Search

English Turkish Sentence Translations Page 14667

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
He had way too much to drink.	Çok içmiş ve sarhoş olmuş.	Decay-2	2015
And he found his way to a beautiful,	Adam yolda giderken...	Decay-2	2015
beautiful, hot little, young priestess.	...güzel, çekici, genç bir rahibeyle karşılaşmış.	Decay-2	2015
He tried to have his way with her.	Hayatını bu rahibeyle birleştirmek istemiş.	Decay-2	2015
You know what they did?	Peki, adama ne yapmışlar?	Decay-2	2015
They tore him apart, limb from limb.	Kolunu, bacağını koparmışlar.	Decay-2	2015
Then, his mother tried to get the gods to restore him.	Sonra adamın annesi Tanrılara onu diriltmesi için yalvarmış.	Decay-2	2015
But you know what they did?	Peki, Tanrılar ne yapmış?	Decay-2	2015
They turned him into a flower.	Onu bir çiçeğe çevirmişler.	Decay-2	2015
A flower...	Bir çiçeğe...	Decay-2	2015
I could never understand why they did that.	Neden onu çiçeğe çevirdiklerini hiçbir zaman anlayamadım.	Decay-2	2015
I think they did it because they wanted him	Bence onu çiçeğe çevirmelerinin sebebi...	Decay-2	2015
to become what he always was,	...adamın aslında her zaman güzel ve narin bir çiçek olmak istemeseydi.	Decay-2	2015
Well, shit!	Saçmalık!	Decay-2	2015
It still grows on rotted wood.	Hala çürümüş ağaçların yanında yetişiyor.	Decay-2	2015
Sometimes, it's better to be alone.	Bazen yalnız olmak daha iyidir.	Decay-2	2015
Got any change?	Bozukluğun var mı?	Decay-2	2015
That's fucking disgusting.	İğrenç bir şey.	Decay-2	2015
See you at noon.	Öğle arasında görüşürüz.	Decay-2	2015
Thank you, pretty lady.	Teşekkürler, tatlı bayan.	Deception-1	2013
You got what I need?	İhtiyacım olanı getirdin mi?	Deception-1	2013
Yeah, but we have a problem.	Evet.Ama bir problem çıktı.	Deception-1	2013
Talk to me. I think he knows.	Konuş . Bence biliyor.	Deception-1	2013
I'm being followed by one of his people.	Bir adamı tarafından takip ediliyorum.	Deception-1	2013
Stay where you're at. I'm coming to you.	Neredeysen orada kal.Hemen geliyorum.	Deception-1	2013
I'm by my yacht. It's at pier three. Please hurry. 1	Üçüncü iskelede, yatımdayım. Lütfen çabuk ol.	Deception-1	2013
FBI! Drop your weapon!	FBI! Silahları bırakın!	Deception-1	2013
Get in. Get in now!	Bin. Şimdi!	Deception-1	2013
Come on, let's go!	Hadi hadi .gidelim!	Deception-1	2013
Help! Help!	Yardım edin!Lütfen	Deception-1	2013
No. Don't shoot.	Hayır Hayır.Yapma.	Deception-1	2013
See if they can intercept it before it gets out to sea.	Bak bakalım denize açılmadan önünü kesebiliyorlar mı.	Deception-1	2013
Four men on board, one of them has been shot.	Gemide üç adam var Bir tanesi vuruldu.	Deception-1	2013
Correct.	Doğrudur.	Deception-1	2013
Kryling, with a K,	Kryling, mıydı neydi a.q	Deception-1	2013
Robert L. He has a wife, two kids, lives in Brooklyn.	Robert L. Bir karısı ve iki çocuğu var,Brooklyn de yaşıyor.	Deception-1	2013
Looks like they're gonna nail him.	Sanırım onu enseleyeceklermiş gibi görünüyor.	Deception-1	2013
Investment and risk goes hand in hand.	Yatırım ve riskler birbirinden ayrılmaz.	Deception-1	2013
This is a politically motivated	Bu tamamen siyasilerin işi.	Deception-1	2013
prosecution that will fail.	Soruşturma başarısız olacak.	Deception-1	2013
There is no evidence that I	Benim yada şirketimin	Deception-1	2013
or my company have committed any wrongdoing.	suç işlediğine dair bir kanıt yok.	Deception-1	2013
A billion dollars in pension funds	Emeklilik fonlarından gelen bir milyar dolar...	Deception-1	2013
just vanishes and you didn't do anything wrong?	kayboluyor ve sen hiç bir şey yapmadın.	Deception-1	2013
You lying sack of crap.	Yalancı bok çuvalı.	Deception-1	2013
Oh, by the way, Hank's looking for you.	Ha bu arada, Hank's seni arıyor.	Deception-1	2013
He's usually on his third cup of coffee before he can handle me.	Benimle başa çıkabilmek için genellikle üç fincan kahveyi devirir.	Deception-1	2013
I think it's something to do with the Sakwin story.	Bence Sakwin hikayesi hakkında bir şeyler yapmak gerekiyor	Deception-1	2013
Sounded urgent.	Bana acilmiş gibi geliyor.	Deception-1	2013
Well, he can't fire me. I know where all the bodies are buried.	Beni halledemez çünkü geçmişte neler yaptığını çok iyi biliyorum.	Deception-1	2013
Yeah, 'cause you're the one who put them there.	evet ya, onu oraya getirenlerden biri de sensin.	Deception-1	2013
They are considering pressing charges.	Onlar yayın gelirlerini düşünüyorlar.	Deception-1	2013
This is preposterous!	Bu çok saçma!	Deception-1	2013
This is a felony.	Bu bir suç.	Deception-1	2013
No, what Sakwin did is a felony.	Hayır, Sawkin'in yaptığı şey suç.	Deception-1	2013
Their CEO is going to jail for 10 years	Onların CEO'su 10 yıllığına hapse gidiyor.	Deception-1	2013
because we did your job for you.	Çünkü biz sizin yapmanız gereken işi yaptık.	Deception-1	2013
Well, unlike you, Mrs. Scott,	Senin aksine, Bayan Scott,	Deception-1	2013
the district attorney's office is constrained by laws.	Bölge savcılığının yetkileri bile yasalarla sınırlandırmıştır.	Deception-1	2013
Hacking into other people's computer files is a felony.	İnsanların bilgisayarındaki dosyaları hacklemek suçtur.	Deception-1	2013
They were environmental polluters on a massive scale!	Onlar çevrenin içine ediyorlar.	Deception-1	2013
Hell, that doesn't give you the right	Lanet olsun, bu size kişisel bilgilere	Deception-1	2013
to access personal information.	erişim hakkı vermez.	Deception-1	2013
Can you prove it was her?	O olduğunu ispatlayabilir misin?	Deception-1	2013
We traced it to her desk, her computer.	Onun bilgisayarına kadar takip ettik.	Deception-1	2013
Plenty of people have access to her computer.	Pek çok kişi erişime sahip.	Deception-1	2013
Could've been anybody.	Herhagi biri de olabilir.	Deception-1	2013
I only access public files.	Ben sadece kamu dosyalara erişebilirim.	Deception-1	2013
If someone else was using my computer, then...	Eğer başka biri benim bilgisayarımı kullanıyorsa, yani...	Deception-1	2013
Look, this is just a warning, okay?	Bak, bu sadece bir uyarı tamam mı?	Deception-1	2013
This happens again, I will make it my life's work	Bu tekrar olursa burayı kapatmak için	Deception-1	2013
to shut this place down.	elimden geleni yaparım.	Deception-1	2013
Duly noted.	Kesinlikle anlaşıldı.	Deception-1	2013
It won't happen again.	Bu bir daha olmayacak.	Deception-1	2013
Why am I wasting my time?	Neden zamanımı harcıyorum ki?	Deception-1	2013
Huh?	huh	Deception-1	2013
Go to hell, both of you!	Her ikiniz de cehenneme gidin.	Deception-1	2013
You're fired. I quit!	Sen bittin. Ben çıkıyorum.	Deception-1	2013
Get back to work. Yes, sir.	İşine bak. Peki efendim!	Deception-1	2013
This ever happens again...	Bu asla olmayacak	Deception-1	2013
It won't.	Yazdım bir yere.	Deception-1	2013
Oh, good boy, good boy!	Ooo, iyi çocuk,güzel çocuk.	Deception-1	2013
FBI.	FBI.	Deception-1	2013
My name is Agent John Nelson, International Operations.	Ben Ajan John Nelson, Uluslararası operasyondan..	Deception-1	2013
I have ID.	Kimliğim var.	Deception-1	2013
Look, if you have any more questions	Bakın, Sakwin Oil hakkında daha fazla sorunuz varsa,	Deception-1	2013
about Sakwin Oil, you can call my boss.	patronumu arayabilirsiniz.	Deception-1	2013
This is not about Sakwin Oil, Mrs. Scott.	Bu Sakwin Oil hakkında değil,Bayan Scott.	Deception-1	2013
It's important that I speak to you.	Sizinle konuşmam gerekli.	Deception-1	2013
I was gonna make some tea. Would you like some?	Biraz kahve yapıyordum. Alır mısınız?	Deception-1	2013
I read your stuff.	Yazdıklarınızı okuyorum.	Deception-1	2013
You like it?	Beğeniyor musunuz?	Deception-1	2013
You could've been a cop.	Siz polis olmalıydınız.	Deception-1	2013
So what do you want with me?	Her neyse, Benden ne istiyorsunuz?	Deception-1	2013
Is this your husband?	Bu kocanız mı?	Deception-1	2013
I'm sorry to inform you that your husband is dead.	Eşinizin kaybını hatırlattığım için özür dilerim.	Deception-1	2013
I'm aware of that.	Her zaman aklımda.	Deception-1	2013
He died two years ago.	İki yıl önce öldü.	Deception-1	2013
He didn't die two years ago.	İki yıl önce ölmedi.	Deception-1	2013
He was killed three nights ago.	Üç gün önce gece öldürüldü.	Deception-1	2013