Search
English Turkish Sentence Translations Page 149336
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
to have Amit for a husband. | Amit gibi bir kocaya sahip olduğum için. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Just asking. | sadece istiyorum. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You have the right to. | her türlü hakkın var. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Your first spring festival. All the best! | ilk renk festivalin. her şey gönlünce olsun! | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The colours look lovely on you. Reminds of my first love. | renkler sende çok tatlı gözüküyor. bana ilk aşkımı hatırlatıyor. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You mean the doctor? Him l have married. | doktorumu kast ediyorsun? onunla evlendim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Loved...? | ya aşk ...? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
He was forced into a marriage before we could get married. | ben onunla evlenmeye mecburdum evlenmeden önce onu tanımıyordum. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Yes. ln our country, the husband is never the lover. | evet.bizim ülkemizde kocalar asla sevgililer olamaz . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The one you loved, is she married? She was forced to. | ilk aşkınmıydı, karın ? zorunlu bir evlilikdi. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You've heard my whole story. Now tell me your story. | benim bütün hikayemi duydun. şimdi sen hikayeni anlat. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l'm happy with what God has given me. | tanrı bana ne verdiyse onunla mutluyum. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''The colours rain Upon the veiled maiden'' | ''renkler yağmur gibi yağar peçeli genç kızın üstüne '' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Who drenched you in these colours?'' | ''seni kim sırılsıklam boyadı bu renklere?'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''These delightful colours'' | ''bu şanslı renkler'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''My veiled maiden, The colours are raining on you'' | ''benim peçeli güzelim , renkler yağmur gibi yağmış üzerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Maiden! The colours are raining on you'' | ''genç kız! renkler yağmur gibi yağmış üzerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Serve him on a golden platter'' | ''altın tepsilerle ona hizmet etmeli'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Her lover is crazy about it!'' | ''onun aşkı çıldırtır insanı!'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Let him pine for it While the colours rain'' | ''onun için erirken renk yağmurunda'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Clove and cardamom'' | ''karanfil ve kakule'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Stuff the betel leaf with clove and cinnamon'' | ''yapraklar, sarmaşık ile karanfil ve kakule ' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Her lover will love to chew on it'' | ''oymuş gibi sevip bir lokmada yiyeceksiniz'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''My veiled maiden, The colours are raining on you'' | ''benim peçeli güzelim, renkler yağmur gibi yağmış üzerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Of jasmines'' | ''yaseminlerden'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Make a bed'' | ''bir yatak yapıp'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Make a bed of jasmines'' | ''yaseminlerden bir yatak yapıp'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''A bed of jasmines'' | ''bir yatak yaseminlerden'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''And who lies on it?'' | ''ve kim yatar üzerinde?'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Her lover'' | ''onun sevgilisi'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''And then they will make love Let the colours rain'' | ''ve sevişirler renkler yağmur gibi yağarken üzerlerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Maiden! The colours are raining on you'' | ''genç kız ! renkler yağmur gibi yağıyor üzerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''My veiled maiden, The colours are raining on you'' | ''benim peçeli güzelim, renkler yağmur gibi yağıyor üzerine'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''Serve me on a golden platter'' | ''bana hizmet et altın tepsilerde'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You were ecstatic. Still am! | sen kendinden geçtin. hala öyleyim! | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The opiate the doctor served must've been potent. | doktorun getirdiği afyon çok güçlü olmalı. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l hope l didn't create a scene. | umarım büyük olay yaratmamışımdır. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You should give me a lecture about the limits of decency. | sana nezaket sınırlarını aşmakla ilgili bir ders vermeliyim gibi geldi . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
That tells me, l must've slipped up somewhere. | anlat bakalım, bir yerlerde bir şeyler yapmış olmalıyım. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Anyway, what's done is done. | herneyse, olan oldu nasıl olsa. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
lt was the spring fest... l just got carried away a bit. | renk festivaliydi... bende sadece birazcık kafayı çektim . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''The heart lives near the head, and that's just as well'' | ''kalp akıl ile yakındır birbirine ve sadece böylesi güzeldir'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
''But sometimes, it's better not to mix the head and the heart'' | ''lakin bazen, kalp ile aklın karışması daha iyidir'' | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The dye isn't washing. | yıkamayla geçmiyor boyalar. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Some colours are fast... | bazı boyalar çabuk çıkıyor... | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l hope Amit didn't use a fixer with the colours. | umarım Amit çıkmayan boya kullanmamıştır. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Now my suspicions are confirmed. | şimdi benim şüphelerim teyit oldu. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Everyone has a past. You may have one too. | herkesin geçmiş bir hikayesi vardır. seninde bir tane vardır . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Even if you have a past, l won't ask you. | eğer senin bir hikayen varsa bile ben sana sormak istemezdim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Why won't you? You have every right to ask. | neden istemezdin? senin herşeyi sorma hakkın var. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l'm not one of those husbands. | ben öyle bir koca olmak istemiyorum. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l consider my wife a human being. Not a slave. | ben karımı insan olarak düşünüyorum. bir köle olarak değil. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Why did you have to remind me about that today? | neden bügün sana neyi hatırlattı? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Today l remembered a part of my past ... a part l haven't told you about. | bugün bana geçmişimden bir parça hatırlattı ... bir parça sana daha önce anlatmadığım. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The past is best preserved in memories. | geçmişimiz iyi korunur anılarda. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Mix the past with the present, and you're likely to ruin your life. | geçmiş ile bugünüm karışık , sen muhtemelen hayatını mahvedecek gibisin. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
And someone else's life too. | ve başkasının hayatını da. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You have no right to interfere. | senin karışmaya hakkın yok | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Look, l'm your cousin. | bak, ben senin kuzeninim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l won't see your family being ruined. | aileni dağılmış olarak görmek istemiyorum. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
lf you can't, get yourself transferred out of here. | eğer istemiyorsan, aktarmak istediklerini, kendine sakla . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l'm not weak. Don't patronise me. | zayıf biri değilim . beni korumak zorunda değilsin. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l can take my own decisions. | kendi kararlarımı verebilirim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l don't wish to hear anything about him. | onun hakkında söyleyeceğin hiç bir şeyi duymak istemiyorum . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
So what? What's my crime? | ne olmuş? günahım ne benim? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You have the cheek. | kendini kontrol etmeliydin. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You play Romeo, and then you ask what's my crime? | romeoyu oyna, ve sonrada günahım ne de? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Vidyarthi, you're taking undue advantage of our friendship. | Vidyarthi, arkadaşlık bağını kullanarak, yersiz konuşuyorsun | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
You don't like what l say? | söylediklerimden hoşlanmadın mı? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The truth is always bitter. | gerçek her zaman acıdır. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l've been in love too. | aşık olmayı bende bilirim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
But after l came to know that she's married... | lakin evli olduğunu bilirsem... | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l walked away from her life. | onun hayatından çok uzaklara kaçardım. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
That's an expression of love too. | işte aşkını ifade etmek budur. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
lf you've had your say, may l leave now? | o halde senin söylediğin gibi şimdi buradan gitmelimiyim ? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Have you heard fairy tales in your childhood? | çocukluğunda hiç peri masalları duydun mu? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
About the prince, the princess and the fairy. | prens ,prenses ve peri hakkında. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
When fantasy is pitted against reality... | ne zaman hayal gerçekle karşı karşıya gelir... | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
it is reality that prevails. | gerçekler her zaman galip gelir | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
But fantasy is very much part of life. One needs fantasies. | ama hayaller hayatımızın önemli bir parçası. hayallere ihtiyacımız vardır. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
What you want to say is something else. | başka şeyler hakkında konuşmak istiyorum | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
No. lt's the same old story. One day, there comes a fairy. | hayır. eski üzücü bir hikaye. bir gün, üç peri gelir. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
She waves her magic wand, and takes the prince away with her. | peri sihirli değeneğini salladı ve prensi prensesden uzaklara götürdü. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Which leaves the poor princess in tears, right? | hangi doğru kimse prensesi gözyaşları ile bırakır? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
What l didn't like was the princess' tragedy. | prensesin trajedisi; bu hikaye böyle bitmemeli | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
This story should be written over again. | bu hikaye yeniden yazılmalı. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The princess shouldn't be helpless and weak. | prenses zavallı ve yardıma muhtaç olmamalı | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
What should she do? | neden öyle olmamalı ? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
She should fight for her rights. | o kendisi ve doğru olan için savaşmalı | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
And you...? | ve sen...? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
Where do you figure in the story? | peki sen bu hikayenin neresindesin? | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
ln the story, l am the king. | hikayede, ben kralım. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
At nights, l go around in disguise to see how my subjects are faring. | geceleri , maskeli dolaşıp neler olduğunu görmek için, olayları izliyorum . | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l am the giver of justice. | ben adalet dağıtıcıyım. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l have these many responsibilities... | benim bir çok sorumluluklarım var... | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
of the kingdom, of the dynasty, of duty, of tradition. | krallık için, hanedanım için, görevim, geleneğim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
That tradition l am serving. | geleneklere hizmet ederim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
The king is mighty. | kralın kudreti. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
He can save his kingdom. Whenever he wants. | O krallığını kurtarabilir. ne isterse yapabilir | Silsila-1 | 1981 | ![]() |
l'm leaving. | gitmeliyim. | Silsila-1 | 1981 | ![]() |