Search
English Turkish Sentence Translations Page 13965
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
it could make matters worse. | Durum daha da kötüye gidiyor. Bu sıradan bir rem uykusu değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
For all intents and purposes, her brain is functioning | Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, beyin fonksiyonları bilinçsizlik seviyesinde... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But she knows she's dreaming, right? | Ama rüya gördüğünü biliyor, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She should have full memory of everything | Daha önce yaşadığı her şeyi hatırlıyor olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Her readings are stabilizing. | Göstergeler sabitleşiyor. Sakinleşti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe she's learning to control it, like she said she would. | Belki kontrol etmeyi öğreniyordur, yapacağını söylemişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Guys, guess who just scored. | Beyler, bilin bakalım kim köşeyi döndü. Bu akşam yemekler benden. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Das. | Das. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
T.J.? | T.J.? Neler oldu burada? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've been shot. | Vuruldum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's okay. | Sorun değil. Hayati bir sorunum yok sanırım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I just have to keep pressure on it to stop the bleeding. | Sadece kanamayı durdurmak için üzerine baskı yapmam gerek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We have to get you to a doctor. | Seni doktora götürmemiz gerek. Hayır, doktor olmaz. Bizi bulurlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Who? | Kimler? Ne oldu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You remember that guy you picked yesterday? | Dün sana saldıran adamı hatırlıyor musun? Sakallı olan? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, well, that was no ordinary mark. | Evet, sıradan işaretli değildi. Bağlantılıydı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We didn't have anything just what looked | Bir şey almadık, sadece bir tür garip veri deposu aygıtına baktık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I couldn't even read it. | Bakmadım bile. Bana biraz su falan verebilir misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It wasn't a data storage device it was some kind of key. | O veri deposu aygıtı değildi, bir çeşit anahtardı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You mean this thing? | Bunu mu kastediyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I was gonna see if I could sell it in the market for a few bars. | Pazarda birkaç bar karşılığında satmaya çalışacaktım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Who's they? | Onlar kim? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Some guys came around, asking questions. | Birkaç adam geldi, soru sordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Someone must've tipped them off | Birileri uyarmış olmalı çünkü geldiklerini anlamadık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
T.J. | T.J. Diğerleri nerede? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They killed them. | Herkesi öldürdüler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We have to get out of here. | Buradan gitmemiz gerek. Gemiye binmemiz gerek. Hiç paramız yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's not enough. | Yetmez. Bir kişi için yeter. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You could get as far as Acamar. | Çabuk Acamar'a git. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No, I'm not leaving you. | Hayır, seni burada bırakmıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I was in a coffee shop this morning, casing another mark, | Bu sabah kahve dükkanındaydım, başka bir işareti izliyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I I overheard two guys talking. | İki adamı konuşurken duydum. Yani? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Please tell me this is the last one. | Lütfen bana bunun sonuncu olduğunu söyle. Sonuncuydu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're not just saying that are ya? | Sonuncu mu dedin az önce? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
All right, we are outta here. | Pekala, çıkıyoruz buradan. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
T.J.? | T.J.? Neredesin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm stuck. | Sıkıştım. Bekle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We need to find a good place to hide. | Saklanacak iyi bir yer bulmalıyız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're gonna notice if I bleed all over the freeze dried food. | Kurutulmuş gıdaların orada kanamam devam ederse bizi fark ederler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This isn't looking so good. | Hiç iyi gözükmüyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, I heard the engines kick in a few minutes ago. | Bak, motorlar birkaç dakika önce çalışmaya başladı. Muhtemelen ışık hızındayız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I I'll find the crew, and come clean? | Mürettebatı bulup temize çıkarız. Burada olduğumuzu söyler yardım isteriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're already under way. | Yolculuğa çoktan başladılar. Muhtemelen uymaları gereken bir program vardır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're not gonna turn around and go back | Sırf iki kaçak gemiye bindi diye kadar yolu geri dönecek değiller. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why would they, when they could just shove us out an airlock? | Neden hava kilidine çıkarıp uzaya bırakmasınlar ki? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Do you really think they'd do that? | Bunu gerçekten yapabileceklerini mi sanıyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You wanna take a chance they won't? | Yapmayacaklarına bahse girer misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
All right, you win. | Pekala, sen kazandın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Where are you going? | Nereye gidiyorsun? Buralarda bir yerde revir olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll sneak out, see if I can find some supplies, | Seni ayağa dikmek için içeri sızıp erzak bulmaya çalışacağım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Then we wait it out. | Ondan sonra burada bekleriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay. | Tamam. Dikkat et. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We're gonna be fine. | Her şey yoluna girecek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
So, who the hell is Ms. Maplethorpe, anyway? | Bayan Maplethorpe kim bu arada? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Uhh, she was a teacher I had when I was a kid. | Çocukken öğretmenimdi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's as good a code as any. | Diğer öğretmenlerim kadar iyiydi. Asla unutmayacağım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She used to hit me on the knuckles with a ruler. | Parmaklarıma cetvelle vururdu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What is it? | Nedir o? Bir sorunumuz var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Her autonomic functions are receiving diminished | Otonom fonksiyonlar hipotalamustan azalarak geliyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What the hell does that mean? | Ne demeye çalışıyorsunuz? Organları kendini kapatıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If we don't find a way to pull her out... | Onu oradan çıkarmanın bir yolunu bulamazsak... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's won't make it. | Başaramaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Her mind is still functioning, | Aklı hala işlevini devam ettiriyor... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but it's receiving and processing only imaginary inputs | ...ancak hayali girdiler rüya durumundan alınıyor ve işleniyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Her brain is losing contact with her body. | Beyni bedeniyle olan iletişimini kaybediyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And without the brain, the body dies. | Ve beyin olmadan beden yaşayamaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Precisely. | Kesinlikle. Yaşam kapsülüne koyabiliriz, bu onu canlı tutar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't think that's a good idea. | Bunun iyi bir fikir olduğunu zannetmiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's lost in the memories. | Hafızasını kaybetmişti ve çok zarar görmüştü, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's possible. | Doğru. O zaman orada ne kadar çok kalırsa onun için o kadar kötü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We have to get her out now, or we never will. | Onu oradan hemen çıkarmalıyız yoksa asla çıkaramayacağız. Nasıl? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Someone has to go in there and get her. | Birinin oraya girip onu çıkarması gerek. Bu mümkün mü? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Effectively, yes. | Etkili olarak, evet. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll do it. | Ben yaparım. Olmaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And I'm not arguing. | Tartışmaya girmeyeceğim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, well, well what do we have here? | Bak, bak, bak, kimler varmış burada? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Looks like a stowaway, maybe a thief. | Kaçak gibi duruyor, belki hırsızdır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A junkie? | Keş? Keş değilim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Then why the meds, hmm? | O zaman neden ilaçlar? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What's the matter, can't talk? | Sorun ne, konuşamıyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Ah, don't worry about it, | Mallar için endişelenme, nereye gittiğini kimse bilmiyor zaten. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Sure I can, I'm barely breaking a sweat here. | Tabii ki yapabilirim, çok az iş çıkıyor bana burada. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What about the rest of your crew? | Peki ya mürettebatının geri kalanı? Ne olmuş onlara? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You don't know the rest of my crew. | Mürettebat hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Wait, wait I have something. | Dur, dur, bir şey söyleyeceğim. Önemli bir şey. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Really? | Cidden mi? Bir anahtar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I I'm not exactly sure what for, but the guy I stole it from | Tam olarak ne için olduğunu bilmiyorum... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
so it must be worth something, right? | Yani önemli bir şey olmalı, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's hidden somewhere on this ship. | Bu gemide bir yerde saklı. Benim yardımım olmadan asla bulamazsın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I can live with that. | Böyle de yaşayabilirim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Please, no, no. | Lütfen, hayır, hayır! Hayır, lütfen, lütfen! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Because you'll experience the memories through her perception, | Anıları onun gözünden yaşayacaksın,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
they won't seem like your own, the way they do for her. | ...kendinmişsin gibi olmayacak, ona yaptıkları gibi olacak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You'll feel more like an outside observer. | Daha çok dışarıdan bakan bir gözlemci gibi olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's good to know. | Bildiğim iyi oldu. Bunların hepsi teori yalnızca. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How will he find her? | Onu nasıl bulacak? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
She's got a lifetime of memories crammed inside that head. | Kızın kafasında bir ömür boyu anı var. Bu koruması gereken çok fazla anı demek. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I can do my best to sync your brain pattern to hers. | Senin beyninle onunkini senkronlarken elimden geleni yaparım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That should get you close. | Bu seni ona yaklaştırabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Sounds like a piece of cake. | Çocuk oyuncağı gibi geliyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |