Search

English Turkish Sentence Translations Page 13843

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Rose.	Gül. Onu koklamak için derin bir nefes al... Gül. Onu koklamak için derin bir nefes al...	Danny Collins-1	2015
Keep it in, long as you can go.	Tutabildiğin kadar tut. Tutabildiğin kadar tut.	Danny Collins-1	2015
Then let it out in one big...	Sonra büyük bir üflemeyle... Sonra büyük bir üflemeyle...	Danny Collins-1	2015
blow.	...nefesini ver. ...nefesini ver.	Danny Collins-1	2015
Hi, honey. Hey, baby.	Merhaba tatlım. Merhaba bebeğim. Merhaba tatlım. Merhaba bebeğim.	Danny Collins-1	2015
Speak to you outside for a second?	Seninle dışarıda biraz konuşalım mı? Tabii, olur. Seninle dışarıda biraz konuşalım mı? Tabii, olur.	Danny Collins-1	2015
Okay.	Tamam... Tamam...	Danny Collins-1	2015
If I have,	Düğününüzü kaçırdığım için... Düğününüzü kaçırdığım için...	Danny Collins-1	2015
that I missed out on you.	...çok özür dilerim. ...çok özür dilerim.	Danny Collins-1	2015
Thank you for the bagels.	Simitler için teşekkürler. Simitler için teşekkürler.	Danny Collins-1	2015
Okay. Hope, say goodbye to Mr. Collins.	Önemli değil. Bay Collins'e veda et Hope. Önemli değil. Bay Collins'e veda et Hope.	Danny Collins-1	2015
Goodbye, Mr. Collins. Mr. Collins, say goodbye to Hope.	Görüşürüz Bay Collins. Bay Collins, Hope'a veda et. Görüşürüz Bay Collins. Bay Collins, Hope'a veda et.	Danny Collins-1	2015
Goodbye to Hope.	Görüşürüz Hope. Görüşürüz Hope.	Danny Collins-1	2015
Come here.	Gel bakalım buraya. Gel bakalım buraya.	Danny Collins-1	2015
You're so tall.	Çok uzamışsın. Ne istiyorsun? Çok uzamışsın. Ne istiyorsun?	Danny Collins-1	2015
Well, you know... Are you sick?	Şey... Hasta mısın? Şey... Hasta mısın?	Danny Collins-1	2015
Is that what you're doing here? Are you dying?	Burada yaptığın şey bu mu? Ölüyor musun? Burada yaptığın şey bu mu? Ölüyor musun?	Danny Collins-1	2015
No, I'm not sick.	Hayır hasta değilim. Hayır hasta değilim.	Danny Collins-1	2015
You have every right to be angry. No. No. I'm not angry. Really, I'm not.	Sinirli olmaya hakkın var. Sinirli değilim. Gerçekten, değilim. Sinirli olmaya hakkın var. Sinirli değilim. Gerçekten, değilim.	Danny Collins-1	2015
I'm a little confused, and strangely, not interested. so...	Biraz kafam karışık ve garip biçimde ilgisizim. Biraz kafam karışık ve garip biçimde ilgisizim.	Danny Collins-1	2015
if you have anything to ask me, just go ahead.	Bana soracak soruların varsa durma, sor. Çünkü birbirimizi bir daha görmeyeceğiz. Bana soracak soruların varsa durma, sor. Çünkü birbirimizi bir daha görmeyeceğiz.	Danny Collins-1	2015
So, what do you do for a living? I work construction. Local, residential.	Ne işle meşgulsün? İnşaat işinde. Yerel bir iş. Ne işle meşgulsün? İnşaat işinde. Yerel bir iş.	Danny Collins-1	2015
It's not my dream job, but it's steady,	Hayallerimin işi değil ama istikrarlı... Hayallerimin işi değil ama istikrarlı...	Danny Collins-1	2015
and, you know, Princeton wasn't exactly in the cards.	...ve Princeton'un olacağı yoktu. ...ve Princeton'un olacağı yoktu.	Danny Collins-1	2015
What else? Your mom?	Başka? Annen? Başka? Annen?	Danny Collins-1	2015
She... She died of cancer 10 years ago.	O... On sene önce kanserden öldü. O... On sene önce kanserden öldü.	Danny Collins-1	2015
Never married, never spoke about you	Hiç evlenmedi, senden hiç bahsetmedi. 23 yaşındayken senin konserlerinin... Hiç evlenmedi, senden hiç bahsetmedi. 23 yaşındayken senin konserlerinin...	Danny Collins-1	2015
and got drunk backstage after one of your concerts.	...ne kadar çılgınca olduğunu söylediği zaman hariç. ...ne kadar çılgınca olduğunu söylediği zaman hariç.	Danny Collins-1	2015
I use her last name. Anything else?	Onun soy adını kullanıyorum. Başka soru? Onun soy adını kullanıyorum. Başka soru?	Danny Collins-1	2015
You're clearly angry. Look, I don't care enough to be angry.	Sinirli olduğun çok açık. Sinirli olacak kadar şey umursamıyorum. Sinirli olduğun çok açık. Sinirli olacak kadar şey umursamıyorum.	Danny Collins-1	2015
I am wondering what I'm going to tell my little girl about who you are.	Küçük kızıma senin kim olduğun hakkında ne diyeceğimi... Küçük kızıma senin kim olduğun hakkında ne diyeceğimi...	Danny Collins-1	2015
And I'm thinking, I have to be back at work in 20 minutes.	...ve 20 dakika sonra işe gitmem gerektiğini düşünüyorum. ...ve 20 dakika sonra işe gitmem gerektiğini düşünüyorum.	Danny Collins-1	2015
Are we done here? I sent checks.	İşimiz bitti mi? Çek göndermiştim. İşimiz bitti mi? Çek göndermiştim.	Danny Collins-1	2015
I ripped them up, okay? Okay.	Onları yırtıp attım, oldu mu? Tamam. Onları yırtıp attım, oldu mu? Tamam.	Danny Collins-1	2015
Okay. Nice to meet you. Have a good life.	Tamam. Tanıştığıma sevindim. Mutlu bir hayatın olsun. Tamam. Tanıştığıma sevindim. Mutlu bir hayatın olsun.	Danny Collins-1	2015
Are you happy? Am I happy?	Mutlu musun? Mutlu muyum? Mutlu musun? Mutlu muyum?	Danny Collins-1	2015
I don't know.	Bilmem ki. Mutlu bir hayatın var mı? Bilmem ki. Mutlu bir hayatın var mı?	Danny Collins-1	2015
I hate my boss.	Patronumdan nefret ediyorum. Patronumdan nefret ediyorum.	Danny Collins-1	2015
Fucking Mets break my heart every year.	Şerefsiz her sene kalbimi kırıyor. Şerefsiz her sene kalbimi kırıyor.	Danny Collins-1	2015
But I have the most amazing wife in the history of wives,	Ama gelmiş geçmiş en harika eşe... Ama gelmiş geçmiş en harika eşe...	Danny Collins-1	2015
and an amazing little girl.	...ve muhteşem bir küçük kıza sahibim. ...ve muhteşem bir küçük kıza sahibim.	Danny Collins-1	2015
One that I wish I could do more for. That I really wish I could do.	Biri için keşke daha fazlasını yapabilsem. Keşke yapabilsem. Biri için keşke daha fazlasını yapabilsem. Keşke yapabilsem.	Danny Collins-1	2015
But you know what, if it makes you sleep better at night,	Eğer geceleri daha iyi uyuyacaksan evet, mutluyum. Eğer geceleri daha iyi uyuyacaksan evet, mutluyum.	Danny Collins-1	2015
And fuck you, you selfish prick, I am angry.	Ve canın cehenneme bencil pislik, sinirliyim. Ve canın cehenneme bencil pislik, sinirliyim.	Danny Collins-1	2015
Mr. Collins.	Bay Collins. Bu gece nasılsınız? Bay Collins. Bu gece nasılsınız?	Danny Collins-1	2015
Peachy. Thank you for asking.	Çok iyiyim. Sorduğun için sağ ol. Çok iyiyim. Sorduğun için sağ ol.	Danny Collins-1	2015
Good. I'm really glad to hear that.	Güzel. Bunu duyduğuma sevindim. Güzel. Bunu duyduğuma sevindim.	Danny Collins-1	2015
Mr. Collins,	Bana bir konuda yardım edebilir misiniz diye düşünüyordum Bay Collins. Bana bir konuda yardım edebilir misiniz diye düşünüyordum Bay Collins.	Danny Collins-1	2015
Shoot. Okay.	Gönder gelsin. Tamam. Gönder gelsin. Tamam.	Danny Collins-1	2015
When a famous musician starts getting fall down drunk in a hotel bar	Ünlü bir müzisyen otelin barında sarhoş olmuşsa... Ünlü bir müzisyen otelin barında sarhoş olmuşsa...	Danny Collins-1	2015
and you're the manager of that hotel,	...ve siz de otelin müdürüyseniz... ...ve siz de otelin müdürüyseniz...	Danny Collins-1	2015
is there a protocol on how to handle the situation?	...bu durumu halletmek için bir protokol olur muydu? ...bu durumu halletmek için bir protokol olur muydu?	Danny Collins-1	2015
Because actually, we have had a shortage of famous fall down drunk musicians lately,	Çünkü son zamanlarda, sarhoş olan müzisyen sayısında azalma var... Çünkü son zamanlarda, sarhoş olan müzisyen sayısında azalma var...	Danny Collins-1	2015
I'm a bit out of my depth.	...ve bu iş benim boyumu biraz aşıyor. ...ve bu iş benim boyumu biraz aşıyor.	Danny Collins-1	2015
I see.	Anlıyorum. Çok kötü bir gün geçirdim de. Anlıyorum. Çok kötü bir gün geçirdim de.	Danny Collins-1	2015
Oh. Okay.	Tamam. Bu da sadece su. Tamam. Bu da sadece su.	Danny Collins-1	2015
Yeah, that's just because you drank all the booze and the ice is melted.	Çünkü tüm içkiyi içmişsiniz ve buz da erimiş. Çünkü tüm içkiyi içmişsiniz ve buz da erimiş.	Danny Collins-1	2015
Don't be mean to me. I really had a bad day.	Bana böyle davranma. Gerçekten çok kötü bir gün geçirdim. Bana böyle davranma. Gerçekten çok kötü bir gün geçirdim.	Danny Collins-1	2015
Well, I had a bad day too. Yeah?	Ben de kötü bir gün geçirdim. Öyle mi? Ben de kötü bir gün geçirdim. Öyle mi?	Danny Collins-1	2015
Can I buy you a drink?	Sana içki ısmarlayabilir miyim? Bay Breeze mesela? Sana içki ısmarlayabilir miyim? Bay Breeze mesela?	Danny Collins-1	2015
Wine spritzer? Maybe even one of those frozen...	Spritzer Şarabı? Şu donmuş şeylerden belki... Spritzer Şarabı? Şu donmuş şeylerden belki...	Danny Collins-1	2015
Josh, give me tequila, rocks, something aÃ±ejo, and a splash of soda.	Bana bir tekila, buz ve biraz soda ver Josh. Bana bir tekila, buz ve biraz soda ver Josh.	Danny Collins-1	2015
Right away, boss.	Hemen geliyor patron. Hemen geliyor patron.	Danny Collins-1	2015
You're not the only rock star in this hotel.	Bu oteldeki tek rock yıldızı sen değilsin. Bu oteldeki tek rock yıldızı sen değilsin.	Danny Collins-1	2015
Apparently not.	Belli ki değilmişim. Belli ki değilmişim.	Danny Collins-1	2015
So, you had a bad day?	Demek kötü bir gün geçirdin. Neden ki? Demek kötü bir gün geçirdin. Neden ki?	Danny Collins-1	2015
Okay, I work with a bunch of well meaning... Thank you.	Bir avuç iyi niyetli, teşekkür ederim... Bir avuç iyi niyetli, teşekkür ederim...	Danny Collins-1	2015
But remarkably dim twenty somethings	...ama önemli ölçüde kalın kafalı, 20'li yaşlarda... ...ama önemli ölçüde kalın kafalı, 20'li yaşlarda...	Danny Collins-1	2015
who are just passing time until they go back to college.	...üniversiteye dönene kadar burada zaman geçiren kişilerle çalışıyorum. ...üniversiteye dönene kadar burada zaman geçiren kişilerle çalışıyorum.	Danny Collins-1	2015
And one of them screwed up the computer system	Bunlardan biri bilgisayar sistemini mahvetti... Bunlardan biri bilgisayar sistemini mahvetti...	Danny Collins-1	2015
and it took me half the day to reprogram every reservation manually.	...ve her bir rezervasyonu elle yeniden programlamak günümün yarısını aldı. ...ve her bir rezervasyonu elle yeniden programlamak günümün yarısını aldı.	Danny Collins-1	2015
What about you?	Peki ya sen? Peki ya sen?	Danny Collins-1	2015
I tracked down my grown son,	Daha önce hiç tanışmadığım... Daha önce hiç tanışmadığım...	Danny Collins-1	2015
who I've never met before.	...oğlumun adresini buldum. ...oğlumun adresini buldum.	Danny Collins-1	2015
I met him, his wife, my granddaughter.	Onunla, eşiyle ve torunumla tanıştım. Onunla, eşiyle ve torunumla tanıştım.	Danny Collins-1	2015
And then he told me, quite emphatically,	Ve bana, üzerinde dura dura... Ve bana, üzerinde dura dura...	Danny Collins-1	2015
to fuck off and to die.	...cehenneme gitmemi ve ölmemi söyledi. ...cehenneme gitmemi ve ölmemi söyledi.	Danny Collins-1	2015
Well, it was every reservation,	Her bir rezervasyonun... Her bir rezervasyonun...	Danny Collins-1	2015
each one had to be reprogrammed manually. I hope I made that clear.	...elle yeniden programlanması gerekiyordu. Bunu belirtmişimdir umarım. ...elle yeniden programlanması gerekiyordu. Bunu belirtmişimdir umarım.	Danny Collins-1	2015
Can I ask you a question?	Sana bir soru sorabilir miyim? Sana bir soru sorabilir miyim?	Danny Collins-1	2015
Not if it's about why I never met my son until today.	Oğlumla neden bugüne kadar tanışmadığımla ilgiliyse hayır. Oğlumla neden bugüne kadar tanışmadığımla ilgiliyse hayır.	Danny Collins-1	2015
Oh, shit. Well, that was my question.	Kahretsin, sorum oydu. Kahretsin, sorum oydu.	Danny Collins-1	2015
We lost our patter.	Artık konuşamıyoruz. Bitti. Artık konuşamıyoruz. Bitti.	Danny Collins-1	2015
You know, I saw you in concert once, about five years ago.	Yaklaşık 5 sene önce, konserinde görmüştüm seni. Yaklaşık 5 sene önce, konserinde görmüştüm seni.	Danny Collins-1	2015
You did? Yeah, my husband... My ex husband.	Öyle mi? Evet, kocam... Yani eski kocam... Öyle mi? Evet, kocam... Yani eski kocam...	Danny Collins-1	2015
He was a big fan. Oh, he loved it.	...senin büyük hayranıydı. Bayılırdı. ...senin büyük hayranıydı. Bayılırdı.	Danny Collins-1	2015
And you?	Peki ya sen? Peki ya sen?	Danny Collins-1	2015
I appreciated your zeal.	Hevesini takdir ederdim. Lanet olsun. Hevesini takdir ederdim. Lanet olsun.	Danny Collins-1	2015
What? Zeal is not awful. Zeal's not great.	Ne var? Heves kötü değildir. İyi de değildir. Ne var? Heves kötü değildir. İyi de değildir.	Danny Collins-1	2015
Hear us? "Zeal's not awful. Zeal's not great."	Duydun mu? "Heves kötü değildir. İyi de değildir." Duydun mu? "Heves kötü değildir. İyi de değildir."	Danny Collins-1	2015
We got our patter back.	İşte yine konuşuyoruz. İşte yine konuşuyoruz.	Danny Collins-1	2015
How about that? We should take this on the road.	Buna ne dersin? Bunu yolda konuşmalıyız. Buna ne dersin? Bunu yolda konuşmalıyız.	Danny Collins-1	2015
You and me. The new Nichols and May.	Sen ve ben, yeni Nichols ve May oluruz. Sen ve ben, yeni Nichols ve May oluruz.	Danny Collins-1	2015
Well, May and Nichols. I would want top billing.	May ve Nichols. Benim adım ilk sırada. May ve Nichols. Benim adım ilk sırada.	Danny Collins-1	2015
You're good.	Sen çok iyisin. Sana içmek istiyorum. Sen çok iyisin. Sana içmek istiyorum.	Danny Collins-1	2015
Toast. Oh, okay.	Kadeh kaldıracağım. Tamam. Kadeh kaldıracağım. Tamam.	Danny Collins-1	2015
You'll have to come a little closer.	Biraz daha yaklaşman gerekecek. Biraz daha yaklaşman gerekecek.	Danny Collins-1	2015
Oh, that was so good. See how I work it?	Bu çok iyiydi. Nasıl yapıyorum gördün mü? Bu çok iyiydi. Nasıl yapıyorum gördün mü?	Danny Collins-1	2015
What does that drink need? It needs a lemon.	O içkiye ne gerekiyor biliyor musun? Limon. O içkiye ne gerekiyor biliyor musun? Limon.	Danny Collins-1	2015
No.	Yapma! Yapma!	Danny Collins-1	2015