Search
English Turkish Sentence Translations Page 145930
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Exactly what I said | Ne dediysem onu. Lütfen Sandra. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We're here to try to agree... | Buraya bir anlaşmaya varmak için toplandık,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
not to quarrel again | ...yine kavga etmeye değil. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Agree! You heard her. | Kesinlikle. Ama onu duydunuz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I know what's hatching... | Düşmanlık dolu, merhametsiz beyninde... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
in that hostile, merciless brain of hers | ...neler yumurtladığını ben iyi bilirim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Isn't that right, dear? Yes | Öyle değil mi canım? Evet. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
If anyone tries to help you | Biri sana yardım etmeye çalışırsa... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
you draw back... become evasive, hard... aggressive! | ...kendini geri çekersin; kaçamak cevap veren, zor ve agresif biri oluverirsin! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Mr. Gilardini | Bay Gilardini. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
What is this truth you want to expose? | Neymiş bu ortaya çıkarmak istediğin gerçek? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I know all about the one you seek to conceal | Ama ben gizlemeye çalıştığın bir gerçek biliyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Do you know what you're doing? | Ne yaptığının farkında mısın acaba? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'll tell you | Sana şunu söyleyeyim. Lütfen... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're accusing your mother and me of a horrible crime... | Anneni ve beni korkunç bir suç işlemekle suçluyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
to maintain your innocence... | Masumiyetini koruduğumuz,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
to hide the filth we've tried to cover | ...ortaya çıkmaması için uğraştığımız bu rezilliği saklamaya çalıştığımız için. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
like cats purring over their own excrement | Kendi dışkıları başında mırlayan kediler gibi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
To hell with you and your rottenness! | Senin de kokuşmuşluğunun da canı cehenneme! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Mr. Gilardini... please. Please, wait | Bay Gilardini, lütfen. Lütfen, durun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Wait! You can't leave like this | Bekleyin. Böyle çekip gidemezsiniz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I've got to know! | Bilmek istiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, yes, speak! Speak right out! | Evet, konuş! Hemen şimdi! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Think I care! | Umurumda mı sanıyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I've no one | Hiç kimsem yok. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, he too | Evet ya, bir de o var. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
How can HE help you? | O sana nasıl yardım edebilir? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Have you told him how many times I've gotten you out of trouble? | Başını kaç kez beladan kurtardığımı ona söyledin mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I can prove it | Bunu kanıtlayabilirim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I could put your knight errant behind bars | Gezgin şövalyeni parmaklıklar ardına gönderebilirdim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Maybe I will | Belki de öyle yaparım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
He with his treats of suicide, boasts of hereditary taint, | Numaradan intihar girişimleri, doğuştan gelen zayıflıklarıyla övünmeler,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
incestuous love! | ...ensest bir aşk! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Is it a joke? | Şaka mı bunların hepsi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Look at me! | Bana bak! Cevap ver bana! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Talk! | Konuş! Konuşacak bir şey yok. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Answer him! You dirty swine! | Cevap ver! Seni pis domuz! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Enough! Leave me alone! Please! | Yeter! Rahat bırak beni! Lütfen! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Please! Oh, please don't hurt him! | Lütfen! N'olur canını yakma! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No, no, no! Let him alone! | Hayır, hayır! Rahat bırak onu! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Let him alone. Let him alone! | Rahat bırak onu. Rahat bırak! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Let him alone | Rahat bırak. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Trust me? Have you no faith? | Bana güvenmiyor musun? Bana inancın yok mu? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I had faith in the woman I married | Evlendiğim kadına inanıyordum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I want to go on believing | Hâlâ da inanmak istiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'm ashamed | Utanıyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
These shadows. This shifting of ashes of a dead past, these doubts... | Bütün bu gölgeler. Geçmişin savrulup duran külleri, bu şüpheler... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You don't mean you...? | Benim de bir hayalet olduğumu düşünüyorsun, öyle mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'm sorry, I have nothing more to say | Üzgünüm, söyleyecek başka bir şeyim yok. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Ah, but I have | Ama benim var. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
When Gianni and I went separate ways | Gianni'nin ve benim yollarımız ayrıldığı zaman... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I felt deserted, alone in a hostile world... | ...kendimi bu kötülük dolu dünyada terk edilmiş, yapayalnız hissettim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I was desperate | Çaresiz kalmıştım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, when he wrote | Evet, yeniden bir araya gelmek için... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
begging me to rejoin him, I refused | ...yalvaran mektuplar yazdı bana ama reddettim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Why | Neden mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Because of lies, because gossip and slander... | Yalanlar, dedikodular ve iftiralar... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
had cast a shadow over our relationship | ...ilişkimiz üzerine gölge gibi çöreklenmişti. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We had nothing to reproach ourselves for | Kendimizi asla kabahatli görmüyorduk. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We would've been proud to have the world know... | Gururla haykırıyorduk... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
the true nature of our bond... | ...bağlılığımızın hakiki ve samimi olduğunu. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
A passionate loyalty... to father's memory... | Tutkulu bir bağlılıktı bu. Babamızın,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
to our race | ...atalarımızın anısına sunulmuş bir bağlılık. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
For you, as well as me, this past must be blotted out, nonexistent | Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, bu geçmiş silinip gitmeli, hiç varolmamış gibi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We must leave together. Now! | Buradan gitmeliyiz. Hemen! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
How can we go on together after this? | Bundan sonra nasıl birlikte olabiliriz? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We've nothing to say to each other | Birbirimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
My poor dear | Zavallı sevgilim. Hayır. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You don't dare say what you think | Sakın bir şey söyleme. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
And I'm tired of repeating again and again | Bunu tekrar tekrar yaşamaktan bıktım usandım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I quite understand, you know | Beni sevdiğini biliyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You so want to believe | Bana güvenmenin ne kadar zor olduğunu da biliyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yet those doubts. "They say at Volterra... " | Volterra'da söylenilen şeylerin gerçek olabileceğini düşünüyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No, we cannot go on Andrew. No | Hayır, artık birlikte olamayız Andrew. Olmaz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You must go, and I shall remain here... | Sen gitmelisin ama ben burada kalmalıyım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
forgetting nothing | Hiçbir şeyi unutmadan. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'll do my penance | Kefaretimi ödeyeceğim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I don't know how to forget | Nasıl unutabileceğimi bilmiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
And I don't ask forgiveness, for I forgive no one | Bağışlanmak istemiyorum, çünkü ben de kimseyi bağışlamayacağım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Andrew's gone | Andrew gitti. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
A fine exit | Güzel bir sahneden çekiliş. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
See? He's not at your side when you need him | Gördün mü? İhtiyacın olduğu anda yanında değil. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
The star exits... | Yıldız sahneden çekilir... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
the play is ended | ...ve oyun biter. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Poor Sandra. What now? | Zavallı Sandra. Şimdi ne olacak? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Will you go running after him with a leash? | Elinde bir tasmayla ardından mı koşacaksın? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We stay here together | Burada birlikteyiz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Those intervening years, they didn't exist | Aradan geçen onca yıl, artık yok. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Anyway, stay a few days | Her neyse, birkaç gün kal. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
then decide | Sonra karar verirsin. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Aren't you ashamed? Why? | Hiç utanman arlanman yok mu? Neden? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Because I have guts to say what you only think? | Aklından geçenleri söyleyebilecek cesaretim olduğu için mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I speak the truth! You know it | Gerçekleri söylüyorum ben! Bunu biliyorsun! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Then face it | Yüzleş bununla! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You disgust me! | Midemi bulandırıyorsun! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You know I'm right. You don't believe yourself | Haklı olduğumu biliyorsun. Kendine inanamıyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're like the one who becomes a nun not out of faith, but unrequited love | Katıksız inancın bağlılığı ile değil, aşkı hor görüldüğü için rahibe olanlar gibisin. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Sick with desire | Tutkularının tetiği düşer de böylelerinin... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
they mortify their flesh for pleasure... | ...kanlı canlı birini görünce... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
and turn on those who won't share their guilt | ...birden namus ehli kesiliverirler. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |