Search
English Turkish Sentence Translations Page 151410
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
that is just his political point, not exculpation to your slander | Bu onun politik görüşü, senin iftiradan aklanman değil. Bu politik bir açıklama. İsnat edilen suçlarla ilgili bir beyanat değil. Bu politik bir açıklama. İsnat edilen suçlarla ilgili bir beyanat değil. Bu politik bir açıklama. İsnat edilen suçlarla ilgili bir beyanat değil. Bu politik bir açıklama. İsnat edilen suçlarla ilgili bir beyanat değil. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
this is ... | Bu ... Bu... Bu... Bu... | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
...disorganizing army and betraying our country! | ...ordunun düzenini bozmak ve vatana ihanet! orduyu parçalamaya teşebbüs ve vatana ihanettir! ...orduyu parçalamaya teşebbüs ve vatana ihanettir! ...orduyu parçalamaya teşebbüs ve vatana ihanettir! orduyu parçalamaya teşebbüs ve vatana ihanettir! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I dont believe my brother said that! | Kardeşimin bunu dediğine inanmıyorum! Ağabeyimin bu şekilde ifade verdiğine inanmıyorum. Ağabeyimin bu şekilde ifade verdiğine inanmıyorum. Ağabeyimin bu şekilde ifade verdiğine inanmıyorum. Ağabeyimin bu şekilde ifade verdiğine inanmıyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
So you think your brother was lying to us? | Yani kardeşinin bize yalan söylediğini mi düşünüyorsun? Yani size burada yalan ifadelerin mi sunulduğunu düşünüyorsunuz? Yani size burada yalan ifadelerin mi sunulduğunu düşünüyorsunuz? Yani size burada yalan ifadelerin mi sunulduğunu düşünüyorsunuz? Yani size burada yalan ifadelerin mi sunulduğunu düşünüyorsunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Before my brother talk to me personally, | Kardeşim benimle bire bir konuşmadan, Ağabeyim bunu bana bizzat söylemeden, bu şekilde Ağabeyim bunu bana bizzat söylemeden, bu şekilde... Ağabeyim bunu bana bizzat söylemeden, bu şekilde... Ağabeyim bunu bana bizzat söylemeden, bu şekilde | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I won't believe that he said those | bunları dediğine inanmayacağım ifade verdiğine inanmam. ...ifade verdiğine inanmam. ...ifade verdiğine inanmam. ifade verdiğine inanmam. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Eickemayer Studio you heard about it? | Eickemayer Stüdyosunu hiç duydun mu? Eickemayer resim atölyesi size bir şey ifade ediyor, değil mi? Eickemayer resim atölyesi size bir şey ifade ediyor, değil mi? Eickemayer resim atölyesi size bir şey ifade ediyor, değil mi? Eickemayer resim atölyesi size bir şey ifade ediyor, değil mi? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Yes | Evet Evet. Evet. Evet. Evet. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Eickemayer is at Krakau in recent few months, he gave the key... | Eickemayer son birkaç aydır Krakau'da, stüydonun anahtarını... Eickemayer aylardır mimar olarak Krakau'da, atölyenin anahtarını Eickemayer aylardır mimar olarak Krakau'da, atölyenin anahtarını... Eickemayer aylardır mimar olarak Krakau'da, atölyenin anahtarını... Eickemayer aylardır mimar olarak Krakau'da, atölyenin anahtarını | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
of studio to us, let us take a look | bize verdi, bir bakalım. resimlerini arkadaşlarına gösterelim diye bize verdi. ...resimlerini arkadaşlarına gösterelim diye bize verdi. ...resimlerini arkadaşlarına gösterelim diye bize verdi. resimlerini arkadaşlarına gösterelim diye bize verdi. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
the fingerprint on the copymachine... | Fotokopi makinesinin üzerindeki parmak izleri... Çoğaltma makinesinin üzerindeki parmak izleri... Çoğaltma makinesinin üzerindeki parmak izleri... Çoğaltma makinesinin üzerindeki parmak izleri... Çoğaltma makinesinin üzerindeki parmak izleri... | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
they are your brother's | kardeşine ait ağabeyinize ait. ...ağabeyinize ait. ...ağabeyinize ait. ağabeyinize ait. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
your brother has admited | Kardeşin el ilanlarını altı tür el ilanlarının hepsini Ağabeyiniz itiraf etti. Ağabeyiniz itiraf etti. Ağabeyiniz itiraf etti. Ağabeyiniz itiraf etti. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
he designed, | tasarladığını, İfadesinde, her şeyi yalnız başına yaptığını, İfadesinde, her şeyi yalnız başına yaptığını, İfadesinde, her şeyi yalnız başına yaptığını, İfadesinde, her şeyi yalnız başına yaptığını, | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
copyed��and handed out all six kinds of handbills. | kopyaladığını ve dağıttığını itiraf etti. 6 bildiriyi tek başına yazdığını, çoğalttığını ve dağıttığını söyledi. ...6 bildiriyi tek başına yazdığını, çoğalttığını ve dağıttığını söyledi. ...6 bildiriyi tek başına yazdığını, çoğalttığını ve dağıttığını söyledi. 6 bildiriyi tek başına yazdığını, çoğalttığını ve dağıttığını söyledi. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
He tried to make me believe that, he sent out five thousand handbills in Munich at one night | Beni, bir gecede Munich'e beş bin ilan dağıttığına inandırmaya çalıştı. Bir tek gecede Münih'te 5000 adet bildiri dağıtmış. Bir tek gecede Münih'te 5000 adet bildiri dağıtmış. Bir tek gecede Münih'te 5000 adet bildiri dağıtmış. Bir tek gecede Münih'te 5000 adet bildiri dağıtmış. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
you lived with your brother | Sen kardeşinle yaşadın Siz ağabeyinizle birlikte oturuyorsunuz. Siz ağabeyinizle birlikte oturuyorsunuz. Siz ağabeyinizle birlikte oturuyorsunuz. Siz ağabeyinizle birlikte oturuyorsunuz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
you were all in the hallway this morning | Bu sabah hepiniz holdeydiniz Bu sabah, koridorda onunla birlikteydiniz. Bu sabah, koridorda onunla birlikteydiniz. Bu sabah, koridorda onunla birlikteydiniz. Bu sabah, koridorda onunla birlikteydiniz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
and you still want me believe that you have nothing to do with this? | ve sen hala senin bununla bir alakan olmadığına mı inanmamı istiyorsun? Bizi, bunlardan haberdar olmadığınıza inandırmaya mı çalışıyorsunuz? Bizi, bunlardan haberdar olmadığınıza inandırmaya mı çalışıyorsunuz? Bizi, bunlardan haberdar olmadığınıza inandırmaya mı çalışıyorsunuz? Bizi, bunlardan haberdar olmadığınıza inandırmaya mı çalışıyorsunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
you think all these slander are meaningless? Just admit it! | Bütün bu iftiranın yersiz olduğunu mu sanıyorsun? İtiraf et! Bu bildirileri, zararsız birer kağıt parçası sandığınıza mı inanacağız? Bu bildirileri, zararsız birer kağıt parçası sandığınıza mı inanacağız? Bu bildirileri, zararsız birer kağıt parçası sandığınıza mı inanacağız? Bu bildirileri, zararsız birer kağıt parçası sandığınıza mı inanacağız? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
You and your brother made and sent those handbills! | Sen ve kardeşin bu el ilanlarını yapıp dağıttınız! Bildirileri ağabeyinizle birlikte hazırladığınızı ve dağıttığınızı itiraf edin! Bildirileri ağabeyinizle birlikte hazırladığınızı ve dağıttığınızı itiraf edin! Bildirileri ağabeyinizle birlikte hazırladığınızı ve dağıttığınızı itiraf edin! Bildirileri ağabeyinizle birlikte hazırladığınızı ve dağıttığınızı itiraf edin! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
YES! and I am proud of it! | EVET! Ve yaptığımdan gurur duyuyorum! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
what will happen to me and my brother? | Bana ve kardeşime ne olacak? Şimdi bana ve kardeşime ne olacak? Şimdi bana ve kardeşime ne olacak? Şimdi bana ve kardeşime ne olacak? Şimdi bana ve kardeşime ne olacak? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
You should think about this at beginning��Miss Scholl | Bunu başında düşünecektiniz Bayan Scholl Bunu daha önce düşünecektiniz, Bayan Scholl. Bunu daha önce düşünecektiniz, Bayan Scholl. Bunu daha önce düşünecektiniz, Bayan Scholl. Bunu daha önce düşünecektiniz, Bayan Scholl. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Our relative will be embroiled? I can't decide it | Akrabamız bu işe karıştırılacak mı? Buna ben karar veremem Ailemiz hapsedilecek mi? Buna başkaları karar verir. Ailemiz hapsedilecek mi? Buna başkaları karar verir. Ailemiz hapsedilecek mi? Buna başkaları karar verir. Ailemiz hapsedilecek mi? Buna başkaları karar verir. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I have to go to washroom Not now! | Banyoya gitmem lazım Şimdi olmaz! Tuvalete gitmem lazım. Şimdi olmaz! Tuvalete gitmem lazım. Şimdi olmaz! Tuvalete gitmem lazım. Şimdi olmaz! Tuvalete gitmem lazım. Şimdi olmaz! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Who draft out these? | Bunları kim çizdi? Bildirileri kim hazırladı? Bildirileri kim hazırladı? Bildirileri kim hazırladı? Bildirileri kim hazırladı? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Me! You are lying��Miss Scholl! Juse few weeks ago... | Ben! Yalan söylüyorsunuz Bayan Scholl! Birkaç hafta önce... Ben! Yine yalan söylüyorsunuz Bayan Scholl! Ben! Yine yalan söylüyorsunuz Bayan Scholl! Ben! Yine yalan söylüyorsunuz Bayan Scholl! Ben! Yine yalan söylüyorsunuz Bayan Scholl! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
we did the writing check | Rapordan yazıyı Daha haftalar önce bilimsel bir rapor hazırlattık. Daha haftalar önce bilimsel bir rapor hazırlattık. Daha haftalar önce bilimsel bir rapor hazırlattık. Daha haftalar önce bilimsel bir rapor hazırlattık. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
from the report, we are sure they are from a male. | kontrol ettik, yazının bir erkek tarafından yazıldığına eminiz. Buna göre bildirileri hazırlayanın bir erkek olduğundan eminiz. Buna göre bildirileri hazırlayanın bir erkek olduğundan eminiz. Buna göre bildirileri hazırlayanın bir erkek olduğundan eminiz. Buna göre bildirileri hazırlayanın bir erkek olduğundan eminiz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Your brother is the author and the planner! | Planlayan ve yazan kardeşiniz! Bir fikir adamı! Ağabeyiniz! Bir fikir adamı! Ağabeyiniz! Bir fikir adamı! Ağabeyiniz! Bir fikir adamı! Ağabeyiniz! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
who mailed out these handbills? my brother and I | Bu el ilanlarını kim postayla dağıttı? Kardeşim ve ben Bu bildirileri kim postaya verdi? Ağabeyim ve ben. Bu bildirileri kim postaya verdi? Ağabeyim ve ben. Bu bildirileri kim postaya verdi? Ağabeyim ve ben. Bu bildirileri kim postaya verdi? Ağabeyim ve ben. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
excuse me, I have to go to washroom | Afedersiniz, banyoya gitmem gerek. Af edersiniz, gerçekten tuvalete gitmem lazım. Af edersiniz, gerçekten tuvalete gitmem lazım. Af edersiniz, gerçekten tuvalete gitmem lazım. Af edersiniz, gerçekten tuvalete gitmem lazım. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Locher! | Locher! Lohner! Lohner! Lohner! Lohner! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Washroom! | Banyo! Tuvalet! Tuvalet! Tuvalet! Tuvalet! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
follow me | Beni izle Gelin. Gelin. Gelin. Gelin. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Hurry! | Acele et! Acele edin! Acele edin! Acele edin! Acele edin! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
open the handcuffs, it hurts! | Kelepçeleri aç, acıtıyor! Kelepçeleri açın, acıtıyor! Kelepçeleri açın, acıtıyor! Kelepçeleri açın, acıtıyor! Kelepçeleri açın, acıtıyor! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
What are you doing with them? | Onlarla ne yapıyorsun? Onlarla ne yapacaksınız? Onlarla ne yapacaksınız? Onlarla ne yapacaksınız? Onlarla ne yapacaksınız? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
you know, Miss Scholl? there is no leeway... | Biliyor musunuz, Bayan Scholl? boşa harcanacak hiçbirşey yok... Arkadaşları tanıyor musunuz, Bayan Scholl? Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Arkadaşları tanıyor musunuz, Bayan Scholl? Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Arkadaşları tanıyor musunuz, Bayan Scholl? Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Arkadaşları tanıyor musunuz, Bayan Scholl? Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
you know it, next door to the left | Biliyorsunuz, bir sonraki soldaki kapı Soldaki kapı. Ama bunu zaten biliyorsunuz artık. Soldaki kapı. Ama bunu zaten biliyorsunuz artık. Soldaki kapı. Ama bunu zaten biliyorsunuz artık. Soldaki kapı. Ama bunu zaten biliyorsunuz artık. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Who wrote these banner"Step out! Hitler!"... | Bu yazıları kim yazdı "Dışarı çık! Hitler!"... Peki, o duvar yazıları: "Batsın Hitler!" ve Peki, o duvar yazıları: "Batsın Hitler!" ve... Peki, o duvar yazıları: "Batsın Hitler!" ve... Peki, o duvar yazıları: "Batsın Hitler!" ve | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
"FREEDOM"... | "ÖZGÜRLÜK"... "Özgürlük" ve üniversitedeki, ..."Özgürlük" ve üniversitedeki, ..."Özgürlük" ve üniversitedeki, "Özgürlük" ve üniversitedeki, | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
and a crossed NSDAP badge, University��Ludwig street | ve bir çapraz NSDAP arması, Üniversite Ludwig sokağı Ludwig Caddesindeki, Marienplatz'daki, Kaufinger Caddesindeki, ...Ludwig Caddesindeki, Marienplatz'daki, Kaufinger Caddesindeki, ...Ludwig Caddesindeki, Marienplatz'daki, Kaufinger Caddesindeki, Ludwig Caddesindeki, Marienplatz'daki, Kaufinger Caddesindeki, | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Marienplatz��Kaufinger street and Schwabing everywhere | Marienplatz Kaufinger sokak ve Schwabing heryerde Schwabing'deki üzeri çizilmiş gamalı haçlar? ...Schwabing'deki üzeri çizilmiş gamalı haçlar? ...Schwabing'deki üzeri çizilmiş gamalı haçlar? Schwabing'deki üzeri çizilmiş gamalı haçlar? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
my brother and I | Kardeşim ve ben Ağabeyim ve ben yaptık. Ağabeyim ve ben yaptık. Ağabeyim ve ben yaptık. Ağabeyim ve ben yaptık. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Your brother said after he got arrested�� "go back home... | Kardeşin tutuklandıktan sonra "eve git... Ağabeyin üniversitede tutuklandıktan sonra Ağabeyin üniversitede tutuklandıktan sonra... Ağabeyin üniversitede tutuklandıktan sonra... Ağabeyin üniversitede tutuklandıktan sonra | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
tell Alex��dont wait for me" | Alex'e beni beklememesini söyle" dedi "Eve git ve Alex'e beni beklememesini söyle" dedi. ..."Eve git ve Alex'e beni beklememesini söyle" dedi. ..."Eve git ve Alex'e beni beklememesini söyle" dedi. "Eve git ve Alex'e beni beklememesini söyle" dedi. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Schertling was right there | Schertling oradaydı Schertling çok yakındaydı. Schertling çok yakındaydı. Schertling çok yakındaydı. Schertling çok yakındaydı. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
He was telling Schmorell to run away? | Schmorell'e kaçmasını mı söylüyordu? Schmorell'e kaçması için bir talimattı, değil mi? Schmorell'e kaçması için bir talimattı, değil mi? Schmorell'e kaçması için bir talimattı, değil mi? Schmorell'e kaçması için bir talimattı, değil mi? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Hans had a appointment with Schmid, he didnt want him wait for nothing. | Hans'ın Schmid'le randevusu vardı, boşu boşuna beklemesini istemedi. Hans, Schmorell ile buluşacaktı, boşuna beklemesini istemedi. Hans, Schmorell ile buluşacaktı, boşuna beklemesini istemedi. Hans, Schmorell ile buluşacaktı, boşuna beklemesini istemedi. Hans, Schmorell ile buluşacaktı, boşuna beklemesini istemedi. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
You mentioned about your plan to Schmorell? No | Planınızdan Schmorell'e bahsetting mi? Hayır Schmorell'le planınız hakkında konuştunuz mu? Hayır. Schmorell'le planınız hakkında konuştunuz mu? Hayır. Schmorell'le planınız hakkında konuştunuz mu? Hayır. Schmorell'le planınız hakkında konuştunuz mu? Hayır. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
and Graf? No | ve Graf'a? Hayır Graf'la? Hayır. Graf'la? Hayır. Graf'la? Hayır. Graf'la? Hayır. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
why are you keep lying? I did not | Neden yalan söylemeye devam ediyorsun? Etmiyorum Neden yalan söylemeye devam ediyorsunuz, Bayan Scholl? Yalan söylemiyorum. Neden yalan söylemeye devam ediyorsunuz, Bayan Scholl? Yalan söylemiyorum. Neden yalan söylemeye devam ediyorsunuz, Bayan Scholl? Yalan söylemiyorum. Neden yalan söylemeye devam ediyorsunuz, Bayan Scholl? Yalan söylemiyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
here | Al Alın. Alın. Alın. Alın. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
this is your confession!Sign it! | Bu senin itirafın! İmzala! Bugün ki itirafınız. İmzalayın. Bugün ki itirafınız. İmzalayın. Bugün ki itirafınız. İmzalayın. Bugün ki itirafınız. İmzalayın. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
take her out! | Çıkar onu! Götürün! Götürün! Götürün! Götürün! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I heard about Mohr told Locher: this kind of people... | Mohr'un Locher'e dediğini duydu: Almanya'nın bu tip insanlara... Mohr bu gece Lohner'e demiş ki: "Almanya'nın aslında bu tür insanlara... Mohr bu gece Lohner'e demiş ki: "Almanya'nın aslında bu tür insanlara... Mohr bu gece Lohner'e demiş ki: "Almanya'nın aslında bu tür insanlara... Mohr bu gece Lohner'e demiş ki: "Almanya'nın aslında bu tür insanlara... | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
is what Germany needs but we have to re educate them | ihtiyacı var ama onları yeniden eğitmemiz lazım ihtiyacı var. Sizi sadece yeniden eğitmek lazımmış. ...ihtiyacı var. Sizi sadece yeniden eğitmek lazımmış." ...ihtiyacı var. Sizi sadece yeniden eğitmek lazımmış." ihtiyacı var. Sizi sadece yeniden eğitmek lazımmış. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Maybe they will try to rebuild your world view | Belki senin dünya görüşünü yeniden inşa etmeye çalışacaklar Belki de dünya görüşü eğitimini denerler. Belki de dünya görüşü eğitimini denerler. Belki de dünya görüşü eğitimini denerler. Belki de dünya görüşü eğitimini denerler. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
but I will tell you, they may just wait | Ama sana söyleyeyim, bekleyebilirler Hepsi günlerini görecekler. O kadar söylüyorum. Hepsi günlerini görecekler. O kadar söylüyorum. Hepsi günlerini görecekler. O kadar söylüyorum. Hepsi günlerini görecekler. O kadar söylüyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
why? even the bosses are impatience | Neden? Patronlar bile sabırsızdır. Neden? En tepedekilerin bile ödleri patlıyor. Neden? En tepedekilerin bile ödleri patlıyor. Neden? En tepedekilerin bile ödleri patlıyor. Neden? En tepedekilerin bile ödleri patlıyor. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
a lot people think allied forces will get into Germany in eight to ten weeks | Birçok insan müttefiklerin sekiz ila on hafta içinde Almanya'ya gireceğini İşgalin 8 10 hafta içinde başlayacağı konuşuluyor. İşgalin 8 10 hafta içinde başlayacağı konuşuluyor. İşgalin 8 10 hafta içinde başlayacağı konuşuluyor. İşgalin 8 10 hafta içinde başlayacağı konuşuluyor. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
after that��sooner or later�� Germany will be liberated | Sonra ise, er ya da geç, Almanya özgürleştirilecek Gerisi çorap söküğü gibi gelir ve Almanya kurtulur. Gerisi çorap söküğü gibi gelir ve Almanya kurtulur. Gerisi çorap söküğü gibi gelir ve Almanya kurtulur. Gerisi çorap söküğü gibi gelir ve Almanya kurtulur. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
If my mother know I am under arrest | Eğer annem tutuklandığımı öğrenirse Annem tutuklandığımı öğrenirse Annem tutuklandığımı öğrenirse... Annem tutuklandığımı öğrenirse... Annem tutuklandığımı öğrenirse | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
She won't stand the shock | Şoka dayanamaz buna dayanamaz. ...buna dayanamaz. ...buna dayanamaz. buna dayanamaz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
She is over 60, and she is sick all the month | Yaşı 60 ın üstünde, bütün ay hastaydı. 60 yaşını geçti ve aylardır hasta. 60 yaşını geçti ve aylardır hasta. 60 yaşını geçti ve aylardır hasta. 60 yaşını geçti ve aylardır hasta. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
If Gestapo goes to my house... | Gestapo evime giderse... Gestapo kapımızın önüne dikilirse ... Gestapo kapımızın önüne dikilirse... Gestapo kapımızın önüne dikilirse... Gestapo kapımızın önüne dikilirse... | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
she my get in jail cause us... | bizim yüzümüzden hapse girebilir... ve hapse atılırsa ... ...ve hapse atılırsa... ...ve hapse atılırsa... ve hapse atılırsa... | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
and your father? | Peki ya baban? Peki, ya baban? Peki, ya baban? Peki, ya baban? Peki, ya baban? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
He is 10 years younger than my mom, he always bring us the immaterial power | Babam annemden on yaş genç, bize her zaman manevi güç verir. O 10 yaş genç, o bize hep güç verdi. O 10 yaş genç, o bize hep güç verdi. O 10 yaş genç, o bize hep güç verdi. O 10 yaş genç, o bize hep güç verdi. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
your mom is not alone. | Annen yalnız değil. O zaman annen yalnız değil. O zaman annen yalnız değil. O zaman annen yalnız değil. O zaman annen yalnız değil. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Thanks | Sağol Sağ ol. Sağ ol. Sağ ol. Sağ ol. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
"we are not silence, we are the forgotten conscience | "Biz sessizlik değiliz, biz unutulmuş vicdanız. "Biz susmuyoruz, biz sizin kötü vicdanınızız. "Biz susmuyoruz, biz sizin kötü vicdanınızız. "Biz susmuyoruz, biz sizin kötü vicdanınızız. "Biz susmuyoruz, biz sizin kötü vicdanınızız. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
White roses let you cannot sleep in peace!" | Beyaz güller huzur içinde uyumanıza izin veremez!" BEYAZ GÜL size rahat vermeyecek. BEYAZ GÜL size rahat vermeyecek. BEYAZ GÜL size rahat vermeyecek. BEYAZ GÜL size rahat vermeyecek. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Who are "us"? My brother wrote this. | "Biz" kim? Bunu kardeşim yazdı. "Biz" kim? Bunu ağabeyim yazdı. "Biz" kim? Bunu ağabeyim yazdı. "Biz" kim? Bunu ağabeyim yazdı. "Biz" kim? Bunu ağabeyim yazdı. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
at the last line of 4th handbill�� "please copy... | 4. el ilanının son satırında "lütfen kopyalayıp... 4. bildirinin son satırında "Lütfen kopyalayın ve 4. bildirinin son satırında "Lütfen kopyalayın ve... 4. bildirinin son satırında "Lütfen kopyalayın ve... 4. bildirinin son satırında "Lütfen kopyalayın ve | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
and pass around", and here is about resist movement | etrafa dağıtın", ve burası da direniş hareketiyle ilgili etrafa dağıtın" yazıyor. Burada da direniş hareketinden bahsediliyor. ...etrafa dağıtın" yazıyor. Burada da direniş hareketinden bahsediliyor. ...etrafa dağıtın" yazıyor. Burada da direniş hareketinden bahsediliyor. etrafa dağıtın" yazıyor. Burada da direniş hareketinden bahsediliyor. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
doesn't sound like couple peoples' crime We dont have organization | Kulağa birkaç insanın suçu gibi gelmiyor Bizim bir organizasyonumuz yok Bu tek kişinin yaptığı bir şey gibi durmuyor. Örgüt diye bir şey yok. Bu tek kişinin yaptığı bir şey gibi durmuyor. Örgüt diye bir şey yok. Bu tek kişinin yaptığı bir şey gibi durmuyor. Örgüt diye bir şey yok. Bu tek kişinin yaptığı bir şey gibi durmuyor. Örgüt diye bir şey yok. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
How much you know about Willi Graf? | Willi Graf hakkında ne kadar bilgin var? Willi Graf hakkında ne biliyorsun? Willi Graf hakkında ne biliyorsun? Willi Graf hakkında ne biliyorsun? Willi Graf hakkında ne biliyorsun? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Sergeant��he has same major as my brother came to our house sometimes. | Çavuş, kardeşimle ana dalı aynıydı. Arada sırada evimize gelirdi. Çavuş, ağabeyim gibi tıp okuyor. Ara sıra bize gelir. Çavuş, ağabeyim gibi tıp okuyor. Ara sıra bize gelir. Çavuş, ağabeyim gibi tıp okuyor. Ara sıra bize gelir. Çavuş, ağabeyim gibi tıp okuyor. Ara sıra bize gelir. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
we knew��he helped you guys copying the handbills at the studio | Onun size el ilanlarını stüdyoda kopyalamanızda yardımcı olduğunu Resim atölyesinde bildirileri çoğaltmaya yardım ettiğini biliyoruz. Resim atölyesinde bildirileri çoğaltmaya yardım ettiğini biliyoruz. Resim atölyesinde bildirileri çoğaltmaya yardım ettiğini biliyoruz. Resim atölyesinde bildirileri çoğaltmaya yardım ettiğini biliyoruz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Maybe you found his fingerprint | Belki parmak izini buldunuz Parmak izlerini bulmuş olmalısınız. Parmak izlerini bulmuş olmalısınız. Parmak izlerini bulmuş olmalısınız. Parmak izlerini bulmuş olmalısınız. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
but he went to studio at other time. When? | Ama stüdyoya başka zaman gitti. Ne zaman? Ama o, atölyeye başka bir zaman gelmişti. Ne zaman? Ama o, atölyeye başka bir zaman gelmişti. Ne zaman? Ama o, atölyeye başka bir zaman gelmişti. Ne zaman? Ama o, atölyeye başka bir zaman gelmişti. Ne zaman? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Middle of January, We were going to see Eickemayer' painting | Ocağın ortası, Eickemayer'in tablosunu görmeye gidiyorduk. Ocak ortası, Eickemayer'in resimlerini arkadaşlarımıza gösterdiğimizde. Ocak ortası, Eickemayer'in resimlerini arkadaşlarımıza gösterdiğimizde. Ocak ortası, Eickemayer'in resimlerini arkadaşlarımıza gösterdiğimizde. Ocak ortası, Eickemayer'in resimlerini arkadaşlarımıza gösterdiğimizde. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
that's the reason why others' fingerprints are in studio | Bu yüzden diğerlerinin parmak izleri stüdyoda. Bu yüzden atölyede başkalarının parmak izleri da var. Bu yüzden atölyede başkalarının parmak izleri da var. Bu yüzden atölyede başkalarının parmak izleri da var. Bu yüzden atölyede başkalarının parmak izleri da var. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
who were there?Schmorell? Maybe, I dont know | Kimler oradaydı? Schmorell? Belki, Bilmiyorum Başka kimler vardı? Schmorell? Belki, bilmiyorum, Başka kimler vardı? Schmorell? Belki, bilmiyorum, Başka kimler vardı? Schmorell? Belki, bilmiyorum, Başka kimler vardı? Schmorell? Belki, bilmiyorum, | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I was just there at beginning, then I went to concern | Başlangıçta oradaydım, sonra konsere gittim. başlangıçta sadece kısa süre oradaydım, sonra konsere gittim. ...başlangıçta sadece kısa süre oradaydım, sonra konsere gittim. ...başlangıçta sadece kısa süre oradaydım, sonra konsere gittim. başlangıçta sadece kısa süre oradaydım, sonra konsere gittim. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Probst brought handbills to Salzburg and Linz? No | Salzburg ve Linz'e el ilanlarını Probst mu getirdi ? Hayır Salzburg ve Linz'e bildirileri Probst mu götürdü? Hayır. Salzburg ve Linz'e bildirileri Probst mu götürdü? Hayır. Salzburg ve Linz'e bildirileri Probst mu götürdü? Hayır. Salzburg ve Linz'e bildirileri Probst mu götürdü? Hayır. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Hans didn't tell him anything, cause he has wife and three children | Hans ona hiçbirşey söylemedi, çünkü bir eşi ve üç çocuğu var. Hans ona bir şey söylemedi, eşi ve üç çocuğu yüzünden. Hans ona bir şey söylemedi, eşi ve üç çocuğu yüzünden. Hans ona bir şey söylemedi, eşi ve üç çocuğu yüzünden. Hans ona bir şey söylemedi, eşi ve üç çocuğu yüzünden. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
here, you have to tell me the damn truth, I am asking you. | Burada, bana kahrolası gerçeği anlatmak zorundasın, Sana soruyorum. Lanet olsun, bana gerçeği söylemek zorundasınız! Lanet olsun, bana gerçeği söylemek zorundasınız! Lanet olsun, bana gerçeği söylemek zorundasınız! Lanet olsun, bana gerçeği söylemek zorundasınız! | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Who is in? | Kimler işin içinde? Bana artık isim vermeni istiyorum. Bana artık isim vermeni istiyorum. Bana artık isim vermeni istiyorum. Bana artık isim vermeni istiyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
Graf��Anneliese? | Graf, Anneliese? | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I totally met them about 10 times. | Onlarla toplam 10 defa buluştum. Onlarla 8 10 defa bir araya geldik. Onlarla 8 10 defa bir araya geldik. Onlarla 8 10 defa bir araya geldik. Onlarla 8 10 defa bir araya geldik. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
what did you talk about? about lecture and science | Ne hakkında konuştunuz? Dersler ve bilim hakkında. Ne hakkında konuştunuz? Edebiyat ve bilim. Ne hakkında konuştunuz? Edebiyat ve bilim. Ne hakkında konuştunuz? Edebiyat ve bilim. Ne hakkında konuştunuz? Edebiyat ve bilim. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
My impression of Graf is that he has no interested in politics no interested��but knew the inside? | Graf'la ilgili izlenimime göre onun politikaya ilgisi yok İlgisi yok ama Bence Graf tümüyle apolitik biri. Apolitik, ama olayı biliyordu. Bence Graf tümüyle apolitik biri. Apolitik, ama olayı biliyordu. Bence Graf tümüyle apolitik biri. Apolitik, ama olayı biliyordu. Bence Graf tümüyle apolitik biri. Apolitik, ama olayı biliyordu. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
I have to say��Graf has nothing to do with the handbills | Söylemem gerekir ki Graf'ın el ilanlarıyla bir ilgisi yok Graf'ın bildirilerle hiç bir alakası olmadığında ısrar ediyorum. Graf'ın bildirilerle hiç bir alakası olmadığında ısrar ediyorum. Graf'ın bildirilerle hiç bir alakası olmadığında ısrar ediyorum. Graf'ın bildirilerle hiç bir alakası olmadığında ısrar ediyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
how about Schertling? Gisela met me several times. | Peki ya Schertling? Gisela benimle birkaç kez buluştu. Peki ya Schertling? Gisela ile sık karşılaşıyoruz. Peki ya Schertling? Gisela ile sık karşılaşıyoruz. Peki ya Schertling? Gisela ile sık karşılaşıyoruz. Peki ya Schertling? Gisela ile sık karşılaşıyoruz. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |
we studied in same university, and we knew each other before that. | Aynı üniversitede okuduk, ve bundan önce de tanışıyorduk. Münih'te okuduğumuzda beri. Onu Krauchenwies çalışma kampından tanıyorum. Münih'te okuduğumuzda beri. Onu Krauchenwies çalışma kampından tanıyorum. Münih'te okuduğumuzda beri. Onu Krauchenwies çalışma kampından tanıyorum. Münih'te okuduğumuzda beri. Onu Krauchenwies çalışma kampından tanıyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-1 | 2005 | ![]() |