Search
English Turkish Sentence Translations Page 151848
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Commander, I want to stay. I know, but you can't. Please. | Komutan, kalmak istiyorum. Biliyorum, ama kalamazsın. Lütfen. | Space-1 | 2000 | ![]() |
(Victor) John... | John... | Space-1 | 2000 | ![]() |
Mathematical formulae. | Matematik formülü. | Space-1 | 2000 | ![]() |
That monitor only gives electronic indications of brain activity. | O monitör sadece beyindeki elektronik aktiviteyi gösterir. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Those are computer traces, Victor. | Onlar bilgisayar izleri Victor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
They're certainly not Kelly's brain patterns. | Kesinlikle Kelly'nin beyin dalgaları değil. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Kano, what's with Computer? | Kano, Bilgisayar'da ne var? | Space-1 | 2000 | ![]() |
'I can't understand it...' Just tell me. | Anlayamıyorum... Sen sadece söyle! | Space-1 | 2000 | ![]() |
'I've checked everything. | Her şeyi kontrol ettim. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'Computer is sending data into Kelly's brain.' | Bilgisayar, Kelly'nin beynine bilgi yolluyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
To his brain? 'Into him. | Beynine mi? Ona yüklüyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'And through him, it's being beamed towards orbital reference 397.' | Ve onun içinden de, yörüngesel referans 397 yönüne gidiyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
397... That's the point where Kelly was affected | 397... Orası tam da Kelly'nin etkilendiği... | Space-1 | 2000 | ![]() |
and Eagle 1 was crushed. | ve Kartal 1'in ezildiği nokta. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Kano, shut down transmitters immediately | Kano, hemen tüm ileticileri kapat, | Space-1 | 2000 | ![]() |
and analyse all data that's already gone out. | ve gönderilen tüm bilgileri analiz et. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Victor, whoever was trying to talk to us before Eagle 1 was crushed | Victor, Kartal 1 ezilmeden önce bizimle her kim konuşmak istiyorsa, | Space-1 | 2000 | ![]() |
is now using Kelly as a link to Computer, | şimdi de Kelly'yi, Bilgisayar'a bağlanmak için kullanıp, | Space-1 | 2000 | ![]() |
and is sending information out into space through Kelly. | Kelly aracılığıyla uzaya bilgi gönderiyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
It's trying to communicate again. | Yeniden bağlantı kurmak istiyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'The process is now reversed. Computer is now receiving data. | İşleyiş tersine döndü. Bilgisayar şimdi veri alıyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'It's coming from the same area and reaching Computer via Kelly's brain.' | Aynı bölgeden çıkıp, Kelly'nin beyni aracılığıyla Bilgisayar'a geliyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Kano, let's shut him off. Close down receivers. | Kano, hadi onu kapatalım. Tüm alıcıları kapat. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Analyse all incoming and outgoing data immediately. | Gelen ve giden veriyi derhal analiz et. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Whoever was trying to talk to us is now talking to Computer. | Bizimle konuşmaya çalışan, şimdi de Bilgisayar'la konuşuyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Maybe he couldn't get through to us and needed Kelly as an interpreter. | Belki de bize ulaşamayınca, Kelly'yi tercüman olarak kullanması gerekmiştir. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Yeah, but whatever it's doing, | Evet, ama şu anda yaptığı her neyse, | Space-1 | 2000 | ![]() |
it might be reprogramming Computer against us. | bu, Bilgisayar'ı bize karşı programlamak bile olabilir. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Increase anaesthesia two points. | Anesteziyi iki derece arttır. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Two points. | İki derece. | Space-1 | 2000 | ![]() |
He's still feeling pain. | Hala acı hissediyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
He could die of shock. I'll induce neuronic concussion. | Şoktan ölebilir. Nöronik darbe uygulayacağım. | Space-1 | 2000 | ![]() |
You must not touch my brain! | Beynine dokunmamalısınız! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Arrrgh! | Arrrgh! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Bob, no! | Bob, Hayır! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Follow him. Let me know where he goes but don't restrain him. | Onu takip et. Nereye gittiğini bana bildirin ama onu yakalamayın. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Helena, you all right? I'm all right. | Helena, sen iyi misin? İyiyim. | Space-1 | 2000 | ![]() |
John, we can't just let him go. | John, öylece gitmesine izin veremeyiz. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Victor, whatever it wants, it's using Kelly. | Victor, istediği her neyse, bunun için Kelly'yi kullanıyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
So let's let Kelly lead us to it. | O nedenle bırakalım da, onun yerini bize Kelly gösterdin. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Commander, Kelly's in the computer room. | Komutan, Kelly Bilgisayar odasına girdi. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'Good. Get Kano there. | Güzel. Kano'yu oraya gönderin. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'But don't go in until I arrive.' Right. | Ama ben gelene kadar içeri girmeyin. Tamam Komutan. | Space-1 | 2000 | ![]() |
0K, I want to try to talk to him. If he gets violent, we'll stun him. | Tamam. Onunla konuşmayı denemek istiyorum. Eğer saldırganlaşırsa, onu bayıltacağız. | Space-1 | 2000 | ![]() |
What's the update? | En son durum ne? | Space-1 | 2000 | ![]() |
He's reprogramming so fast I can't get any details. | O kadar hızlı programlıyor ki, hiçbir ayrıntı alamıyoruz. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Kelly, I want to talk to you. | Kelly, seninle konuşmak istiyorum. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Who are you transmitting to? | Kime yayım yapıyorsun? | Space-1 | 2000 | ![]() |
Who's talking to Alpha? | Alfa'yla kim konuşuyor? | Space-1 | 2000 | ![]() |
Look, answer me, damn it! | Bak, bana cevap ver lanet olasıca! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Let's see where he goes. | Bakalım nereye gidiyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
His neuronic concussion, the effect should be immediate. | Aldığı nöronik darbeyle, etki hemen başlamalıydı. | Space-1 | 2000 | ![]() |
He's building a resistance to it. | Buna karşı bir direnç geliştiriyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Melita! | Melita! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Melit... Kelly! | Melit... Kelly! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Help me. Help me! | Bana yardım et! Bana yardım et! | Space-1 | 2000 | ![]() |
My darling... I've got to do it. | Sevgilim... Bunu yapmalıyım. | Space-1 | 2000 | ![]() |
I've got to... And they won't let me! | Bunu yapmalıyım. Ama bana izin vermeyecekler! | Space-1 | 2000 | ![]() |
What is it, tell me? I've got to! | Ne demek istiyorsun? Söyle bana. Yapmalıyım. | Space-1 | 2000 | ![]() |
You must make them understand. Make them understand! | Onların anlamasını sağlamalısın. Onların anlamasını sağla! | Space-1 | 2000 | ![]() |
Whatever that is out there, it's crushed Eagle 1, | Dışarıda her ne varsa, Kartal 1'i ezdi, | Space-1 | 2000 | ![]() |
it's done something to Kelly and taken over Computer. | Kelly'ye bir şeyler yaptı ve Bilgisayar'ın kontrolünü ele geçirdi. | Space-1 | 2000 | ![]() |
By my calculations, we'll be where Eagle 1 disappeared | Hesaplarıma göre, 4 ila 6 saat içinde Kartal 1'in... | Space-1 | 2000 | ![]() |
in four to six hours. | kaybolduğu yerde olacağız. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Which is how long we have to act. | Bir şeyler yapmak için elimizdeki tüm zaman bu. | Space-1 | 2000 | ![]() |
We're back to trying to drive this moon the way we want it to go. | Bu ayı, bir kez daha bizim istediğimiz gibi götürmeye çalışmak zorunda kaldık gibi! | Space-1 | 2000 | ![]() |
0nly two schemes for that shock waves and anti gravity screens. | Bunun için sadece 2 yol var. Şok dalgaları, ya da karşıt yerçekimi kalkanları. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Both reduce gravitational pull from another planet. | Bunların ikisi de diğer gezegenden gelen çekim gücünü azaltacaktır. | Space-1 | 2000 | ![]() |
This is neither a sun, star or planet we're dealing with. | Karşımızdaki bir güneş, veya yıldız, hatta bir gezegen bile değil. | Space-1 | 2000 | ![]() |
From the data we have, Computer says that the energy field has no mass. | Eldeki veriye göre Bilgisayar, enerji alanının hiç kütlesi olmadığını söylüyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Sir, we can't change course. What next? | Efendim, rotamızı değiştiremiyorsak, şimdi ne yapacağız? | Space-1 | 2000 | ![]() |
Well, we know it's organic and intelligent. | Bunun organik ve bir zekaya sahip olduğunu biliyoruz. | Space-1 | 2000 | ![]() |
So if we load an Eagle with nuclear charges and aim it at the centre, | Bir Kartal'ı nükleer patlayıcılarla dolu olarak onun ortasına yollarsak... | Space-1 | 2000 | ![]() |
we might just be able to weaken it a little, | belki de onu biraz olsun zayıflatarak... | Space-1 | 2000 | ![]() |
enough to reduce its crushing effect and get through. | sahip olduğu ezme etkisini geçebileceğimiz kadar zayıflatabiliriz. | Space-1 | 2000 | ![]() |
I'd better get started on that right away, Commander. | Bu konuda derhal çalışmaya başlasam iyi olur, Komutan. | Space-1 | 2000 | ![]() |
All right, Alan, do it. | Tamam Alan. Yap bakalım. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Helena, we need all the information we can get from Kelly. | Helena, Kelly'den alabileceğimiz tüm bilgiye ihtiyacımız var. | Space-1 | 2000 | ![]() |
He's on life support. I know. | Yaşam destek sistemine bağlı. Biliyorum. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Victor, try to find exactly what Computer's transmitting. | Victor, Bilgisayar'ın tam olarak ne yolladığını bulmaya çalış. | Space-1 | 2000 | ![]() |
John, about Kelly's condition... | John, Kelly'nin durumuyla ilgili... | Space-1 | 2000 | ![]() |
Helena, we've got to try it. | Helena, bunu denemeliyiz. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Alan, how's it going? | Alan, nasıl gidiyor? | Space-1 | 2000 | ![]() |
All the charges are fused, checked and ready to go. | Tüm patlayıcıların fünyeleri takıldı, kontrol edildi ve gitmeye hazırlar. | Space-1 | 2000 | ![]() |
The best calculation we can get without asking Computer | Bilgisayar olmadan yapabileceğimiz en iyi hesaba göre... | Space-1 | 2000 | ![]() |
is that all on board systems should be blown at 18:45. | tüm patlayıcılar da 18:45'te patlatılmalı. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Destruct mechanism set for 18:45. | Patlama mekanizması 18:45'e kuruldu. | Space-1 | 2000 | ![]() |
By then the ship should be locked on target, nothing can divert it. | O zamana kadar gemi rotasına kilitlenmiş olacağından, rotasını hiçbir şey değiştiremez. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Well, I feel a lot happier now we've done something. | Şu ana kadar bir şeyler yapmış olsaydık, kendimi çok daha iyi hissedecektim. | Space-1 | 2000 | ![]() |
All right, Paul, lift her off. | Tamam Paul, kaldır onu. | Space-1 | 2000 | ![]() |
It's gonna get one hell of a headache when it squeezes that little bundle. | Bu küçük paketi sıkmaya başladığında epey bir başı ağrıyacak. | Space-1 | 2000 | ![]() |
I don't like a pre emptive strike against an enemy I don't understand. | Anlamadığımız bir düşmana karşı ilk saldırıyı yapmak hiç hoşuma gitmiyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
They crushed Eagle 1 to a pulp, Commander. | Kartal 1'in posasını çıkardılar Komutan. | Space-1 | 2000 | ![]() |
I don't doubt they'll do the same to us if they can. | Eğer fırsatını yakalarlarsa, aynısını bize de yapacaklarından eminim. | Space-1 | 2000 | ![]() |
'John, can you come to Technical section right away?' | John, hemen Teknik Bölüme gelebilir misin? | Space-1 | 2000 | ![]() |
Foam. Yeah, that's what it looks like. | Köpük. Evet, aynen ona benziyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |
It's also what the pilot saw. Where did it come from? | Bu, pilotun da gördüğü şey. Nereden gelmiş? | Space-1 | 2000 | ![]() |
It's the same material we found encrusted onto Eagle 1. | Bu, Kartal 1'le bütünleşmiş olarak bulduğumuz maddeyle aynı. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Except it's reverting back to its original form. | Yalnızca, asıl formuna geri dönmüş. | Space-1 | 2000 | ![]() |
Looks harmless enough. | Yeterince zararsız görünüyor. | Space-1 | 2000 | ![]() |