Search
English Turkish Sentence Translations Page 14007
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
That`s very convincing. | Bu çok ikna edici. Çok inandırıcıydı. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That`s really good. | Gerçekten güzel. Gerçekten iyiydi. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, pretty cool, huh?. | Evet, epey hoş, ha? Evet, bayağı iyi, değil mi? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
So how`s Jim?. | Jim nasıl? Jim nasıl? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Is he getting along any better with those assholes at work?. | İşyerindeki salaklarla daha iyi anlaşıyor mu? İşyerindeki pisliklerle anlaşabiliyor mu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mmm, excuse me. | Mmm, affedersin. Kusura bakma. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Hello?. | Alo? Alo? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, hi, honey! | Oh, selam, tatlım! Selam, tatlım! | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Uh huh. It`s my agent. | Ah hah. Benim manajerim. Menajerim arıyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I`ll talk to you later. | Sana sonra bahsederim. Sonra konuşuruz. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Hey, babe. | Hey, bebeğim. N'aber, bebeğim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
We`re off to work. | İşe gidiyoruz. İşimiz bitti. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Is Mom okay?. | Annem iyi mi? Annem iyi mi? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She`s being kind of weird. | Tuhaflaşmaya başladı. Garip davranıyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Don`t worry. | Endişelenme. Merak etme. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She`s fine. | O iyi. O iyi. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You got everything you need for the sleepover?. | Gece yatısı için her şeyin hazır mı? Yatıya kalmak için her şeyin hazır mı? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, no. | Oh, hayır. Olamaz. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mrs. Yoshida?. | Bayan Yoshida? Bayan Yoshida? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Are you okay?. | İyi misiniz? İyi misiniz? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Jim?. | Jim? Jim? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You been sleeping all day?. | Bütün gün uyudun mu? Tüm gün uyudun mu? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What`s going on out there?. | Neler oluyor orada? Ne oluyor orada? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Cops were just next door. | Bitişik kapıda polisler vardı. Polisler yan eve gelmiş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Miss Yoshida`s gone missing. | Bayan Yoshida kaybolmuş. Bayan Yoshida kayıpmış. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Her son called `em when he couldn`t reach her | Oğlu bu gün telefonda ona ulaşamayınca Oğlu ona ulaşamadığı için... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
on the phone today. | polisleri çağırmış. ...polisi aradı. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Did you see her leave?. | Onu çıkarken gördün mü? Gittiğini gördün mü? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I had a weird dream. | Tuhaf bir rüya gördüm. Garip bir rüya gördüm. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Um, no. | Hayır. Hayır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
No, I didn`t see her leave. | Hayır, ayrıldığını görmedim. Hayır, gittiğini görmedim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She probably wandered off. | Belki yolunu kaybetmiştir. Büyük ihtimalle dışarı çıkmıştır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Shouldn`t have been living alone, | Tek başına yaşamamalıydı, Yalnız yaşamamalı... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
not at her age. | hele bu yaşta. ...hem de o yaşta. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
His wife painted this. | Bunu karısı yapmış. Bunu karısı yapmış. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That explains why his style changed so much | Bu da buraya taşındıktan sonra stilinin neden bu kadar Buraya taşındığında... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
when he moved here. | değiştiğini izah ediyor. ...stilinin bu kadar değişmesi bu yüzden. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She painted all of them, and then he took the credit. | Bütün bunları karısı yapıyordu, övgüleri de kendisi alıyordu. Hepsini kadın yapmış ama övgüleri o toplamış. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Until they disappeared. | Ta ki kayboluncaya kadar. Ta ki kaybolana dek. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Until he killed her. | Karısını öldürene kadar. Ta ki onu öldürene dek. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
There was a sketchbook behind the frame. | Tablonun arkasında bir çizim defteri vardı. Çerçevenin arkasında bir karalama defteri vardı. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It`s like a diary. | Bir günlük gibi. Bir günlük gibi. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Eleanor was afraid of her husband. | Eleanor kocasından korkuyordu. Eleanor kocasından korkuyormuş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
At first she was happy to just have her paintings seen, | Önceleri resimleri beğenildiği için mutluydu, Başta resimlerinin görülmesinden mutluymuş... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
but then she wanted to stop. | fakat sonra bırakmak istiyordu. ...ama sonra bunu durdurmak istemiş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She was frustrated, | Hayal kırıklığına uğramıştı, Hüsrana uğramış... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
but she was afraid of what he would do to her | ama onu terkedecek olursa kendisne neler yapabileceğinden ...ama eğer Wells'i terk ederse... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
if she tried to leave him. | korkuyordu. ...kadına bir şeyler yapacağından korkmuş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
He couldn`t live without her paintings. | Onun tabloları olmadan yaşayamazdı. Onun resimleri olmasa yaşayamazmış. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She was miserable. | Perişan olmuştu. Kadın sefil haldeymiş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She became more and more frightened and paranoid. | Gün geçtikçe daha korkak ve paranoyak oldu. Gün geçtikçe daha çok korkuyor ve paranoyaklaşıyormuş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mom, she actually believed | Anne, çizdiği olayların Anne, bir şeyleri çizerek... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
that she could make things happen by drawing them. | gerçeğe dönüşeceğine gerçekten inanıyordu. ...yoktan var edebileceğine gerçekten inanıyormuş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She writes about sketching things, events, objects, | Çizdiği şeyleri, olayları, eşyaları yazmış... Bir şeyler çizdiğini anlatmış, mesela olayları, nesneleri... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
and then they come true. | ve sonradan gerçekleşmişler. ...ve bunlar gerçekleşmiş. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Which makes you wonder, | Senin merak ettiğin, Bu da insanı merak ettiriyor,... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
why would she paint this?. | neden bunu çizmiş? ...öyleyse bunu niye yapmış? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You`re gonna think l`m crazy. | Delirdiğimi düşünüyorsun. Delirdiğimi düşüneceksin. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
But just go through the pictures. | Fakat fotoğraflara bak. Ama şu resimlere bir bak. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I wouldn`t know how. | Nasıl yapıldığını bilmiyorum. Nasıl kullanacağımı bilmiyorum. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
All right, first of all, | Pekala, her şeyden önce, Pekâlâ, ilk olarak,... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
there are all these pictures that I didn`t take. | benim çekmemiş olduğum tüm bu resimler var. ...burada çekmediğim resimler. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I mean, maybe I left my camera on. | Belki kameramı açık bıraktım. Yani, belki de açık bırakmışımdır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What do you mean?. | Ne demek istiyorsun? Ne demeye çalışıyorsun? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
That`s Mrs. Yoshida. | Bu bayan Yoshida. Bu Bayan Yoshida. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
She`s the next door neighbor, and she`s missing. | Karşı komşumuzdu ve kayboldu. Yan komşum, şimdi kayıp. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Her son`s going nuts looking for her. | Oğlu onu bulmaya çalışıyor. Oğlu onun için çok endişeleniyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
And then that`s the woman from the parking lot. | Bu da otoparktaki kadın. Ve bir de otoparktaki şu kadın var. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Gone:, nobody knows where. | Gitti; kimse nerede olduğunu bilmiyor. Kayboldu, nerede olduğunu bilen yok. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
And this one that`s the first guy. | Bu da ilk adam. Ve bu, bu da ilk adam. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I mean, he was a jerk but | Yani ani bir çekişti ama... Yani, pisliği tekiydi ama... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Debbie, what are you saying?. | Debbie, neler söylüyorsun? Debbie, ne demeye çalışıyorsun? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mom, everyone I photograph with this camera vanishes. | Anne, bu kamerayla resmini çektiğim herkes kayboluyor. Anne, resmini çektiğim herkes kayboluyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Ma. | Anne. Anne. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
What does Jim think about all this?. | Jim tüm bunlar hakkında ne düşünüyor? Jim bu konuda ne düşünüyor? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
I haven`t told him, Mom. | Ona bahsetmedim, anne. Ona söylemedim, anne. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
He thinks l`m crazy enough as it is. | Zaten yeterince deli olduğumu düşünüyor. Zaten beni deli sanıyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Debbie, I don`t know. | Debbie, bilmiyorum. Debbie, bilemiyorum. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
This is all so | Tüm bunlar... Bunların hepsi çok... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Mom, listen to me. | Anne, beni dinle. Anne, beni dinle. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Rupert Wells is out there. | Rupert Wells ortalıkta. Rupert Wells dışarıda. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
He took Eleanor, | Eleanor'u aldı, Eleanor'u aldı... | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
and now he`s taking everyone that I photograph. | ve şimdi fotoğrafını çektiğim herkesi alıyor. ...şimdi de resmini çektiğim herkesi alıyor. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Forget about the camera. | Kamerayı unut. Fotoğraf makinesini unut. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
No, Mom, you`re not listening to me. | Hayır, anne, beni dinlemiyorsun. Hayır, anne, dinlemiyorsun. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You have a nice house, a wonderful family. | Güzel bir evin, harika bir ailen var. Güzel bir evin, mükemmel bir ailen var. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Take care of them. | Onlara özen göster. Onlara iyi bak. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
If you take care of them, everything will be all right. | Onlarla ilgilenirsen, her şey iyi olacak. Eğer onlara iyi bakarsan, her şey güzel olacaktır. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You`re bad. | Çok kötüsün. Kötüsün. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You`re terrible. | Korkunçsun. Çok kötüsün. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You`re a doll. | Sen bir bebeksin. Oyuncak bebek gibisin. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Oh, get out of here. | Git buradan. Yapma. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
You are dangerous. | Sen tehlikelisin. Tehlikelisin. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
It`s really weird about Mrs. Yoshida, huh?. | Bayan Yoshida olayı gerçekten tuhaf, ha? Bayan Yoshida'ya olanlar garip, ha? | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Hmm, well, l`ll see you soon. | Hımm, pekala, sonra görüşürüz. Sonra görüşürüz. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Okay. | Tabii. Peki. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
l`ll see you around. | Görüşmek üzere. Görüşürüz. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
See you. | Hoşça kal. Güle güle. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Deb, l`m home. | Deb, eve geldim. Deb, geldim. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |
Just for dinner, though. | Öğle yemeği için, ancak. Sadece akşam yemeği için. | Dark Mirror-1 | 2007 | ![]() |