Search
English Turkish Sentence Translations Page 145926
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Provincial life is the same everywhere | Taşra hayatı her yerde aynıdır. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
The same unbelievable boredom | Aynı inanılmaz can sıkıntısı ve hüsran. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Unbelievable when you're away, | Uzakta olduğun zaman buranın varlığına inanasın gelmez. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
real the moment you return. Maybe even after 100 years | Ama geri döndüğün zaman gerçek olduğunu anlarsın. Aradan 100 yıl geçse bile. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Want a drink? | Bir şeyler içmek ister misin? Bira alayım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Good evening, sir. Welcome home | İyi akşamlar efendim. Eve hoş geldiniz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Thanks. How are you? | Teşekkürler. Nasılsın? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Not bad. Is Signora Sandra back too? | Fena değil. Bayan Sandra da burada mı? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, this is her husband, Andrew Dawdson | Evet, bu da kocası, Andrew Dawdson. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Mariella, two beers, and send some whiskey to the palazza | Mariella, iki bira. Bizim eve de birkaç şişe viski gönder. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Andrew, a surprise! Your wife's first Volterra lover | Andrew, işe bak. Karının ilk Volterra âşığı burada. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Don't look yet | Bakma. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
He's the son of our agent | Temsilcimizin oğlu olur. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
For love of Sandra he studied and became a doctor | Sandra'nın aşkı için çalıştı çabaladı ve doktor oldu. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
He's Dr. Zanutti's assistant | Dr. Zanutti'nin asistanı şu anda. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Care to meet him? | Onunla tanışmak ister misin? Neden olmasın? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Pietro! You're looking well | Pietro. İyi görünüyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Come here, please | Benimle gel lütfen. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I want you to meet Mr. Dawdson, Sandra's husband | Seni Bay Dawdson'la tanıştırmak istiyorum, Sandra'nın kocası. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Good evening, pleased to meet you | İyi akşamlar. Tanıştığımıza memnun oldum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Most lucky of mortals, the man who wed my sister | Ölümlülerin en şanslısı, kız kardeşimle evlenen adam. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Well, we're back. This is it, isn't it? | İşte geldik. Güzel oldu, değil mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, go on in, I'll close up | Evet, sen geç, ben ışıkları kapatırım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
How glad I am that you could come | Gelebilmene çok sevindim. Harika görünüyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You've grown more beautiful | Sen de çok daha güzelleşmişsin. Teşekkür ederim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Tomorrow's my father's birthday | Yarın babamın doğum günü. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We've been kept waiting over a half hour. This is too much | Yarım saattir bekliyoruz. Bu kadarı da fazla. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I won't promise anything, but I'll speak to the major | Hiçbir söz veremem, ama kendisiyle konuşacağım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
It seems the lady is late, Your Honor. This wedding? | Hanımefendi geç kalmışa benziyor Sayın Başkan. Saat 10'dan beri... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
They've been waiting since ten | ...düğün için bekliyorlar. Önce onları alsanız? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Do you mind? It'll only take a few minutes | İzninizle. Birkaç dakika içinde dönerim. İşte geldi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I've never know a wife to keep one waiting this long | Bir kadının insanları bu kadar beklettiğine hiç şahit olmamıştım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Your Honor, my sister | Sayın Belediye Başkanı, kız kardeşim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Good day Good day | Merhaba. Merhaba. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Here is the deed of gift. Please read it | Bağış belgesi. Lütfen okuyun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Senor Gilardini has consented | Bay Gilardini uygun buldu. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
All is in order | Her şey tamam. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'm tired of warming | Sıcaktan bunaldım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
the bridegroom's chair | Damat sandalyesine oturmaktan. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
What do you want of me | Benden ne istiyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Why have you come here to humiliate me? | Neden beni küçük düşürmek için buraya geldin? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Four years, and you glide in here like a snake | Dört yıldır ortalarda yoktun ama birdenbire yılan gibi sürünerek geldin. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You take advantage because I'm ill | Hasta olmamdan faydalanıyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
But I'll tell Antonio you came to insult me. He'll punish you! | Ama Antonio'ya beni aşağılamak için geldiğini söyleyeceğim. Seni cezalandırsın! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We can now turn to the signing of the documents | Artık imzalama işlemine geçebiliriz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We are indebted to you above all | Bütün bunlar için size teşekkür borçluyuz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
for the gardens and adjoining land | Bahçe ve yanındaki arsa için. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
From tomorrow, a park... dedicated to the memory of your illustrious father | Yarından itibaren park, değerli babanızın aziz hatırasına ithaf edilecek. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
In the name of our town, I express our profound thanks... | Şehrimiz adına, bu cömert bağışınız için sizlere... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
for this generous gift | ...en derin şükranlarımızı sunmak isterim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're afraid | Korkuyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You don't want to know the truth about your father | Baban hakkındaki gerçeği öğrenmek istemiyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You've got his | Damarlarında babanın Yahudi kanını taşıyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're corrupt just as he was | Sen de onun gibi yozlaşmışsın. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
you with your rottenness | Sen ve senin kokuşmuşluğun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
your secret vices | Gizli ahlaksızlığın. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We think this is the best way | Bunun babamıza olan sevgimizi göstermenin... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
to express our love for our father... | ...en iyi yolu olduğunu düşünüyoruz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
this will testify to his tragic fate | Bu onun trajik kaderini yansıtacak. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Everything is in order, sir | Her şey tamam efendim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You've seen mother? | Annemi gördün mü? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We've finished, Your Honor | Bitti Sayın Başkan. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Dedication tomorrow | Açılış yarın yapılacak. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I warn you in advance that I'm a poor speaker, | En baştan uyarmak istiyorum, ben hiç iyi bir konuşmacı değilim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
but I'll do my best | Ama elimden geleni yapacağım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Till tomorrow then | Yarın görüşmek üzere. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I was looking for you | Ben de seni arıyordum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Your duty is to ask my permission for any visit | Senin görevin her ziyaret istemi için benim iznimi almak. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You came here to justify yourself because... | Bir de kendini haklı göstermek için buraya geliyorsun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I asked him | Ondan ben istedim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You've been complaining about your mother's treatment... | Annenin tedavisinden şikâyet ediyordun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Saying I took her from the clinic... | Onu klinikten almamın... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
...not for her good... | ...onun için iyi olmadığını söylüyordun. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No one says that | Kimse öyle bir şey söylemedi. Evet, söyledi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I don't want any scandal, | Bir skandal yaşansın istemiyorum... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
but there comes a time when one must speak... | ...ama birinin konuşmasının zamanı geliyor. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
plainly | Hem de açıkça. Hemen şimdi her şeyi açıklığa kavuşturalım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Gianni's right | Gianni haklı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We'll talk calmly another time, another place | Daha sonra başka bir yerde sakin kafayla konuşuruz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Calmly | Sakince. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Not lose our temper... or we might live to regret it | Öfkemize kapılmadan. Yoksa pişmanlık duyacağımız şeyler söyleyebiliriz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Maybe they did try to explain to us... at the time | Belki bize açıklamaya çalıştılar ama daha çok küçüktük, ne olduğunu anlamadık. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
But now I know... I'm sure | Ama artık biliyorum. Bundan eminim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
They DID denounce father | Konuştuğumuz şey babamın ölümüydü. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
When news of his death came through, | Babamın ölüm haberi geldiğinde,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
mother refused to see Gilardini, and then | ...annem Gilardini'yle görüşmeyi reddetti. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
tried to forget in the arms of other lovers | Sonra başka başka sevgililerin kollarında olanları unutmaya çalıştı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
What more proof do you need? | Bundan açık ispat mı olur? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
But she married him, Gilardini | Ama annen Gilardini'yle evlendi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Later!... Later!... | Daha sonra oldu o, daha sonra! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Gilardini knew how to wait | Gilardini beklemeyi bildi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
He knew that despite her lovers... her gestures... her frantic goings and comings... | Âşıklarına olan nefretini, jestlerini, hummalı geliş gidişlerini biliyordu. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
she'd end by giving in to him | Annem sonunda onu kabullendi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yet it was only after she was ill | Bundan hemen sonra da hastalandı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
that they married | Ve evlendiler. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
He installed himself as head of this house | Kendini bu evin reisi konumuna getirdi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Said we needed disciplining... | Disipline ihtiyacımız olduğunu söyledi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Took over our education | Eğitimimizi üstlendi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Before it was a governess... | Önce mürebbiyemiz vardı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
We were always taught at home | Her şeyi evde öğreniyorduk. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |