Search
English Turkish Sentence Translations Page 13963
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
no one has ever had a successful immune response | ...hiç kimse şimdiye kadar virüse karşı bağışıklık göstermemiş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Exactly. | Kesinlikle. Ancak bu virüsün bundan böyle değişmeyeceği anlamına gelmez. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There is no threat. | Tehlike söz konusu değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, guys, I can't explain it any better than you can. | Bakın çocuklar, sizden daha iyi açıklayamam durumu ama ne yapacağız yani? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Keep her in there forever? | Onu orada sonsuza dek tutacak mıyız? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't suppose there's any chance we can just pretend | Böyle bir şey hiç yaşanmamış gibi davranmamız mümkün müdür? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Didn't think so. | Bende öyle düşünmüştüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I hope I'm not disturbing you. | Umarım seni rahatsız etmiyorumdur. Hayır, sorun değil, n'oldu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, I wanted to say | Bak, yük gemisinden olanlar için üzgün olduğumu söylemek istedim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But One was right, it was just too dangerous. | Ama Bir haklıydı, çok tehlikeliydi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe get up to something fun. | Belki arada eğlenmelisin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You know... there are other ways to have fun | Biliyorsun... eğlenmenin para gerektirmeyen farklı yolları da var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Next time. | Bir daha ki sefere. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We all woke up just like you, | Bizde tıpkı senin gibi uyandık. Bizde tıpkı senin gibi uyandık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
no memories, no idea who we are or how we got here. | Hiçbir şey hatırlamayarak. Kim olduğumuzu ya da buraya neden geldiğimizi bilmeyerek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The crew of this ship is supposed to be dead, | Geminin mürettebatı ölmüş olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
definitely not supposed to be diseased cannibal monsters. | Hastalıktan ve yamyam canavarlardan etkilenmemiş olmalılar. Hastalıktan ve yamyam canavarlardan etkilenmemiş olmalılar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Nasty gash. | Bu çok kötü bir yara. Bu çok kötü bir yara. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She has all our memories in our head! | Bütün anılarımız onun kafasının içindeydi! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's been having dreams; Dreams she thinks might be memories | Sürekli rüyalar görüyor. Gördüğü rüyaların anılar olabileceğini sanıyordu... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
except that they're not just hers. 1 | ...ancak onun anıları değildi. 1 | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Which none of us can remember. | Yani şifreyi hiç kimse hatırlayamaz. Şifreyle ilgili bir rüya gördün mü evlat? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No. | Hayır. Ama yine de hala kafanda bir yerlerde, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Emperor is dead! | İmparator öldü! İmparator öldü! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You will pay for this. | Bunun bedelini ödeyeceksin! Bunun bedelini ödeyeceksin! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Find the prince! | Prensi bulun! Tutuklayın! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hiding in the shadows like a rat. | Gölgeler arasında bir fare gibi saklanmak. Yakalayın! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Something's not right, it's happening again. | Bir şeyler ters gidiyor, yine oluyor. Bir şeyler ters gidiyor, yine oluyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Heart rate's spiking. | Kalp ritmi artıyor. Beyin dalga aktivitesi anormal seviyede. Kalp ritmi artıyor. Beyin dalga aktivitesi anormal seviyede. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's in trouble. | Çok zor durumda! Çok zor durumda! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There was a bit of a problem with the job. | İşle ilgili ufak bir sorun çıktı. İşle ilgili ufak bir sorun çıktı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What kind of a problem? | Nasıl bir sorun çıktı? Nasıl bir sorun çıktı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The ship was destroyed. | Gemi imha edilmişti. Gemi imha edilmişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Are you kidding me? | Benimle dalga mı geçiyorsun? Bi' dakika, bu bir tür eşek şakası falan mı? Benimle dalga mı geçiyorsun? Bi' dakika, bu bir tür eşek şakası falan mı? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
To be more precise, we blew it up. | Daha gerçekçi konuşursak, biz havaya uçurduk. Daha gerçekçi konuşursak, biz havaya uçurduk. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You blew it up? | Havaya uçurdunuz? O soktuğumun gemisini havaya uçurdunuz!? Havaya uçurdunuz? O soktuğumun gemisini havaya uçurdunuz!? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's right. | Evet, bu doğru. Müşterilerinin öfkesini hayal edebiliyorum. Evet, bu doğru. Müşterilerinin öfkesini hayal edebiliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Oh yeah, I think, maybe just a little. | Evet, sanırım, galiba birazcık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Angry enough to string you up, cut your heart out | Ellerini kollarını bağlayıp... Ellerini kollarını bağlayıp... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Because that's what I'm gonna do. | Çünkü benim yapacağım o olacak. Çünkü benim yapacağım o olacak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Given, you know, that I'm the aggrieved party here. | Burada mağdur taraf ben olduğum halde. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You lied to us. | Bize yalan söyledin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No, I never lied. | Hayır, ben asla yalan söylemem. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That this was all about some failed attempts | Bütün bunlar ölümsüzlük ilacını bulmak için yapılan başarısız girişimler için miydi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay, first of all, neglecting to mention | Pekala, her şeyden önce, kesin detaylardan kaçınmak tam olarak yalan söylemek sayılmaz. Pekala, her şeyden önce, kesin detaylardan kaçınmak tam olarak yalan söylemek sayılmaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Just wanna point that out. | Şunu bir anlayalım istiyorum. Şunu bir anlayalım istiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And secondly, if I'd told you about the virus, | İkinci olarak, eğer size virüs hakkında bilgi verseydim, işi almazdınız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, sue me. | Beni mahkemeye verebilirsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm not buying it. | Yemedim. Ne demek istiyorsun? Yemedim. Ne demek istiyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If he really wanted us to get that ship, | Bizim cidden o gemiye gitmemizi istemiş olsaydı bizi virüs hakkında uyarırdı... Bizim cidden o gemiye gitmemizi istemiş olsaydı bizi virüs hakkında uyarırdı... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
so we could've at least gone in prepared. | ...ve en azından hazırlıklı olabilirdik. Başarısız olmamızı mı istedi yani? ...ve en azından hazırlıklı olabilirdik. Başarısız olmamızı mı istedi yani? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Ferrous wants our heads, right? | Demir Şirketi kellemizi istiyor, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe they offered him something to take us out. | Belki ona bizi ele vermesi için bir şeyler teklif etmişlerdir. Belki ona bizi ele vermesi için bir şeyler teklif etmişlerdir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Perhaps, he thought he could win either way. | Olabilir, her türlü kendisinin kazançlı çıkacağını düşündü. Olabilir, her türlü kendisinin kazançlı çıkacağını düşündü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If we succeed, he gets the salvage. | Başarılı olsaydık, gemiyi kurtaracaktı. Başarılı olsaydık, gemiyi kurtaracaktı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If we're killed, Ferrous pays him off. | Öldürülmüş olsaydık, Demir Şirketi ona ödeme yapacaktı. Öldürülmüş olsaydık, Demir Şirketi ona ödeme yapacaktı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You know what the real problem is? | Gerçek sorun ne biliyor musun? Gerçek sorun ne biliyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Even if all this is true, | Bütün bunlar doğru olsa bile, yine de en yakın arkadaşımız o. Bütün bunlar doğru olsa bile, yine de en yakın arkadaşımız o. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We've got enough fuel to reach the outer colonies. | Dış kolonilere gitmeye yetecek kadar yakıtımız var. Dış kolonilere gitmeye yetecek kadar yakıtımız var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There's not much law out there, so we'd probably be safe. | Orada pek kanun yok, güvende oluruz. Ama yeteri kadar yiyeceğimiz yok. Orada pek kanun yok, güvende oluruz. Ama yeteri kadar yiyeceğimiz yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We'd have to go back in the stasis pods | Yaşam kapsüllerine girip o mesafeyi orada geçirmek zorundayız. Yaşam kapsüllerine girip o mesafeyi orada geçirmek zorundayız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
After what happened last time, not a chance. | Geçen sefer ki olanlardan sonra hayatta olmaz. Geçen sefer ki olanlardan sonra hayatta olmaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And what would we do when we get there? | Oraya varınca ne yapacağız? Şansımız yaver giderse yapacak iş buluruz. Oraya varınca ne yapacağız? Şansımız yaver giderse yapacak iş buluruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If not, sell the ship. | Gitmezse, gemiyi satarız. Gitmezse, gemiyi satarız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Which is what I have been saying from the start, | Başından beri söylediğim şeyi söyledin, çok teşekkür ederim. Başından beri söylediğim şeyi söyledin, çok teşekkür ederim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You said you'd never do that. | Böyle bir şey yapmayacağını söylemiştin. Böyle bir şey yapmayacağını söylemiştin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Believe me, I don't want to but | İnan bana, bende istemiyorum ama başka seçeneğimiz kalmadığını düşünmeye başladım. İnan bana, bende istemiyorum ama başka seçeneğimiz kalmadığını düşünmeye başladım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, what's up? | Durum nedir? Durum nedir? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, technically this is none of my business, | Teknik olarak beni ilgilendirmez... Teknik olarak beni ilgilendirmez... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
although we are a small group of people forced to live | ...küçücük bir yerde yaşam mücadelesi vermemize rağmen... ...küçücük bir yerde yaşam mücadelesi vermemize rağmen... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
in close quarters, so really it's everyone's business, but... | ...ama bi' bakıma herkesi ilgilendirir... ...ama bi' bakıma herkesi ilgilendirir... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
When Three and I were on that freighter, it was, | Üçle beraber yük gemisindeyken, bir çeşit ölüm kalım durumu yaşandı... Üçle beraber yük gemisindeyken, bir çeşit ölüm kalım durumu yaşandı... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
and sometimes in those moments people say things, | ...ve bazen öyle zamanlarda insanlar bir takım şeyler söyler ve gerek kalmadıkça... ...ve bazen öyle zamanlarda insanlar bir takım şeyler söyler ve gerek kalmadıkça... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're talking about the fact that | Üçle yattığımız gerçeğinden bahsediyorsun. Üçle yattığımız gerçeğinden bahsediyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay so, what's the problem? | Tamam, sorun nedir öyleyse? Tamam, sorun nedir öyleyse? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Obviously, you're both adults, | İkinizde yetişkin insanlarsınız ve canınız ne isterse yapabilirsiniz, ben sadece... İkinizde yetişkin insanlarsınız ve canınız ne isterse yapabilirsiniz, ben sadece... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I I found it a little surprising. | Biraz şaşırdım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, not that I have to explain myself to you, or... 1 | Bak, sana açıklama yapmak zorunda olduğumdan değil ya da... Bak, sana açıklama yapmak zorunda olduğumdan değil ya da... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No, hey... | Hayır... Bekle, bi' sus. Hayır... Bekle, bi' sus. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm not even exactly sure why I did it. | Neden öyle bir şey yaptığımı hiç bilmiyorum. Neden öyle bir şey yaptığımı hiç bilmiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I was restless and feeling lonely and... | Uykusuzdum ve yalnız hissediyordum... Uykusuzdum ve yalnız hissediyordum... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He was just there. | O, oradaydı. O, oradaydı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The thing is, with a guy like that you know there are | Aslında, senin bildiğin gibi o tip adamlar sıkıntı değildirler. Aslında, senin bildiğin gibi o tip adamlar sıkıntı değildirler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Right now, I don't have room for complications. | Şu anda oda sıkıntım yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So you're saying with someone else there might be... | Yani, demek istediğin başka bir şeyin yok... Yani, demek istediğin başka bir şeyin yok... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Complications. | Sıkıntım. Kesinlikle. Evet. Sıkıntım. Kesinlikle. Evet. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm just going over some fuel consumption numbers. | Yakıt tüketim miktarlarını gözden geçiriyordum. Ama bekleyebilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Come in. | Gelsene. Gelsene. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You really think there might be treasure in that vault? | O mahzende gerçekten hazine olabileceğini mi düşünüyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, until we can figure out a way to get in, | İçeri girmenin bir yolunu bulana kadar bunu bilmemize imkan yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What if there is a way? | Peki ya bir yolu varsa? Ne demek istiyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I've been checking out some of the equipment | Revirde bir kaç cihazı kontrol ediyordum, bilirsin karıştırmaktan hoşlanırım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Anyway, with the Android's help, | Her neyse, Android'in yardımıyla,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I think I might be able to adapt some of the medical equipment | ...sanırım tıbbı cihazları, hafızaları inceleyerek çözmek için kullanabiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And who's mind would we be probing? | Kimin hafızasını inceleyeceğiz? Benimkini. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've got all your memories in my head, I know it. | Bütün anılarınız benim kafamda, bunu biliyorum. 1 | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But they're jumbled up and they don't make any sense. | Ama hepsi karmakarışık ve böyleyken hiçbir anlamı yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, If I could just find a way... | Yani eğer bir yolunu bulabilirsem... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No listen, this sounds way too dangerous. | Hayır, dinle, bu çok tehlikeli. Mahzene girmenin başka yollarını bulacağız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's not just about the money. | Mesele sadece para değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |