Search
English Turkish Sentence Translations Page 151412
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
so why do you guys want to punish me anyway? | Peki neden beni cezalandırmak istiyorsunuz? O halde bizi neden hala cezalandırmak istiyorsunuz? O halde bizi neden hala cezalandırmak istiyorsunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
because of the law! no law, no order! | Kanun yüzünden! Kanun olmazsa düzen olmaz! Kanun böyle gerektirdiği için! Kanun olmazsa düzen olmaz. Kanun böyle gerektirdiği için! Kanun olmazsa düzen olmaz. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
the law you referring used to defend people's liberty of speech | Sizin bahsettiğiniz kanun 1933 te Hitler ülkeye hakim olmadan önce Sizin dayanak olarak gösterdiğiniz kanun, '33 de Hitler iktidarından önce Sizin dayanak olarak gösterdiğiniz kanun,'33 de Hitler iktidarından önce... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
before Hitler took power in 1933 but now, under his government | insanların konuşma özgürlüğünü savunuyordu ama şimdi, onun hükümetinde özgür düşünceyi koruyordu, ve şimdi Hitler iktidarında ...özgür düşünceyi koruyordu, ve şimdi Hitler iktidarında... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
people who deliver free speech are treated by heavy penalty or death and does order have anything to do with this? | özgür konuşan insanlarağır ceza veya ölümle cezalandırıyorlar ve özgür düşünceyi ağır hapis veya ölümle cezalandırıyor. ...özgür düşünceyi ağır hapis veya ölümle cezalandırıyor. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
if we don't abide by the law what else should we abide? | Eğer kanuna uymazsak başka neye uymalıyız? Peki, kanun değilse neye bağlı kalacağız? Peki, kanun değilse neye bağlı kalacağız? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
abide by the law, no matter whose law it is that depends on your conscience | Kanuna uy, kimin kanunu olursa olsun Bu sizin vicdanınıza kalmış | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
what? | Ne? Saçmalık! Saçmalık! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
this is the law this is the people | Bu kanun Bu da insanlar Bu kanun, bunlar da insanlar. Bu kanun, bunlar da insanlar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
I, as a police officer am amenable to check whether people's behavior matches the law | Ben, bir polis memuru olarak insanların davranışlarının kanuna uyup | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
and if it doesn't | ve uymazsa | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
I have to figure out where the problem is law can be changed | Problemin nerede olduğunu bulmalıyım Kanun değişebilir | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
conscience won't what if everyone... | Vicdan değişmez Herkes vicdanıyla doğruyu... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
judge right and wrong by his conscience what result would it become? | ve yanlışı yargılasaydı ne olurdu Sonuç ne olurdu? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
and what if the criminals succeed in dropping the reins of government what will it be? | Ve suçlular hükümeti dize getirmeyi başarırsa ne olur O zaman ne olur? Ve kanunsuzlar Führer'i alt etmeyi başarsalar bile, ardından ne gelecek? Ve kanunsuzlar Führer'i alt etmeyi başarsalar bile, ardından ne gelecek? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
unavoidably, there will be serious chaos and those so called freethinking | Kaçınılmaz bir şekilde, ciddi boyutlarda kaos olacak ve bu sözde özgür Kanunsuzluğun hüküm sürdüğü bir kargaşa! Kanunsuzluğun hüküm sürdüğü bir kargaşa! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
federation, democracy, we used to have | sahip olduğumuz federasyon, demokrasi | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
we know where that will lead us to | Bunun bizi nereye götüreceğini biliyoruz | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
everyone will regain his right and order if there is no Hitler, his party and... | Herkesin kendi doğrusu ve düzeni olacak Hitler olmazsa, onun partisi ve... Hitler ve partisi olmazsa herkes için yeniden adalet ve düzen gelir, Hitler ve partisi olmazsa herkes için yeniden adalet ve düzen gelir... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
protect to autocratic personal rejection not just protect people going with the stream | otokratik kişisel reddini koruması sadece ana gidişatı izleyen insanları ve sadece partili yalakalar değil, herkes onun despotluğundan korunur. ...ve sadece partili yalakalar değil, herkes onun despotluğundan korunur. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
autocratic, main stream | Otokratik, ana gidişat Despotluk. Partili yalakalar. Despotluk. Partili yalakalar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you are just disdainful no, you are | Sadece kibirlisin Hayır sen kibirlisin Siz kim oluyorsunuz da böyle hakaret dulu laflar edebiliyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da böyle hakaret dulu laflar edebiliyorsunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you consider my brother and me as criminals just because of those sheets | Sadece bu kağıtlar yüzünden beni ve kardeşimi suçlu sayıyorsunuz Beni ve ağabeyimi bir kaç bildiri yüzünden suçlu ilan Beni ve ağabeyimi bir kaç bildiri yüzünden suçlu ilan... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
although we've done nothing then only words tried to convince you | sizi sözlerle ikna etmeye çalışmaktan başka birşey yapmamamıza rağmen oysa ki, biz kelimelerle ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey yapmadık. ...oysa ki, biz kelimelerle ikna etmeye çalışmaktan başka bir şey yapmadık. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you have privilege, you and your relatives use this privilege shamefully | Ayrıcalıklısınız, sen ve akarabalarınız bu ayrıcalığı utanç verici bir Siz ve elindeki ayrıcalıkları hayasızca kullanan sizin gibiler. Siz ve elindeki ayrıcalıkları hayasızca kullanan sizin gibiler. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you can use our money for college during wartime | Paramızı savaş zamanında üniversiteye gitmek için kullanıyorsunuz Savaşın ortasında bizim paramızla üniversiteye gidebiliyorsunuz. Savaşın ortasında bizim paramızla üniversiteye gidebiliyorsunuz. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
with damn democracy, all I've learned is slaughter | Kahrolası demokrasiyle, öğrendiğim tek şey katliam Lanet olası demokraside ben sadece terzilik eğitimi alabilmiştim. Lanet olası demokraside ben sadece terzilik eğitimi alabilmiştim. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
do you know who made me become a policeman? French who occupied Pfalz | Beni kim polis yaptı biliyor musun? Pfalz'ı işgal eden Fransızlar Beni polis yapan kim, biliyor musun? Pfalz'ı işgal eden Fransızlar, Beni polis yapan kim, biliyor musun? Pfalz'ı işgal eden Fransızlar, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
not German democracy, if there wasn't this campaign | Alman demokrasisi değil, eğer bu seferberlik olmasaydı Alman demokratları değil. Nazi hareketi olmasaydı, Alman demokratları değil. Nazi hareketi olmasaydı, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
I was still a policeman in the countryside of Pirmasens today | Şimdi Pirmasens'in kırsal kesimlerinde bir polistim hala Pirmasens'te köy jandarmasıydım. ...hala Pirmasens'te köy jandarmasıydım. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
shameful Versailles Treaty, inflation, unemployment | Utanç dolu Versailles Antlaşması, enflasyon, işsizlik Utanç dolu Versailles diktası, enflasyon, işsizlik Utanç dolu Versailles diktası, enflasyon, işsizlik... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Economic crisis, our leader Adolf Hitler swept off all of this | Ekonomik kriz, liderimiz Adolf Hitler bunların hepsini ortadan kaldırdı ekonomik kriz, tüm bunları ortadan kaldıran Führerimiz Adolf Hitler'dir. ...ekonomik kriz, tüm bunları ortadan kaldıran Führerimiz Adolf Hitler'dir. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
and also lead Germany to a doomed war | ve Almanya'yı kahrolmuş bir savaşa sürükledi ve Almanya'yı bir savaş katliamına sürükledi, ve bu savaş için bundan sonra ve Almanya'yı bir savaş katliamına sürükledi ve bu savaş için bundan sonra... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
it's free of charge for all of the Victims in this heroical war | Bütün mağdurlar için ücretsiz Bu kahramanca savaşta verilecek her bir kurban boşuna olacaktır. Kahramanlık savaşına! ...verilecek her bir kurban boşuna olacaktır. Kahramanlık savaşına! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you and us that you disdain and fight against | Sen ve aşağılayıp karşı geldiğin biz Siz de, hor gördüğünüz ve savaştığınız bizim gibi Siz de, hor gördüğünüz ve savaştığınız bizim gibi... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
both feed ourselves | kendimizi besliyoruz | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
no matter what happens you live a better life than we do | Ne olursa olsun bizden daha iyi bir hayat yaşıyorsun Sizin durumunuz zaten bizlerden daha iyi. Sizin durumunuz zaten bizlerden daha iyi. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you absolutely have no need to do so actually you still said that | Kesinlikle böyle yapmana ihtiyacın yok Esasında liderimizin ve Almanya'nın Sizin herhangi bir şeye ihtiyacınız yok ki zaten. Neden ayaklanıyorsunuz ki? Sizin herhangi bir şeye ihtiyacınız yok ki zaten. Neden ayaklanıyorsunuz ki? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
our leader and Deutschland are protecting you | seni koruduğunu söyledin Führerimiz ve alman halkı sizi koruyor! Führerimiz ve alman halkı sizi koruyor! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
among this, in Wittelsbacher Palais or my family with background | Bunun içinde, Wittelsbacher'te Palais veya geçmişiyle beraber Burada, Wittelsbach sarayındaki beni mi, yoksa hapsedilen ailemi mi? Burada, Wittelsbach sarayındaki beni mi, yoksa hapsedilen ailemi mi? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
our German soldiers are liberating Europe from money supremacy and | Alman askerlerimiz Avrupa'yı paranın üstünlüğünden ve Alman askerlerimiz Avrupa'yı zenginlerin iktidarından ve Alman askerlerimiz Avrupa'yı zenginlerin iktidarından ve... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Bolschewisten, and for a wider and free Germany | Bolşeviklerden kurtarıyor, daha geniş ve özgür bir Almanya için Bolşeviklerden kurtarıyor ve büyük ve özgür Almanya için savaşıyor. ...Bolşeviklerden kurtarıyor ve büyük ve özgür Almanya için savaşıyor. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Germany's territory will not be occupied you have my words | Almanya toprakları işgal edilmeyecek Sana söz veriyorum Şu kadarını söylüyorum, Alman toprakları bir daha asla işgal edilmeyecek! Şu kadarını söylüyorum, Alman toprakları bir daha asla işgal edilmeyecek! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
at the end of the war foreign troops will garrison | Savaşın sonunda yabancı askerler işgal edecek Savaşın sonu gelip yabancı ordular ülkeye girene kadar ve tüm halklar parmaklarıyla Savaşın sonu gelip yabancı ordular ülkeye girene kadar ve tüm halklar parmaklarıyla... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
people will point at us saying we didn't fight against Hitler | İnsanlar bizi işaret ederek Hitlere karşı mücadele etmedeğimizi söyleyecekler bizi gösterecek ve Hitler'e direnmeden teslim olduğumuzu söyleyecek. ...bizi gösterecek ve Hitler'e direnmeden teslim olduğumuzu söyleyecek. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
if we win out at last | Sonunda kazanırsak Peki, ya nihai zafere ulaştığımızda, dökülen onca kan, çekilen acı sonrasında Peki, ya nihai zafere ulaştığımızda, dökülen onca kan, çekilen acı sonrasında... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
after bleeding and sacrifice German people will live a richer and free life as your dream | dökülen kanlar ve yapılan fedakarlıklardan sonra Alman milleti senin hayal | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
and at that moment, as a member of BDM what will you say? | ve o an, bir BDM üyesi olarak ne söyleyeceksin? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
German people don't have that belief any more while under Hitler's rule | Alman halkının Hitler'in hükmü altında buna inancı kalmadı artk Hitler Almanya'sında yaşayan herkes bu inancı kaybetti. Hitler Almanya'sında yaşayan herkes bu inancı kaybetti. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
If it really come true, should I say this? | Eğer gerçek olursa, bunu mu söylemeliyim? Ya söylediklerim gerçekleşirse? Ya söylediklerim gerçekleşirse? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Are you a prophet? Yes | Sen bir kahin misin? Evet Siz Protestansınız, değil mi? Evet. Siz Protestansınız, değil mi? Evet. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Even the Church is asking the disciples to follow their lead. | Kilise bile müritlerinden liderlerini takip etmelerini istiyor Kilise de inananlardan bağlılık istemiyor mu, Kilise de inananlardan bağlılık istemiyor mu, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Even in in despair In Church, everyone is free | Çaresizlikte bile Kilisede, herkes özgürdür şüphe duysalar dahi. İnsanlar kiliseye kendi istekleriyle gidiyorlar. ...şüphe duysalar dahi. İnsanlar kiliseye kendi istekleriyle gidiyorlar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
But Hitler and Nazis will not give them other choices | Ama Hitler Naziler onlara başka seçenek vermeyecek Ama Hitler ve Naziler kimseye seçim hakkı tanımıyorlar! Ama Hitler ve Naziler kimseye seçim hakkı tanımıyorlar! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Why a young person like you will take this kind of risks for these wrong ideas | Niye senin gibi genç biri bu yanlış fikirler için böyle riskler alıyor? Sizin gibi genç biri yanlış fikirler için neden böyle riskler alıyor? Sizin gibi genç biri yanlış fikirler için neden böyle riskler alıyor? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
For my own conscience | Kendi vicdanım için Vicdanım yüzünden. Vicdanım yüzünden. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
I don't understand, with your talent | Anlamıyorum, senin yeteneğinle Sizin yeteneğinize sahip birinin, neden Nasyonal Sizin yeteneğinize sahip birinin, neden Nasyonal... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
you can't understand and feel right about National Socialist German | Ulusal Sosyalist Almanya'yı nlayıp benimseyemiyorsun Sosyalist düşünceye ve duygulara sahip olmadığını anlayamıyorum. ...Sosyalist düşünceye ve duygulara sahip olmadığını anlayamıyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Freedon, Honor, Wealth | Özgürlük, Şeref, Zenginlik Özgürlük, Şeref, Refah, Özgürlük, Şeref, Refah, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
A morally responsible country, this is our faith | Ahlaki sorumluluğa sahip bir ülke, bizim inancımız bu Ahlaki sorumluluğa sahip devlet anlayışı, bizim anlayışımız bu! ...Ahlaki sorumluluğa sahip devlet anlayışı, bizim anlayışımız bu! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Nazi in the name of freedom and honor | Özgürlük ve şeref adına Nazi Nazilerin özgürlük ve şeref adına tüm Avrupa'da Nazilerin özgürlük ve şeref adına tüm Avrupa'da... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Bloodshed the entire europe | bütün Avrupa'da kan döktü gerçekleştirdiği katliamlar da sizin gözlerinizi açmaya yetmedi mi? ...gerçekleştirdiği katliamlar da sizin gözlerinizi açmaya yetmedi mi? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Even this can not wake you up? | Bu bile sizi kendinize getiremiyor mu? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
If the German youth can not finally relieves Hitler from his power and help together make a new, better Europe | Eğer Alman gençliği Hitlerin gücünü elinden alıp daha iyi ve yeni bir | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
then Germany will always be a shameful name | Almanya her zaman utanç verici bir isim olarak kalacak | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
New Europe only can be the national socialism nature | Yeni Avrupa sadece ulusal sosyalizmin doğası olabilir Yeni Avrupa sadece Nasyonal Sosyalist olabilir. Yeni Avrupa sadece Nasyonal Sosyalist olabilir. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
If your leader is a lunatic | Lideriniz bir deliyse Peki, Führeriniz bir çılgınsa? Peki, Führeriniz bir çılgınsa? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Think about national hatred! at Ulm | Ulusal nefreti bir düşünün! Ulm'da Irk düşmanlığını düşünün! Ulm'da, Yahudi bir Irk düşmanlığını düşünün! Ulm'da, Yahudi bir... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
A Jew teacher was brought before SA Gruppe | Yahudi bir öğretmen SA Gruppe'un önüne çıkarıldı öğretmenimiz vardı. Onu bir SA grubunun önüne diktiler ...öğretmenimiz vardı. Onu bir SA grubunun önüne diktiler... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Everyone was ordered to walk in front of him and spit on his face | Herkese önünden geçmesi ve yüzüne tükürmesi emredildi ve herkese onun önünden geçmesi ve yüzüne tükürmesi emredildi. ...ve herkese onun önünden geçmesi ve yüzüne tükürmesi emredildi. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
At that night, he is gone. Disappeared like thousands disappeared in 1941 | O gece, gitti. 1941 de kaybolan diğer binlerce insan gibi kayboldu Ve aynı gece kayboldu. 1941 de Münih'te kaybolan binlercesi gibi. Ve aynı gece kayboldu. 1941 de Münih'te kaybolan binlercesi gibi. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
forced to the eastern frontline | Doğu cephesine sürüldü Sözde çalışmak için doğuya gönderildi. Sözde çalışmak için doğuya gönderildi. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
You believe these bullshits? The Jews moved away themselves | Bu saçmalıklara inanıyor musun? Yahudiler kendileri gittiler Bu saçmalıklara inanıyor musun? Yahudiler kendileri göç ediyorlar. Bu saçmalıklara inanıyor musun? Yahudiler kendileri göç ediyorlar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Soilders from eastern frontline were already talking about slaughters in the concentration camp | Doğu cephesindeki askerler uzun zamandır toplama kamplarındaki katliamlardan Doğu cephesinden dönen askerler uzun süredir Doğu cephesinden dönen askerler uzun süredir... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Hitler wants to kill all jews in Europe | Hitler Avrupa'daki bütün yahudileri öldürmek istiyor Hitler Avrupa'daki bütün Yahudileri yok etmek istiyor. Hitler Avrupa'daki bütün Yahudileri yok etmek istiyor. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
He was promoting this absurd idea 20 years ago How could you believe? | Bu saçma fikri 20 sene önce ileri sürüyordu Nasıl inanabilirsiniz? Bu çılgınlığı daha 20 yıl önce ileri sürüyordu. Yahudilerin bizden farklı Bu çılgınlığı daha 20 yıl önce ileri sürüyordu. Yahudilerin bizden farklı... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Jew are different from us | Yahudiler bizden farklı insanlar olduğuna nasıl inanabiliyorsunuz? ...insanlar olduğuna nasıl inanabiliyorsunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
This guy will only bring us bad luck But you | Bu adam bize sadece kötü şans getirecek Ama sen Yahudiler bize sadece mutsuzluk getirdi. Ama siz sadece hiç bir şey Yahudiler bize sadece mutsuzluk getirdi. Ama siz sadece hiçbir şey... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
are only a young girl has been midled by wrong teaching | sadece yanlış öğretilerle kafası karışmış genç bir kızsın anlamayan aklı karışmış bir gençliğe mensupsunuz. Yanlış eğitilmişsiniz. ...anlamayan aklı karışmış bir gençliğe mensupsunuz. Yanlış eğitilmişsiniz. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Probably it's our own fault I feel someone like you should be a member of our Bund deutsche Maedel | Belki de bu bizim hatamız Bence senin gibi biri Bund deutsche Maedel üyesi Belki de bu bizim hatamız. Ben sizin gibi bir kızı daha farklı eğitirdim. Belki de bu bizim hatamız. Ben sizin gibi bir kızı daha farklı eğitirdim. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
You known, when I learned | Biliyor musunuz, Nazilerin zihin özürlü çocukları Nazilerin zihinsel özürlü çocukları gaz ve zehirle imha ettiklerini Nazilerin zihinsel özürlü çocukları gaz ve zehirle imha ettiklerini... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Nazis are kiliing mentally impaired children with poison gas, how shocked was I? | Zehirli gazla öldürdüğünü öğrenince nasıl sarsıldım? öğrendiğimde nasıl dehşete kapıldığımı biliyor musunuz? ...öğrendiğimde nasıl dehşete kapıldığımı biliyor musunuz? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
My mom's friends has described to me how the children from Church Welfare program were taken from the caretakers | Annemin arkadaşı bana kilisenin yardım programındaki çocukların Annemin arkadaşları, bakım evindeki çocukların bakım Annemin arkadaşları, bakım evindeki çocukların bakım... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Taken away by trucks | Kamyonlarla götürülmüşler | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
The kids were asking "Where does the truck go?" | Çocuklar soruyormuş "Bu kamyon nereye gidiyor?" Diğer çocuklar, kamyonların nereye gittiğini sormuşlar. Diğer çocuklar, kamyonların nereye gittiğini sormuşlar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
"Going to heaven" Caretakers answers | Bakıcı, "Cennete" diyormuş "Cennete gidiyorlar" demiş bakıcılar. "Cennete gidiyorlar" demiş bakıcılar. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
So the kids got on the truck and singing. | Çocuklar da şarkı söyleyerek kamyona binmiş. Diğer çocuklar da şarkı söyleyerek binmişler kamyona. Diğer çocuklar da şarkı söyleyerek binmişler kamyona. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
I have the same feelings like them. You think I am not taught well? | Benim hislerim de onlarınkiyle aynı. İyi eğitilmediğimi mi Ben, onlarla aynı duyguları paylaştığım için mi yanlış eğitilmiş oluyorum? Ben, onlarla aynı duyguları paylaştığım için mi yanlış eğitilmiş oluyorum? | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
These are invaulable lives You have heard from the caretakers | Bunlar değersiz hayatlar Bakıcılardan da duyduğun gibi Bunlar değersiz yaşamlar. Siz çocuk hemşiresi eğitimi Bunlar değersiz yaşamlar. Siz çocuk hemşiresi eğitimi... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
They have mental paients. | Onlar zihin engelli. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Yes, I clearly know under any circumstances, | Evet, açıkça biliyorum ki hangi koşul altında olursa olsun, Evet, ve bu yüzden, hiç kimsenin hangi koşulda olursa olsun Evet ve bu yüzden, hiç kimsenin hangi koşulda olursa olsun... | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
nobody will be treated like a person created by God. | kimse tanrının yarattığı biri gibi muamele görmeyecek. tanrıya özgü bir karar vermeye hakkı olmadığını çok iyi biliyorum. ...tanrıya özgü bir karar vermeye hakkı olmadığını çok iyi biliyorum. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Nobody knows, what the soul of a mantal paient is like? | Kimse zihin engelli birinin ruhunun nasıl olduğunu bilmez Kimse bir zihinsel özürlünün ruhunun nasıl olduğunu bilemez. Kimse bir zihinsel özürlünün ruhunun nasıl olduğunu bilemez. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
nobody knowns, that innate, increidbally mature existance without body | Kimse bu doğuştan gelen, inanılmaz derecede olgun vücutsuz varlığı bilmez Acıların, ne tür içsel olgunluklara yol açtığını kimse bilemez. Acıların, ne tür içsel olgunluklara yol açtığını kimse bilemez. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
every life has it's value | Her hayatın değeri vardır Her yaşam değerlidir. Her yaşam değerlidir. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
You must get used to this coming new age | Bu yaklaşan yeni çağa alışmalısın Yeni bir çağın geldiğine alışmalısınız. Yeni bir çağın geldiğine alışmalısınız. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
What you have said is not reality | Söylediklerin hakikat değil Söylediklerinizin gerçekle hiç bir alakası yok. Söylediklerinizin gerçekle hiç bir alakası yok. | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
What I said is related to reality and custom | Söylediklerim hakikat ve geleneklerle ilgili Söylediklerimin tabii ki gerçeklerle alakası var, Söylediklerimin tabii ki gerçeklerle alakası var, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
Relate to Moral��God God doesn't exist | Tanrıyla ve etik anlayışla ilgili Tanrı diye birşey yoktur Vicdan, Ahlak ve Tanrı. Tanrı yoktur! ...Vicdan, Ahlak ve Tanrı. Tanrı yoktur! | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |
You believe what your brother did is right? | Kardeşinin yaptığı şeyin doğru olduğuna inanıyorsun, değil mi? Aslında şöyle değil miydi, ağabeyinin yaptıklarının doğru olduğuna inandın, Aslında şöyle değil miydi, ağabeyinin yaptıklarının doğru olduğuna inandın, | Sophie Scholl: The Final Days-2 | 2005 | ![]() |