Search
English Turkish Sentence Translations Page 151126
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I've gotta go, I've got a meeting. | Gitmem gerek. Bir toplantım var. Gitmem lazım. Toplantım var. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
OK. Are you gonna be all right? | Tamam. İyi olacak mısın? Tamam. İdare edebilecek misin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. OK. | Evet. Tamam. Ederim. Peki. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
See you again. You take care. | Görüşürüz. Kendine iyi bak. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Don't matter. | Boşver. Fark etmez. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
It's my photograph. | O fotograflar benim. Benim fotoğraflarım onlar. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Who's she? | Bu kim? Kim bu? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
It's not your business. | Seni ilgilendirmez. Sana ne. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
She's pretty fit. | Çok sıkıymış. Tipi de pek güzelmiş. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Is she a model? | Manken filan mı? Manken mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What? I said she's quite fit, is she a model? | Ne? Çok sıkıymış, manken filan mı? Ne? Tipi güzelmiş, diyorum. Manken mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So you do things for magazines like pornos and... sex magazines? | Yani sen porno ya da sex dergileri için mi çalışıyorsun? Demek pornografik dergiler için resim çekiyorsun. Seks dergileri falan. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I'm only asking. | Sadece sordum. Sordum, canım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
You should do. | Çalışmalısın. Çekmelisin. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
She should get in 'em. | Bence onlara çıkabilir. Dergiler onu tercih edecektir. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Give them to me. | Ver şunları. Ver onları bana. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Oi, you lads, cut it out. | Hey çocuklar kesin şunu! Hey, delikanlılar! Kesin şunu. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
We was only messing about. We're best mates. | Biz sadece şakalaşıyorduk. Çok iyi arkadaşız. Birbirimize sataşıyorduk. İyi arkadaşız biz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, all right, well, just calm down, all right? | İyi. Sadece sakin olun tamam? Öyle mi? Sakinleşin, yeter. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Get back. Get back, else I'll drop 'em. | Geri çekil. Geri çekil yoksa atarım. Geri çekil. Geri çekil yoksa aşağı atarım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Give me them back. No. I just wanted to look. | Geri ver onları. Hayır. Sadece bakmak istiyorum. Ver onları bana. Olmaz. Bakacağım sadece. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
If you want my watch... | Saatimi istiyorsan... Saatimi istersen... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
..here you are. And bag. | .. işte al. Ve çantamı da. ...buyur. Çantamı da al. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I don't want your bag and watch, mate, I just wanted to look. | Saatini ve çantanı istemiyorum dostum. Sadece bakmak istedim. Ne çantanı ne de saatini istiyorum, dostum. Resimlere bakacağım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I was only messing about. | Sadece şaka yapıyordum. Uğraşıyordum seninle. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Who's she? | O kim? Kim o? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
She? Maria. | O mu? Maria. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Maria? | Maria? Maria mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Pretty fit. She is. | Çok güzelmiş. Öyle. Tipi güzelmiş. Öyledir. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Where's she from? | Nereliymiş? Nereli? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
France, Paris. | Fransa, Paris. Parisli. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So where are you from? | Peki sen nerelisin? Peki, sen nerelisin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Me? Yeah. | Ben? Evet. Ben mi? Evet. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
From Poland. (Man) Oi! | Polonya. Hey! Polonyalı'yım. Vay. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What you doing? You know it's private here? | Ne yapıyosunuz? Burası özel mülk. Ne yapıyorsunuz siz orada? Burası özel mülk. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, we do. | Evet biliyoruz. Evet, biliyoruz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Clear off, then, or I'll call the police. | Kaybolun o zaman. Ya da polisi ararım. Boşaltın burayı yoksa polis çağıracağım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Shut up! I'll get the police. Clear off! | Kes sesini! Polis çağırırım. Kaybolun! Kes sesini! Polis çağırıyorum. Defolun! | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Bye. Hold on, man. Oi, wait! | Hoşçakal. Bekle dostum. Hey bekle! Hoşça kal. Bekle, dostum. Hey, bekle! | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Oh, my God, you look big! | Oh Tanrım ama da irisin! Aman Tanrı'm! Amma iri kıyımmışsın! | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Hey, that's enough of that. Shut up! | Hey yeter artık. Kes sesini! Yeter bu kadar! Kes sesini! | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I'll remember your face. Yeah, whatever! | Yüzünüzü unutmayacağım. Çok korktum! Yüzün aklımda. Tabii, tabii. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Got a photographic memory. Yeah. | Fotografik hafızam vardır. Ya. Bende fotoğrafik hafıza vardır. Tabii. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So, what happened to your face? | Yüzüne noldu? Peki, yüzüne ne oldu? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I got beat up last night by three lads, down there. | Dün gece orada üç çocuktan dayak yedim. Aşağı kısımlardaki üç serseri patakladı. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
They nicked my bag and everything. | Çantamı ve eşyalarımı aldılar. Çantamı falan yürüttüler. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Erm, everywhere. Anywhere. | Her yerde. Herhangi bir yerde. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Just around here. | Buralarda. Bu civarlarda. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
On the streets too? | Sokaklarda mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Mm. | Hıhı. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
In there, with my father. | Orada babamla birlikte. Şurada, babamla beraber. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Which one do you live in? I'll come and call for you tomorrow. | Hangisinde yaşıyorsun? Yarın gelip seni çağırırım. Hangi kattasınız? Yarın arayıp da gelebilirim. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I show you later. | Sonra gösteririm. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What, d'you want me to come with you to see your flat or your house? | Seninle gelip daireni görmemi ister misin? Seninle gelip de dairenizi görmemi istemiyor musun? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. If you want. | Bilmiyorum. İstiyorsan. Bilmem ki. İstersen olur. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What, your dad won't mind, will he? | Baban sorun etmez değil mi? Baban bu işe bozulmaz mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What, he will mind or will he let me? | Ne? Sorun olur mu yoksa izin verir mi? Bozulur mu yoksa ses çıkarmaz mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Dad's name? Yeah. | Babamın mı? Evet. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Mariusz. | Mariusz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Cool. What's your name? | Güzel. Senin adın ne? Hoşmuş. Senin adın ne? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Oh, I'm Marek. | Oh ben Marek. Marek. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Tomo. Nice to meet you, mate. Nice to meet you. | Tomo. Memnun oldum ortak. Memun oldum. Tomo. Memnun oldum, dostum. Ben de memnun oldum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Graham. How you doing, Marek? | Selam Graham. Nasıl gidiyor Marek? Selam, Graham. Nasılsın, Marek? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I'm OK, thank you. Nice to see you, mate. | İyiyim teşekkürler. Seni görmek güzel, dostum. İyiyim. Sağ ol. Seni görmek ne güzel, dostum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Who's your sidekick, then? | Yanındaki kim peki? Arkadaşın kim? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
He's my friend, Tomo. Tomo. All right, Tomo? | O arkadaşım Tomo. Tomo. Nasılsın Tomo? Adı Tomo. Tomo. Evet, Tomo. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
All right. Where you from, then? | İyiyim. Nerelisin, peki? Evet. Nerelisin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Erm, Nottingham. Up North, eh? | Nottingham. Kuzeyde değil mi? Nottingham. Kuzeylisin demek. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, Midlands. | Evet şey, Midlands'de. Evet, Midlans. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Midlands? What bit of the Midlands is that? | Midlands mi? Midlands'in neresinde? Midlans mi? Midlans'in neresinden? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
East. East Midlands. East, oh! | Doğu. Doğu Midlands. Doğu. Oh! Batısından. Batısından demek! | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Thanks for helping us yesterday. I see you're wearing the shirt. Nice one, son. | Dünkü yardımın için teşekkürler. Bakıyorum tshirt'ü giymişsin. Güzel olmuş evlat. Dün bize yardım ettiğin için sağ ol. Formanı da giymişsin. Çok güzel, evlat. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What you doing later on this afternoon? D'you wanna earn a fiver? | Akşama ne yapıyorsun? Bir beşlik kazanmak ister misin? Öğleden sonra ne yapıyorsun? Bir beşlik kazanmak ister misin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
(Both) Yeah. | Evet. Olur. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Well, I was asking Marek actually, Tomo, to tell you the truth. | Şey esasında Marek'e soruyordum Tomo. Aslına bakarsan, Marek'e sormuştum, Tomo. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Erm, basically, what it is, tomorrow, I want you to sit down on a deckchair, | Şey aslında yarın için, yanına dizili Yarın için, kalabalık bir şezlong grubunun önünde... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
with a big pile of deckchairs by you... Yeah. | şezlonglardan birine oturmanı istiyorum... ...şezlonglardan birine oturup... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
...and when someone comes along and they want to hire a deckchair, | ...ve birisi gelip bir şezlong kiralamak istediğinde, ...birisi gelip de şezlong kiralamak istediğinde... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
you have to stand up, just for a couple of seconds, | bir kaç saniyeliğine ayağa kalkıp, ...birkaç saniyeliğine ayağa kalkıp... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
take the money and sit back down again. | parayı alıp tekrar oturacaksın. ...parayı almanı ve sonra tekrar yerine oturmanı istiyorum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Sound easy enough? | Yeterince basit mi? Kolay, değil mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Yeah? | Evet. Evet mi? Evet. Değil mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Can I do it as well? | Ben de yapabilir miyim? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Will you vouch for him? Is he an 'ard worker? | Sen ona kefil misin? Sıkı çalışır mı? Ona kefil olur musun? Çalışkan mıdır? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? I think so. | Evet mi? Sanırım. Öyle mi? Sanırım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
OK, five pound each. Is that all right, is that a deal? | Tamam ikinize de beşer pound. Tamam mı anlaştık mı? Tamam. Her birinize beş dolar. Anlaştık mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, yeah. There's one little catch. | Evet. Yalnız bişey var. Olur, olur. Küçük bir işimiz daha var. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
See this lot of deckchairs we've got 'ere, and these ones lined up over 'ere, | Görüyorsunuz burada bir sürü şezlong var. Ve şuraya dizili olanlar. Şurada ve burada dizili olan şezlongları görüyorsunuz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
we gotta sand them down today, so no one gets splinters. | Bugün onları zımparalamamız gerekiyor. Kimseye kıymık batmasın diye. Onları bugün zımparalayalım ki, kıymıkları kimseye batmasın. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So, if you wanna pick up the sandpaper and get going on it, son. | Yani zımpara kağıdını alıp zımparalamaya başlayın evlat. Zımpara kağıdını alarak başlayabilirsin. Sen de işe koyul, evlat. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So, do we get a fiver for this and a fiver for tomorrow? | Bunun için bir beşlik ve yarın için bir beşlik daha mı alacağız? İlk beşliği şimdi, diğerini de yarın mı alacağız? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
That's a tenner. He's a joker, in't he? | Bu onluk eder. Çok şakacı değil mi? Toplamda bir onluk eder. Ne şakacı, değil mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
No, five pound, that's it. | Hayır beş pound. Hepsi bu. Hayır. Sadece beş pound. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
And you gotta prove yourself to me first, d'you understand? | Ve önce bana kendinizi kanıtlamalısınız tamam? Ayrıca öncelikle kendini kanıtlamalısın. Anlaştık mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
OK. Yeah? All right, go on. | Tamam. Evet mi? Tamam. Başlayın. Tamam. Tamam mı? Hadi, bakalım. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
No, no, no, no, Tomo, not that one, son. Look, one of them over there. | Hayır, hayır Tomo. Onu değil evlat. Şurdakilerden birini al. Hayır, hayır, Tomo. O benimki, evlat. Bak, şuradakilerden başla. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Pick one up. You gotta start your own chair, go on. Get a spurt on, | Birini al. Kendi sandalyenle başlamalısın. Hadi kap bir tane. Bir tanesini al ve işe koyul. Hadi bakalım. Çaba göster. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Have we gotta do 'em all? | Hepsini yapmak zorunda mıyız? Hepsini zımparalayacak mıyız? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, all of 'em, yeah. There ain't that many of 'em. | Evet hepsini. Çok fazla yok zaten. Evet, hepsini. Çok fazla yok zaten. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
The sooner you get a start on it, the sooner we'll do it. | Ne kadar çabuk başlarsak o kadar erken biter. Sen bir başla da, biz devamını getiririz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |