Search
English Turkish Sentence Translations Page 14845
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
In the fall he will repeat the grade. | Sonbaharda sınıf tekrarı yapacak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You will stop today and be paid until Friday the fifteenth. | Derslere bugün son verecek ve cuma gününe kadar olan ücretinizi ayın 15'inde alacaksınız. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You may stay or leave. | Kalabilir ya da gidebilirsiniz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Your Lordship is aware that I am employed until the first of September. | Majesteleri umarım Eylük ayına kadar görevlendirildiğimin farkındalardır. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What is this! | Bu da ne demek! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You want to be paid without results. | Çalışmadan maaş almak istiyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You are being pretentious and presumptuous! | Küstahlaşma! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I have my rights. | Benim kendi doğrularım var. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
lf your Lordship refuses me I will go to Her Ladyship, who signed the contract. | Lord hazretleri beni red ederse, sözleşmeyi imzalayan kişiye, yani hanımefendiye giderim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You presume to speak to the Countess! | Kontesle konuşmaya nasıl cüret edersin! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I am obliged. You're being impertinent! | Buna mecburum. Terbiyesizleşme! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You've had too little corporal punishment in your childhood. | Çocukluğunda yeterince dayak yememişsin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Your Lordship is being a bastard who's been whipped once too many times. | Lord Hazretleri eskiden çok kırbaçlanmış bir soysuz gibi davranıyorlar. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What if I make up for your father's sinful laziness | Ya babanın günahını temizleyip, sana.. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
and gave you a good drubbing? | iyi bir dayak atarsam? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Your Lordship must strike first, as you are the oldest and most noble. | Lord Hazretleri vurmadan önce, kendilerinin daha yaşlı ve daha asil olduklarını hesaba katmalı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You're the devil of a seminarian. | Sen şeytanın dölüsün. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Not badly done, young man. | Kötü bir son değil, genç adam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
lf you're to get somewhere you've get to get out of Hell. | Nereye gidersen git, cehennemi de kendinle götürürsün. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Was it the first of September? | 1 Eylül müydü? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then I owe you for July and August. We'll take care of that on the spot. | Öyleyse sana Temmuz ve Ağustos'u da ödüyorum. Bu meseleyi burda kapatıyoruz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Not a word to the ladies! Room and board was included.. . | Hanımefendiye tek kelime etmeyeceksin! Oda ve yemek de dahildi... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
... but I'll let that go. Just stay, it's pleasant here. | ...ama boş vereceğim. Sadece kal, burası güzel bir yer. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Sweet girls and good food. No thanks. | Güzel kızlar ve güzel yemekler. Hayır, teşekkürler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
A cocky devil you are. Are you being resentful? | Kendini beğenmiş iblis. Küstün mü yoksa? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Not in this case. Come on! | Bu durumda değil. Gel! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We'll have an afternoon coffee with the Countess and the girls and your acquaintance. | Kontes, kızlar ve senin arkadaşınla bir ikindi kahvesi içelim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What was his name? Ernst. | Adı neydi? Ernst. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I wonder if there will be classes in the fall. | Sonbaharda sınıflar nasıl olacak merak ediyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
There will be strikes across the country. Big lockouts in August. | Ülke çapında grev olacak. Ağustos'ta büyük lokavt olacak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Hello! Hi! | Merhaba! Selam! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'm glad you both came. | Geldiğinize memnun oldum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Hello Henrik. Welcome to Trädgårdsgatan! | Merhaba Henrik. Tradgardsgatan'a hoşgeldin! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Nice to see you again, Anna. | Seni yeniden görmek güzel, Anna. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Is it nice to be alone? Wonderful. | Yalnız kalmak güzel mi? Harika. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Have you called the summer house? Mamma will call soon. | Yaz evini aradın mı? Anne arayacak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Here, please! You must be starving. | Buyrun, lütfen! Acıkmış olmalısınız. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Please, take some! Thanks. | Lütfen, biraz alayım! Teşekkürler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The phone rings | Telefon... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'll get that. | Ben bakarım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Åkerblom residence. | Akerblomların evi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Nice to hear from you, Mamma. Ernst is here. | Sesin iyi geliyor, Anne. Ernst burada. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
He's snoring on his floppy ears The connection is bad.. . | Kafasını koymuş, horluyor. Hatlar kötü... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What are we doing this evening? We're going to Odinslund, to a concert. | Bu akşam ne mi yapacağız? Odinslund'a, bir konsere gideceğiz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Are we alone? | Yalnız mıyız? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, just me and Ernst. This will be an expensive chat.. . | Evet, sadece ben ve Ernst. Bu konuşma pahalıya patlayacak... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Say hi to everybody! It must be thunder the way it's crackling on the line. | Herkese selam söyle! Hatlarda cızırtı var, yıldırım yüzünden olmalı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Do I sound funny? It's your imagination. | Sesim komik mi geliyor? Sana öyle geliyordur. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I can barely hear, we're hanging up now. Kisses... hug Pappa for me. | Ben zar zor duyuyorum, biz çıkmak üzereyiz. Öpüyorum... Babayı da benim için öp. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Imagine going up in a balloon to observe the ice movements down there.. . | Bir balonla yükselip, yukarıdan buzların hareketlerini ve kuzey kutbundaki... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
... and Arctic air masses. I forbid you to leave me! | ...hava kütlesini izlemeyi hayal edin. Beni bırakıp gidemezsin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Mamma will also be lonely if you leave. | Eğer gidersen anne hepten yalnız kalır. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It was delicious! I always eat too much when Anna cooks for me. | Yemek harikaydı! Anna bana yemek yaptığında hep çok yerim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You make too delicious food. What do you say, Henrik? | Çok lezzetli yemek yapıyorsun. Sen ne düşünüyorsun, Henrik? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Wonderful. My sentiments exactly. | Şahane. Bu kesinlikle benim görüşüm. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Are there any cigars? Look in Pappa's stash. | Anna... Git ve vaazını yaz. Puro var mı? Babanın kutusuna bak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You should be a nurse. Wait, and I'll show you. | Hemşire olmalısın. Bekle, sana bir şey göstereceğim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
This is me when I'm a nurse. | Bu benim, hemşireyken... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The school's on the ground floor and we sleep up there. | Derslik zemin kattaydı ve bizde üstte yatardık. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It's very nice. Good teachers, very severe. | Çok güzel. İyi öğetmenler, çok acı... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Long days, a minimum of twelve hours. | Uzun günlerde en az 12 saatlik çalışma... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
From six in the morning until seven in the evening. | Sabah 6'dan akşam yediye kadar. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We get very tired. | Çok yoruluyorduk. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The uniforms are not very stylish. Really? I think they are. | Üniformalar şık değildi. Gerçekten mi? Bence şıklar. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The cap is cute. | Kep çok şirin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Later we'll get a badge that will go here, near the neck. | Daha sonra rozet alırdık. boynumuza falan takardık. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We get it when we finish our exams. | Sınavlarımızı verdikten sonra alırdık tabi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My sister will be a nurse. My sister Anna the nurse. | Kız kardeşim hemşire olacak. Kız kardeşim Anna bir hemşire. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You are sweet together. I don't understand at all, when we have it so nice! | Birbirinize yakışıyorsunuz. Tam olarak anlayamadım, nasıl yakıştık öyle! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Are you sleeping? | Uyuyor musun? Anneleri gibi Susanna ve Helena da anlayacak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
No, I knew you weren't sleeping. | Hayır, uyumadığını biliyordum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I thought I'd go to see you, Henrik, and talk about how it is. | Seni görmek istediğimi düşündüm, Henrik. Bunun nasıl olduğunu konuşmak için. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It's not such a good thing that you are here with me | Burada benimle olman iyi bir şey değil... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
even though it's even worse when you are away from me. | ...hatta benden uzaklaşmandan bile daha kötü doğrusu. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Mamma says I should always be in control of my feelings. | Annem, her zaman duygularımı kontrol etmem gerektiğini söyler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I have always been proud that I am known for my cleverness. | Mantıklı olmamla bilinirim, ve bundan her zaman gurur duyarım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I thought that that's the way life should be and the way I want it to be. | Bunun olması gereken ve olmasını istediğim şey olduğunu düşündüm. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
But now I'm afraid. | Ama şimdi korkuyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What should we do? Yes, there are only two possibilities. | Ne yapmalıyız? Evet, burada yalnızca iki seçeneğimiz var. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Either I say: 'Go away, Henrik.' | Ya şöyle söyleyeceğim: 'Git buradan, Henrik.' | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Or: 'Come to my arms, Henrik.' | Ya da: 'Gel kollarıma, Henrik.' | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You think that either choice is a bad one. | Sen her iki seçeneğin de kötü olduğunu düşünüyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'm also afraid. | Ben de korkuyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I think that everything will be taken from me. | Benden herşeyin alınacağını düşünüyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It's always been like this. | Bu her zaman böyleydi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You and Ernst live in your world, which is, for me, elusive. | Sen ve Ernst kendi dünyanızda yaşıyorsunuz. Hanginiz? Bu benim için çok zor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We could always put off the decision a few hours. | Kararımızı her zaman biraz daha erteleyebiliriz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Good Night, Henrik. Good Night. | İyi geceler, Henrik. İyi geceler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'll be right there! See you. | Ben sadece herkesin ne düşündüğünü söylüyorum. Tam burada olacağım! Görüşürüz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I get scared when I think that we know nothing of each other. | Birbirimiz hakkında hiç bir şey bilmediğimizi korkuyla farkettim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We should sit here and talk for a hundred days. | Burada oturup aylarca konuşmalıyız. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We haven't even kissed. | Henüz öpüşmedik bile. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Should we kiss each other now? No, that can wait. | Öpüşmeli miyiz, şimdi? Hayır, bekleyebilir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
First, we should admit our faults. No, I can't do that. | İlk önce kusurlarımızı itiraf etmeliyiz. Hayır, ben bunu yapamam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then you'd run way. | Sonra kaçarsın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Mamma says that I am stubborn and impatient. | Annem benim inatçı, sabırsız... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
That I am selfish and decadent. | ...Anna ve Henrik hatırına da olsa böyle konuşmaya son vermeliyiz. ...bencil ve çökmüş olduğumu söyler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My brother says that I have a difficult temperament. | Kardeşim ise farklı bir mizacım olduğunu söyler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What else can I come up with? | Başka ne söyleyebilirim? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Ernst calls me coquettish, I like to look at myself in the mirror. | Aynada kendime bakmayı seviyorum, Ernst bu yüzden bana 'işveli' der. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |