Search
English Turkish Sentence Translations Page 150629
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...Because you are my greatest weakness. | Çünkü sen en büyük zayıflığımsın. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| [ Voice breaking ] And I'm afraid that I will be yours. | Korkarım ben de senin için öyle olacağım. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| You're not my weakness. You're my strength. | Sen benim zayıflığım değil, gücümsün. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| And I'm sorry that Jor El | Jor El'in bizi böyle bir teste soktuğu için üzgünüm ama hepsi bitti. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Jor El is as much a part of my past as the farm. | Jor El çiftlik gibi geçmişte kalan bir parçam. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| My destiny is marrying you | Kaderim seninle evlenmek ve kendi geleceğimizi oluşturmak. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Come on. Everyone's waiting. | Hadi herkes bekliyor. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Clark, I'm sorry. | Clark, üzgünüm. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I can't just sit and watch a movie and eat ice cream | Sen beş kişiyi kurtarmaya gittiğinde ben... | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| when at that very moment you could be saving five people. | ...evde film izleyip dondurma yiyemem. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| I am stealing from people who need saving. | ...kurtarılması gereken insanlardan çaldığım dakikalar. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Lois, what are you saying? | Lois, sen ne diyorsun? | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| [ Crying ] I'm sorry, Clark. | Üzgünüm Clark. | Smallville Prophecy-1 | 2011 | |
| Every time it looked like | Ne zaman dünya öfke ve karanlıkla kaplansa... | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| The constellation in the Veritas journal | Veritas günlükleri ve Carter'ın notlarını birleştirdiğimizde... | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| He saw this guy Orion use it | Galaksinin öteki ucunda Orion dene kişinin... | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| They call her "Granny Goodness." | Ona İyiliğin Büyükannesi deniyor. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| You clear their minds, | Zihinlerini temizleyip onları Lord Darkseid için hazırlıyor. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| And then we lost our crab cakes. | Yengeç keklerimizi kaybettik. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Kal El, my son, you have returned. | Kal El oğlum, geri döndün. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Huh. Speaking of. | Tam da söz etmişken. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Besides everything? Um... | Her şeyin dışında mı? | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Help, please. Someone, come quick. | Yardım edin lütfen. Hemen biri gelsin. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Stargirl? | Stargirl? | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| The bow is Kal El's destiny, not yours. | Ok Kal El'in kaderi senin değil. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Microscan complete. | Mikro tarama tamamlandı. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Winslow Schott. | Winslow Schott. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Thanks, Courtney. | Teşekkürler Courtney. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Clark, not yet. | Clark, henüz değil. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| I'm flattered, Winslow... | Gururumu okşadın Winslow ama oyun bitti. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| Kal El, | Kal El, hediyemin ikiniz için de aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| And I'm afraid that I will be yours. | Korkarım ben de senin için öyle olacağım. | Smallville Prophecy-2 | 2011 | |
| I lost her. | "Onu kaybettim." | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Lois, are you okay? | Lois, sen iyi misin? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Smallville 903 | Bölüm: 3 "Öfkeli" | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| you can put away the pepper spray. | Biber gazını kaldırabilirsin. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's only me. I wasn't hiding. | Benim. Saklanmıyordum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Looks like another thrilling friday night... | Görünüşe göre başka bir heyecanlı cuma gecesi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| just you and me flying the red eye on this paper airplane. | Sadece sen ve ben gazetede oturuyoruz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Almost like you never left the cockpit. | Sanki buradan hiç ayrılmamışsın gibi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's nice to have my copilot here. | Yardımcı pilotumun burada olması güzel. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| What's with the bag? All nighter survival kit. | Çantada ne var? Hayatta kalmamız için gerekenler. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Comfort food... comfort footwear... | Rahatlatıcı bir yemek, rahat terlikler ve... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and comfort music... chicken soup for my soul. | ...ruhumu beslemek için rahatlatıcı bir müzik. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You just seem a little off. The only thing i'm off | Kendinde değil gibisin. Olmadığım tek şey... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| is a certain blurry butt kicker's to do list. | ...Görüntü'nün yapılacaklar listesi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| A little over a week, and not so much as a, | Bir haftadan fazladır sanki... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| "sorry, i've been busy saving the world, but got to run." | ..."üzgünüm dünyayı kurtarıyorum, gitmeliyim" cevabı alıyor gibiyim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I didn't realizethe two of you wer actually seeing each other now. | İkinizin görüştüğünü bilmiyordum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| At this point, it's not really seeing so much as still looking, | Bu noktada görüşmek değildi sadece bakmak diyebiliriz. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| so much as still looking, but a girl's got to hope. | Ama hala umudum var. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Okay, get your engines going. | Tamam çalışmaya başla. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Looks like there's a major fire on east brunswick. | Batı Brunswick'de büyük bir yangın çıkmış. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| If we're gonna be here all night, i'll get some coffee. | Eğer tüm gece burada olacaksak kahve alıp geleyim. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's what i love about you, smallville... | Senin neyini seviyorum biliyor musun Smallville? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| i say "fire," you say "food." I'll take mine black. | Ben ateş dediğimde sen yemek diyorsun. Benimki koyu olsun. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Do you smell smoke? | Kokuyu aldın mı? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| The fire just got put out... by the blur. | Yangın Görüntü tarafından söndürüldü. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| He is so amazing. Here you and i are just having a coffee | O harika. Sen ve ben burada kahve içerken... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| while he's out squelching five alarm fires in three seconds flat. | ...o beş farklı yangın yerini üç saniyede söndürdü. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Not that anyone's counting. Yeah. | Kimsenin saydığı yok ama. Evet. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| There's a high speed motorcycle chase out near the bypass. | Bir motor anayolda yüksek hız yapıyormuş. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| At least somebody's getting a little action tonight. | En azından biri bu geceyi hareketli geçiriyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Clark, this is ice cold. | Clark, bu buz gibi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Never mind. I'll get it myself. | Neyse kendim alırım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Is this your idea of fun now that you've hung up your bow? | Okunu bıraktıktan sonra eğlenme anlayışın bu mu oldu? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Should have known it was you. Clark kent, the king of buzz kill. | Senin olduğunu anlamalıydım. Clark Kent eğlence katili. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You and your pet rock put on a hell of a barbecue. | Sen ve yaratığın cehennemi boylamıştınız. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| But i had my money on doomsday... | Ben parayı Doomsday'e yatırmıştım ama... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| you can try to play it off as a joke, | Bunu bir şaka olarak görebilirsin ama... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| but i know that the loss of jimmy affected us both. | ...Jimmy'nin ölümü ikimizi de etkiledi. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I guess god's got a sick sense of humor. | Sanırım tanrının kötü bir mizah anlayışı var. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm sorry. I shouldn't be taking your name in vain. | Üzgünüm, ismini bu şekilde kullanmamalıydım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| What, you need to hear me say it? | Ne, söylememi mi istiyorsun? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I should have gotten rid of davis instead of believing in him. | David'e inanmak yerine ondan kurtulmalıydım. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's a little late. | Biraz geç kaldın. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'm trying to make up for what happened not add myself to the casualty list. | Bunu bir kayıp olarak görmek yerine telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Yeah, i can't get my thrills | Evet ben heyecanı... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| leaping tall buildings or outrunning speeding bullets. | ...binalardan atlayıp, kurşundan hızlı koşarak yapamıyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| We mere mortals, we have to rely | Biz ölümlüyüz, bunun için... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| on a tweaked out ducati and the open road. | ...açık bir yol ve bir Ducati bulmalıyız. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| You know that you're meant for more than this. This isn't you. | Bundan daha fazlasını yapman gerektiğini biliyorsun. Bu sen değilsin. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| What's all this? What's the "s" stand for? | Nedir bunlar? Bu "S" olayı nedir? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| What is that,"superstar"? It gives people hope. | Nesin sen "Süper star" mı? Bu insanlara umut veriyor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| I'll tell you what. Why don't you, go ahead | Sana ne diyeceğim, neden gidip şehrin... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| and plaster your symbol of superiority all over the city | ...her yerine sembolünü kazımıyorsun böylece... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| so people can worship you like some kind of modern jesus. | ...insanlar sana modern bir İsa gibi tapabilirler. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That's what you want, right? That's why you're here. | Bunu istiyorsun değil mi? Bu yüzden buradasın. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Here to save us? You need help. | Bizi kurtarmak için. Yardıma ihtiyacın var. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Yeah, maybe. But i hate to break it to you. | Evet belki ama bunun senden gelmesini istemiyorum. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| Have you found them? | Onları buldun mu? | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They should have reported in by now. | Şimdiye kadar rapor vermiş olmalıydılar. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They may have run into trouble. | Belki başlarını belaya soktular. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| They didn't send out an S.O.S. | Yardım çağrısı yollamadılar. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| And i should like to think | Sanırım 12 eski deniz piyadesi... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| that 12 ex navy S. E.A. L.S could hold their own. | ...başlarının çaresine bakabilirler. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| The longer it takes for us to locate these kryptonians, | Bu Kryptonluların yerini bulmak... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| the more they'll blend in and disappear. | ...onları yok etmekten daha zor. | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| It's okay. It's just... | Sorun yok. Bu sadece... | Smallville Rabid-1 | 2009 | |
| That is not a many sense. | Bu hiç mantıklı değil. | Smallville Rabid-1 | 2009 |