Search

English Turkish Sentence Translations Page 151117

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
NlNA: At least one of us is.	Hiç değilse birimiz öyleyiz.	Someone Like You...-1	2001
Don't bother. l already know you're an asshole.	Zahmet etme. Alçağın birisin, zaten biliyorum.	Someone Like You...-1	2001
You always complain about your small place. Move in with me.	Hep evinin küçük olmasından yakınırsın. Bana taşın.	Someone Like You...-1	2001
You can't be serious. Why not?	Ciddi olamazsın. Neden?	Someone Like You...-1	2001
l only meet hip successful types. l want someone like you.	Hep başarılı züppeler aradı. Senin gibi birini isterim.	Someone Like You...-1	2001
Gee, thanks. This would be strictly financial.	Sağol be. Tamamen maddi bir konu.	Someone Like You...-1	2001
l've no interest in you that way. What a relief.	Sana ilgi duymuyorum. İcim rahatladı.	Someone Like You...-1	2001
ls that a no? Actually, it's a:	Bu ''hayır'' mı? Aslında bu:	Someone Like You...-1	2001
''Thanks, but not if my life depended on it.''	''Sağol, ama hayatım buna bağlı olsa da hayır. ''	Someone Like You...-1	2001
Hello. RA Y : You up for a walk?	Alo. Yürüyüşe ne dersin?	Someone Like You...-1	2001
l was just gonna	Ben diyecektim ki. . .	Someone Like You...-1	2001
l can't speak. You say something.	Dilim tutuldu. Sen birşey de.	Someone Like You...-1	2001
No, no, don't. Do you think l'm insane?	Hayır, söyleme. Sence deli miyim?	Someone Like You...-1	2001
l was thinking how good my place looks with you in it.	Evimin seninle nasıl güzelleştiğini düşünüyordum.	Someone Like You...-1	2001
RECEPTlONlST : M Magazine. Let's start again.	M Dergisi. Bastan alalım.	Someone Like You...-1	2001
You ate Cocoa Puffs, then a couple cartoons....	Çerez yiyip, çizgi film izlediniz.	Someone Like You...-1	2001
A Tweety and a Road Runner. Then more kissing.	Tweety ve Road Runner'ı. Sonra öpüştünüz.	Someone Like You...-1	2001
Right. Okay, go on.	Evet. Tamam, devam et.	Someone Like You...-1	2001
We got ready for work. l walked him to the door and Morning.	İşe gitmek üzere hazırlandık. Onu kapıya kadar geçirdim ve. . .	Someone Like You...-1	2001
Big finale type kiss before leaving? Exactly.	Gitmeden önce final öpücüğü mü? Aynen.	Someone Like You...-1	2001
That's good. Very good, considering. Considering what?	Bu iyi. Çok iyi. Şeye rağmen. Neye rağmen?	Someone Like You...-1	2001
Considering he's picked out his wife!	Karısını secmis olmasına!	Someone Like You...-1	2001
l told you, they're having problems. They're not engaged.	Söyledim ya, sorunları var. Nişanlı değiller ki.	Someone Like You...-1	2001
Yet. He sounds like a prospect, so here's what you do.	Henüz. Yine de ilginç bir ihtimal. Yapman gereken şu:	Someone Like You...-1	2001
Pretend she doesn't exist. Never mention her name.	O kız yokmuş gibi davran. Onun adını asla anma.	Someone Like You...-1	2001
If he mentions her, you nod politely. Why?	O anarsa, kibarca başını salla. Konuyu değiştir.	Someone Like You...-1	2001
lf you bring her up, he'll feel pushed. This way it's like, ''No pressure.''	Yoksa zorladığını düşünür. Böyle ise: ''Mutluyum. Başkaları var. ''	Someone Like You...-1	2001
It'll drive him nuts. Where do you get this?	Çıldıracak. Bunu nereden öğrendin?	Someone Like You...-1	2001
Snag men dot com. lt's very informative.	Erkek tavla.com. Çok faydalı.	Someone Like You...-1	2001
God. Read the papers.	Tanrım. Gazete oku.	Someone Like You...-1	2001
Twenty three year old women are lying about their age.	23 yaşındaki kadınlar yaşlarını gizliyor.	Someone Like You...-1	2001
Miss ''l have a crush so l'm in denial, '' get on your game!	Bayan ''Aşığım, yok sayıyorum'' . Çok iyi oynamalısın!	Someone Like You...-1	2001
What do l do now when l see him in my staff meeting in five minutes?	Beş dakika sonraki toplantıda onu görünce ne yapacağım?	Someone Like You...-1	2001
That's easy. Pretend he doesn't exist.	Basit. Yokmuş gibi davran.	Someone Like You...-1	2001
Good morning, Eddie.	Günaydın Eddie.	Someone Like You...-1	2001
What is on your neck? l bit myself shaving.	Boynundaki ne? Tıras olurken ısırdım.	Someone Like You...-1	2001
lsn't that why God made turtlenecks? lt's why God made Darlene.	Bunun için balıkçı yaka var. Bunun icin Darlene var.	Someone Like You...-1	2001
You are so gross.	Çok iğrençsin.	Someone Like You...-1	2001
Hey, Eddie. Hi, Jane. EDDlE: Hey, Ray.	Selam Eddie, Jane. Selam Ray.	Someone Like You...-1	2001
Hey, Ray, good morning.	Ray, günaydın.	Someone Like You...-1	2001
You okay? You look a little tired.	İyi misin? Yorgun görünüyorsun.	Someone Like You...-1	2001
Evelyn. Straw.	Evelyn. Pipet.	Someone Like You...-1	2001
Okay. l'm late. l know. l'm sorry.	Geciktim. Biliyorum. Üzgünüm.	Someone Like You...-1	2001
l locked myself out of the apartment. Nightmare. The only reason l'm here...	Gece kapıda kaldım. Anahtar, cüzdan. Kabustu. Habib sayesinde. . .	Someone Like You...-1	2001
...is because of Habib. Nicest cabdriver in this city.	. . .buradayım. Sehrin en tatlı taksi soförü.	Someone Like You...-1	2001
Who saw ABC's 4 a.m. newscast? l think a lot of us missed that.	ABC'nin 4:00 bültenini kim izledi? Sanırım çoğumuz kaçırdık.	Someone Like You...-1	2001
lt told how single media outlets aren't working. Where are we on interactive?	Tek medya aracının işe yaramadığı üstüneydi. İnternet ne alemde?	Someone Like You...-1	2001
The web site should be up Monday. Not should be, will be!	Web sitesi Pazartesi başlayabilir. Başlayabilir değil, başlayacak.	Someone Like You...-1	2001
We cannot sell this show on the budget they gave. We need streaming 24/7.	Bu bütçeyle bu şovu satamayız. 7 gün, 24 saat akış olmalı.	Someone Like You...-1	2001
And we need to make every show count. Remember...	Her şov ses getirmeli. Unutmayın bütün iş. . .	Someone Like You...-1	2001
...it is all about the get. The get.	. . .konuklarda. Konuklar.	Someone Like You...-1	2001
We cannot make a splash if we get the gets everybody's already gotten.	Herkesin çıkardığı konukları çıkarırsak fark yaratamayız.	Someone Like You...-1	2001
l need the ungettable get. Got it.	Çıkarılamayanları istiyorum. Tamam.	Someone Like You...-1	2001
Okay, where are we on Fidel?	Fidel'de durum ne?	Someone Like You...-1	2001
l spoke with Juanita, his foreign press secretary...	Yabancı basın sekreteri Juanita'yla konuştum.	Someone Like You...-1	2001
...who assured me that the moment...	Bana söz verdi.	Someone Like You...-1	2001
...el presidente was back from his fantasy baseball camp...	El presidente fantezi beyzbol kampından döner dönmez. . .	Someone Like You...-1	2001
...she would ask him about it. Did she imply interest?	. . .ona soracak. İlgileneceğini düşünüyor mu?	Someone Like You...-1	2001
DlANE: Did she discuss availability? Do we have a shot?	Programı nasılmış? Sansımız var mı?	Someone Like You...-1	2001
Jane! Sorry.	Jane! Affedersin.	Someone Like You...-1	2001
What do you think your chances are of getting him?	Adamı ayarlama şansın nedir?	Someone Like You...-1	2001
l think they're good, Diane. l think they're very good.	Bence iyi Diane. Bence çok iyi.	Someone Like You...-1	2001
Sorry. l thought l'd just do a few sit ups.	Özür dilerim. Biraz mekik çeksem iyi olur diye düşündüm.	Someone Like You...-1	2001
Joy: the emotion evoked by the prospect of possessing one's desires.	Nese: Birinin arzularına kavuşma olasılığı duygusu.	Someone Like You...-1	2001
Rapture: the experience of being carried away by emotion or passion.	Arzu: Aşırı bir duyguya ya da tutkuya kapılma.	Someone Like You...-1	2001
Ecstasy: a state of being beyond reason and self control.	Kendinden geçme: Mantığını ve kontrolünü kaybetme durumu.	Someone Like You...-1	2001
l cannot feel my legs. Tell me what we're doing.	Bacaklarım titriyor. Ne yapıyoruz?	Someone Like You...-1	2001
We're coming up for air.	Hava almaya çıktık.	Someone Like You...-1	2001
Besides l owe you a shirt. Hey, that's a good idea.	Hem sana gömlek borçluyum. Bak bu iyi fikir.	Someone Like You...-1	2001
Blue? Yeah.	Mavi? Evet.	Someone Like You...-1	2001
This one's pretty. With your eyes.	Bu güzel. Gözlerine iyi gitti.	Someone Like You...-1	2001
Could be risky, given your impatience with buttons.	Düğmelere karşı sabırsızlığın düsünülürse riskli olabilir.	Someone Like You...-1	2001
l love it. My treat.	Bayıldım. Benden.	Someone Like You...-1	2001
Shut up. Let me buy you a shirt. Thank you.	Kapa çeneni. İzin ver, alayım. Sağol.	Someone Like You...-1	2001
Hey, guys. Eddie! Hey.	Selam cocuklar. Eddie! Selam.	Someone Like You...-1	2001
What are you doing? l just....	Ne yapıyorsun? Ben. . .	Someone Like You...-1	2001
She's helping me pick a shirt. Yeah!	Gömlek seçmeme yardım ediyor.	Someone Like You...-1	2001
Well, l didn't mean to intrude. Not at all, please.	Rahatsız etmek istemem. Etmiyorsun, lütfen.	Someone Like You...-1	2001
l gotta go to a thing. Great running into you.	Bir işim var. Gitmeliyim. Sana rastlamak güzeldi.	Someone Like You...-1	2001
Both of you! My God. See you.	İkinize de! Tanrım. Görüsürüz.	Someone Like You...-1	2001
All right. Okay.	Peki. Tamam.	Someone Like You...-1	2001
What a coincidence. First l run into Ray, and then you.	Ne tesadüf. Önce Ray'e rastladım, sonra da sana.	Someone Like You...-1	2001
l didn't even know he lived around here and there he is!	Burada oturduğunu bile bilmiyordum ve çıkıverdi!	Someone Like You...-1	2001
Okay, so l am sleeping with him.	Tamam, onunla yatıyorum.	Someone Like You...-1	2001
lf you tell anyone at the office, so help me God....	Birine söylersen, Tanrı yardımcın olsun. . .	Someone Like You...-1	2001
l'm thinking the same thing you are.	Senin aklından geçen şey.	Someone Like You...-1	2001
Happily ever after with your matching Volvos and chocolate Labs.	Volvo'larınız ve labradorlarınızla mutlu mutlu yaşarsınız.	Someone Like You...-1	2001
See you Monday. Did you have friends growing up?	Pazartesi görüşürüz. Büyürken hiç arkadaşın oldu mu?	Someone Like You...-1	2001
l think he's waiting down the street.	Galiba yolun sonunda bekliyor.	Someone Like You...-1	2001
l love you, Jane.	Seni seviyorum Jane.	Someone Like You...-1	2001
LlZ: He just said it after only six weeks?	Daha altıncı haftada mı söyledi?	Someone Like You...-1	2001
Oh, my God. lt takes most guys a year to use the ''L'' word.	İnanılmaz. Çoğu erkeğin bunu söylemesi bir yıl alır.	Someone Like You...-1	2001
When they do, they're usually on top of you, so it doesn't count.	Söylerken de genelde üstünde olurlar, yani sayılmaz.	Someone Like You...-1	2001
What about Dee? He's telling her tomorrow.	Dee ne olacak? Ona yarın söyleyecek.	Someone Like You...-1	2001
Why didn't he already? lt's complicated.	Neden henüz söylemedi? Karmasık bir durum.	Someone Like You...-1	2001
lf he had second thoughts, l don't think he'd ask me to live with him.	Tereddüdü olsa, onunla oturmamı isteyeceğini sanmıyorum.	Someone Like You...-1	2001
He asked you to live with him? My God. What did you say?	Onunla oturmanı mı istedi? Tanrım. Ne dedin?	Someone Like You...-1	2001
Yes. He started calling realtors, and l gave my landlord notice.	Evet. Emlakçıları arıyor ve ben de ev sahibime bildirdim.	Someone Like You...-1	2001
Wow! Mazel tov. l can't believe this!	Vay! Mazel tov. Buna inanamıyorum!	Someone Like You...-1	2001
You're getting asked to play house, and l'm on hell's blind date circuit.	Sen evcilik oynayacaksın, bense hala aday arayışındayım.	Someone Like You...-1	2001