• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 13840

English Turkish Film Name Film Year Details
Oh... hon? Yeah, just a second. Tatlım? Bir saniye. Tatlım? Bir saniye. Danny Collins-1 2015 info-icon
You know... Jesus, Sophie. Tanrım, Sophie. Ne var? Tanrım, Sophie. Ne var? Danny Collins-1 2015 info-icon
Okay. The kid out front? Could you maybe say something to him? Neyse. Öndeki çocuk var ya, ona bir iki şey söyleyebilir misin? Neyse. Öndeki çocuk var ya, ona bir iki şey söyleyebilir misin? Danny Collins-1 2015 info-icon
Because I don't need a half hour of chit chat every time I pull into my house. Çünkü buraya her uğradığında yarım saat konuşmamıza gerek yok. Çünkü buraya her uğradığında yarım saat konuşmamıza gerek yok. Danny Collins-1 2015 info-icon
He's your fan, he's just trying to impress you. 1 O senin hayranın, seni etkilemeye çalışıyor sadece. O senin hayranın, seni etkilemeye çalışıyor sadece. Danny Collins-1 2015 info-icon
Well, he's failing. Ama beceremiyor. Ama beceremiyor. Danny Collins-1 2015 info-icon
I'm gonna go rest before my surprise party. Sürpriz partimden önce biraz dinleneceğim. Sürpriz partimden önce biraz dinleneceğim. Danny Collins-1 2015 info-icon
God damn it, fucking Frank! Lanet olsun sana Frank! Lanet olsun sana Frank! Danny Collins-1 2015 info-icon
You guys should know better, you know, you don't surprise a guy my age. İşin aslını bilmelisiniz, asla benim yaşımdaki birine süpriz yapmayın. İşin aslını bilmelisiniz, asla benim yaşımdaki birine süpriz yapmayın. Danny Collins-1 2015 info-icon
You'll give me a heart attack. Kalpten gidecektim. Kalpten gidecektim. Danny Collins-1 2015 info-icon
She looks like a young Jackie O. Jackie O'nun genç haline benziyor. Jackie O'nun genç haline benziyor. Danny Collins-1 2015 info-icon
I look absurd with her. Yes, you do. Onunla çok uyumsuz duruyorum. Evet duruyorsun. Onunla çok uyumsuz duruyorum. Evet duruyorsun. Danny Collins-1 2015 info-icon
We have to make her sign a prenup, don't we? Ona evlilik sözleşmesi imzalatmamız gerekiyor değil mi? Ona evlilik sözleşmesi imzalatmamız gerekiyor değil mi? Danny Collins-1 2015 info-icon
Yes, we do. Evet gerekiyor. Evet gerekiyor. Danny Collins-1 2015 info-icon
I'm way too old to be putting this much shit up my nose. Şu boktan şeyi burnuma çekmek için fazla yaşlıyım. 1 Şu boktan şeyi burnuma çekmek için fazla yaşlıyım. 1 Danny Collins-1 2015 info-icon
Yes, you are. Evet öylesin. Evet öylesin. Danny Collins-1 2015 info-icon
Jesus, Frank, don't give me all the good stuff at once, will ya. Bana tüm güzel şeyleri tek seferde verme, olur mu Frank? Bana tüm güzel şeyleri tek seferde verme, olur mu Frank? Danny Collins-1 2015 info-icon
You're really earning that 10% tonight, pal. Bu gecekilerin %10'unu sen hak ediyorsun dostum. Bu gecekilerin %10'unu sen hak ediyorsun dostum. Danny Collins-1 2015 info-icon
What do you want me to say? Ne dememi istiyorsun ki? Ne dememi istiyorsun ki? Danny Collins-1 2015 info-icon
Oh, no, Danny, you look perfectly normal standing next to a coked up teenager "Hayır Danny, dağınık ve memeleri 5 dakikadan fazla kapalı kalmayan... "Hayır Danny, dağınık ve memeleri 5 dakikadan fazla kapalı kalmayan... Danny Collins-1 2015 info-icon
who can't keep her nipples covered for more than five minutes. ...bir gencin yanında tamamen normal duruyorsun." ...bir gencin yanında tamamen normal duruyorsun." Danny Collins-1 2015 info-icon
Prenup? Who needs a prenup? Evlilik sözleşmesi mi? Kimin ona ihtiyacı olur ki? Evlilik sözleşmesi mi? Kimin ona ihtiyacı olur ki? Danny Collins-1 2015 info-icon
I mean, sure, you've gone through three wives already, Tamam daha önce birkaç kez evlendin... Tamam daha önce birkaç kez evlendin... Danny Collins-1 2015 info-icon
but this one seems like the real deal. ...ama bu, işinin erbabı gibi duruyor. ...ama bu, işinin erbabı gibi duruyor. Danny Collins-1 2015 info-icon
Oh, look, I can see her vagina again. Baksana, yine vajinasını görebiliyorum. Baksana, yine vajinasını görebiliyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
That's cute. Bu çok hoş. Sağ ol, deniyorum. Bu çok hoş. Sağ ol, deniyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
So, Lennon'a ne kadar hayran olduğunu biliyorum. Lennon'a ne kadar hayran olduğunu biliyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
So I started futzing around on the Internet, Ben de internette dolanmaya başladım... Ben de internette dolanmaya başladım... Danny Collins-1 2015 info-icon
and I... get in touch with this one guy. He's a collector. ...ve adamın biriyle temasa geçtim. Kendisi bir koleksiyoncu. ...ve adamın biriyle temasa geçtim. Kendisi bir koleksiyoncu. Danny Collins-1 2015 info-icon
I tell him that I'm looking to get you something special. Sana özel bir şey almak istediğimi söyledim. Sana özel bir şey almak istediğimi söyledim. Danny Collins-1 2015 info-icon
Holy shit. Siktir ya. Siktir ya. Danny Collins-1 2015 info-icon
I've been holding onto this for three months. Aylardır elimdeydi. Aylardır elimdeydi. Danny Collins-1 2015 info-icon
No, no, no. Wait, wait. Hang on, wait. Dur dur, bir dakika bekle. Dur dur, bir dakika bekle. Danny Collins-1 2015 info-icon
You remember doing an interview when you were a kid? Çocukken yaptığın bir röportaj vardı, hatırlıyor musun? Çocukken yaptığın bir röportaj vardı, hatırlıyor musun? Danny Collins-1 2015 info-icon
Something called... Chime Magazine. Chime Magazin gibi bir şeydi. DeLoach adında biriyle yapmıştın hani. Chime Magazin gibi bir şeydi. DeLoach adında biriyle yapmıştın hani. Danny Collins-1 2015 info-icon
Yeah. Maybe. I don't know. Yeah. Evet. Olabilir. Bilmem ki. Evet. Evet. Olabilir. Bilmem ki. Evet. Danny Collins-1 2015 info-icon
Well, I don't know what you said to the guy, Ona neler dedin bilmiyorum, Lennon'dan falan bahsetmiş olmalısın yani. Ona neler dedin bilmiyorum, Lennon'dan falan bahsetmiş olmalısın yani. Danny Collins-1 2015 info-icon
But that doesn't matter, the point is Önemli olan bu değil, konu şu ki... Lennon onu okumuş. Önemli olan bu değil, konu şu ki... Lennon onu okumuş. Danny Collins-1 2015 info-icon
The interview. Röportajı okumuş. Ve sana bir mektup yazmış. Röportajı okumuş. Ve sana bir mektup yazmış. Danny Collins-1 2015 info-icon
What the hell are you talking about? Ne diyorsun ya sen? Ne diyorsun ya sen? Danny Collins-1 2015 info-icon
John Lennon wrote you a letter, pal, John Lennon, 1971'de sana bir mektup yazmış dostum. John Lennon, 1971'de sana bir mektup yazmış dostum. Danny Collins-1 2015 info-icon
He sent it to you care of this DeLoach guy. DeLoach denen herif vasıtasıyla sana göndermiş. DeLoach denen herif vasıtasıyla sana göndermiş. Danny Collins-1 2015 info-icon
Now DeLoach smells money, so he holds onto it, never tells you. DeLoach da para kokusu almış ve mektubu elinde tutmuş. Sana hiç söylememiş. DeLoach da para kokusu almış ve mektubu elinde tutmuş. Sana hiç söylememiş. Danny Collins-1 2015 info-icon
Then DeLoach dies. Sonra ölmüş. Konu o değil, konu şu ki... Sonra ölmüş. Konu o değil, konu şu ki... Danny Collins-1 2015 info-icon
he sold that letter to a collector. ...mektubu bir koleksiyoncuya satmış. Buna inanabiliyor musun? ...mektubu bir koleksiyoncuya satmış. Buna inanabiliyor musun? Danny Collins-1 2015 info-icon
I'm not following this, Frank. Anlamıyorum Frank. Kutuyu aç, kutuyu aç hadi. Anlamıyorum Frank. Kutuyu aç, kutuyu aç hadi. Danny Collins-1 2015 info-icon
John Lennon wrote you a handwritten letter in 1971. John Lennon, 1971'de sana bir mektup yazmış. John Lennon, 1971'de sana bir mektup yazmış. Danny Collins-1 2015 info-icon
Can you fucking believe it? Buna inanabiliyor musun amına koyayım? Okusana! Buna inanabiliyor musun amına koyayım? Okusana! Danny Collins-1 2015 info-icon
"Dear Danny Collins. "Sevgili Danny Collins. Yoko'yla röportajını okuduk." "Sevgili Danny Collins. Yoko'yla röportajını okuduk." Danny Collins-1 2015 info-icon
"Being rich and famous doesn't change the way you think. "Ünlü ve meşhur olmak, düşünce tarzını değiştirmez." "Ünlü ve meşhur olmak, düşünce tarzını değiştirmez." Danny Collins-1 2015 info-icon
"It doesn't corrupt your art. "Sanatını kötüleştirmez. Bunu ancak sen yapabilirsin." "Sanatını kötüleştirmez. Bunu ancak sen yapabilirsin." Danny Collins-1 2015 info-icon
"So, what do you think about that, Danny Collins? "Peki bu konuda ne düşünüyorsun Danny Collins?" "Peki bu konuda ne düşünüyorsun Danny Collins?" Danny Collins-1 2015 info-icon
"Stay true..." "Müziğine sadık kal." "Müziğine sadık kal." Danny Collins-1 2015 info-icon
"Stay true to yourself. "Kendine sadık kal." "Kendine sadık kal." Danny Collins-1 2015 info-icon
"My phone number is below. "Numaram altta yazılı." "Numaram altta yazılı." Danny Collins-1 2015 info-icon
"Call me, we can discuss this. "Beni ara, bunu tartışabiliriz. Yardım edebiliriz." "Beni ara, bunu tartışabiliriz. Yardım edebiliriz." Danny Collins-1 2015 info-icon
"Love, John." "Sevgilerle, John." Çılgınca, değil mi? "Sevgilerle, John." Çılgınca, değil mi? Danny Collins-1 2015 info-icon
I've been holding onto this for months now. Aylardır elimdeydi. Aylardır elimdeydi. Danny Collins-1 2015 info-icon
Whatcha doin'? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Danny Collins-1 2015 info-icon
Packing. Çantamı hazırlıyorum. Nereye gidiyoruz? Çantamı hazırlıyorum. Nereye gidiyoruz? Danny Collins-1 2015 info-icon
We're not going anywhere. But I'm going away. "Biz" bir yere gitmiyoruz. Ben gidiyorum. "Biz" bir yere gitmiyoruz. Ben gidiyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
Where you going? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Danny Collins-1 2015 info-icon
Where is he? Who? Nerede o? Kim? Nerede o? Kim? Danny Collins-1 2015 info-icon
Whoever you were just in bed with. That's who. Az önce yatakta birlikte olduğun kişi. Az önce yatakta birlikte olduğun kişi. Danny Collins-1 2015 info-icon
Danny, I don't know what you're talking about. Neyden bahsettiğini bilmiyorum Danny. Hadi ama Sophie. Neyden bahsettiğini bilmiyorum Danny. Hadi ama Sophie. Danny Collins-1 2015 info-icon
I didn't pull in the way I usually do, Her zaman geldiğim yoldan gelmedim... Her zaman geldiğim yoldan gelmedim... Danny Collins-1 2015 info-icon
so the kid outside couldn't call you and stall me. ...böylece dışarıdaki çocuk seni arayıp beni oyalayamadı. ...böylece dışarıdaki çocuk seni arayıp beni oyalayamadı. Danny Collins-1 2015 info-icon
Okay, listen. I'm not mad, I promise you. I am not mad. Dinle, kızmayacağım. Söz veriyorum. Dinle, kızmayacağım. Söz veriyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
I just want to know who the fuck is in my house. That's all. Evimde kimin olduğunu bilmek istiyorum hepsi bu. Evimde kimin olduğunu bilmek istiyorum hepsi bu. Danny Collins-1 2015 info-icon
Hey! Wherever you are, it's okay, I promise, I'm not mad. Her neredeysen, sorun yok. Söz veriyorum kızmayacağım. Her neredeysen, sorun yok. Söz veriyorum kızmayacağım. Danny Collins-1 2015 info-icon
I just wanna see your face. Sadece yüzünü görmek istiyorum. Sadece yüzünü görmek istiyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
Jesus, just come out. Dışarı çık. Sorun yok. Dışarı çık. Sorun yok. Danny Collins-1 2015 info-icon
Busywork. Angarya. Angarya. Danny Collins-1 2015 info-icon
Judd. No, "Busywork." Judd. Hayır, Angarya. Judd. Hayır, Angarya. Danny Collins-1 2015 info-icon
I'm going to call you Busywork because she's always doing busywork. Sana Angarya diyeceğim çünkü Sophie sürekli angarya iş yapıyor. Sana Angarya diyeceğim çünkü Sophie sürekli angarya iş yapıyor. Danny Collins-1 2015 info-icon
Now, I understand. Şimdi anladım. Şimdi anladım. Danny Collins-1 2015 info-icon
Okay, kids, you and Busywork here, Siz ikiniz isterseniz burada biraz daha kalabilirsiniz. Siz ikiniz isterseniz burada biraz daha kalabilirsiniz. Danny Collins-1 2015 info-icon
It's fine by me. You're young, have fun. Bana göre hava hoş. Gençsiniz, eğlenin. Bana göre hava hoş. Gençsiniz, eğlenin. Danny Collins-1 2015 info-icon
I'm looking for my address book. Adres defterimi arıyorum. Adres defterimi arıyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
'Cause I need an address in my address book, and I found it. Çünkü içindeki bir adrese ihtiyacım var ve onu buldum. Çünkü içindeki bir adrese ihtiyacım var ve onu buldum. Danny Collins-1 2015 info-icon
Sophie. Sophie. Sophie. Danny Collins-1 2015 info-icon
I was going to make you sign a prenup anyway. Sana evlilik sözleşmesi imzalatacaktım. Sana evlilik sözleşmesi imzalatacaktım. Danny Collins-1 2015 info-icon
You know, so you're not missing out on the big bucks. Büyük para kazanma fırsatı kaçırmazsın diye. Büyük para kazanma fırsatı kaçırmazsın diye. Danny Collins-1 2015 info-icon
If that makes you feel better. Kendini daha iyi hissettirecekse. Biraz hissettirdi sanırım. Kendini daha iyi hissettirecekse. Biraz hissettirdi sanırım. Danny Collins-1 2015 info-icon
Okay, you guys, I'm off. Pekâlâ çocuklar, ben çıkıyorum. Ve, Angarya... Pekâlâ çocuklar, ben çıkıyorum. Ve, Angarya... Danny Collins-1 2015 info-icon
Take care of her. Okay? Ona çok iyi bak. Tamam mı? Ona çok iyi bak. Tamam mı? Danny Collins-1 2015 info-icon
My parents had their first dance to one of your songs. Annemle babam ilk danslarını sizin şarkılarınızdan birinde etmişler... Annemle babam ilk danslarını sizin şarkılarınızdan birinde etmişler... Danny Collins-1 2015 info-icon
Sir. Yeah. ...efendim. Evet. ...efendim. Evet. Danny Collins-1 2015 info-icon
Well, that's fucked up in all kinds of ways now, isn't it? Bu her türlü berbat bir şey o zaman, değil mi? Bu her türlü berbat bir şey o zaman, değil mi? Danny Collins-1 2015 info-icon
Hey, man. Listen. I need a plane. Selam dostum. Bir uçak lazım. Selam dostum. Bir uçak lazım. Danny Collins-1 2015 info-icon
Jersey. Jersey. Evet, New Jersey. Jersey. Evet, New Jersey. Danny Collins-1 2015 info-icon
Yeah. A car... you know what I like. Evet. Bir de araba, ne tür araba sevdiğimi biliyorsun. Evet. Bir de araba, ne tür araba sevdiğimi biliyorsun. Danny Collins-1 2015 info-icon
Make it red. Kırmızı olsun. Aynen. Vites büyültüyorum. Kırmızı olsun. Aynen. Vites büyültüyorum. Danny Collins-1 2015 info-icon
What are you doing? It's just dead. Ne yapıyorsun? Buralar ölü gibi. Ne yapıyorsun? Buralar ölü gibi. Danny Collins-1 2015 info-icon
There's a dental convention here this week. Bu hafta Dental Kongresi var burada. Bu hafta Dental Kongresi var burada. Danny Collins-1 2015 info-icon
Like four people have been here. Buraya dört kişi falan gelmiştir herhalde. Hassiktir! Buraya dört kişi falan gelmiştir herhalde. Hassiktir! Danny Collins-1 2015 info-icon
Oh, shit! Hassiktir! Hassiktir! Danny Collins-1 2015 info-icon
Oh, nice! Çok iyi be! Hilton'a hoş geldin Danny Collins. Çok iyi be! Hilton'a hoş geldin Danny Collins. Danny Collins-1 2015 info-icon
I mean, Mr. Collins. I mean... Bay Collins demek istedim... Bay Collins demek istedim... Danny Collins-1 2015 info-icon
Welcome to the Hilton, sir. Hilton'a hoş geldiniz efendim. Burada olmak çok güzel. Hilton'a hoş geldiniz efendim. Burada olmak çok güzel. Danny Collins-1 2015 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 13835
  • 13836
  • 13837
  • 13838
  • 13839
  • 13840
  • 13841
  • 13842
  • 13843
  • 13844
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact