Search
English Turkish Sentence Translations Page 151124
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Dr. Marie Charles. | Dr. Marie Charles. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Hello, Dr. Charles. Are you there? | Alo Dr. Charles. Orada mısınız? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Hello, Dr. Charles, can you hear me? | Dr. Charles, duyuyor musunuz? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l'm not getting anything. | Birşey duymuyorum. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Where the hell is she? DlANE: We have a technical difficulty. | Nerede bu kadın? Teknik bir sorun var. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
We'll get it worked out. | Hemen düzeltilecek. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Patch it through on another line. We only have one dedicated line. | Baska bir hatta aktar. Tek özel hattımız var. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Take us to commercial. She's here. She wants to go on. | Reklam girelim. O burada. Devam etmek istiyor. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Hold that, hold that. She's here. | Durun. Girmeyin. O burada. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
lt seems the reason we've been unable to get through telephonically... | Anlaşılan o ki, ona telefonla ulasamamamızın nedeni. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...is because she's here, having decided to do the interview in person. | . . .burada olması ve röportajı yüz yüze yapmaya karar vermesi. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Holy shit. Let's not waste any more time. | Lanet olsun. Artık zaman kaybetmeyelim. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Welcome Dr. Marie Charles! | Hoş geldiniz Dr. Charles! | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
A little makeup. Just a little. Stop! Stop! | Biraz makyaj. Birazcık. Kes sunu! | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
DlANE: Show yourself, Dr. Charles. | Kendinizi gösterin Dr. Charles. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
What? Where's Dr. Charles? | Ne oluyor? Dr. Charles nerede? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
There's no Dr. Charles. There never was. | Dr. Charles yok. Hiç olmadı. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l invented her, Diane. | Onu ben yarattım Diane. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l invented her because l had something to say. | Yarattım, çünkü söyleyeceğim şeyler vardı. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
And somehow l thought... | Ve düsündüm ki. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...if it were coming from a 65 year old Ph.D., you'd see it the way l had. | . . .65'lik bir profesör söylerse, teorimi benim gözümle görürdünüz. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
As a truth, as a legitimate, scientific truth. | Bir gerçek, akla yatkın, bilimsel bir gerçek olarak. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
But it isn't. lt's completely ridiculous. | Ama öyle değil. Tamamen sacma bir teori. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l lied to you all, and l lied to myself because... | Hepinize ve kendime yalan söyledim, çünkü. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...the real truth is... | . . .asıl gerçek şu: | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...that l was heartbroken and lost. | Kalbim kırıktı ve kaybolmuş gibiydim. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
And I just wanted to understand it somehow. | Ve bunu anlamak istiyordum. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l wanted it to be about them. | Erkekler yüzünden olduğunu görmek. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
So everything l thought l had figured out was completely upside down. | Ama çözdüğümü sandığım şey tamamen yanlıştı. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l thought that this bull had gone to a New Cow, but she was an Old Cow. | Boğanın yeni ineğe gittiğini sanmıştım, ama eskisine gitmiş. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
What was l talking about? l was comparing men to animals. | Ne anlatıyormuşum ben? Erkekleri hayvana benzetiyordum. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Which, let's face it, sometimes they are. | Gerçi, kabul edelim, bazen öyleler. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
But sometimes they are not. | Ama bazen de değiller. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Sometimes you open the barn door, or the hospital room door... | Bazen ahırın kapısını açarsınız ya da hastane kapısını. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...or the bedroom door... | ... yatak odası kapısını... | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...and you find the real thing. You find a guy who... | . . .ve gerçek şeyi bulursunuz. Bir erkek bulursunuz ve o. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...sits with you when you're at your worst, knee deep in Kleenex... | . . .en kötü anınızda, mendillere boğulduğunuz. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...and your face looks like a punching bag and you're a mess... | . . .yüzünüzün davul gibi şiştiği, en perişan anınızda. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...and he can still look at you and tell you... | . . .yanınıza oturur, size bakar ve. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...that Ray is not the last man you're ever going to love. | . . .Ray'in aşık olacağınız son erkek olmadığını söyler. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
MAN: Jane, you all right? | Jane, iyi misin? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Eddie! Eddie! Stop! Stop! | Eddie! Eddie! Dur! Dur! | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
So, what you see is what you get? | ''Ne görüyorsan oyum,'' ha? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Minus a few gray hairs and a Ph.D., yeah. | Birkaç gri saç ve profesörlük unvanı hariç, evet. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
l'm really sorry, Eddie. | Çok üzgünüm Eddie. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
You should have told me. l should've told you a lot of things. | Bana söylemeliydin. Sana pek çok şey söylemeliydim. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
lt was about my nature. | Sebep benim doğamdı. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Of everything you said to me that night, what scared me most... | Bana o gece söylediğin şeyler içinde, beni en çok korkutan. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
...is that l would find it again. | . . .onu tekrar bulacağımdı. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Because l have. | Cünkü buldum. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Would you please say something? | Lütfen birşey söyler misin? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
So you're saying.... | Yani diyorsun ki. . . | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
What have we got to lose? | Kaybedecek neyimiz var? | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Everything? Exactly. | Herşeyimiz? Kesinlikle. | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Subtitles by SDl Media Group | Altazilar: SDl Media Group | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
[ENGLlSH SDH] | (TURKlSH) | Someone Like You...-1 | 2001 | ![]() |
Hello. Hiya. | Merhaba. Selam. Selam. Selam. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
You live upstairs, don't you? | Üst katta kalıyorsunuz değil mi? Üst katta yaşıyorsunuz, değil mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
You in a rush? | Aceleniz mi var? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, is anyone sitting there? | Afedersiniz bu koltuk dolu mu? Affedersiniz. Burası boş mu? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
No, go ahead. Thank you. | Hayır.Oturabilirsin. Teşekkürler. Boş. Buyurun. Teşekkür ederim. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
So, did you travel from Glasgow or...? | Glasgow'dan mı geliyorsun? Glasgow'dan falan mı geliyorsunuz? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
No, I live in Nottingham. | Hayır, Nottingham'da yaşıyorum. Hayır. Nottingham'da yaşıyorum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Nottingham? Yeah. | Nottingham? Evet. Nottingham mı? Evet. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Cool, that's where I'm from actually. Oh, is it? | Güzel, ben de aslen oralıyım. Oh, öyle mi? Güzel. Ben de oralıyım. Öyle mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. You having a day out? | Evet. Tatilde misin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'm just coming to stay in London for a bit. | Şey, biraz Londra'da kalacağım. Londra'ya bir süreliğine kalmaya geldim. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
(Woman) Sorry, but listen, you take care of yourself. | Afedersin. Şey, kendine iyi bak tamam? Kusura bakma. Dinle, kendine dikkat et. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
(Boy) All right, nice to see you. See you again soon. | Tamam. Tanıştığımıza sevindim. Tamam. Görüşürüz. Yakında görüşürüz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"Would you like Big Issues?" | "Big Issue ister misiniz?" "Big Issues'u ister misin?" | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"How much big ones when I go Manchester for cheap time?" | "Ucuz tarife için Manchester'a gittiğimde ne kadar büyük oluyorlar?" "Ucuzluk zamanı Manchester'a gittiğimde büyük olanlar ne kadardı?" | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
and "You don't give shit about me yourself, dick." | Bir de "Senin umrunda bile değilim s k kafalı. " Bir de "Beni siklediğin yok, puşt." | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Shit! (Laughs) | Tanrım! Siklemek mi? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Shit, bloody, eff all, boobs. | Bok, lanet, s ktir et, meme. Siklemek, bok, mala vurmak, ampuller... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, will you go into shop for us, please? | Afedersiniz, benim için alışveriş yapabilir misiniz lütfen? Affedersiniz. Benim için bakkala girebilir misiniz acaba? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
What for? Four cans of Carling. | Ne alacaksın? Dört kutu Carling. Ne alınacak. Dört kutu bira. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Get them yourself, then. | O zaman git kendin al. O zaman git de kendin al. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
I can't, cos they won't believe I'm 18. I ain't got no ID. | Yapamam çünkü 18 yaşında olduğuma inanmıyorlar. Kimliğim yanımda değil. Alamam ki. 18 yaşımda olduğuma inanmıyorlar. Yanımda kimliğim de yok. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Plea... (Sighs) | Lütfen. Lüt... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, will you go into shop for me, please? | Afedersiniz, lütfen benim için alışveriş yapar mısınız? Affedersiniz. Benim için bakkala girebilir misiniz acaba? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Get this joker. What d'you want? | Şuna ufaklığı görüyor musun. Ne istiyorsun? Getir şu adamı. Ne istiyorsun? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Can you get me four cans of Carling, please? | Bana dört kutu Carling alabilir misiniz, lütfen? Bana dört kutu bira alır mısınız acaba? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Cheers. (Man) For you, the drink? | Sağolun. Sen mi içeceksin? Eyvallah. İçki sana mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Pardon? That for you, the drink? | Pardon? İçki senin için mi? Pardon? Birayı sen mi içeceksin? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
No, they're for my dad. I don't drink. | Hayır babam için. Ben içki içmem. Hayır. Babam için alıyorum. Ben ağzıma içki koymam. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"Dear Doris, I'm seeing a lovely girl | "Sevgili Doris, çok hoş bir kızla görüşüyorum.. Sevgili Doris, tatlı bir kızla görüşüyorum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"and we want to take thing to the next stage | "ve ilişkimizde bir sonraki aşamaya geçmeye karar verdik.. İlişkimizi bir sonraki adıma taşımaya karar verdik. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"but I'm afraid of hurting her because I'm too bit too well en...endowed." | "ama onu incitmekten korkuyorum çünkü ben biraz fazla geliş..kinim. " Fakat bana behşedilenler yüzünden, onu incitmekten korkuyorum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Endowed. (Laughs) | Gelişkin. Bahşedilenler. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"I'm 24, she's 23, | "Ben 24 yaşındayım, o ise 23, | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"and we've been together for four months, | "ve dört aydır birlikteyiz, Dört aydır beraberiz. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"but previous girlfriends have said | "ama önceki kız arkadaşım dedi ki Önceki kız arkadaşım benimle yattıktan sonra... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"having sex with me has made them sore afterwards." | "benimle sevişmek ona sonradan acı veriyormuş. " ...acı çektiğini söyledi. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"Is there anything I can do about it?" | "Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı?" Bu konuda yapabileceğim bir şey var mı? | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Erm... "I think this girl's the one for me, | "Sanırım bu kız benim için doğru kişi Bence bu kız benim için yaratılmış. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"and I don't want to hurt her." | "ve onu incitmek istemiyorum. " Onu incitmek istemiyorum. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
Doris says, | Doris diyor ki, Devamı şöyle: | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"Being well endowed can be much more tricky than being small. | "Gelişkin olmak ufak tefek olmaktan çok daha zor olabiliyor. Bana bahşedilenlerin iyi olması kötü olmasından daha aldatıcı olabilir. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"Foreplay is extra important, but... | "Ön sevişme çok önemli, ama... Ön sevişme fazladan önem taşıyor. | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |
"as long as you make sure your girlfriend is completely aroused | "kız arkadaşının tamamiyle uyarıldığından emin olduğun sürece Ancak kız arkadaşının tamamıyla uyarıldığından emin olduktan sonra... | Somers Town-1 | 2008 | ![]() |