Search
English Turkish Sentence Translations Page 14006
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Yeah?. | Evet? Yani? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What?. | Ne? Ne oldu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
The fireplace?. | Şömine mi? Şömine mi? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What about it?. | Ona ne oldu? Ne olmuş ona? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You`re afraid of it?. | Bundan mı korkuyorsun? Korktun mu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That`s just the wind. | Bu sadece rüzgar. Sadece rüzgâr. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
When the wind blows through the chimney, it makes that sound. | Rüzgar şömineye girdiği zaman, böyle ses çıkarır. Rüzgâr bacaya çarptığında bu sesi çıkarır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
If you`ll come take a look over here, you`ll see there`s nothing there. | Buraya gelip bakarsan, orada hiçbir şey olmadığını göreceksin. Buraya gelirsen, bir şey olmadığını görürsün. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Come look. | Gel bak. Gel de bak. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Huh. | Ha. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Actually, there is something up there. | Aslında, yukarıda bir şey var. Aslında, gerçekten bir şey var. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It`s on the ledge. | Pervazda. Çıkıntıda. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Don`t worry. | Merak etme. Merak etme. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It`s okay. | Sorun yok. Sorun yok. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, got it. | Aldım onu. Aldım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Pill for weight loss, | Zayıflama hapı... Zayıflama hapları... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
and soon consumers may be able to get it over the counter. | ve kullananlar yakında tartıya çıkabilecekler. ...yakında tüketiciler karşı çıkmaya başlayabilirler. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
On tonight`s health report, | Bu geceki sağlık raporunda, Bugünkü sağlık raporunda... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
a drug that blocks the body`s absorption of fat. | şişmanların vücut emişini bloke eden bir ilaç. ...vücudun yağ emmesini engelleyen ilaç var. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Overweight patients say it`s changed their lives. | Obez hastalar hayatlarının değiştiğini söylediler. Kilolu hastalar, hayatlarını değiştirdiğini söylüyorlar. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
The prescription version of the drug | İlacın reçeteli olanı... Reçeteli ilaçta ise... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
has more than double the dose of the over the counter, | reçetesiz olana kıyasla iki misli daha yüksek dozda, ...iki doz alınması yazılıyor... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
which might cause some negative reactions to the pill`s availability. | ve bu da ilaç kullananlarda bazı yan etkilere sebep olabilir. ...bu da hapın bazı yan etkilerinin görülmesine neden olabilir. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Deborah?. | Deborah? Deborah? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Ian`s asleep. | İan uyuyor. Ian uyuyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
A Northridge woman has gone missing, | Bir Northridge'li kadın kayboldu, Northridge'de bir kadın kayboldu... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
and Los Angeles police are asking for your help finding her. | ve Los Angeles polisi onu bulmak için sizden yardım bekliyor. ...ve Los Angeles polisi onu bulmaya çalışıyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
42 year old Mallory Kuttner | 42 yaşındaki Mallory Kuttner 42 yaşındaki Mallory Kuttner... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
was last seen leaving her work around noon. | son olarak öğle vakti işinden ayrılırken görüldü. ...en son öğle vakti işten çıkarken görüldü. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
l`ve seen that woman. | Bu kadını gördüm. O kadını görmüştüm. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Her vehicle is still at the parking lot. | Arabası hala park yerinde. Aracı hâlâ otoparkta durmakta. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What are you talking about?. | Ne diyorsun? Neden bahsediyorsun? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
But there is no sign of her. | Fakat kendisinden bir iz yok. Ama ondan eser yok. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Police are investigating the woman`s disappearance | Polisler kadının kayboluşunu soruşturuyorlar... Polis kadının kayboluşunu araştırıyor... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
but have not ruled out kidnap or murder. | fakat kaçırılma veya cinayetle karşılaşmadılar. ...ama henüz kaçırıldığı ya da öldürüldüğü bildirilmedi. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Although a ransom note has not been found, | Herhangi bir fidye notu bulunmamasına rağmen... Fidye notu bulunmamasına rağmen... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
police agree Kuttner disappeared under suspicious circumstances. | polisler Kuttner'in şüpheli şekilde kaybolduğunu kabul ediyorlar. ...polis Kuttner'ın şüpheli bir şekilde kaybolduğunun farkında. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
l`ve seen her. | Onu gördüm. Onu görmüştüm. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That woman?. | Bu kadını mı? O kadını mı? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She was screaming at me. | Bana bağırıyordu. Bana bağırıyordu. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That woman?. | Bu kadın mı? O kadın mı? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You sure?. | Emin misin? Emin misin? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I found out some more on your painter, Wells. | Ressamın Wells hakkında bir şeyler buldum. Ressam Wells'le ilgili birkaç şey daha buldum. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I do love a good mystery. | Gizemli olayları severim. İyi gizemleri severim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mom, l`m really not in the mood. | Anne, hiç te havamda değilim. Anne, gerçekten pek havamda değilim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Listen to this. | Şunu dinle. Şunu dinle. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
`` Wells had a hard time establishing himself. | 'Wells kendini kanıtlamakta çok zorluk çekti. "Wells kendini tanımakta zorluk çekiyordu. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
None of his early work was taken seriously.`` | İlk yapıtları ciddiye alınmadı." İlk çalışmaları ilgi çekmiyordu." | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Uh huh. | Ah hah. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It was when he`d gotten married and moved into your house | Evlenip senin evine yerleştiği zaman, Evlenip sizin eve taşınınca... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
that his style changed. | stilini değiştirdi. ...stili değişti. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
The paintings became completely different. | Resimler tamamen değişti. Resimleri tamamen farklılaştı. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Critics started paying attention. | Eleştirmenlerin dikkatini çekti. Eleştirmenler ilgilenmeye başladı. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Got you, bitch. | Seni yakaladım, kaltak. Yakaladım seni, sürtük. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What was that?. | Neydi bu? Neydi o? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Nothing, Mom, nothing. | Hiçbir şey, anne, hiçbir şey. Yok bir şey, anne. Yok bir şey. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
His painting style changed so much that and l`m reading here | Resimlerin stili o kadar değişti ki şimdi okuyorum... Stili o kadar değişmiş ki... Buradan okuyacağım... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
``Some members of the press suggested he was in some way possessed.`` | 'Basın mensuplarının bir kısmı delirdiğini düşünüyorlardı.' ..."Bazı medya üyeleri içine bir şeyin girdiği fikrini ortaya attı." | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Deborah! | Deborah! Deborah! | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Hey! | Hey! Merhaba! | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mom, I got go. | Anne, gitmem gerek. Anne, kapatmalıyım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Wait | Bekle... Bekle. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
l`m sorry, Mom, I got to go. | Üzgünüm, anne, kapatmalıyım. Üzgünüm, anne, kapatmalıyım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
There`s more | Dahası var... Devamı var... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What you up to?. | Sana ne oldu? Neyin peşindesin? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Nothing. | Hiçbir şey. Hiçbir şeyin. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Okay, one minute. | Pekala, bir dakika. Pekala, bir dakika. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Come on in. | İçeri gel. İçeri gel. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I`ll fix us some drinks. | Birer içki içelim. Bize birer içecek ayarlayayım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
So what are we taking pictures of?. | Nelerin fotoğraflarını çekiyorsun? Neyin resimlerini çekiyoruz? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Well | Şey... Şey... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Apple martini okay?. | Elmalı martiniye ne dersin? Elmalı martini olur mu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah, that sounds really good right now. | Evet, şu anda iyi gider. Tabii, kulağa harika geliyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Awesome. | Şahane. Süper. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
So... | Böylece... Eee... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Yoshida still bothering you?. | Yoshida hala seni rahatsız ediyor mu? Yoshida hâlâ rahatsız ediyor mu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Kind of. | Biraz. Sayılır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
But it`s it`s not just her. | Fakat sadece o değil. Ama sadece o değil. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I`ve been seeing things:. | Bazı şeyler görüyorum: Bir şeyler görüyorum. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
someone, this guy, | mesela, bu adam, Birini. Gördüğüm adam,... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I guess you could call it ``lurking around.`` | Sanırım ona "çevrede gizlenmiş" diyebilirsin. ..."pusuda bekliyordu" diyebiliriz sanırım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
But I mean, I think he`s stalking me. | Demek istiyorum ki, beni izlediğini sanıyorum. Ama bence içeriyi dikizliyordu. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
No shit. | Kahretsin. Yapma. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, wow. | Oh, öyle. Vay be. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That is scary. | Bu ürkütücü. Korkunç. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You know, there are a lot of stalkers here in L.A. | Biliyorsun burada bir sürü iz süren avcı var. Los Angeles’te böyle çok sapık var. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I mean, trust me, honey. | İnan bana, tatlım. Yani, inan bana, tatlım. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I`ve had my share. | Başıma geldi. Gördüm göreceğimi. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Have you?. | Cidden mi? Öyle mi? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah. | Evet. Tabii. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You know what you need?. | Neye ihtiyacın olduğunu biliyor musun? Neye ihtiyacın var, biliyor musun? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What`s that?. | Nedir bu? Neye? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, it`s cute, isn`t it?. | Evet, şirin, değil mi? Evet, güzel, değil mi? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Do you know how to use that thing?. | Bu şeyi kullanmayı biliyor musun? Onu kullanmayı biliyor musun? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Shit, yes. | Kahretsin, evet. Elbette. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I go to this little gun range in the valley all the time. | Her zaman vadideki atış poligonuna giderim. Arada vadideki atış poligonuna giderim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You should come with me. | Benimle gelmelisin. Benimle gelmelisin. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It`s a lot of fun. | Çok eğlenceli. Çok eğlencelidir. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Fuck you, asshole. | Sikerim seni, göt deliği. Siktir git, pislik. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Give me the money. | Bana parayı ver. Parayı ver. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |