Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22084
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Let's see if you'll have such kind words when I force bitter tears out of you. | Sana zorla göz yaşları döktüreceğim zaman bu tür sözleri söyleyecek misin bakalım. | Giant-1 | 2010 | |
| Want me to help you? | Yardım edeyim mi? | Giant-1 | 2010 | |
| You're Kang Wooju, right? | Adın Kang Woo Ju, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Don't you remember me? | Hatırlamadın mı beni? | Giant-1 | 2010 | |
| My teeth will rot. | Dişlerim çürür. | Giant-1 | 2010 | |
| Mommy said I shouldn't eat that. | Annem çikolata yemememi söyledi. | Giant-1 | 2010 | |
| It'll rot your teeth, right... | Dişlerini çürütür, evet... | Giant-1 | 2010 | |
| Did you eat lunch? | Yemek yedin mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Must be hungry. | Açsındır o zaman. | Giant-1 | 2010 | |
| You like jjajangmyeon, right? | Jjajangmyeon sever misin? | Giant-1 | 2010 | |
| Want me to buy you jjajangmyeon? | Sana jjajangmyeon alayım mı? | Giant-1 | 2010 | |
| Mommy said I shouldn't follow strangers. | Annem yabancılarla dolaşma dedi. | Giant-1 | 2010 | |
| She did?! | Öyle mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Our Wooju is really clever?! | Çek zekiymişsin Woo Ju. | Giant-1 | 2010 | |
| Mommy's name is Lee Miju, right? | Annenin adı Lee Mi Ju, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| See? I even know her name. | Gördün mü? Adını bile biliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| So do Mommy and this ajeosshi know each other or not? | Sence annen ile birbirimizi tanıyor muyuz, tanımıyor muyuz? | Giant-1 | 2010 | |
| Let's go eat jjajangmyeon. | Hadi jjajangmyeon yemeye. | Giant-1 | 2010 | |
| Is it that good? | Çok mu beğendin? | Giant-1 | 2010 | |
| Is there anything you'd like to have? | Sahip olmak istediğin bir şey var mı? | Giant-1 | 2010 | |
| I'll buy it for you. | İstersen alabilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| Really? Sure... | Gerçekten mi? Elbette! | Giant-1 | 2010 | |
| This ajeosshi here can buy you anything. | Bu ahjussi istediğin her şeyi alabilir. | Giant-1 | 2010 | |
| Let's hear it. | De bakalım. | Giant-1 | 2010 | |
| A father. | Baba. | Giant-1 | 2010 | |
| I wish I had a father, too. | Keşke benim de babam olsaydı. | Giant-1 | 2010 | |
| But Mommy said my father is in heaven. | Fakat annem babamın cennete gittiğini söyledi. | Giant-1 | 2010 | |
| I wish you could be my father. | Keşke sen benim babam olsaydın. | Giant-1 | 2010 | |
| You and I meeting today... Let's keep it a secret, shall we? | Bugünkü görüşmemizden kimseye bahsetmeyelim, tamam mı? | Giant-1 | 2010 | |
| Seal. | Onayla. | Giant-1 | 2010 | |
| Canceled?! | İptal mi edildi? | Giant-1 | 2010 | |
| Are you telling me Cha Soojeong will be left out of this live broadcast? | Cha Soo Jeong'un canlı yayından çıkarıldığını mı ima ediyorsunuz? | Giant-1 | 2010 | |
| I mean... We even finished rehearsals, what is all this about? | Yani... Provaları bile bitirmişken, nereden çıktı bu saçmalık? | Giant-1 | 2010 | |
| First they started canceling all those radio appearances, | Önce radyo programlarını iptal ettiler... | Giant-1 | 2010 | |
| and now even TV? | ...şimdi de televizyondakiler mi başladı? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm late. | Geciktim... | Giant-1 | 2010 | |
| Let's go, or PD Kim will scold me. | Hemen çıkalım, yoksa yapımcı Kim fırça atacak. | Giant-1 | 2010 | |
| Your gig was c.... canceled. | Performansın iptal edildi. | Giant-1 | 2010 | |
| It was canceled? | İptal mi edildi? | Giant-1 | 2010 | |
| All the broadcast gigs are off the schedule?! | Bütün canlı yayın performansları silinmiş. | Giant-1 | 2010 | |
| Were they all canceled? | Hepsi iptal mi edildi? | Giant-1 | 2010 | |
| They didn't tell us the reason, | Sebebini söylemeseler de... | Giant-1 | 2010 | |
| but there must have been some outside pressure involved. | ...dışarıdan birinin karıştığı ortada. | Giant-1 | 2010 | |
| Outside pressure?! | Dışarıdan biri mi? | Giant-1 | 2010 | |
| So someone is trying to prevent me from appearing on TV? | Yani biri televizyona çıkmama engel olmaya mı çalışıyor? | Giant-1 | 2010 | |
| I'll be damned... | Kahrolası... | Giant-1 | 2010 | |
| We better let the director know, Soojeong. | En iyisi hanımefendiye haber vermek, Soo Jeong. | Giant-1 | 2010 | |
| Wait a little longer. | Az bekleyin. | Giant-1 | 2010 | |
| I need to verify something first. | Önce bir şeyi onaylamam lazım. | Giant-1 | 2010 | |
| Verify? | Onaylamak mı? | Giant-1 | 2010 | |
| Cha Soojeong is waiting outside. | Cha Soo Jeong dışarıda bekliyor. | Giant-1 | 2010 | |
| We have no reason to meet. Send her packing. | Görüşmemizi gerektiren bir durum yok. Geldiği gibi geri yolla. | Giant-1 | 2010 | |
| Ten minutes... No. | On dakika... Hayır... | Giant-1 | 2010 | |
| Five minutes is all I need. | ...beş dakika yeterli. | Giant-1 | 2010 | |
| My broadcast appearances have suddenly been canceled. | Canlı yayın programlarım aniden iptal edildi. | Giant-1 | 2010 | |
| Were you behind that? | Bu işte senin parmağın mı var? | Giant-1 | 2010 | |
| I thought I gave you a word of warning? | Zamanında uyarmamış mıydım? | Giant-1 | 2010 | |
| Give me back my gigs. | Şovlarımı geri ver. | Giant-1 | 2010 | |
| You were the one who ignored my warnings. | Uyarımı dikkate almayan sendin. | Giant-1 | 2010 | |
| I won't meet Minwoo again. | Minwoo'yla bir daha görüşmeyeceğim. | Giant-1 | 2010 | |
| We have no reason to. | Görüşmemiz gerekmiyor. | Giant-1 | 2010 | |
| I see you don't get the point. | Amacımı anlamamışsın sanırım. | Giant-1 | 2010 | |
| I don't like the fact that you're a singer. | Şarkıcı olduğun gerçeği hoşuma gitmiyor. | Giant-1 | 2010 | |
| And I certainly don't want to see you prance around on TV... | Üstelik televizyonlarda dolanıp durup... | Giant-1 | 2010 | |
| and make Minwoo increasingly miserable. | ...Minwoo'yu gitgide acınacak hale sokmana karşıyım. | Giant-1 | 2010 | |
| Singing might not look all that special to you, | Şarkıcılık senin gözünde değerli sayılmasa bile... | Giant-1 | 2010 | |
| but it's the dream of a lifetime to me. | ...benim hayatım boyunca kurduğum hayalimdi. | Giant-1 | 2010 | |
| Aren't those five minutes up? | Beş dakika dolmadı mı? | Giant-1 | 2010 | |
| Just because you don't approve of it, can you really ruin someone's life this way? | Sırf onaylamıyorsun diye, birinin hayatını kafana göre mahvedebilir misin? | Giant-1 | 2010 | |
| Is that what this mighty authority of yours is all about? | Lanet yetkini bu işlere mi harcıyorsun? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm stopping at this just for Minwoo's sake. | Sırf Minwoo'nun iyiliği için kendimi frenliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Keep trying to rile me up, | Canımı sıkmaya devam edersen... | Giant-1 | 2010 | |
| and I'll make you experience what our mighty authority really feels like. | ...lanet yetkimizle neler yapabileceğimizi bizzat yaşayıp öğrenirsin. | Giant-1 | 2010 | |
| If you really want to sing, | Madem şarkıcılığa meraklısın... | Giant-1 | 2010 | |
| go do it on some stage away from people's attention. | ...insanların ilgilenmediği yerlerde sahneye çık. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll allow that much. | O kadarına müsaade ediyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| You just wait. | Az bekle... | Giant-1 | 2010 | |
| As I won't let this slide, either. | Yaptığın yanına kalmayacak. | Giant-1 | 2010 | |
| You lowly little tramp... | Ezik şıllık... | Giant-1 | 2010 | |
| Think a little make up is all you need to act all haughty around me? | Üzerindeki süs püs sayesinde bana karşı kibirli konuşabileceğini mi sanıyorsun? | Giant-1 | 2010 | |
| Are you really sure? | Gerçekten emin misin? | Giant-1 | 2010 | |
| I did receive a report that Kang Wooju's mother looks exactly like Cha Soojeong. | Kang Woo Ju'nun annesinin tıpkı Soo Jeong'a benzediğine dair duyum aldım. | Giant-1 | 2010 | |
| Her son frequents that kindergarten, is that it? | Oğlu sürekli bu anaokuluna geliyor, öyle mi? | Giant-1 | 2010 | |
| So let's find out. | Gidip öğrenelim o halde. | Giant-1 | 2010 | |
| You're Wooju. | Sen Woo Ju'sun. | Giant-1 | 2010 | |
| Is your mother's name Cha Soojeong? | Annenin adı Cha Soo Jeong mu? | Giant-1 | 2010 | |
| It's not Cha Soojeong? | Cha Soo Jeong değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Then... What's your mother's name? | O halde... Nedir annenin adı? | Giant-1 | 2010 | |
| It's Lee Miju. | Lee Mi Ju. | Giant-1 | 2010 | |
| Is it really Lee Miju? | Gerçekten Lee Mi Ju mu? | Giant-1 | 2010 | |
| I guess it was a false report, after all. | Sanırım yanlış duyumlar almışsın. | Giant-1 | 2010 | |
| Allow me to apologize. | Kusura bakmayın. | Giant-1 | 2010 | |
| How have you been, Deputy? | Nasılsınız, Vekil Bey? | Giant-1 | 2010 | |
| She probably has a meeting for the promo shoot. | Muhtemelen reklam çekimlerinin toplantısı vardır. | Giant-1 | 2010 | |
| Then, why don't you show her the way? Yes. | Yolu göstersene bayanlara. Peki. | Giant-1 | 2010 | |
| No. That won't be necessary. | Hayır... Boşuna zahmet etmeyin. | Giant-1 | 2010 | |
| All right, then. | Peki o halde. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm a little busy today. | Bugün biraz meşgulüm. | Giant-1 | 2010 | |
| See you next time. | Daha sonra görüşürüz. | Giant-1 | 2010 | |
| Yes, Deputy. | Peki, Vekil Bey. | Giant-1 | 2010 |