Search
English Turkish Sentence Translations Page 150497
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You're a gem. | Önemli birisin. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| There's got to be something to this therapy stuff. | Bu terapi seansları ile ilgili bir şey olmalı. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Clark, hey. | Clark. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Don't worry the twittering twosome | Twitter'daki ikiliyi merak etme. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Have sung their last song. | Bir daha yapmayacaklar. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| As we speak, they're in watchtower, | Biz konuşurken onlar kulede... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Taking down the blur's blog. | ...Görüntü'nün blogunu kapatıyorlar. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You seen today's news? | Bugünkü haberleri gördün mü? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Don't tell me you're taking that blowhard seriously, clark. | O ahmağı ciddiye aldığını söyleme Clark. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You know he's just gunning for the mayor's office. | Sadece başkanlığa oynadığı için yapıyor. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You are, aren't you? | Alıyorsun değil mi? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Clark, why? | Clark neden? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| The last time you had a coming out party, | Son kez kendini açıkladığında... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| It was a disaster. | ...felaket olmuştu. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I'm wearing my father's shield now. | Artık babamın simgesini kullanıyorum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And I've worked hard to give people a symbol of hope, | İnsanlara için umudun bir simgesi olmaya çalışıyorum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Something that they can believe in, that will inspire them. | İnanacakları ve onları etkileyecek bir şey. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I am the shield. | Ben o simgeyim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I know you want to honor your father, clark. | Babanı onurlandırmak istediğini biliyorum Clark. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| But if you sacrifice yourself, there is no shield. | Eğer kendini feda edersen simge falan kalmayacak. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I won't just do nothing | Bölge savcısı babamın başını öne eğip... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| While the d.A. Drags down my father's crest | ...inandığı şeyleri aşağılarken öylece duramam. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| That's exactly what you have to do. I'm sorry. | Bu yapman gereken şey. Üzgünüm. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Look, this guy's gonna call you a menace and a coward, | Bu adam sana korkak, zorba... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And probably a threat to the city. | ...hatta şehir için bir tehdit olduğunu söyleyecektir. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And you have to let people believe his lies. | Ve sen insanların onun yalanlarına inanmalarına izin vereceksin. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Your father lives on through you... | Baban senin içinde yaşıyor... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Not your shield. | ...simgede değil. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Thank you all for joining me. | Katıldığınız için hepinize teşekkürler. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| If you're out there, blur...Come. | Eğer buradaysan dışarı çık Görüntü. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Come join me at this very podium, | Bu podyuma yanıma gel ve... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And take your place as a role model | ...bu güzel şehrimizde örnek bir insan olarak yerini al. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| A true hero would not hide. | Gerçek bir kahraman saklanmaz. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| He would show himself | Ortaya çıkar ve... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And take responsibility for mistakes he's made. | ...yaptığı hataların sorumluluğunu alır. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Lois: Out of my way! Excuse me! | Çekil yolumdan! İzin verin! | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Move it or lose it. | Çekil ya da sen bilirsin. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Zip it, counselor. | Kapa çeneni. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I'm lois lane from the daily planet, | Ben Daily Planet'den Lois Lane. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And I'm here to tell you that I know the blur. | Buraya size Görüntü'yü tanıdığımı söylemeye geldim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| The d.A. Says that a true hero would come forward. | Bölge savcısı gerçek bir kahraman ortaya çıkar demişti. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Well, the blur can't. | Görüntü yapamaz. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| It's because he knows | Çünkü o bizi korumanın... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| That the best way for him to protect you and I | ...en iyi yolunun bu politik zırvalardan uzak durmak olduğunu biliyor. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And remain the one thing that you and I need most | Bizim ihtiyacımız olan şeyin... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| A light in the darkness, | ...karanlığın içindeki ışık olduğunu biliyor. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| A symbol for us to believe in when all other hope is lost. | Tüm ümitler tükendiğinde inandığımız tek sembolün olduğuna. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I've looked into the blur's heart, | Görüntü'nün kalbine baktım ve... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And I can tell you that his intentions are good. | ...size onun iyi biri olduğunu söyleyebilirim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Let the blur be the hero he needs to be. | Görüntü'nün olması gerektiği gibi bir kahraman olmasına izin verelim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| When you said you had looked into the blur's heart, | Görüntü'nün kalbine baktığını söylediğinde... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I had no idea how close a relationship you had. | ...bu kadar yakın bir ilişkiniz olduğunu bilmiyordum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Not that it's any of your business. | Bunlar seni ilgilendirmez. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Oh, the safety of this city | Bu şehrin güvenliği... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Is always my business, young lady. | ...her zaman benim işim genç bayan. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Now, tell me the true identity of the blur, | Bana Görüntü'nün gerçek kimliğini söyle... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And I'll overlook your annoying antics. | ...ben de senin yaptığın saçmalıkları görmezden geleyim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You talk a good game, counselor. | İyi konuşuyorsun savcı. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| But you don't believe a word of it. | Ama hiçbirine inanmıyorsun. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| All your shady back room deals with organized crime | Suçlularla kapılar arkasında yaptığın onca anlaşma... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Have just come home to roost. | ...hepsini ele geçirmek içindi. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I've picked out a nice little font for my expos�. | Bu hikayem için güzel bir başlık buldum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| "shady sacks sucks the city dry." | Üçkağıtçı Sacks şehrin iliğini kuruttu. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I actually had another headline in mind. | Benim aklımda başka bir başlık var. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And you're standing right on top of it. | Şu an üzerinde duruyorsun. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Has a nice ring, doesn't it? | Güzel oldu değil mi? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Nobody will ever believe you. | Kimse sana inanmaz. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Honey, when the blur decided not to come forward, | Tatlım Görüntü ortaya çıkmayarak... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| He put the ball back in my court. | ...benim ekmeğime yağ sürmüş oldu. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I can make him whoever I want him to be. | Onu istediğim her şekle sokabilirim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| It just takes a little doubt. | Sadece biraz şüphe yeterli. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You don't give people enough credit. | İnsanları çok saf sanıyorsun. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Why would the blur suddenly turn into a murderer? | Neden Görüntü bir anda katile dönüşsün ki? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Because you just announced in front of millions of people | Çünkü milyonlarca insanın önünde... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| That you're the only person who knows his true identity. | ...onun gerçek kimliğini bilen tek kişi olduğunu söyledin. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You're the one who's hiding in the shadows, | Gölgelerin içine saklanan sensin... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Not the blur, you coward! | ...Görüntü değil seni korkak! | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Unfortunately, that's not a story you're gonna get to write. | Ne yazık ki bu yazabileceğin bir hikaye değil. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| All right, let's get out of here. | Tamam, buradan gidelim. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Grab your camera! Hurry! | Kameranı al! Çabuk! | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Hold on, I'm coming. | Dayan geliyorum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| All right, hold on. | Tamam dayan. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Come on, stretch. | Hadi uzan. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You can reach! | Uzanabilirsin! | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Oh! Lois! | Lois! | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Hey, j. So, what's going on? | J, neler oluyor? | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| The blur's in even deeper, and it's all our fault. | Görüntü'nün başı dertte ve sorumlusu biziz. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Well, then what are we waiting for? We can't just ditch chloe. | Öyleyse ne bekliyoruz? Chloe'yi ekemeyiz. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| We promised her we'd lay low till this all blows over. | Ona bu olaylar bitine kadar uslu duracağımıza söz verdik. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| She said sometimes you need to save a hero, | Bazen bir kahramanı kurtarmamız gerektiğini söyledi. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Even from themself. | Bazen kendisinden bile. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Dad always used to say we're stronger when we stick together. | Babam her zaman birlikte kalırsak daha güçlü olacağımızı söylerdi. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Lois, hold on. | Lois dayan. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| That's insane, lois. | Bu saçmalık Lois. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You can't reveal yourself to the cameras. | Kendini kameralar önünde açığa çıkaramazsın. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| You mean too much to the city... | Bu şehir için anlamın büyük. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| To the world. | Bu dünya içinde. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| I know that you've been living two lives | İki hayat yaşadığını ve... | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| And having to lie to me about it every day. | ...her gün bana yalan söylediğini biliyorum. | Smallville Idol-1 | 2009 | |
| Lois, you're not making any sense. | Lois, saçmalıyorsun. | Smallville Idol-1 | 2009 |