• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 14850

English Turkish Film Name Film Year Details
There's a letter from Anna to Ernst. Bu, Anna'dan Ernst'e gelen bir mektup Den goda viljan-1 1992 info-icon
Posted from Weimersville four days ago. Dört gün önce Weimersville'den postalanmış. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Ernst is coming home from Norway next week. No reason to forward it. Ernst önümüzdeki hafta Norveç'ten geliyor. Bunu büyütmeye gerek yok. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Anna forgot to seal the envelope or did it so sloppily that it opened by itself. Anna zarfı mühürlemeyi unutmuş ya da çok özensiz yapmış olmalı ki, kendiliğinden açılmış. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That's nothing remarkable. It happens all the time.. . Bu çok da önemli değil. Böyle şeyler hep olur... Den goda viljan-1 1992 info-icon
In the envelope there is another letter. Another letter? Zarfta başka bir mektup var. Başka bir mektup mu? Den goda viljan-1 1992 info-icon
On the outside it says.. . Üzerinde... Den goda viljan-1 1992 info-icon
...'To Henrik Bergman to be passed on, since I don't know his address'. 'Henrik Bergman'a... Bittiğinden beri adresini bilmiyorum. ' diye not düşülmüş. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That letter was well glued. It was sealed.. . Bu mektup çok iyi yapıştırılmış. Mühürlenmişti... Den goda viljan-1 1992 info-icon
... but I opened it. ...ama açtım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
What could Anna have to say? That's simple. Anna ne söylemiş olabilir ki? Çok basit. Den goda viljan-1 1992 info-icon
A little steam from the kettle.. . Su ısıtıcısından biraz buhar... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Have you read it? No, I'm a bit ashamed, perhaps. Okudun mu? Hayır. Belki de biraz utandım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf we read it, it is in Anna's best interest. Bunu Anna'nın iyiği için okuruz, ancak. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Or from jealousy, or because we are furious that she has gone behind our backs. Ya da kıskançlıktan. Ya da arkamızdan iş çevirmesine çok öfkelendiğimiz için. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Or because we don't accept this young man. Ya da biz, bu genç adamı kabul etmediğimiz için. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You read it, I can't make out Anna's handwriting. Sen oku, ben Anna'nın elyazısını okuyamıyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'll read it out loud.. . Sesli okuyacağım... Den goda viljan-1 1992 info-icon
'Everything is so long ago. I know that I was childish and spoiled.' 'Her şey çok eskide kaldı. Çocuksu ve şımarıktım, biliyorum' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'The time in the sanatorium, together with those the same age as me, only much sicker'.. . 'Sanatoryumda benden daha hasta yaşıtlarımla kalmak...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
...'has forced me to re think.' Stop reading. '...beni tekrar düşünmeye zorluyor.' Bu kadar yeter. Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf you won't listen then I'll read it to myself. This isn't right. Dinlemek istemiyorsan ben kendim okuyacağım. Bu doğru değil. Den goda viljan-1 1992 info-icon
'I am responsible for you, Henrik.' 'Senden ben sorumluyum, Henrik.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'A responsibility I couldn't bear and tried to free myself from.' 'Taşıyamayabileceğim bir sorumluluktu ve ben kendimi kurtarmaya çalıştım.' Gel buraya ve yanıma otur. Den goda viljan-1 1992 info-icon
'I was sick and couldn't think clearly.' 'Hastaydım ve sağlıklı düşünemedim.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'It was comforting to sink into a fever and be taken care of.' 'Hararetle suya girmek ve serinlemek gibi rahatlatıcıydı.' Peder olmayacaksan bir tanrıya inanmanın ne gereği var? Den goda viljan-1 1992 info-icon
'I was convinced you had lied and that I'd never be able to trust you.' 'Senin yalan söylediğine ikna olmuştum ve sana asla güvemeyecektim.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'I don't know, but if you still, after almost two years'.. . 'Bilmiyorum, ama eğer sen hala... Neredeyse iki yıl sonra hala...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'lf you still have the same feelings for me'.. . '...bana karşı aynı duyguları besliyorsan...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
...'that you had when we were'.. . '...o zaman nerede kaldıysak...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
...'when we were together'.. . You have yourself to blame. '...en son ne zaman beraber idiysek...' Kendini suçluyorsun. Den goda viljan-1 1992 info-icon
...' in the pasture when we made love.' '...yayla evinde seviştiğimizde...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'It is so easy to profess love. I love you, dearest Pappa.' 'Sevgiyi şu şekilde ifade etmek çok kolay. Seni seviyorum, canım babacığım.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'I love you, little brother. But no one knows what it means.' 'Seni seviyorum, kardeşim... Ama kimse bunun anlamını bilmez.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'Therefore I daren't say that I love you, Henrik.' 'Bu yüzden sana, seni seviyorum demeye cüret edemedim, Henrik.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'But if you will take my hand and help me through my sorrow' 'Ama eğer elimden tutup bana bu kederden çıkmam için yardım edersen...' Den goda viljan-1 1992 info-icon
'Then maybe we can teach each other what that word means.' '...o zaman belki birbirimize bu kelimelerin anlamını öğretebiliriz.' Den goda viljan-1 1992 info-icon
Now we know more than we wanted. Şimdi istediğimizden fazlasını öğrenmiş olduk. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Yes... now it will get difficult. Evet... şimdi her şey zorlaşacak. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We can't just keep the letter. Mektubu saklayamayız. Den goda viljan-1 1992 info-icon
He can't have it. I beg you, Karin. Bunu okuyamaz. Yalvarırım, Karin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf she finds out.. . Letters get lost every day. Öğrenirse... Mektuplar kaybolur her zaman. Den goda viljan-1 1992 info-icon
That won't happen. Bu kaybolamaz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
What is this idiocy? You're deceiving yourself.. . Ne bu ahmaklık? Kendini kandırıyorsun... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Perhaps not, but I'll say something very important. Belki de, ama sana çok önemli bir şey söyleyeceğim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Sometimes I am so positive that something is right or wrong. Bazen bir şeyin doğru ya da yanlış olması konusunda çok eminim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I am so positive that it is wrong between Anna and Henrik. Anna ve Henrik arasındaki şeyin yanlış olduğundan çok eminim. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'm going to burn the letter to Ernst and the one to Henrik. Ernst'e ve Henrik'e yazılan iki mektubu da yakacağım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I will go to Italy with Anna and stay there all summer, if necessary. Gerekirse Anna ile İtalya'ya gider ve bütün yaz orada kalırım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Are you listening to what I am saying, Johan? Beni dinliyor musun, Johan? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Karin.. . Karin... Den goda viljan-1 1992 info-icon
Johan? Yes. Johan? Evet. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Can't we still be nice to each other even though we disagree on this? Bu konuda hemfikir olmasak bile hala bir birbirimize saygı duyabilir miyiz? Den goda viljan-1 1992 info-icon
This is life or death, Karin. Exactly, and I don't want you to pull away. Bu hayat memat meselesi, Karin. Kesinlikle, ve ben senin uzaklaşmanı istemiyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I'll take responsibility. Just don't distance yourself. Sorumluluğu ben üstlenirim. Aramıza mesafe koyma yeter. Den goda viljan-1 1992 info-icon
It is life and death for you and me. For us? Bu ikimiz için hayat memat meselesi? İkimiz için mi? Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf you go through with this plan then you will hurt Anna. Şayet bu planı gerçekleştirirsen, Anna'ya zarar vermiş olacaksın. Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf you hurt Anna then you hurt me. Anna'ya zarar verirsen, bana zarar vermiş olursun. Den goda viljan-1 1992 info-icon
lf you hurt me then you hurt yourself. Bana zarar verirsen de kendine zarar vermiş olursun. Den goda viljan-1 1992 info-icon
How can you say that I am hurting Anna? Anna'ya zarar verdiğimi nasıl söyleyebilirsin? Den goda viljan-1 1992 info-icon
You're preventing her from living a life that is hers. Sen onun kendi hayatını yaşamasını engelliyorsun. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You can make her insecure, but you can't change a thing. Onu güvenilmez yapabilirsin, ama hiç bir şeyi değiştiremezsin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You can destroy, but you can't change. Are you so sure? Yok edebilirsin, ama değiştiremezsin. Bu kadar emin misin? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Sometimes... Not particularly often.. . Bazen... Çok sık olmamakla birlikte... Den goda viljan-1 1992 info-icon
... I'm thinking about the future. We know that I will soon pass on. ...gelecek hakkında düşünüyorum. Bildiğimiz gibi bir ayağım çukurda.. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We know it even if we never mention it. Lafını hiç ağzımıza almasak bile, bunu biliyoruz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You'll be left alone to steer and make order in your kingdom. Yönetmek ve emirler yağdırmak için bu krallığında yalnız kalacaksın. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I think you'll be isolated. Yapayalnız kalacağını düşünüyorum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Don't make yourself lonelier than necessary, Karin. Kendini böyle yalnızlaştırman şart değil, Karin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I can't possibly be more lonely than I am already. Şimdi olduğumdan daha fazla yalnız olamam. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Our children will leave us, that is true. Çocuklarımız bizi terketti, bu doğru. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I can't complain. This had to happen sometime. Sitem etmiyorum. Böyle şeyler olur bazen. Den goda viljan-1 1992 info-icon
We haven't prepared ourselves and we're taken aback. Kendimizi buna hazırlamadık ve şu an şaşkın durumdayız. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I have held the children with open hands Ben çocuklarımı kendi ellerimde büyüttüm. Den goda viljan-1 1992 info-icon
and protected them without imprisoning them, neither Ernst nor Anna. ...ve onları hapsetmeden korudum. Ernst ya da Anna'yı da. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You can't say that I have forced them. Onları zorladığımı söyleyemezsin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
I have sat in my study. Bazen çalışma odamda oturup... Borcumuzu ödeyeceğiz ve sonra ne yapacağımızı düşünürüz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Sometimes listening for footsteps and voices. ..ayakseslerini ve gürültülerini dinliyordum. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Then I hear the door to the coat closet and I know that Anna is home from school. Sonra vestiyerin kapı sesini duyunca Anna'nın okuldan döndüğünü anlardım. Den goda viljan-1 1992 info-icon
And then my heart begins to pound. Ve sonra kalbim çarpmaya başlardı. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Will she skip in and swing open the door? Açık kapıya aslanıp salınanacak mı? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Will she come to me in my study Çalışma odama gelecek mi... Den goda viljan-1 1992 info-icon
hug me and tell me some important thing? ...bana sarılıp önemli bir şey söyleyecek mi? Den goda viljan-1 1992 info-icon
That was a long time ago, Johan. Yes. Bu çok uzun zaman önceydi, Johan. Evet. Den goda viljan-1 1992 info-icon
It is not worth lamenting over something that will never happen again. Ne kadar ağlarsan ağla bazı şeyler asla tekrarlanmaz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
The main thing is that they are healthy and happy with their lives. Önemli olan, sağlıklı ve mutlu bir yaşamlarının olması. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You and I are mostly used up and have to go into retreat. Sen ve ben yeterince kullanıldık ve artık emekliye ayrılmalıyız. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You're still trying to control her life. How is that going? Sen hala onun hayatını kontrol etmeye çalışıyorsun. Nasıl gidiyor? Den goda viljan-1 1992 info-icon
I can't just stand idle Ben öylece, bir şey yapmadan bekleyip... Den goda viljan-1 1992 info-icon
and watch how accidents pass before my eyes. ... gözlerimin önünde bu kazaların gerçekleşmesini izleyemem. Den goda viljan-1 1992 info-icon
So you have decided? Yani kararını verdin? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Decided? Karar mı? Den goda viljan-1 1992 info-icon
That would mean that I had a moment of doubt. Bir an şüphe duydum sadece. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Good Night, my friend. Good Night. İyi geceler, arkadaşım. İyi geceler. Den goda viljan-1 1992 info-icon
It is so thorough, so disciplined Bu çok kapsamlı, çok disiplinli... Den goda viljan-1 1992 info-icon
and even still, poetic. ...ve hatta hala şiirsel. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Isn't it beautiful, Anna? Güzel değil mi, Anna? Den goda viljan-1 1992 info-icon
Are you tired? Perhaps just a little. Yoruldun mu? Belki biraz. Den goda viljan-1 1992 info-icon
You should order some breakfast in your room, like me. Benim gibi, sende odana kahvaltı sipariş etmelisin. Den goda viljan-1 1992 info-icon
Should we eat in the hotel, or outside? It's up to you, Mamma. Otelde mi yiyelim, dışarıda mı? Sen bilirsin, Anne. Den goda viljan-1 1992 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 14845
  • 14846
  • 14847
  • 14848
  • 14849
  • 14850
  • 14851
  • 14852
  • 14853
  • 14854
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact