Search
English Turkish Sentence Translations Page 15407
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
But his sojourn into the desert changed everything. | Ne oldu kızıl? Ama çöle olan kısa ziyareti, her şeyi değiştirdi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Made him impure. Soiled. | Onu lekeledi. Kirletti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So we had to move to an alternate plan. | Bu yüzden alternatif bir plana geçmemiz gerekti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It is of great importance that we know now | Şu anda kalbinden geçenleri bilmemiz bizim için çok önemli, Debbie. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So, I'm asking you... | Pekâlâ, sana soruyorum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yes, I'm still with you. | Evet, hâlâ sizinleyim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Bugün özel bir gün, Kızıl. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bugün yolculuğumuz başlıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Hazır mısın? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bizim için kimi gönderecekler... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...ya da Kudüs'e nasıl gideceğiz bilmiyorum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
...ama Tanrı bizimle olacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bundan eminim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Hadi geri dönelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
What the hell are they doing out there unprotected? | Onları korumasız bırakarak ne halt ettiğini zannediyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You were supposed to watch them at all times. | Onları sürekli izleyecektin hani. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
60 kilometers to the nearest village. | Komşu köyden 60 km uzağız. Bir şeyleri yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Esseni kim biliyor musun ki sen? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
An Essene will crawl 60 kilometers in the snow, | Bir Esseni karda 60 km sürünebilir... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
naked if he has to. | ...eğer gerekirse çıplak bile. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You have no idea who we are dealing with. | Kiminle uğraştığımıza dair hiçbir fikrin yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hayır, annen seni alacağını söylemişti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Peki, tamam... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Orada olacağım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kids, they'll drive you crazy, right? | Çocuklar, adamı delirtirler değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hey, uh, | Bozuk fotoğraf var ya... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Any luck? | Şansı var mı? Şans fazla büyütülüyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You want to catch a killer, | Bir katili yakalamak istiyorsan onların olduğundan daha zeki olmalısın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Fortunately, most of them are idiots. | Çok şükür, çoğu aptal. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We lost him when he went down that alley. | Vadie doğru gittiğinde onu kaybettik. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And then picked him up here crossing Nordau Street. | Sonra Nordau Caddesinde yakaladık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And then again here on the corner of Yafo and Rashi. | Ve yine sonra Yafo ve Rashi'nin köşesinde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And then, nothing. | Sonrasında, hiçbir şey. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But, if he's still in the city in a public place | Eğer şehirde halka açık bir yerdeyse, onu bulacağız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Really? You're that sure? | Gerçekten mi? O kadar eminsin yani? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Israeli face recognition software. | İsrail yüz tanıma yazılımı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
State of the art. | Son teknoloji. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, if I'm not mistaken, developed by the FBI. | Evet, yanılmıyorsam FBI tarafından geliştirildi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And perfected by us. | Ve bizim tarafımızdan mükemmelleştirildi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Took us two years to fix the bugs. | Hataları düzeltmemiz iki yılımızı aldı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Just give us a few hours to comb the files, okay? | Dosyaları taramamız için bize birkaç saat verin, olur mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay, genius, what's our next move? | Pekâlâ zeki çocuk, bir sonraki hamlen ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The agreement was brokered by US Special Envoy, | Anlaşmaya bugün Kudüs'e gelen... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Dennis Barnett, who arrived in Jerusalem today | ...ABD Özel Temsilcisi Dennis Barnett... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and met with Ambassador Riddell. | ...aracı oldu ve Büyükelçi Riddell ile buluştu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Barnett's visit comes less than 24 hours | Bay Barnett'in ziyareti tam da yüz karamız Yussef Khalid'in... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
after the brazen escape of Yussef Khalid. | ...kaçışının ardından 24 saat geçmeden gerçekleşti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
An American citizen wanted in connection with | Amerikan vatandaşı Chicago'da, cinayetten aranıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
After months of speculation, | Spekülasyonlardan aylar sonra... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the Israeli government confirmed a major breakthrough | ...İsrail Hükümeti Helsinki Mutabakatı ile barış... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
in the peace process with the Helsinki Accords. | ...süresince büyük bir ilerleme kaydetti. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This historic agreement outlines a two state solution | Bu tarihi anlaşma, iki devlete de ana hatlarıyla çözüm üretiyor... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and puts Israel... | ...ve İsrail'i... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I have to make the delivery now. | Şu an bir teslimat yapmam gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, it can't wait a few days. | Hayır, birkaç gün bekleyemez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If they arrest me, we'll lose the stone forever. | Eğer beni tutuklarlarsa, taşı sonsuza kadar kaybederiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It has to be tonight. | Bu gece olmak zorunda. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hello, Josh. | Merhaba, Josh. Merhaba, efendim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Today is a very special day. | Bugün çok özel bir gün. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Do you know why? | Neden biliyor musun? Doğum günüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're 13 years old. | On üç yaşındasın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We're gonna celebrate your Bar Mitzvah later today. | Bugün senin Bar Mitzvah'nı kutlayacağız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You've been studying very hard, for a very long time. | Uzun zamandır çok iyi, çalışıyorsun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Faye tells me you can recite your entire | Faye bana bütün haftorah kısmını... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
haftorah portion by heart. | ...gönülden, ezberden okuyabileceğini söylüyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can. | Okuyabilirim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And today you'll find out what all that work has been for. | Bugün bütün bu çalışmalarının ne için olduğunu öğreneceksin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why you've been raised here. | Burada ne için yetiştirildiğini. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why you've never been allowed to set foot on the ground. | Neden dışarı adım atamayacağını. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But first I want to tell you something, | Ama önce sana bir şey söylemek istiyorum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and I want you to listen to every word, carefully. | ...ve her kelimesini dikkatlice dinlemeni istiyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You understand? | Anladın mı? Pekâlâ. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I know you've been told that your parents | Biliyorum ailenin senin için geleceği söylendi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But they're not. | Ama gelmiyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No one is. | Hiç kimse gelmiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The truth is, you don't have parents. | Gerçek şu ki, senin bir anne baban yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Or at least, not in the normal sense. | En azından, bildiğimiz şekilde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ours is a God of miracles. | Bizimki Tanrı'nın mucizelerinden bir tanesi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And you, son, are a miracle. | Ve sen evlat, bir mucizesin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Call no man your father upon the Earth. | 'Dünyadaki hiç bir erkeğe baba deme.' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
For you have one father, and he is in heaven. | 'Senin bir tane baban var, o da cennette.' | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's right, son. | Bu doğru, evlat. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I think you're gonna be just fine. | Sanırım gayet iyi olacaksın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
When you're done here, take the box to Pastor Billingham's office. | Burada işin bittiğinde kutuyu Rahip Billingham'ın ofisine götür. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are those tears? | Bunlar gözyaşları mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Kıçını kaldır, bütün günümüz yok! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kibarca konuşmak zorundasın... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Korkma. Hadi, hadi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Olaf'a hoşça kal demem gerek. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Senin yerine ben söyledim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kamyonete bin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
I think we should go back to the dig. | Bence kazıya geri dönmemiz gerekiyor. İş arkadaşlarını sorgulamalıyız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Bir şey buldum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Şimdi sana gönderdim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Vicki Connelly. | Vicki Connelly. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Kız kim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kızı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
İntihar etmiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bir buçuk yıl önce. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Everything all right? | Her şey yoldunda mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |