Search
English Turkish Sentence Translations Page 151076
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| If you defy me, you will have nothing. | Bana karşı gelirsen, hiçbir şey alamazsın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I will cut you off. | Seni mirasımdan mahrum ederim! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You will be a landless vagrant. | Yersiz yurtsuz biri olursun! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Is that what you want? | İstediğini alacaksın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Walk out now and you may never return. | Şimdi çıkıp gidersen bir daha asla dönemezsin! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Do not defy me! | Bana meydan okuma! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Be calm, sir. | Sakin olun, bayım! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Be calm, you are safe. | Sakin olun, güvendesiniz! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| He's awake. | Uyanmış! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Father, that man, he's awake. | Baba gel! Uyanmış! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Here... take a drink of water if you can. | İçebiliyorsanız biraz su için. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Careful. Careful. | Dikkat et, dikkat et. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Meredith. His fever has broken, Father. | Meredith! Ateşi düştü, baba. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Thank the Lord, sir. | Çok şükür! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You will be well. | Kendine gelmişsin! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My name is Crowthorn. William Crowthorn. | Ben Krotorn, William Krotorn! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My daughter Meredith has been tending you. | Kızım Meredith, seninle ilgilenecek. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| The good Lord must be watching over you, sir. He guided us to your rescue. | Yüce Tanrı sizi gözetiyor olmalı bayım. Sizi kurtarmamız için bizi size yönlendirdi. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Edward, pull over. | Edward kenara çek. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| We'll find a place to make camp for the night. | Gece kamp yapmak için bir yer bulmalıyız. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Shall I put these down here, Mother? Yes, thank you, Meredith. | Buraya bırakayım mı, anne? Evet, teşekkürler, Meredith! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Step lively, Meredith. | Canlan biraz, Meredith! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Water the horses. Why me? | Atlara su getir! Niye ben? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Your older brother has given you a task. See you set to it. | Abin sana ne diyorsa yap! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Master Kane. You should be resting. | Bay Kane, dinlenmelisiniz! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I can hardly repay your hospitality | Bu konukseverliğinizin ve yardımlarınızın karşılığını... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| with idleness, Ma'am. | ...zor öderim, bayan. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Give me a few moments to clean up, | Temizlenmem için birkaç dakika müsaade edin... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I'll come and help you as I can. | ...elimden geldiğince size yardım edeyim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You've regained your appetite, Master Kane. | İştahınızı geri kazandınız, Bay Kane. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| It's a fine meal, Mistress Crowthorn. | Yemeğiniz çok güzel, Bayan Krotorn. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| She can make anything taste good. Leather boots and nettles last Sunday. | Karıcığımın yaptığı her şey lezizdir. Geçen pazarki ısırgan nasıldı? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| It certainly was not! Tasted like it. | Pek iyi değildi. Hiç iyi değildi. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| William tells us you were Captain of a ship. | William bir gemi kaptanı olduğunuzu söylüyor. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| That I was. | Öyleydim! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Did you fight the Spanish? I did. | İspanyollarla savaştınız mı? Savaştım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Who else? | Başka kimlerle? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Seem to have fought everyone at some time. | Sanırım herkesle savaşmışımdır. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I've had many masters. | Bir sürü usta komutan vardı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Once voyaged with Admiral Drake. | Bir keresinde Amiral Drake ile savaşmıştım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Admiral Drake! | Amiral Drake mi? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| That did not end well. | Ama sonu iyi bitmedi. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Must have been so exciting. Seeing the world and learning new things. | Dünya'yı gezip yeni şeyler öğrenmek çok heyecan verici olmalı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Why do you think a life of violence and bloodshed is so admirable? | Neden şiddet ve katliamla dolu bir hayatın güzel olduğunu düşünüyorsun, Meredith? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You know that's not what I meant. Why do you always argue with me? | Onu kastetmediğimi sen de biliyorsun. Neden söylediğim her şeyi tersliyorsun? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Because you need to learn what to... I fought in the Queen's Army once. | Çünkü hayatın öyle olmadığını öğrenmelisin. Bir keresinden Kraliçe'nin ordusunda savaşmıştım! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Yeah? Before I found my faith. | Öyle mi? Sonra kaderimi keşfettim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Taking another man's life, | Başka bir adamın canını almak... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| that's not an easy thing to do, don't you agree? | ...hiç kolay bir şey değildir, sence de öyle değil mi? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I must confess, Mr Crowthorn | İtiraf etmeliyim, Bay Krotorn... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I was never more at home than I was in battle. | Savaşta geçirdiğim zaman evimdekinden daha fazladır. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Killing... came easily to me. | Öldürmek bana kolay geliyordu. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| If you defy me, you wiII have nothing. | Bana karşı gelirsen, hiçbir şey alamazsın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Walk out now and you may never return. | Şimdi çıkıp gidersen bir daha asla geri dönemezsin! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Stop! Please! | Dur! Lütfen! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Please, help me! No! Shut up! | Lütfen, imdat! Hayır! Kes sesini! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Marcus, what are you doing? | Marcus, ne yapıyorsun? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I thought you'd run away. Fleeing the life of a holy man. | Solomon, rahip olmak yerine çoktan kaçtığını sanmıştım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Quiet! | Sessizlik. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I gave you no leave to speak! Sarah, run! | Kes sesini! Konuşma iznin yok! Sarah, kaç! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| This is not your concern, little brother. | Bu seni ilgilendirmez küçük kardeşim! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Since you're going away, here's something to remember me by. | Madem uzaklara gidiyorsun, bu sana alçak biri olduğunu hatırlatacaktır! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Come here and look at this! | Gel buraya ve manzaraya bir bak! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I am the first born! | Ben ilk çocuğum. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| All this will be mine and you'll have nothing! | Gördüklerinin hepsi benim olacak ve sen hiçbir şey alamayacaksın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Take your bags and leave this land. | Çantanı al ve bu diyarı terk et! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Friend. Friend. | Dost. Dost. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Please, sit down. Join me. Thank you. | Lütfen, otur ve bana katıl. Teşekkürler. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| How are you feeling? Aches, bruises. Nothing. | Nasıl hissediyorsun? Çürükler, ezikler falan işte. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Your daughter has a healer's gift. | Kızının şifacı yeteneği var. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| She does indeed. | Vardır tabii. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Just like her mother. | Aynı annesinde olduğu gibi. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Two most beautiful women in this world, Master Kane. | Dünyanın en güzel iki kadını, Bay Kane. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My family is everything to me. You are blessed. | Ailem benim her şeyimdir. Kutsanmışsın. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Do you have kin? I had a brother. | Senin ailen var mı? Bir abim vardı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| But that was a lifetime ago now. | Ama uzun süre önce kaybettim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| We've lost loved ones. | Sevdiklerimizi yitiriyoruz. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| To plague, persecution and bigotry. | Salgınlar, zulümler, yobazlıklar... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Well, Edward, now. He... had a wife and child once. | Mesela Edward. Karısı ve çocuğu vardı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| But the Lord saw fit to embrace them. | Tanrı onları yanına aldı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| So... now you sail for the New World, huh? | Demek Yeni Dünya'ya yelken açıyorsunuz? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Yes, indeed, we do. | Evet, gidiyoruz! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Sometimes | Bazen, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| we all need to start again. | ...tek ihtiyacımız olan baştan başlamaktır. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You might consider joining us. | Bize katılmayı düşünebilirsin. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Well, that's a... kind offer, William. | Hayır, bayım. Çok nazik bir teklif. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Thank you. Very kind. | Teşekkür ederim. Çok güzel. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I should be honest with you. | Size karşı dürüst olmalıyım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You should know the kind of man you're thinking about taking in. | Beni almayı düşünmeden önce hakkımda bilmeniz gerekenler var. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I've done bad things. | Kötü şeyler yaptım... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Terrible things. | ...korkunç şeyler... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Cruel things. | ...acımasız şeyler! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I am a... | Ben... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| No, I was... | Önceden... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| was an evil... | ...kötüydüm... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| evil man. | ...kötü bir adamdım! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| But the Lord speaks of redemption and forgiveness. | Doğru yoldan saparsam Şeytan'ın yaratıkları ruhumu alacak. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| No. My soul is damned. | Hayır! Ruhum lanetlendi. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Satan's creatures will take me should I stray from the path of peace. | Hayır. Benim ruhum lanetlendi. Doğru yoldan saparsam Şeytan'ın yaratıkları ruhumu alacak. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Then do not stray, | Öyleyse sapmayacaksın... | Solomon Kane-1 | 2009 |