Search
English Turkish Sentence Translations Page 13842
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Okay. Well... | Tamam. Biraz komik görünüyorsun. Tamam. Biraz komik görünüyorsun. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Nah. I look sharp. | Yok canım. Jilet gibi oldum. Yok canım. Jilet gibi oldum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
See you at 7:00. No, you won't. | Yedide görüşürüz. Hayır görüşmeyiz. Yedide görüşürüz. Hayır görüşmeyiz. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Jamie, don't forget about Nicky. | Nicky'yi unutma Jamie. Harika bir çocuk. Nicky'yi unutma Jamie. Harika bir çocuk. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't say anything to anyone. | Kimseye bir şey deme. Kimseye bir şey deme. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Nicky Ernst! It's ready for you, sir. | Nicky Ernst! Arabanız hazır efendim. Nicky Ernst! Arabanız hazır efendim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, man, I don't know what you did to that girl inside, | İçerideki kıza ne yaptın bilmiyorum... İçerideki kıza ne yaptın bilmiyorum... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
but, wow, all she does is talk about you. You should ask her out. | ...ama sürekli senden bahsediyor. Ona çıkma teklifi etmelisin. ...ama sürekli senden bahsediyor. Ona çıkma teklifi etmelisin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Jamie? That's the one. | Jamie mi? Evet o. Jamie mi? Evet o. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't go after Mary. Mary's mine. | Mary'nin peşinden gideyim deme. O benim. Mary'nin peşinden gideyim deme. O benim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I like your lawn. | Çimlerini beğendim. Teşekkür ederim. Çimlerini beğendim. Teşekkür ederim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hello! | Merhaba! Merhaba. Merhaba! Merhaba. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hope, you're not to open the door to strangers. | Yabancılara kapıyı açmasana Hope. Yabancılara kapıyı açmasana Hope. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He's not a stranger, we saw him on TV. | O yabancı değil ki, onu televizyonda görmüştük. O yabancı değil ki, onu televizyonda görmüştük. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Told you. | Söylemiştim. Sana söylemiştim. Söylemiştim. Sana söylemiştim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You didn't listen, but I tried to tell you. | Sana söylemeye çalıştım ama dinlemedin. Sana söylemeye çalıştım ama dinlemedin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I was unsure of... what was appropriate. | Neyin uygun olduğundan emin değildim. Neyin uygun olduğundan emin değildim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He's at work. | Şu an işte. Simit getirdim. Şu an işte. Simit getirdim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
The itsy bitsy spider came up the water spout | Mini minnacık örümcek su oluğuna tırmandı Mini minnacık örümcek su oluğuna tırmandı | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. | Devam et. Devam et. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Down came the rain and it washed the spider out | Yağmur yağdı gökten ve örümceği sürükledi Yağmur yağdı gökten ve örümceği sürükledi | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Out came the sun and dried up all the rain | Sonra güneş açtı bütün yağmuru kuruttu Sonra güneş açtı bütün yağmuru kuruttu | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And the itsy bitsy spider | Ve mini minnacık örümcek... Ve mini minnacık örümcek... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Climbed up the spout again | ...yeniden oluğa tırmandı ...yeniden oluğa tırmandı | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That's beautiful. You have a natural singing voice. | Çok güzeldi. Doğal bir sesin var. Çok güzeldi. Doğal bir sesin var. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, my God. Just comes out naturally. | Aman Tanrım. Kendiliğinden çıktı işte. Aman Tanrım. Kendiliğinden çıktı işte. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
How did you find us? | Bizi nasıl buldun? Bizi nasıl buldun? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, well, you know, I had tracked him down years ago, you know, | Yıllar önce onun adresini bulmuştum... Yıllar önce onun adresini bulmuştum... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
just never got the nerve up to... come see him. | ...ama gelip görecek cesareti bulamamıştım. ...ama gelip görecek cesareti bulamamıştım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I want a bagel. Can I have a bagel, Mom? | Simit istiyorum. Simit yiyebilir miyim anne? Simit istiyorum. Simit yiyebilir miyim anne? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Okay. Let me just... | Tabii. Dur da... Tabii. Dur da... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
How far along are you? | Bebek kaç aylık? Bebek kaç aylık? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Six months, more or less. | Aşağı yukarı altı aylık. Aşağı yukarı altı aylık. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Boy or girl? You know? It's a boy. | Kız mı erkek mi? Belli mi? Erkek. Kız mı erkek mi? Belli mi? Erkek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Boy. Wow. | Demek erkek. Vay be. Aynen öyle. Demek erkek. Vay be. Aynen öyle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I have to call him. I mean, I have to call him. | Onu aramam gerekiyor. Aramam gerekiyor. Onu aramam gerekiyor. Aramam gerekiyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, yeah, sure. | Evet tabii. Evet tabii. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Sure. Sure. Sure. | Tabii, tabii. Birinci sınıfı bitirdim. Tabii, tabii. Birinci sınıfı bitirdim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And my teacher is named Mrs. Williams. | Öğretmenim de Bayan Williams. Öğretmenim de Bayan Williams. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Her aunt died last week, so we had a substitute. | Geçen hafta teyzesi ölmüş, bu yüzden yerine başkası geçti. Geçen hafta teyzesi ölmüş, bu yüzden yerine başkası geçti. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He had a mustache. | Adamın bıyığı vardı. Kadının bıyığı mı vardı? Adamın bıyığı vardı. Kadının bıyığı mı vardı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He. Oh, it was a he. Oh, okay. | Adamın. Erkekti demek. Tamam. Adamın. Erkekti demek. Tamam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Why are you on TV? | Neden televizyona çıkıyorsun? Çünkü şarkıcıyım. Neden televizyona çıkıyorsun? Çünkü şarkıcıyım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Are you a good singer? | İyi bir şarkıcı mısın peki? Bilmem ki. İyi bir şarkıcı mısın peki? Bilmem ki. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I didn't think so. Hope. | Ben iyi olduğunu sanmadım. Hope. Ben iyi olduğunu sanmadım. Hope. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You didn't think so? | İyi olduğumu sanmadın mı? Neden ki? İyi olduğumu sanmadın mı? Neden ki? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Because when you were on the TV, my daddy said, "Shut it off, Samantha!" | Çünkü sen televizyona çıktığında babam "Kapat şunu Samantha!" dedi. Çünkü sen televizyona çıktığında babam "Kapat şunu Samantha!" dedi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And Mommy turned it off really fast. | Annem de hemen kapattı. Annem de hemen kapattı. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And Mommy said, "Tom..." And Daddy said, "N O." | Annem de "Tom..." dedi. Babam da "H a y ı r" dedi. Annem de "Tom..." dedi. Babam da "H a y ı r" dedi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And that was that. | Böyleydi işte. Böyleydi işte. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
But I thought you were great. Really. You thought I was good? | Ama bence çok iyiydin. Gerçekten. Öyle miydim? Ama bence çok iyiydin. Gerçekten. Öyle miydim? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Danny Collins showed up at our house. | Danny Collins evimize geldi. Danny Collins evimize geldi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He's having bagels in the kitchen with Hope. | Mutfakta Hope'la simit yiyor. Mutfakta Hope'la simit yiyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Why don't we take a break from that? Okay. Let's just color. | Şuna ara versek ya. Tamam. Boya bakalım. Şuna ara versek ya. Tamam. Boya bakalım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Look at this. Startin' to get it. | Şuna bir bak. Hemen kaptın. Şuna bir bak. Hemen kaptın. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What was I supposed to do? Why don't you do it really slow? | Ne yapmam gerekiyordu? Yavaş yavaş sen de yapsana. Ne yapmam gerekiyordu? Yavaş yavaş sen de yapsana. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I do, yes, I do. Okay. | Evet, evet. Tamam. Evet, evet. Tamam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Bye, honey. Slowly makes it more... | Hoşça kal tatlım. Yavaş boyarsan daha... Hoşça kal tatlım. Yavaş boyarsan daha... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Didn't I already color that? You did. You told me that. | Bunu zaten boyamamış mıydım? Boyadın. Bana söylemiştin. Bunu zaten boyamamış mıydım? Boyadın. Bana söylemiştin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Well, he's coming home. | Eve geliyor. Baba eve geliyor. Eve geliyor. Baba eve geliyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That should be... interesting. | Bu ilginç olsa gerek. Bu ilginç olsa gerek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This is going to be interesting. | Bu çok ilginç olacak. Bu çok ilginç olacak. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Mommy, look! It's Yo Gabba Gabba! I see it. | Baksana anne! Yo Gabba Gabba başladı! Görüyorum. Baksana anne! Yo Gabba Gabba başladı! Görüyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
The orange alien guy has one eye just in the middle. | Turuncu uzaylının kafasının ortasında tek gözü var. Turuncu uzaylının kafasının ortasında tek gözü var. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Look, it's on TV! | Baksana, başladı! Baksana, başladı! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hey, Hope. Settle. Calm. | Otur ve sakin ol Hope. Otur ve sakin ol Hope. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Thank you. Okay. | Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
She seems a little... energetic. | Biraz enerjik sanki. Biraz enerjik sanki. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Or severely hyperactive. | Ya da hiperaktif. DEHB işte. Ya da hiperaktif. DEHB işte. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Learning issues, behavioral stuff, all of it. | Öğrenme sorunları, davranışlar şeyler falan. Öğrenme sorunları, davranışlar şeyler falan. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
We do the best we can, but it's a battle. | Elimizden geleni yapıyoruz ama bu bir savaş. Elimizden geleni yapıyoruz ama bu bir savaş. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Why are you here? | Neden geldin? Şey... Neden geldin? Şey... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Making some changes in my life. | ...hayatımda bazı değişiklikler yapıyorum. Bunun için birazcık geç değil mi? ...hayatımda bazı değişiklikler yapıyorum. Bunun için birazcık geç değil mi? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Maybe. I don't know. I hope not. | Olabilir, bilmem ki. Değildir umarım. Olabilir, bilmem ki. Değildir umarım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Tom's the best man I've ever met. | Tom tanıştığım en iyi adam. Tom tanıştığım en iyi adam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He's solid, kind, funny. | Sağlam, nazik, komik. Sağlam, nazik, komik. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
We've had one fight in 12 years, we've had one serious fight. | 12 yıl içinde sadece bir kez kavga ettik, tek ciddi kavgamız. 12 yıl içinde sadece bir kez kavga ettik, tek ciddi kavgamız. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
A couple years ago I got backstage passes for one of your shows. | Birkaç yıl önce, konserlerinden birine kulis kartı aldım. Birkaç yıl önce, konserlerinden birine kulis kartı aldım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I thought it was... | Şey olur sandım... Şey olur sandım... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You know, he should at least meet you, right? After all this time? | En azından seninle yüzyüze gelmeliydi, değil mi? Onca zaman sonra yani. En azından seninle yüzyüze gelmeliydi, değil mi? Onca zaman sonra yani. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He disagreed. | Reddetti. Şiddetle reddetti hem de. Reddetti. Şiddetle reddetti hem de. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So, this is not going to be pretty? I wouldn't think so, no. | Eve gelince pek güzel olmayacak o zaman. Hayır, hiç sanmam. Eve gelince pek güzel olmayacak o zaman. Hayır, hiç sanmam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So, you think maybe... you know, | İşlerin kolaylaşmasına biraz yardım edebilir misin sence? İşlerin kolaylaşmasına biraz yardım edebilir misin sence? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Collins. | Mr. Collins, annemle babam öldü. Onun annesi de öyle. Mr. Collins, annemle babam öldü. Onun annesi de öyle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I mean, I would love for our children to know their one remaining grandparent. | Çocuklarımızın hâlâ bir büyükbabaları olduğunu bilmelerini çok isterdim. Çocuklarımızın hâlâ bir büyükbabaları olduğunu bilmelerini çok isterdim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I would love for my husband to know his father. | Kocamın babasını tanımasını çok isterdim. Kocamın babasını tanımasını çok isterdim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
In a few minutes, my husband is going to walk through that door and when he does, | Birkaç dakika sonra kocam şu kapıdan içeri girecek ve girdiğinde... Birkaç dakika sonra kocam şu kapıdan içeri girecek ve girdiğinde... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I feel pretty confident this will be the last time I ever see you. | ...bunun seni son görüşüm olacağına eminim. ...bunun seni son görüşüm olacağına eminim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And despite your celebrity, and despite what I want for my own family, | Şöhretine ve ailem için istediklerime rağmen... Şöhretine ve ailem için istediklerime rağmen... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I will not try to stop that. | ...bunu durdurmaya çalışmayacağım. Bunu sen yaptın. ...bunu durdurmaya çalışmayacağım. Bunu sen yaptın. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Shame on you. | Yazıklar olsun sana. Bu iyiydi. Yazıklar olsun sana. Bu iyiydi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. I've been practicing since you gave me the bagels. | Sağ ol. Bana simitleri verdiğinden beri üzerinde çalışıyorum. Sağ ol. Bana simitleri verdiğinden beri üzerinde çalışıyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It has a certain feel to it. | Belli oluyor. Güzel bir evlilik yapmış. Belli oluyor. Güzel bir evlilik yapmış. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He did. I'm great. Yeah. | Yaptı. Harikayım. Evet. Yaptı. Harikayım. Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
See what you missed out on? | Ne kaçırdın gördün mü? Mükemmel bir gelin. Ne kaçırdın gördün mü? Mükemmel bir gelin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Daddy! Daddy! | Baba! Baba! Baba! Baba! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Look who it is, it's the man from TV! It's the man from TV that we saw singing! | Bak kim geldi, televizyondaki adam! Televizyonda şarkı söylerken gördüğümüz adam! Bak kim geldi, televizyondaki adam! Televizyonda şarkı söylerken gördüğümüz adam! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And Mommy said... Easy... | Annem de dedi ki... Sakin ol... Annem de dedi ki... Sakin ol... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And he brought bagels. He brought bagels. | Ve simit getirdi. Simit getirdi. Ve simit getirdi. Simit getirdi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Mommy called you. And you're home early. Hope, your favorite flower is a... | Annem seni aradı, sen de eve erken geldin. Hope, en sevdiğin çiçek... Annem seni aradı, sen de eve erken geldin. Hope, en sevdiğin çiçek... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |