Search
English Turkish Sentence Translations Page 150628
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| My love life has nothing to do with The Blur. | Aşk hayatımın Görüntü ile ilgisi yok. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Then you may not have heard of The Blur's first love. | O zaman Görüntü'nün ilk aşkını bilmiyorsundur. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| She was willing to sacrifice everything | O kurşun geçirmez aşkı için her şeyi feda etti. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| How heartbreaking. | Ne kadar yürek parçalayıcı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| The tragic tale of one Lana Lang... | Lana Lang ve Clark Kent'in trajik öyküsü. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I don't know what's in the water you've been drinking... | Burada suya ne karıştırdıklarını bilmiyorum ama... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| ...But you are lost at sea | ...Clark Kent'i Görüntü sanıyorsan kendinde değilsin demektir. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You've got quite the poker face, Miss Lane. | Açık vermeyen bir tavır takınıyorsunuz Bayan Lane. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And I certainly hope you're right... | Umarım haklısınızdır çünkü şu an... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| my team of villains are closing in on The Blur. | ...ekibim Görüntü'ye yaklaşmaya başladı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| What a shame it would be for the blushing bride | Gelinin en önemli gününde siyah duvak takması acı olurdu. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| What's your game, Toyman? | Oyunun nedir Toyman? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You give me the phone back... | Telefonumu geri ver ve bunu güzel metal takıyı tak. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| They'll abort their mission, | Onlar görevi iptal edecek sen de nişanlının hayatını kurtaracaksın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| How do I know I can trust you? | Sana nasıl güvenebilirim? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| What kind of gamesman wouldn't follow his own rules? | Nasıl bir oyuncu kendi kurallarına uymaz? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Call off your dogs. | Köpeklerini geri çağır. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And don't worry. | Merak etme. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I will keep our agreement... | Anlaşmaya uyup adamlarımı geri çağıracağım ama... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I think I'll send you instead. | ...onlar yerine seni yollayacağım. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Kill The Blur. | Görüntü'yü öldür. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| "The only true power... | Onunla birlikte sadece gerçek güç gelir. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| How deliciously selfish of you to want the bow | Oku kullanarak ruhundaki lekeyi... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| just so you can remove the stain we put on your soul. | ...temizlemeye çalışmak ne kadar bencilce bir hareketti. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You see, those traps were designed | Bu tuzaklar kahini uzak tutmak için yapılmıştı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Orion's bow... | Orion'un Oku dünyanın bir daha göremeyeceği bir aydınlıktı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| It's been the one power Darkseid could not defeat. | Darkseid'in yenemeyeceği tek güç. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I will find a way somehow to defeat you. | Seni yok edecek başka bir yol buluruz. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| From the moment you were marked, | İşaretlendiğin andan itibaren ona hizmet ediyorsun. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| But you're not like the rest of your brethren. | Ama sen diğer kardeşlerin gibi değilsin. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You've got real potential, | Gerçek bir potansiyelin var ve senin için büyük planlarımız var. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Don't worry, dear. You won't remember any of this. | Merak etme tatlım. Bunların hiçbirini hatırlamayacaksın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| If you'd be so kind | Eğer görev dosyanızı elden ele dolaştırırsanız... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| you'll find pertinent information | ...hedefleriniz hakkında detaylı bilgileri alabilirsiniz. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Now, I know it might feel like cheating | Diğer tarafın elindekileri bilmek hile gibi gelebilir ama... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| but we can ill afford to lose, | ...kaybetmeye tahammülümüz yok. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| not now, not when we are this close | Özellikle de Metropolis'i hak ettiğini duruma getirip... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| and getting what we deserve. | ...dizlerinin üzerine çöktürecekken. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And with the help of our newest associate, | Şimdi yeni elemanımızın da yardımı ile... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| we'll finally take control of the Metropolis aquifer. | ...sonunda Metropolis'in su hattına sahibiz. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| We will bleed their pockets dry | Onlar etrafımızda kukla gibi oynayana kadar... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| until the parched populace is dancing for us | ...ceplerini boşaltmaya devam edeceğiz. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| In fact, she's taking care of The Blur right now. | O şu an Görüntü'nün icabına bakıyor. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| We are going to have so much fun! | Çok eğleneceğiz! | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Thanks, Courtney. [ Earpiece beeps ] | Teşekkürler Courtney. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Stargirl's got us on the next ferry to Stryker's. | Stargirl's bir sonraki gemi ile Stryker'a gidiyor. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Good. I'll bring the truck around. | İyi. Ben kamyonu getireyim. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Lois has been in there too long without checking in. | Lois'den haber alamadık ve uzun süredir orada. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| How are you coming on disrupting those diodes? | O diyotları bozmaya ne kadar yaklaştın? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Toyman put a diode on her neck. | Toyman boynuna bir diyot koymuş. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| How long until sunset? | Gün batımına ne kadar var. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You need to stall her. | Onu oyalamalısın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| The sun's almost down. | Güneş neredeyse battı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Lois, Toyman thinks he can control you! | Lois, Toyman seni kontrol ettiğini düşünüyor! | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Don't let him. Don't | Ona izin verme. Ona... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Lois, you have to fight it. | Lois bununla savaşmalısın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Hold on, Clark, just a little bit longer 20 seconds! | Biraz daha dayan Clark, 20 saniye. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You're the most stubborn, iron willed woman I've ever met. | Sen tanıdığım en iradeli ve inatçı kadınsın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Don't let him win. | Onun kazanmasına izin verme. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| [ Gasping ] I love you. | Seni seviyorum. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Tess: Clark, not yet. | Clark, henüz değil. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You don't have your powers back. | Daha güçlerin geri gelmedi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Answer me. Lois, wake up! | Cevap ver. Lois uyan! | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Oh, no, you can rest assured The Blur won't be a problem. | Hayır Görüntü'nün sorun olmayacağını garanti ederim. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I've seen to it. | Ben de gördüm. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Back so soon, my pretty little plaything? | Erken mi geldin benim küçük oyuncağım? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Clark: I'm flattered, Winslow... | Gururumu okşadın Winslow ama oyun bitti. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| What's to say I just don't tell the whole world | Tüm dünyaya kim olduğunu söylemeyeceğim dersem ne derdin? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Something tells me if you really wanted to, | İçimden bir ses eğer isteseydin çoktan söylerdin diyor. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| But then... | Ama o zaman oynuyor olmazdık değil mi? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| No matter how many of you band together, | Ne kadar arkadaşın olduğu ya da... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| what games you decide to play, | ...hangi oyunları oynayacağın umurumda değil. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Jor El: Kal El, | Kal El, hediyemin ikiniz için de aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| It wasn't a gift. It was a trial. | O bir hediye değildi. Bir testi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And it wasn't about Lois appreciating what it was like | Lois'in benim güçlerime sahip olmasıyla ilgili de değildi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| or me realizing what it was like to be human. | Bu benim insan olmanın ne demek olduğunu anlamamla ilgiliydi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| It was about control. | Kontrolle ilgiliydi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Your trials are not a riddle, Kal El. | Testlerin birer bulmaca değil Kal El. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| They are stepping stones on a long path. | Bunlar uzun yoldaki atlama tahtaları. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| A path that I could blindly walk forever, | Sonsuza kadar gözüm kapalı gideceğim bir yol ama artık anlıyorum. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| This whole time, it's been up to me | Tüm bu zaman boyunca her şey bana bağlıydı. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| to decide when to take control of my own destiny. | Kaderimi kontrol altına almaya karar vermemle ilgiliydi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| The trials end when I'm ready for them to end. | Testler onların bitmesine hazır olduğumda bitecek. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Your journey is far from over. | Yolculuğunun bitmesine daha çok var. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| But I can only be what the world needs | Ama dünyaya sadece Jor El'in ve Jonathan Kent'in... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| when I can finally admit that I'm no longer | ...oğlu olmadığımı kabul ettiğimde faydalı olabilirim. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And you knew the time would come | Zamanı geldiğinde ikinizin de yol göstermesine ihtiyacım olmayacak. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| and that time... | Ve o zaman artık geldi. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You know, Clark, walking a mile in your shoes | Senin gibi olmak hayal ettiğimden çok daha farklıymış Clark. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| When you're just a reporter with a story, | Bir hikaye yazan muhabir olduğunda... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| the word hits the paper, the paper hits the stands, | ...kelimeler kağıda dökülür, kağıtlar hikayeyi oluşturur ve biter. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| But for you, it's it's never over, is it? | Ama sen olunca hiç bitmiyor değil mi? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I guess I tell myself there will always be | Sanırım kendime dünyada her zaman iyi ve kötü arasında... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| but it's up to me to tip the scale. | ...bir denge olacağını söyledim ama dengeyi bozmak benim elimde. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I always knew... | Her zaman büyük bir kalbin olduğunu biliyordum. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I just never realized how strong it was. | Sadece ne kadar güçlü olduğunu fark etmemiştim. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Good luck, Clark. | İyi şanslar Clark. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I was so weak, Clark. | Çok zayıftım, Clark. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You know, the very moment that Toyman threatened you, | Toyman beni seninle tehdit ettiği anda... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I put on that diode, | ...o diyotu takıp beni kontrol etmesine izin verdim. | Smallville Prophecy-1 | 2011 |