• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 14863

English Turkish Film Name Film Year Details
There's a list in the office of everyone in the sewing club. Ofisinde herkesin isminin yazılı olduğu dikiş klübünün listesi var. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Why would Nordenson need that? It's not difficult to figure out. Nordenson'un buna neden ihtiyacı olsun ki? Anlamak çok zor olmasa gerek. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Well, if it is true. I don't understand... Pekala, bu doğruysa. Anlamıyorum... Den goda viljan-1 1992 info-icon
The manager asked my husband, Adolf, if his old lady... Müdür kocam Adolf'a, yaşlı karısı hala Perşembe günleri... Den goda viljan-1 1992 info-icon
...was still going to the old lady minister's old lady Thursdays. ...Papaz'ın yaşlı karısına gidiyor mu, diye sormuş. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That's unbelievable. Buna inanamıyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Everyone remembers when Nordenson came to the confirmation lessons in the chapel. Herkes Nordenson'un şapeldeki kabul derslerine geldiğini biliyor. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Helena has said that her father will never forgive Helena babasının kabul törenindeki... Den goda viljan-1 1992 info-icon
the humiliation in front of the confirmands... ...aşağılanmayı asla affetmeyeceğini söylemiş. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Why has no one said anything? Neden kimse bir şey söylemedi? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Magna, have you known about this and not said anything to us? Magna, sen bunu biliyordun ve bize hiçbir şey söylemedin mi? Den goda viljan-1 1992 info-icon
You have seen how Thursdays... Yes, I have. Perşembelerin nasıl olduğunu... Evet, biliyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I think there's a better explanation. Sanırım bu daha iyi bir açıklama. Den goda viljan-1 1992 info-icon
What do you mean? We'll talk about that another time. Ne demek istiyorsun? Bu konuyu daha sonra konuşalım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Why not now? Don't mind me. I'm already as furious as can be. Neden şimdi değil? Bana aldırma. Zaten olabildiğim kadar ciddiyim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Magna, you call yourself our friend. I ask you now tell us what you know! Magna, sen bizim arkadaşımızsın. Sana şimdi soruyorum. Ne biliyorsan bize söyle. Den goda viljan-1 1992 info-icon
The rumor went around Etrafta dolaşan söylentiler şöyle: ... Den goda viljan-1 1992 info-icon
that Henrik and Anna went to visit Queen Viktoria Henrik ve Anna, Kraliçe Viktoria'yı ziyaret ettiler... Den goda viljan-1 1992 info-icon
and that Henrik was to become her chaplain. ...ve Henrik onun papazı olmak üzereydi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Well, everybody started talking and a few got fed up. Eh, herkes konuşmaya başladı ve bir kaç bıkmış olan da var. Den goda viljan-1 1992 info-icon
A few thought that Henrik was insincere Bazıları Henrik'in samimiyetsiz olduğunu... Den goda viljan-1 1992 info-icon
and wouldn't say that he was thinking of leaving us. Ağlama böyle. ...ve bizi terketmeyi düşündüğünü söylemiş. Den goda viljan-1 1992 info-icon
But Magna, we did say no. Fakat Magna, biz 'hayır' demiştik. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Henrik was to be a minister Henrik, Kraliçenin başkanlık ettiği... Den goda viljan-1 1992 info-icon
at a big hospital where the Queen was the chairwoman. ...büyük bir hastanenin papazı olacaktı. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We were tempted, is that so hard to understand? Bize cazip gelmişti, bunu anlamak bu kadar zor mu? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Henrik said no. I wasn't so sure, but Henrik said no. Henrik, kabul etmedi. Ben emin değildim, ama Henrik 'hayır' dedi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Oh? Now you know everything. Oh? Şimdi her şeyi biliyorsunuz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
One could disagree on that point. Nothing has changed. Bu noktada bir şeye katılmıyorum. Hiçbir şey değişmedi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We are staying here, that's what we decided! Burada kalıyoruz, bizim verdiğimiz karar! Den goda viljan-1 1992 info-icon
As some sort of a sacrifice? Bir tür fedakarlık gibi mi? Den goda viljan-1 1992 info-icon
We want to be here. That's very nice of you... Burada kalmak istiyoruz. Sizin için ne kadar hoş... Den goda viljan-1 1992 info-icon
I don't understand why you are angry. I'm not angry. I'm disappointed. Neden böyle kızgınsın anlamıyorum. Kızgın değilim. Kırgınım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I don't follow you. No, that's obvious... Seni anlayamıyorum. Evet, bu açık... Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf I were the minister I would have taken the offer and gone. Ben papaz olsaydım, teklifi kabul eder ve giderdim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We thought we were needed. Sorry...? Bize ihtiyaç duyulduğunu düşünmüştük. Pardon...? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Needed for what? Ne için ihtiyaç duyulacakmış? Den goda viljan-1 1992 info-icon
What could a charming young minister and his wife accomplish Genç bir papaz ve eşi bu berbat yerde... Den goda viljan-1 1992 info-icon
out here in this wretched place? ... ne başarabilir ki? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Mrs. Kronström, why come every Thursday... I liked you. Mrs. Kronström, neden her Perşembe... Seni sevdim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I liked to listen to his readings. Onun okumalarını da sevdim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I wanted to sit with the ladies, and thought it was quite pleasant. Hanımlarla oturmak istedim, ve oldukça keyifli olduğunu düşündüm. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Goodbye. Goodbye. Hoşçakalın. Güle güle. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Goodbye, thanks for everything. Thank you for the valuable explanation. Hoşçakalın, herşey için teşekkürler. Değerli açıklamalarınız için teşekkürler. Den goda viljan-1 1992 info-icon
KNOCKING Yes? Evet? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Pardon my intrusion, but I need to say something important. Davetsizliğimi bağışlayın, ama söylemem gereken önemli bir şey var. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Shouldn't we take a seat? No, I'll be leaving straight away... Şimdi de birleşik zaman? Oturalım mı? Hayır, fazla kalmayacağım... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Why did it have to be like this tonight? Bu gece neden böyle olmak zorundaydı? Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'm ashamed that I was afraid to say what I thought. Ne düşündüğümü söylemekten korktuğum için kendimden utandım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I thought that what is happening... Şu yaşananları düşünüyorumda... Den goda viljan-1 1992 info-icon
...is exactly like the story about my blouse. ...tam da bluzumun hikayesine benziyor. Den goda viljan-1 1992 info-icon
One day this spring I put on a pretty blouse. Bu bahar, bir gün güzel bir bluz giydim. One day this spring I put on a pretty blouse. Den goda viljan-1 1992 info-icon
The weather was fine and I thought the children should see Hava güzeldi ve ben de... Den goda viljan-1 1992 info-icon
that their teacher was well dressed. ...çocuklar öğretmenlerinin güzel giyindiğini görsünler istedim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That they should see something pretty. Hoş birşeyler görsünler diye... Den goda viljan-1 1992 info-icon
I was giving the children lessons, nothing strange about that. Çocukların derslerini verdim, bunda tuhaf bir şey yok. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Then the talking started... It was almost as though I had done something immoral. Sonra dedikodular başladı... Neredeyse ahlakdışı şeyler yapmış gibi oldum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Not that anyone came and told me directly... Kimse doğrudan bana gelip bir şey söylemedi...Not that anyone came and told me directly... Den goda viljan-1 1992 info-icon
This evening was just like that blouse. Bu akşam olanlar tıpkı bluzun hikayesine benziyordu. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Such hatred? Such resentment? Bu nasıl nefret? Bu nasıl bir kin? Den goda viljan-1 1992 info-icon
It's even more difficult out here in this darkness. Bu dışarıdaki karanlıktan bile daha zor. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You shouldn't have to bear all this nastiness and darkness. Tüm bu pisliği ve cahilliği çekmek zorunda değilsiniz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You must be exhausted with all this rudeness, and here I am... Tüm bu terbiyesizlikler sizi tükenmiş olmalı, ve işte burdayım... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Sorry... No, don't say anything. Üzgünüm... Hayır, hiçbir şey söylemeyin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I appreciate that you have listened so patiently. Beni sabırla dinlediğiniz için sizi takdir ediyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Good night and excuse me. Müsadenizle, iyi geceler. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That's it, Anna... I am certain now. İşte bu, Anna... şimdi anladım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Now I know how important it is that we don't let these folks down. Şimdi bu alçak halkı bırakmamanın ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Are you coming? Soon. Geliyor musun? Birazdan. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Is there something? No, why do you ask? Birşey mi var? Hayır, neden sordun? Den goda viljan-1 1992 info-icon
It's disturbing, the way you stomp around. Oh really... Ayağını yere vurarark dolaşman rahatsız edici. Oh gerçekten... Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'm going to bed. I'll be right there. Yatağa gidiyorum. Birazdan gelirim ben de. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Henrik, we have to send Petrus away. The sooner the better. Henrik, Petrus'u uzağa göndermeliyiz. Ne kadar erken, o kadar iyi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Please, let's talk about it tomorrow. No, now! Lütfen, bu konuyu yarın konuşalım. Hayır, şimdi! Den goda viljan-1 1992 info-icon
Why the hurry? Kimse yardım etmedi mi? Hayır. Acelen ne? Den goda viljan-1 1992 info-icon
I never agreed that he could live here forever. Or that I would adopt him. Ben asla burda sonsuza kadar kalmasını kabul etmedim. Ya da onu evlat edinmeyi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You need to talk to Mrs. Johansson. Of course. Mrs. Johansson'la konuşman gerek. Tabi. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I can't be responsible for another child. Don't be so angry. Başka bir çocuğun sorumluluğunu üstlenemem. Bu kadar sinirli olma. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'm not angry! I have tried to like him, but I don't. Sinirli değilim! Ondan hoşlanmaya çalıştım, ama olmadı. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'll speak with Mrs. Johansson. Tomorrow! Mrs. Johansson'la konuşacağım. Yarın! Den goda viljan-1 1992 info-icon
We're having another child. When Petrus looks at me I get so angry. Halihazırda başka bir çocuğumuz var. Petrus bana baktığında çok sinirleniyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
It doesn't help when I tell myself that l shouldn't have such an aversion to a child. Kendime 'Bir çocuğu bu kadar itici bulmamalısın.' desemde işe yaramıyor. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I have to get up at six... Sabah 6'da kalkmalıyım... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Do you understand what I am saying? Yes, I understand. Ne dediğimi anladın mı? Evet, anladım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Then we'll sleep well. Öyleyse rahat uyuyabiliriz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Good night, angry one. Good night. İyi geceler, sinir küpü. İyi geceler. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Today, we stop heating the big room. Bugünden sonra büyük odayı ısıtmıyoruz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We'll have to keep warm in the kitchen and the bedroom. Mutfağı ve yatak odasını ısıtacağız. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I wonder if Dag has a fever? Let's make sure he gets enough to drink. Dag'ın ateşi mi var acaba? Yeteri kadar içtiğinden emin olalım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
How is your cold? I'm afraid it might be consumption. Soğuk algınlığın nasıl oldu? Korkarım ki masraflı olacak. Den goda viljan-1 1992 info-icon
It's not consumption. You're the nurse, and you know. Bu masraf sayılmaz. Sen hemşiresin, bilirsin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Where are you going? To the post office, Nereye gidiyorsun? Postaneye. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Are you going out in the cold, with your cold? I'll take the sled. Bu soğukta dışarı mı çıkıyorsun, üstelik ateşin var? Kızakla giderim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
OK, then... I'll make the beds. Peki, madem... Ben yatakları yaparım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We eat in an hour. Will you be back? I should be. Yemek bir saate hazır olur. Yetişir misin? Heralde yetişirim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Petrus, read to Dag while I make the beds. Petrus, ben yatakları yapana kadar, Dag'a masal oku. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Close the door, you're letting out the heat. Kapıyı kapat, içeri soğuk geliyor. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I can't write my sermon knowing that we are sending Petrus away. Bildiğin gibi Petrus'u uzağa gönderiyoruz, diye vaazımı yazamıyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Do whatever you want. But we are deciding together? Ne istersen onu yap. Ama birlikte karar vermiştik? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Then we decide that you do what you want the sermon is important. Şimdi de ne istersen onu yapmana karar verdik. Vaaz önemli. Den goda viljan-1 1992 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 14858
  • 14859
  • 14860
  • 14861
  • 14862
  • 14863
  • 14864
  • 14865
  • 14866
  • 14867
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact