Search
English Turkish Sentence Translations Page 13966
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You can do this. | Yapabilirsin. Onu bulup geri getireceksin. Biliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Fire it up. | Yolla gitsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Woo, the look on that guy's face. | Şu adamın surata bak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I still can't believe we got away with it. | Bu işten paçayı kurtardığımıza hala inanamıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There's only one possible explanation, we're the best! | Bunun tek açıklaması var, biz süperiz! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I'll be damned. | Yok artık daha neler! Bu benim anım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Take a look, boys. | Şuna bakın çocuklar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We arrived at the station in a shuttle, we left in that. | İstasyona bir mekikle geldik ve onunla gidiyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No, that's what I call trading up! | İşte ben buna sağlam takas derim! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No one's ever stolen a Galactic Authority destroyer before. | Daha önce hiç kimse Galaktik Yönetim muhribi kaçırmamıştı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This is gonna change everything. | Bu her şeyi değiştirecek. Aynen öyle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Now let's get a drink! | Hadi gidip içelim! Marauder. İyiymiş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Brothers, welcome back! | Kardeşler, hoş geldiniz! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The General himself wanted to be here to congratulate you, | General burada olup sizi bizzat tebrik etmek istedi... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but he had to return to Arrakis Sadr | ...ancak Arrakis Sadr'a geri dönüp bir sonraki seferimizi koordine etmesi gerekti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
To the Insurrection! | İsyana! İsyana! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Has word got out, do people know what we did? | Söylenmesi gerek. İnsanlar ne yaptığımızı biliyor mu? Şaka mı yapıyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
G.A.'s won't let this get out, it's too embarrassing. | Galaktik Yönetim buna izin vermeyecektir. Bu çok utanç verici. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Any news station that tries to broadcast this, | Herhangi bir haber merkezi bunu yayınlamaya çalışsa... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
they'll get shut down before they can even finish the report. | ...daha haberi sunmaları bitmeden kapının önüne koyulurlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
People everywhere are gonna hear about this, and you know what? | İnsanlar bu haberleri duyacaklar ve n'olacak biliyor musunuz? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're going to be inspired. | İlham alacaklar. Galaktik Yönetimin yenilmez olmadığını fark edecekler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
They're going to open their eyes to the corruption of the | Yozlaşmış şirket sisteminin ne olduğunu anlayacaklar ve buna karşı savaş açacaklar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This is just the beginning. | Bu sadece başlangıç. İyi dedin Kardeşim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You bastard. | Şerefsiz! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How could you do this? | Bunu nasıl yaparsın? Caleb, sorun ne? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why didn't you tell us? | Neden bize söylemedin? Neden bahsediyor? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
See for yourself. | Kendi gözlerinle gör. İnternette her yerde. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
In a stunning escalation | Akıllara durgunluk veren bir terör kampanyası,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The exact death toll is as yet unknown, | Kesin ölü rakamı henüz belli değil... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but it's estimated as many as ten thousand people were | ...ancak patlama sırasında gemide bulunan on binden fazla kişinin öldüğü tahmin ediliyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The perpetrators are believed to have escaped | Faillerin, çalıntı bir Galaktik Yönetim muhribiyle kaçtığı sanılıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What? | Ne? Burada bir yanlışlık var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Commodore Tarvas of the Galactic Authority issued | Galaktik Yönetim Tuğamirali Tarvas bugün erken saatlerde bir bildiri yayınladı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
These so called rebels have once again shown themselves | Bu bozulmuş grubun asileri birer soğukkanlı katilden... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
to be nothing more than depraved thugs, | ...başka bir şey olmadıklarını bir kez daha gösterdiler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
with no respect for law, order, or human decency. | Hukuka, kanunlara ya da toplum ahlakına saygı duymaksızın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And I promise everyone here today, | Şu anda burada bulunan ve galaksinin... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
and everyone watching in the far flung corners of the galaxy, | ...her bir tarafında bizi izleyenlerin önünde herkese söz veriyorum,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
they will be brought to justice. | ...size adaleti getireceğiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The shuttle you left in the hangar bay was rigged | Sizin kaçırdığınız mekiğin kargo bölümü teçhizatlarla donatıldı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
to blow the minute you jumped to FTL in the destroyer. | Siz muhriple kaçarken patlamadan hemen birkaç dakika öncesinde. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What?! | Ne?! Neden böyle bir şey yaptın? Gemimiz vardı, kaçacaktık, görevimiz buydu! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The mission was to make a statement. | Görevimiz bir bildiri yapmaktı. Görevimiz dikkat çekmekti ve bunu başardık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The General would never have agreed to this. | General bunu asla kabul etmeyecektir. Bu plan ilk kimin aklına geldi zannediyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We just murdered ten thousand innocent civilians. | Orada 10 binlerce masum sivili öldürdük. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Those people sold themselves and their families | O insanlar kendilerini ve ailelerini şirketlere çok uzun zaman önce sattı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No one who participates in that corrupt | O yozlaşmış ve çökmüş yaşam biçimine katılan hiç kimsenin masumane bir yanı yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I thought you were made of stronger stuff than that. | Bu tip şeylere daha dayanıklı olacağını zannediyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, hi. | Hoş geldin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're just in time, I was about to go make some soup. | Tam zamanında geldin. Bende gidip biraz çorba yapacaktım. Bu harika. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Jonesy's still a little lame in her left foreleg. | Jonesy'nin sol ön ayağı hala sakat. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And it's his birthday coming up, | Ve onun doğum günü yaklaşıyor. Ona özel bir şeyler mi yapsak? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Elderberry pie? | Dutlu turta? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I thought Elderberry pie was your favorite, not his. | Dutlu turtayı senin sevdiğini zannediyordum, onun değil. Emin misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay, elderberry pie it is. | Tamam, dutlu turta olsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll see you in the kitchen when you're done, okay? | İşin bitince mutfakta görüşürüz, tamam mı? Tamam. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing here? | Ne işin var burada? Beni görebiliyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Of course I can see you. | Elbette görebiliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And I know you're not supposed to be here. | Burada olmaman gerektiğini biliyorum. Kimin anısı bu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I see a boy's face in the mirror every morning. | Her sabah aynada erkek yüzü görüyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It doesn't look all that much like him | Ona pek benzemiyor gerçi ama geriye tek seçenek, Üç kalıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
and I kinda doubt he grew up in a place like this. | Ve onunda böyle bir yerde büyüdüğünden şüpheliyim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I know what you mean. | Evet, ne demek istediğini anlıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's nice. | Ne güzel. Güzelden de öte. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He's got two parents who love him, they've got a farm, | Onu seven anne ve babası, çiftlikleri,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
animals, food on the table, it's perfect. | ...hayvanları, önün gelen yiyecekleri var. Bu harika. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
How long have you been here? | Ne zamandır buradasın? İzini kaybettim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It was summer when I came, it's winter now. | Geldiğimde yazdı, şu an kış. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Every day I go skating on the pond. | Her gün gölete paten yapmaya gidiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You've been on the table less than two hours. | 2 saat içinde masada olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I guess time works a little different here. | Sanırım burada zaman farklı geçiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You know it's not real, right? | Bu gerçek değil biliyorsun, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I thought we'd lost you, | Seni kaybettiğimizi zannettik,... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
thought you'd forgotten these were only memories. | ...anılar içinde kısılı kaldığını anlamadığını zannettik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Sometimes I do forget. | Bazen anlamıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You have to come back with me. | Benimle gelmelisin. Bedenin can çekişiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Your mind's gone, and without it... | Aklın gitmek üzere ve o olmadan... Yaşam kapsülüne koyun beni, iyi olurum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Why, so you can stay here? | Niye, burada kalabilir misin? Bu senin anın bile değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I saw some of my own memories, no thanks. | Kendi anılarımdan da gördüm, sağ ol kalsın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, well, that much I can understand. | Peki, anladım anlayacağımı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Then let me stay. | O zaman söyleyeyim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look, I admit, out there in the real world | Bak, kabul ediyorum, gerçek dünya da problemlerimiz var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe that's an understatement. | Belki bu yetersiz bir ifadeydi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But in here you've got no control, | Ama burada hiçbir kontrolün yok, sadece oradan oraya gidiyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's exactly what I like about it. | Bende tam bunu seviyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't have to think, I don't have to worry. | Düşünmeme gerek yok, endişelenmeme gerek yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But it can't last. | Ama bunun sonu yok. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Because as nice as all this is, there's a storm cloud coming | Çünkü burası ne kadar güzel olsa da yaklaşan bir fırtına var ve bunu sende biliyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
without something happening to them, something bad | ...başına kötü bir şey gelmeden kendini öyle bir gemiye atmazdı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe the Dad comes home drunk one day and murders the Mom. | Belki babası eve sarhoş geldi ve annesini öldürdü. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe terrorists show up and set off a bomb. | Belki teröristler gelip bomba kurdu. Kim bilir? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But it happened to me, and it happened to you | Ama bunu bende yaşadım, sende yaşadın ve o da yaşadı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe it all ends badly out there in the real world too, | Belki gerçek dünya'da her şey kötü bir şekilde sonlanır... | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but then again, maybe not. | ...ya da olmaz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
In here we can't change anything, | Buradayken hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Dışarıdayken en azından deneyebiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He's back! | Geri geldi! | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Where is she, did you find her? | O nerede, buldun mu? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We thought we'd lost you there. | Seni kaybettiğimizi zannettik. Nasıl hissediyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Okay I guess. | İyiyim sanırım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |