Search
English Turkish Sentence Translations Page 150631
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| As you can see, i created a model of the virus path. | Gördüğün gibi virüsün yayılma yolunu çizdim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Dr. Coats said the virus induces sleep | Dr. Coats uyku halinde olduğunu... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| so that it can germinate. If we could just mimic the enzyme. | ...daha gelişebileceğini söyledi. Eğer enzimi taklit edebilirsek. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We can create an antidote. We just need | Panzehir yapabiliriz. Sadece uygun... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| to find the right blood match. | ...kanı bulmamız gerek. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I've only ever seen an enzyme like that once before. | Daha önce bir defa böyle bir enzim gördüm. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| In davis bloome. | Davis Bloome'undu. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Do you think they've quarantined the city? | Sence şehri karantinaya alacaklar mı? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They found out it was an airborne virus. | Hava yolu ile bulaşan bir virüs olduğunu buldular. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You realize that means we could both have it. | Bu ikimize de bulaşmış oluyor demek. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We can't think like that. | Böyle düşünmemeliyiz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm just saying once we go out there, we might not make it. | Demek istediğim buradan çıksak bile başaramayabiliriz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm serious. Those things are everywhere. | Ciddiyim. O şeyler her yerde. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It would just suck to go out without any... | Sona ermeden dışarıya çıkmak... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| closure. | ...berbat bir şey. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Do you have any deep, dark secrets? | Karanlık sırların var mı? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Last year, when i was talking with the red blue blur... | Geçen yıl kırmızı mavi görüntü ile konuşurken... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| for the first time in my life, i was doing something that mattered. | ...hayatımda ilk defa anlamlı bir şey yaptığımı hissettim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| And i wanted to work with him because | Onunla çalışmak istedim çünkü... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| we did such good things together. | ...birlikte iyi şeyler yapabilirdik. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| But then i started to realize that... | Sonra anladım ki... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| i wasn't just doing it to save people. | ...bunu insanları kurtarmak için yapmıyordum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I was doing it for me. | Kendim için yapıyordum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I just wanted to be with him. | Sadece onunla birlikte olmak istemiştim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We all get crushes. It doesn't make you a bad person. | Hepimiz birine tutuluruz. Bu seni kötü biri yapmaz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You don't understand. | Anlayamazsın. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I had never had this connection with someone before. | Daha önce böyle bir konuşmayı kimseyle yapmamıştım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Now that i have this connection, | Şimdi bu bağlantım olduğu için... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| i don't want to go back to the way things were. | ...her şeyin eskisi gibi olmasını istemiyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| This is embarrassing to admit. | Kabul etmek çok utanç verici. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| What are you doing here? I was looking for tess | Burada ne yapıyorsun? Tess'e bakıyordum sonra... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| when the whole building went "resident evil." | ...bir anda tüm bina Resident Evil'a dönüştü. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Got any idea what triggered this sudden appetite for human carpaccio? | İnsanları bu açlığa itenin ne olduğunu biliyor musun? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| All i know is, one minute, my copy editor's dozing, | Tek bildiği editörün uyuduğu sonra... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| the next, he's trying to bite my face off. | ...bir anda kalktı ve beni ısırmaya çalıştı. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Same thing happened to tess. She was asleep. | Aynı şey Tess'e de oldu. O da uyuyordu. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| When she woke up she became one of them. | Uyandığında onlardan biri olmuştu. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You think this thing incubates when people are sleeping. | Sence bu şey insanlar uyurken mi ortaya çıkıyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Let's hope not. We only have a few hours | Umalım öyle olmasın. 4 milyon insanın uyanmasına... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's one hell of a rush hour. | Hızlı bir saat olacak. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Get in here. You'll be safe. | İçeri gir. Güvende olacaksın. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Someone's got to go for help. | Birisi gidip yardım getirmeli. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Okay. Good luck, clark. | Tamam. İyi şanslar Clark. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| She's in your hands now. | Artık o senin himayende. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Don't let her fall asleep. | Uyumasına izin verme. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I found the antidote, but we're running out of time. | Panzehiri buldum ama zamanımız azalıyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Where's this mystery, extraterrestrial specimen | Davis Bloome'un kan grubuna uyan... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| with davis bloome's blood type? | ...gizemli canlımız nerede? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| How do you expect to draw my blood? | Kanımı nasıl almayı düşünüyorsunuz? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| There's no needle that can puncture my skin. | Derimi delebilecek bir iğne yok. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Dr. Emil has a contact at luthorcorp labs | Dr. Emil Luthorcorp laboratuarını aradı. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| who sent over some liquid kryptonite. | ...sıvı kryptonite gönderecekler. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We dip the needle in this, and it'll penetrate your skin. | İğneye onu damlatıp derinden geçmesini sağlayacağız. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You were right. The allergic reaction's quite intense. | Haklıymışsın. Alerjik reaksiyon oldukça etkili. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Get it out of him. No, we need more blood. | Çıkar artık. Hayır daha fazla kan gerekiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| No! Almost there. | Hayır! Neredeyse bitti. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's killing him! | Onu öldürüyor! | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Good. He's gonna be okay. | Tamam. İyi olacak. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| His vitals are within range. | Hayati durumu normal. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We need to get on that jet right now. | Hemen uçağa binmeliyiz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm not leaving him here. | Onu burada bırakmıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I don't have time to prep all the antidotes by myself. | Panzehiri tek başına yapacak kadar vaktim yok. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Thousands, if not millions, may be unknowingly affected. | Binler, milyonlar belki de bilmeden etkilendi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We have to get this into the water supply immediately. | Bunu hemen su ile karıştırmalıyız. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| The sooner we do, the more people we can reach. | Ne kadar erken yaparsak o kadar insana erişebiliriz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| God, ollie... | Tanrım, Ollie... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| you're a mess. | ...berbat görünüyorsun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Yeah, i know. | Evet biliyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm sorry you have to see me like this... lois. | Beni bu şekilde gördüğün için üzgünüm Lois. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| why don't you go ahead and tell me i'm full of it, | Neden her zamanki gibi bunlara... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| like you always used to? | ...kanmadığını söylemiyorsun? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| God, i miss you. | Tanrım, seni özledim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I miss our days together. | Birlikte olduğumuz günleri özledim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Deep down in your heart, i know you do, too. | Kalbinin derinliklerin bir yerde seninde özlediğini biliyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Come on. Lois? Wake up. | Hadi Lois uyan. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| All right, the antidote's permeated the water supply | Tamam panzehir su ile karışıp... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and achieved its target concentration. | ...hedefe dökülmeye hazır. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's great for the people who are taking a shower this morning, | Bu sabah duş alacak olanlar için harika bir haber ama... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| but what about the rest of us? | ...ya geri kalanlar ne olacak? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's why we're seeding the atmosphere to release moisture. | İşte bu yüzden atmosferde nem oluşturmaya çalışıyoruz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Deliver the virus in a knockout blow. | Virüse son darbeyi vurmak için. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We should be able to create a curative precipitation to blanket the city. | İlacı şehrin üstüne yağmur olarak yağdırabileceğiz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We've reached our target coordinates. | Hedefe ulaştık. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Prepare to launch. | Ateşlemeye hazır olun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| In the event something goes wrong, i want you to know | Eğer kötü giden bir şey olursa seninle... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| your contributions have been appreciated. | ...çalışmaktan memnun olduğumu bilmeni isterim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Nothing's going wrong. | Hiçbir şey yanlış gitmeyecek. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Now i know why oliver had such faith in you. | Şimdi neden Oliver'ın sana bu kadar güvendiğini anlıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| He finally met someone who was a match for his confidence. | Sonunda kendisi kadar öz güveni olan biriyle karşılaşmış. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Probably no surprise that you were the one to betray him. | Muhtemelen ona ihanet edenin sen olması sürpriz değil. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Are you gonna explain that not so subtle barb? | Bu söylediğin şeyi açıklayacak mısın? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You've been tracking oliver and the rest of his league, haven't you? | Oliver ve diğer üyeleri izliyorsun değil mi? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Apparently you've made yourself more at home at watchtower than i thought. | Görünüşe göre benim kulede yaptığımdan daha fazlasını sen evde yapıyorsun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| May i ask why you're spying on him? | Onları neden izlediğini sorabilir miyim? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| The longer they stay separated, the more vulnerable they are. | Ayrı oldukları zaman daha korunmasız durumdalar. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| So you're protecting them? Yes. Someone has to. | Demek onları koruyorsun? Evet birini yapması gerekiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm not sure if you've noticed, | Fark ettin mi bilmiyorum ama... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| but the people who are the worst at taking care of themselves | ...kendilerine bakmaktan aciz olan insanlar... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| are the ones the world actually needs the most. | ...aslında dün yanın en çok ihtiyacı olan insanlardır. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I assume that no one else knows this. | Sanırım bunu kimse bilmiyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 |