here? | Burada ne işimiz var? Öğrenmek istediğini sana gösteriyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Housekeeper. Not this late. | Temizlikçidir. Bu kadar geç olmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What the hell's that? | O da nedir? Aradıkları şey. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Emma Wilson's journal. | Emma Wilson'ın günlüğü. Öldüğü gün evinden almıştım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And you took it just like that? | Öylece alıverdin demek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Listen, listen. No, no, no, you listen. | Dinle beni. Hayır, sen beni dinle. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is a murder investigation. | Bu bir cinayet soruşturması. Kariyerini yok etmek mi istiyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Fine, but you're not taking me down with you. | Öyle olsun, ama beni de yanına çekemeyeceksin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Nobody's going down. | Kimseye bir şey olduğu yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You don't think I know what's going on? | Neler olduğunu anlamadığımı sanıyorsun değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're not seeing straight because of your daughter. | Kızın yüzünden düzgün düşünemiyorsun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That surprises you? | Seni şaşırttım mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Until yesterday, you were the prime suspect. | Düne kadar cinayetin baş şüphelisi sendin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Now, give me that thing. | Şimdi, ver şunu bana. Vermeyeceğim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You girls always party this hard? | Kızlar, partileriniz hep böyle sert mi geçer? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Who the hell are you? | Sen de kimsin? Kudüs Tarih Merkezinde güvenlik görevlisi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Shh, relax, ladies. Relax. | Sakin kızlar, sakin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ari Lavie. Shin Bet. | Ari Lavie. İsrail güvenlik örgütü. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wait, what's this got to do with the Israeli secret police? | İsrail gizli polisinin bu işle ne alakası var? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I've been undercover in the JHC for 18 months now. | 18 aydır gizli görevdeyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |