Search
English Turkish Sentence Translations Page 13958
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You sound very emotional. | Sesin son derece duygusal. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you just calm down | Tatlım, sakin ol. Bunu uzay istasyonuna varınca konuşuruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I think I've got it! | Sanırım hallettim! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Ready? Yeah. | Hazır mısınız? Evet. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Or now. | Ya da şimdi. Bunu şimdi konuşabiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're outgunned. How do you figure? | Sayıca azsınız. Nereden anladın? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I got her and tiny, he's got you. | Kızı ve ufaklığı alırım, o da seni alır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Don't worry about Three, aim at Four. | Üç için endişelenme, Dörde nişan al. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
His guns aren't loaded. | Silahı dolu değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Like hell they're not. | Kesin öyledir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I was nervous about the way you were looking at me ever since | Size rüyalarımı anlattığımda bana attığın bakışlar yüzünden endişe duymuştum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So I snuck into your room and took your bullets. | Bende odana gizlice girip mermilerini aldım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Nice try. | İyi denemeydi. Ama ben odamı hep kilitli tutarım ve kimse klavyemi kurcalamadı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I went through the vent. | Havalandırmadan girdim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're bluffing. | Sallıyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No. | Hayır. Konsolun arkasına geçin. Hadi! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You brat, that was an invasion of privacy. | Bu yaptığın mahremiyet ihlalidir velet. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll stay here and keep an eye on these two. | Burada kalıp bu ikisine bakarak olacağım. Siz gidip kıyafetlerinizi giyinin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And you better do it fast. | Ve hızlı olsanız iyi olur. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hands up. | Eller yukarı! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Do it! | Kaldır! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Is this really necessary? | Bu cidden gerekli mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Switching off her mag boots. | Manyetik botlarını devre dışı bırakıyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Alright, we're approaching the airlock. | Pekala, hava kilidine yaklaşıyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Might want to hurry! Yeah. | Acele etmelisin! Evet. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We're in, hit it! | İçerideyiz, gidelim! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What's wrong? | Sorun ne? Nefes almıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll bring the Android back online. | Android'i çevrimiçi yapmaya çalışacağım. O ne yapması gerektiğini bilir! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He doesn't have a pulse. | Nabzı yok. Kalbi durmuş! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's not waking up. | Uyanmıyor. Neden uyanmıyor? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You can't give up. | Vaz geçemezsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Please stand back. | Lütfen geri çekil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I released the electro static charge my nanites | Hücrelerimin absorbe ettiği ve depoladığı elektrostatik dolumu serbest bıraktım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It was... | Bu baya... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
very satisfying. | ...tatmin ediciydi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You risked your lives to save mine. | Beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın. Anlamıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You would've done the same for us. | Sende aynısını bizim için yapardın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
In fact, I did. | Aslında, yaptım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Do you mean any of the passengers | Gemideki herhangi bir yolcunun gemiye zarar verdiğini düşünüyor musun? Hayır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He's telling the truth. | Doğru söylüyor. Tabii doğru söylüyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Stupid. | Aptal. Herkes doğruyu söylüyorsa... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Whoever did this wiped their own memories as well. | Bunu yapan kişi aynı zamanda onların hafızalarını da sildi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why would anyone do that? | Neden böyle bir şey yapsınlar ki? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It may have been an accident. | Bir kaza oldu. Kod işlenmemişti, belki aceleye getirilmişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A communal mindwipe may not have been the intention. | Toplumsal beyin yıkama temel amaç olmayabilir. Ne demek bu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It means that finding out whoever did this | Bunu yapan kişiyi bulmamızın imkansız olduğu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, we move on? | Devam ediyor muyuz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We move on. | Devam ediyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Pretty crazy day. | Baya çılgın bir gündü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Can't remember one that wasn't. | Her günümüz öyle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, what're we going to do about our two mutineers? | İki isyancımız konusunda ne yapacağız? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, truth is they didn't mean us any harm. | Bize zarar vermek istemedikleri ortada. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We felt it was worth the risk to save the Android; they didn't. | Bize göre Android'i kurtarmaya değerdi ama onlar için öyle değildi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What about the sabotage? | Peki ya sabotaj? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Android analyzed the part she replaced. | Android, yeri değiştirilen parçaları analiz etti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Turns out it really was defective. | Meğer son derece hasarlılarmış. Sabotaj falan olmamış. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Anchor me. | Tut ayaklarımı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've been thinking. | Kafa yordum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why would whoever did this target our memories? | Bunu her kim yaptıysa neden hafızalarımızı hedef aldı? Bu işin son ne? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
As far as I can tell dangerous in every sense of the word. | Şunu söyleyebilirim, tehlikeli her anlamda aynı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No, I know, I just... | Hayır, biliyorum, sadece... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We've all got bounties on our heads. | Hepimizin kafasına konulmuş bir ödül var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If you wanted to capture us, to subdue us, | Eğer bizi yakalamak, kontrol altına almak istiyorlarsa,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
what would be the best way to do it? | ...bunu yapmanın en iyi yolu ne olurdu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There's got to be easier ways than erasing our memories. | Hafızalarımızı silmekten daha kolay bir yolu olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What if what he actually wanted to do | Ya sadece bir kısmımıza odaklanmak istiyorsa? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
"He"? | O? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, we may have lost our memories, | Bak, hafızalarımızı kaybetmiş olabiliriz... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but I think it's pretty safe to say | ...ama sanırım bunu söylemek oldukça güvenli, karakterimizi kaybetmedik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And there's only one person on this ship who's made no bones | Bu gemide bir numaralı adam olmak için can atan tek bir kişi var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, looking out for you? | Sen değil misin o? Demek istediğimi anladın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He wants to sell the ship. | Gemiyi satmak istiyor. "Ekip"e önem vermiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I understand the need to want to make sense of all this, | Bütün bu olanlarda mantık aramak istemeni anlıyorum... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but you have to make peace with the fact | ...ama muhtemelen asla öğrenemeyeceğimiz bir gerçeği de kabullenmek zorundasın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And throwing around accusations isn't going to help. | Oraya buraya saldırmanın bir faydası olmaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Your mind would be better put to other pursuits. | Aklını başka yerlere yöneltsen iyi edersin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I should... | Yapmamalıydım... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Six wanted me to... | Altı beni görmek... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Good evening, everyone. | İyi akşamlar millet. Kaptan köprüsünden rapor veriyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Ship's engines are operating within acceptable parameters. | Geminin motorlar makul parametreler dahilinde çalışır durumda. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
At current rate of travel, we should be arriving | Güncel seyahat hesaplarımıza göre... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
in approximately eleven hours and twenty three minutes. | ...yaklaşık olarak 11 saat 23 dakika sonra gideceğimiz yere varmış olacağız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've programmed an eight a.m. wake up call | İstasyona yanaştığımızda... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
for the crew to ensure you'll all be ready | ...bütün mürettebatın güvertede hazır olabilmesi için 8'e alarm kurdum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Tomorrow's breakfast will be comprised of | Yarının kahvaltısı şöyle olacak,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
hydrated protein packets, bacon and egg flavor, | ...hidratlaşmış protein paketleri, pastırma ve yumurta çeşnisi ile portakal suyu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, knock it off! | Kes şunu! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Goodnight! | İyi geceler! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm looking for a ship called The Raza. | Raza adında bir gemiyi arıyorum. Yakın zamanda buraya geleceğini duydum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Lots of ships come through here. | Buraya bir sürü gemi gelir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've got some unfinished business with someone on board. | O gemideki bir kişiyle yarım kalmış bir işim var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're free to ask around. | İstediğine sorabilirsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If you make it worth my while, I can ask around for you. | Biraz beklersen senin için etrafa soruşturabilirim. Adın ne? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Corso. | Corso. Adım Jace Corso. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Who are you? | Kimsiniz siz?! Bizde tıpkı senin gibi uyandık. Kimsiniz siz?! Bizde tıpkı senin gibi uyandık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No idea who we are or how we got here. | Kim olduğumuzu ya da buraya neden geldiğimizi bilmeyerek. Kim olduğumuzu ya da buraya neden geldiğimizi bilmeyerek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
One of the dreams she experienced was of one of us, | Rüyalarının birinde içimizden birinin yaşam kapsüllerini sabote ettiğini görmüş. Rüyalarının birinde içimizden birinin yaşam kapsüllerini sabote ettiğini görmüş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What's inside? | İçeride ne var? Sırlar. İçeride ne var? Sırlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How do you think the rest of the crew will react | Sence mürettebatın geri kalanı... Sence mürettebatın geri kalanı... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Who are you and what the hell are you doing with my face? | Siz kimsiniz ve benim yüzümle ne yapıyorsun? 1 Siz kimsiniz ve benim yüzümle ne yapıyorsun? 1 | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |