Search
English Turkish Sentence Translations Page 145928
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I've freed myself from some things | Kendimi bazı şeylerden azat ettim, sonsuza dek. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I don't want to involve you needlessly | Gereksiz yere sizi bu işe bulaştırmak istemiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You seem an intelligent, decent man | Siz akıllı, saygın birine benziyorsunuz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Please listen to me... | Lütfen dinleyin beni. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I would like to ask a favor | Sizden bir iyilik isteyeceğim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Take from me | Sandra ve Gianni'nin miras haklarının yönetimini benim üzerimden alın. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I want nothing more to do with their affairs | Onların meseleleriyle daha fazla uğraşmak istemiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I never want to see them again | Onları bir daha görmek istemiyorum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'm sorry, but... | Affedersiniz, ama... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Signor Gilardini, weren't you going to the house with a lawyer today? | Bay Gilardini, bugün eve bir avukatla gitmeniz gerekmiyor muydu? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You could talk to Gianni and Sandra | Gianni ve Sandra'yla konuşabilirsiniz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No! I won't set foot in that house! | Olmaz! O eve adımımı bile atmam! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
What I've gone through for that family! | Bu aile için nelere katlandım ben! | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
But for me, every cent | Ben olmasaydım, tüm varlıkları... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
would be gone | ...yok olup giderdi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
And what would've become of that poor lady, their mother... | Eğer ben ilgilenmeseydim o zavallı kadının, annelerinin... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
if I hadn't looked after her? | ...hâli nice olurdu? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'll continue to take care of her, | Ona göz kulak olmaya devam edeceğim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
despite limited means and without help from anyone | Kısıtlı imkânlara rağmen, kimseden yardım almadan. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You must talk to Gianni and Sandra. These misunderstandings | Gianni ve Sandra'yla konuşmalısınız. Bu yanlış anlaşılma | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Misunderstandings? | Yanlış anlaşılma mı? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're joking | Şaka yapıyor olmalısınız. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You think I don't hear their insinuations? | İmalarını anlamıyor muyum sanıyorsunuz? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Please, Mr. Gilardini... | Lütfen Bay Gilardini... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
It's the fault of their upbringing | Bu yetiştirilmelerinden kaynaklanıyor. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I was wrong... | Hata ettim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
wrong to give in | Razı olmakla hata ettim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Sandra told me about it | Sandra bundan bahsetmişti. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Really? Yes | Sahi mi? Evet. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Gianni's difficult adolescence | Gianni'nin zorlu geçen ergenlik yıllarından. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
The fake suicide... the anxiety | Numaradan intihar etmesinden, sıkıntılarından. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Such things often happen | Böyle şeylere sık rastlanır. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Not so often | O kadar da sık değil. Bence öyle. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
That affair of Sandra's, too | Sandra'nın yaşadığı aşk ilişkisi için de aynı şey geçerli. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
All water under the bridge now | Köprünün altından çok sular aktı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Poor Dr. Fornari | Zavallı Dr. Fornari. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Mr. Dawdson, more than loving Sandra, | Bay Dawdson, bu Sandra'yı sevmekten daha öte bir şeydi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
he actually worshipped her | O aslında ona tapıyordu. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Sandra at 16 already a raving beauty... | Sandra daha 16 yaşındaydı, olağanüstü güzel bir kızdı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
socially high above him | Sosyal statü olarak da ondan üstün bir konumdaydı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Yes, I can well understand the mother's opposition, | Evet, annesinin buna karşı çıkması gayet anlaşılabilir bir durum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
the small town gossip | Küçük şehirlerde dedikodu hiç bitmez. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No. The real trouble that ravaged my wife's family was | Hayır. Asıl sorun harap olmuş karımın ailesiydi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
something quite different | Bu ailede çok farklı bir şey vardı. Ne gibi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Can't you tell me? | Bana anlatamaz mısınız? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Well... nothing to say? | Ee, ne diyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Is what I've written so terrible? | Yazdığım şeyler çok mu korkunç? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Has anyone else seen this? | Bunu başka biri gördü mü? Editörüm. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
When it's published... | Yayımlandığı zaman Bu yayımlanmayacak. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Are you taking it personally? | Bunu kişisel olarak mı alıyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Try to remember... | Şunu unutma,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
this is fiction that I've written, fantasy | ...yazdıklarım bir kurgu, bir hayal ürünü. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No one will believe that it's fantasy | Kimse bunun bir hayal ürünü olduğuna inanmaz. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You mean a few lazy louts from around here? | Çevremizdeki birkaç tembel hödükten mi bahsediyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Why worry about them? | Neden onlardan çekiniyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Why be ashamed of a sin we've not committed? | Hiç işlemediğimiz bir günah yüzünden neden utanalım ki? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You're a real bourgeois, Sandra | Sen gerçek bir burjuvasın Sandra. Ama ben değilim. İnsanların ne düşündüğü... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Can't you see their faces | Bunu gördüklerinde... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
when they come to this? | ...yüzlerinin alacağı şekli hayal edebiliyor musun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
"My desire grew... | "İçimdeki arzu olgunlaştı. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I hurled myself on my sister's body... | Kendimi kız kardeşimin bedenine hızla savurdum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
as if to destroy mine enemy | Sanki düşmanımı yok etmek ister gibi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No intimacy could satisfy... " | Hiçbir cinsel yakınlık bu hissi tatmin etmeye yetmezdi..." | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Good writing, eh? | Güzel yazmışım, değil mi? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Stop it! You're disgusting! | Kes artık. Çok iğrençsin. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
What do you want? How much to destroy it? | Ne istiyorsun? Bunu yok etmek için ne kadar istiyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
How much? This is priceless | Ne kadar mı? Buna değer biçemem. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Shall I sacrifice money and success too? | Para ve başarı şansımı geri mi tepeyim? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Judging by your reaction... | Senden aldığım tepkiye bakacak olursak,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I'm on the threshold of a successful career | ...son derece başarılı bir kariyerin eşiğindeyim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
All right. How much? | Pekâlâ. Ne kadar? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You want my book destroyed? | Kitabımı yok etmek mi istiyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Tell me why | Söylesene, neden? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
It would be a weapon in the hands of our enemies | Bu düşmanlarımızın eline geçen güzel bir koz olur. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Only that? | Sadece bu mu? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
And because of this | Ve şu an olanlar yüzünden. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Why have you avoided me? | Neden benden uzak duruyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
You ask that when you didn't even | Bunu, düğünüme bile gelmeyen... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
come to my wedding? | ...sen mi soruyorsun? | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Look, Sandra... | Bak Sandra,.. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
A strange thing happened to me then | ...o zaman başıma tuhaf bir şey geldi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I went into convulsions... | Bir sarsıntı geçirdim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
like a romantic hero | Tıpkı bir romantik kahraman gibi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
As a child, did I...? | Tıpkı çocukluğumdaki gibi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
No one here remembers | Kimse burayı hatırlamak istemez. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I became frightened and ran | Korktum ve kaçtım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
In all the years since we separated | Ayrı olduğumuz onca yıl boyunca... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I had scarcely given you a thought | ...seni neredeyse hiç düşünmedim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
A new life, the past shattered | Yeni bir hayatım vardı, geçmiş silinip gitmişti. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I wanted to see, to know everything | Her şeyi görmek, öğrenmek istedim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
to travel... | Seyahat etmeyi, âşık olmayı... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
I loved... many women... | Pek çok kadın sevdim. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
so many they have no importance | Hiçbir önemi olmayan bir sürü kadın. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
This I realized the day you wrote of your coming marriage | Bunu evleneceğini yazdığın mektubunu aldığım gün anladım. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
It all came back to me then... | O an her şey yeniden canlanıverdi. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Our talks... our silences... my anguishes, anxieties... | Sohbetlerimiz, sessiz kalışlarımız, benim ıstıraplarım, endişelerim... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Walks on the terraces, sleepless nights | Uçurumlarda yürüyüşler, uykusuz geceler... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
How happy I was with you... | Seninle ne kadar da mutluydum. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
Even in childhood | Hatta çocukluk çağında... | Sandra-1 | 1965 | ![]() |
before passion is known | ...ilk hissedilen şey tutkudur. | Sandra-1 | 1965 | ![]() |