Search
English Turkish Sentence Translations Page 14573
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They called us and told us they were doing a search | Bizi arayıp, Conception Bay South plajı boyunca... Bizi arayıp, Conception Bay South plajı boyunca... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
of the beach out in Conception Bay South. | ...bir arama yaptıklarını söylediler. ...bir arama yaptıklarını söylediler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I thought, "They're doing that for a reason." | "Bunu yapmalarının bir sebebi var," diye düşündüm. "Bunu yapmalarının bir sebebi var," diye düşündüm. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I had received a call. | Bir çağrı aldım. Bir çağrı aldım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"We're having a press conference on the Turner case." | "Turner davasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenliyoruz." "Turner davasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenliyoruz." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I went to Father Chris, I just whispered to him, | Peder Chris'e gidip kulağına... Peder Chris'e gidip kulağına... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"I think you better stay, | ..."Kalsan iyi olur," diye fısıldadım. ..."Kalsan iyi olur," diye fısıldadım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
because I think I'm gonna be coming back here | "Çünkü sanırım bazı kötü haberlerle... "Çünkü sanırım bazı kötü haberlerle... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
with some really bad news." | ...buraya tekrar geri geleceğim." ...buraya tekrar geri geleceğim." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He told me that they had found a baby. | Bana bir bebek bulduklarını söyledi. Bana bir bebek bulduklarını söyledi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Along with an adult. | Yanında bir yetişkinle birlikte. Yanında bir yetişkinle birlikte. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I knew then that there was two bodies. | O anda iki ceset olduğunu anlamıştım. O anda iki ceset olduğunu anlamıştım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"They're working to identify the bodies." | "Cesetlerin kimliğini teşhis etmeye çalışıyorlar," dedi. "Cesetlerin kimliğini teşhis etmeye çalışıyorlar," dedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I said, "You got to come pick me up." | "Gelip beni almanız gerek," dedim. "Gelip beni almanız gerek," dedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We came to the door, and it was Jackie and Constable Walsh. | Kapıya geldiğimizde Jackie ve polis memuru Walsh oradaydı. Kapıya geldiğimizde Jackie ve polis memuru Walsh oradaydı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I thought, "Oh, my gosh, | "Tanrı'm!" diye düşündüm. "Tanrı'm!" diye düşündüm. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
somebody's with them now trying to tell them." | "Yanlarında olan birisi şu anda onlara söylemeye çalışıyor." "Yanlarında olan birisi şu anda onlara söylemeye çalışıyor." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We went in, and I told them. | İçeri girdik ve onlara söyledim. İçeri girdik ve onlara söyledim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And what I saw after that | Ve bundan sonra gördüklerimi... Ve bundan sonra gördüklerimi... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I will never forget in my life. | Bunu hayatım boyunca asla unutamayacağım. Bunu hayatım boyunca asla unutamayacağım. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Turner, son found dead | Turner ve Oğlu Ölü Bulundu Turner ve Oğlu Ölü Bulundu | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Rage. Absolute vicious rage. | Öfke. Katıksız, korkunç bir öfke. Öfke. Katıksız, korkunç bir öfke. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Someone has done that to someone you love. | Birisi sevdiğiniz birine bunu yapmıştı. Birisi sevdiğiniz birine bunu yapmıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
If the person who did this had been here, I'd kill them. | Bunu yapan kim olursa olsun, şu anda burada olsaydı, onu ellerimle öldürürdüm. Bunu yapan kim olursa olsun, şu anda burada olsaydı, onu ellerimle öldürürdüm. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I was trying to do this as a surprise for you and David... | Sen ve David için bir sürpriz yapmaya çalışıyordum... Sen ve David için bir sürpriz yapmaya çalışıyordum... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Period. No questions. Kill them! | Bu kadar. Sorgu sual yok. Öldürürdüm onu! Bu kadar. Sorgu sual yok. Öldürürdüm onu! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Strangle that fucking bitch right here, right now! | O lanet sürtüğü burada boğazlardım, hemen şimdi! O lanet sürtüğü burada boğazlardım, hemen şimdi! | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
CERTIFICATE OF BIRTH | ÖLÜM BELGESİ ÖLÜM BELGESİ | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then we went to have to identify him, | Ve sonra Zachary'yi teşhis etmek zorunda kaldık. Ve sonra Zachary'yi teşhis etmek zorunda kaldık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and we couldn't touch him | Ona dokunamadık. Ona dokunamadık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
because they said he was forensic. | Çünkü adli vaka olduğunu söylediler. Çünkü adli vaka olduğunu söylediler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He hadn't been through the autopsy yet. | Henüz otopsiyi yapmamışlardı. Henüz otopsiyi yapmamışlardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
There's this table and sort of white sheets up all around him. | Bir masa ve bütün vücuduna sardıkları bir çeşit beyaz çarşaf vardı. Bir masa ve bütün vücuduna sardıkları bir çeşit beyaz çarşaf vardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
With a white sheet over a body. | Bütün vücudu beyaz bir çarşafla kaplıydı. Bütün vücudu beyaz bir çarşafla kaplıydı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
You could see over the sheets, clearly, it was him. | Çarşafın üzerinden görebiliyordunuz, açıkça oydu. Çarşafın üzerinden görebiliyordunuz, açıkça oydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
It's really him. | Gerçekten oydu. Gerçekten oydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then Kate's legs quit. | Ve sonra Kate'in bacakları çözüldü. Ve sonra Kate'in bacakları çözüldü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She just went straight to the floor. | Kendini kaybedip yere düştü. Kendini kaybedip yere düştü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
David was lying on top of Kate on the floor. | David, yerdeki Kate'in üzerinde yatıyordu. David, yerdeki Kate'in üzerinde yatıyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We managed to get them out. I don't know how we did it, Kurt. | Onları dışarı çıkarmayı başardık. Bunu nasıl yaptığımızı bilmiyorum, Kurt. Onları dışarı çıkarmayı başardık. Bunu nasıl yaptığımızı bilmiyorum, Kurt. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I don't know how I got out myself. | Kendimi nasıl dışarı attığımı bilmiyorum. Kendimi nasıl dışarı attığımı bilmiyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That poor little baby. | Zavallı küçük bebek. Zavallı küçük bebek. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Part Two. | Bölüm 2. Bölüm 2. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
In July of 2003, Shirley met a man at a bar | 2003 yılının Temmuz ayında, Shirley, Saint John's'da şehir merkezindeki bir barda... 2003 yılının Temmuz ayında, Shirley, Saint John's'da şehir merkezindeki bir barda... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
in downtown St. John's. | ...bir adamla tanıştı. ...bir adamla tanıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They went out twice | Birlikte iki kere çıktılar. Birlikte iki kere çıktılar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
until his friends showed him articles on the Web | Ta ki, arkadaşları adama internetteki yazıları gösterene kadar. Ta ki, arkadaşları adama internetteki yazıları gösterene kadar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
saying she was accused of killing her last boyfriend. | Kadının son sevgilisini öldürmekle suçlandığı söyleniyordu. Kadının son sevgilisini öldürmekle suçlandığı söyleniyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He told her he didn't want to see her anymore. | Adam Shirley'ye artık onu görmek istemediğini söyledi. Adam Shirley'ye artık onu görmek istemediğini söyledi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She then called and left over 200 messages on his phone, | Daha sonra Shirley aradı ve adamın telefonuna 200'den fazla mesaj bıraktı. Daha sonra Shirley aradı ve adamın telefonuna 200'den fazla mesaj bıraktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
including one saying that she was pregnant | Bunların içinde hamile olduğunu ve ona ihtiyacı olduğunu... Bunların içinde hamile olduğunu ve ona ihtiyacı olduğunu... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and that he needed to... | ...söyleyen bir mesaj da vardı. ...söyleyen bir mesaj da vardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Step up to the plate and be a fucking man. | Adama sorumluluk almasını ve artık kahrolası bir erkek olmasını söylüyordu. Adama sorumluluk almasını ve artık kahrolası bir erkek olmasını söylüyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She wasn't, as her autopsy showed. | Otopsi sonucuna göre hamile değildi. Otopsi sonucuna göre hamile değildi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The night she killed you, | Shirley seni öldürdüğü gece... Shirley seni öldürdüğü gece... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
she made a phony phone call from her apartment | ...kendi dairesinden bir arkadaşının telesekreterine... ...kendi dairesinden bir arkadaşının telesekreterine... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to a friend's answering machine, | ...seninle birlikte bu adamın evinde olduğunu iddia ettiği... ...seninle birlikte bu adamın evinde olduğunu iddia ettiği... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
claiming to be at this man's house with you. | ...sahte bir telefon mesajı bıraktı. ...sahte bir telefon mesajı bıraktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She took your brother T.J.'s car at about 11:38 that night | O gece yaklaşık saat 11:38'de üvey ağabeyin T.J.'nin arabasını alıp... O gece yaklaşık saat 11:38'de üvey ağabeyin T.J.'nin arabasını alıp... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and drove to the man's house. | ...o adamın evine gitti. ...o adamın evine gitti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She got lost along the way | Yolda giderken yönünü kaybetti... Yolda giderken yönünü kaybetti... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and asked a woman for directions along this road | ...ve saat sabah 00:45 civarında bu yol üzerindeki bir kadından... ...ve saat sabah 00:45 civarında bu yol üzerindeki bir kadından... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
around 12:45 a.m. | ...yolu tarif etmesini istedi. ...yolu tarif etmesini istedi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She parked behind his house, | Arabasını adamın evinin arkasına park etti. Arabasını adamın evinin arkasına park etti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
left a used tampon and photos of the two of you on his property, | Yapmak üzere olduğu şey için bu adama komplo kurma girişimini tamamlayarak... Yapmak üzere olduğu şey için bu adama komplo kurma girişimini tamamlayarak... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
completing her attempt to frame this man | ...kullanılmış bir kadın tamponunu ve ikinizin olduğu fotoğrafları... ...kullanılmış bir kadın tamponunu ve ikinizin olduğu fotoğrafları... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
for what she was about to do, | ...adamın arazisine bıraktı. ...adamın arazisine bıraktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
then took you down to the ocean behind his home. | Daha sonra seni adamın evinin arkasındaki okyanusa götürdü. Daha sonra seni adamın evinin arkasındaki okyanusa götürdü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
A night watchman in the area | Bölgedeki bir gece bekçisi... Bölgedeki bir gece bekçisi... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
thought he heard a baby crying in the distance | ...sabah saat 2:30 civarında uzaklarda ağlayan bir bebek sesi... ...sabah saat 2:30 civarında uzaklarda ağlayan bir bebek sesi... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
around 2:30 a.m. | ...duyduğunu sandı. ...duyduğunu sandı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Shirley took her prescription for Ativan, | Shirley, psikiyatristi John Doucet tarafından... Shirley, psikiyatristi John Doucet tarafından... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
prescribed for her by psychiatrist John Doucet, | ...kendisi için yazılan reçeteli ilacı Ativan'ı yanına almıştı. ...kendisi için yazılan reçeteli ilacı Ativan'ı yanına almıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
mixed it into your formula, then took some herself. | Bunu senin mamanın içine karıştırdı, sonra birazını da kendisi içti. Bunu senin mamanın içine karıştırdı, sonra birazını da kendisi içti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
The only good thing we know about this | Bu konuda bildiğimiz tek iyi şey... Bu konuda bildiğimiz tek iyi şey... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
is that you were not conscious and you did not suffer. | ...senin bilinçli olmadığın ve acı çekmediğindi. ...senin bilinçli olmadığın ve acı çekmediğindi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She then... | Daha sonra... Daha sonra... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She then walked to the edge of a pier | Daha sonra bir iskelenin kenarına yürüdü... Daha sonra bir iskelenin kenarına yürüdü... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and with you strapped to her stomach with a sweater, | ...ve bir kazakla seni kendi karnına sararak... ...ve bir kazakla seni kendi karnına sararak... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
she jumped into the Atlantic Ocean. | ...Atlantik Okyanusu'nun sularına atladı. ...Atlantik Okyanusu'nun sularına atladı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Mommy loves you. | Annen seni seviyor. Annen seni seviyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Yes, I do. | Evet, seviyor. Evet, seviyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Mommy loves you. | Annecik seni seviyor. Annecik seni seviyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Did you have a nice nap? What did you dream about? | İyi uyudun mu? Rüyanda ne gördün? İyi uyudun mu? Rüyanda ne gördün? | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Mommy misses you. | Annen seni özlüyor. Annen seni özlüyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He was found face upward with his eyes wide open. | Onu yüzü yukarıya bakar şekilde ve gözleri açık bulmuşlar. Onu yüzü yukarıya bakar şekilde ve gözleri açık bulmuşlar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And the policeman who found him | Ve onu bulan polisin söylediğine göre... Ve onu bulan polisin söylediğine göre... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
said that he had wrapped him in a blanket | ...onu plastik ceset torbasına koymak yerine... ...onu plastik ceset torbasına koymak yerine... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
rather than a plastic bag, | ...bir battaniyeye sarmışlar... ...bir battaniyeye sarmışlar... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and he and another officer carried him gently back. | ...ve başka bir memurla birlikte onu nazikçe taşımışlar. ...ve başka bir memurla birlikte onu nazikçe taşımışlar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And he made very sure that he kept the body very far away | Ve minik bedenini onu katleden o cani kadından çok ama çok uzağa... Ve minik bedenini onu katleden o cani kadından çok ama çok uzağa... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
from the wicked woman who had murdered him. | ...taşımaya dikkat etmişler. ...taşımaya dikkat etmişler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
When I sit here, I hate her so much. | Burada oturduğumda o kadından öyle çok nefret ediyorum ki. Burada oturduğumda o kadından öyle çok nefret ediyorum ki. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
When we came here, | Buraya geldiğimizde... Buraya geldiğimizde... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
David and I realized what Shirley Turner was. | ...David ve ben, Shirley Turner'ın aslında ne olduğunu anladık. ...David ve ben, Shirley Turner'ın aslında ne olduğunu anladık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She was the devil. | O, şeytanın ta kendisiydi. O, şeytanın ta kendisiydi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But people think that you're some kind of basic religious nut | Ama insanlar, eğer şeytana inanıyorsanız dinle kafayı sıyırmış türden... Ama insanlar, eğer şeytana inanıyorsanız dinle kafayı sıyırmış türden... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
if you believe in the devil. | ...biri olduğunuzu düşünüyorlar. ...biri olduğunuzu düşünüyorlar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I haven't prayed since Zachary died. I haven't. | Zachary öldüğünden bu yana dua etmedim. Etmedim. Zachary öldüğünden bu yana dua etmedim. Etmedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I have some issues I have to deal with. | Kafamda halletmem gereken bazı şeyler var. Kafamda halletmem gereken bazı şeyler var. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |