Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22015
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| What do you mean, saying Jo Pilyeon tried to stop them from lending you money? | Jo Pilyeon'un parayı almanı engellemesinden kastın ne? | Giant-1 | 2010 | |
| You know Congressman Jo? | Milletvekili Jo'yu tanıyor musun? | Giant-1 | 2010 | |
| I blocked Director Han's loan as instructed. | Emrettiğiniz üzere Müdür Han'ın para işlemini engelledim. | Giant-1 | 2010 | |
| Well done. | Ellerine sağlık. | Giant-1 | 2010 | |
| Right as I was trying to acquire a boiler company, | Kazan şirketini kazanacağım anda... | Giant-1 | 2010 | |
| Manbo Construction got in the way. | ...Manbo İnşaat önüme çıktı. | Giant-1 | 2010 | |
| So that's why Congressman Jo would interfere with that bank loan. | Demek Milletvekili Jo o yüzden bankayla aranıza girdi. | Giant-1 | 2010 | |
| We were just about to sign... | Tam anlaşma imzalamak üzereydik... | Giant-1 | 2010 | |
| By gas boilers company, what are we talking about? | Gaz kazanı şirketinden kastın nedir? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm sure you'll be familiar with France's Beaute. | Eminim Fransa'nın Beaute'sini duymuşsundur. | Giant-1 | 2010 | |
| Over half the boilers used in apartments come from them. | Apartmanlarda kullanılan kazanların yarısı onlardan alınıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| I understand why Manbo Construction would be interested. | Manbo İnşaat'ın neden ilgi duyduğunu anlıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Do you have enough funds for the acquisition? | Şirketi kazanmak için yeterli paran var mı? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm selling my overseas real estate as we speak. | Şu an yurtdışındaki mülklerimi satıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Once I'm done with that, | Hepsini sattığımda... | Giant-1 | 2010 | |
| I might be able to present a competitive bidding price. | ...yarışmama yetecek miktarda alım fiyatı sunabilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| But the deposit is the real issue. | Fakat asıl sorun depozitoda. | Giant-1 | 2010 | |
| You need to settle that on the same day you win the bid, | Parayı, teklifi kazandığım gün yatırmam lazım. | Giant-1 | 2010 | |
| and now that Congressman Jo froze that money... | Şimdi Milletvekili Jo o parayı dondurunca... | Giant-1 | 2010 | |
| How much would that deposit amount to? | Depozitonun miktarı nedir? | Giant-1 | 2010 | |
| Since it's 10 percent of the entire price, | Fiyatın yüzde 10'una denk geldiğinden... | Giant-1 | 2010 | |
| it will be about 1.2 billion. | ...1.2 milyar won tutuyor. | Giant-1 | 2010 | |
| Would you be able to lend me just 300 million? | Bana 300 milyon borç verebilir misin? | Giant-1 | 2010 | |
| 300 million? | 300 milyon mu? | Giant-1 | 2010 | |
| It's all I'm missing. | Tek eksiğim o. | Giant-1 | 2010 | |
| I can use my overseas real estate as collateral. | Yurtdışındaki mülklerimi teminat olarak kullanabilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| 300 million is our entire capital at the moment. | Şu an tüm paramız 300 milyon kadar. | Giant-1 | 2010 | |
| I don't want Manbo Construction to steal that acquisition under my nose. | Manbo İnşaat'ın kazanacağım şirketi elimden kapmasını istemiyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Please help me out, Director Hwang. | Lütfen yardım et Müdür Hwang. | Giant-1 | 2010 | |
| Birth name, Cha Bucheol. | Doğum adı, Cha Bu Cheol. | Giant-1 | 2010 | |
| After working under Baekpa, he was kicked out for improper conduct. | Baekpa'yla çalışmasının ardından, hatalı davranış yüzünden kovuldu. | Giant-1 | 2010 | |
| He also has a past as a sort of private lender hunter, | Ayrıca bir çeşit tefeci avlama geçmişine sahip. | Giant-1 | 2010 | |
| and he's got quite the precedents, both for assault and fraud. | Saldırı ve dolandırıcılık konusunda oldukça nam salmış. | Giant-1 | 2010 | |
| Then, how about that "Han Sojin" card he gave me? | Peki bana verdiği Han So Jin kartı? | Giant-1 | 2010 | |
| He's actually an overseas resident. | O adam yurtdışında oturuyor. | Giant-1 | 2010 | |
| Cha Bucheol merely forged his documents. | Cha Bu Cheol kolay yoldan belgelerini sahteletmiş. | Giant-1 | 2010 | |
| So it was a forgery... | Demek sahteydi... | Giant-1 | 2010 | |
| And I was wondering why I couldn't find a thing... | Ben de niye adam akıllı bilgi bulamadım diyordum. | Giant-1 | 2010 | |
| He's joined forces with Jo Pilyeon and his son. | Jo Pilyeon ve oğluyla anlaşma yaptı. | Giant-1 | 2010 | |
| What are they after? | Neyin peşindeler? | Giant-1 | 2010 | |
| Baekpa's fortune. | Baekpa'nın servetinin. | Giant-1 | 2010 | |
| He set his sights on Hwang Jeongyeon's money... | Baekpa'nın güvenini tekrar kazanabilmek için... | Giant-1 | 2010 | |
| so that he could regain Baekpa's confidence. | ...gözünü Jeong Yeon'un parasına dikti. | Giant-1 | 2010 | |
| If things go our way, we could use his own trap against him. | İşler umduğumuz gibi giderse, kendi tuzağına düşmesini sağlayabiliriz. | Giant-1 | 2010 | |
| Jo Minwoo is trying to acquire a boiler company. | Jo Minwoo kazan şirketini kazanmaya çalışıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| And should I join that race, what do you think will happen? | Yarışa ben de katılırsam, neler olur sence? | Giant-1 | 2010 | |
| Guess a bidding war will begin. | Sanırım teklif savaşı başlayacak. | Giant-1 | 2010 | |
| But facing Manbo Construction... Cha Bucheol... | Fakat Manbo İnşaat'la yarışmak... Cha Bu Cheol... | Giant-1 | 2010 | |
| We will use him. | O adamı kullanacağız. | Giant-1 | 2010 | |
| If it's to help Hwang Jeongyeon, | Amacın Hwang Jeong Yeon'a yardım etmekse... | Giant-1 | 2010 | |
| we have plenty of alternatives besides this. | ...onun dışında başka çareler de deneyebiliriz. | Giant-1 | 2010 | |
| We need to get our hands on that boiler company as well. | Bizim de o kazan şirketine ihtiyacımız var. | Giant-1 | 2010 | |
| If things go as planned, | İşler planlandığı gibi giderse... | Giant-1 | 2010 | |
| I'll be able to help Jeongyeon and our company at the same time. | ...aynı anda hem Jeong Yeon'a, hem de şirketimize yardım edebilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm fully aware of your situation, | Durumunun tamamen farkındayım. | Giant-1 | 2010 | |
| but in our position, 300 million is much too... | Fakat bu durumda 300 milyon biraz... | Giant-1 | 2010 | |
| I'll pay you a generous interest. | Karşılığında yüksek miktarda faiz öderim. | Giant-1 | 2010 | |
| And if we manage to acquire Beaute, I'll soon pay back the principal, too. | Beaute'yi kazanmayı başarabilirsek, en kısa zamanda ana parayı da öderim. | Giant-1 | 2010 | |
| What is that fax about? | Kimden gelmiş faks? | Giant-1 | 2010 | |
| Ohh... From the revenue office. | Maliyeden. | Giant-1 | 2010 | |
| I've heard you bear a grudge against Manbo Construction as well. | Senin de Manbo İnşaat'a kin beslediğini duydum. | Giant-1 | 2010 | |
| Please, help me out. | Lütfen yardım et. | Giant-1 | 2010 | |
| Go ahead and tell me. | Söyle. | Giant-1 | 2010 | |
| I will join your acquisition bid as a shareholder. | Satın alma ihalesine hissedar olarak katılacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| So the money you're giving me... | Yani bana vereceğin para... | Giant-1 | 2010 | |
| It won't be a loan, but an investment. | Borç değil, yatırım yerine geçecek. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm investing in you. | Sana yatırım yapıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Thank you, Director Hwang! | Teşekkürler Müdür Hwang! | Giant-1 | 2010 | |
| When is Beaute's conference again? | Beaute'nin konferansı ne zamandı? | Giant-1 | 2010 | |
| It's planned for the day after tomorrow. | Yarından sonraki gün. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll see you there, then. | O halde orada görüşürüz. | Giant-1 | 2010 | |
| You won't regret this decision. | Kararından asla pişmanlık duymayacaksın. | Giant-1 | 2010 | |
| What if Baekpa finds out? | Baekpa öğrenirse ne yapacaksın? | Giant-1 | 2010 | |
| You'll soon be history. | ...yakında tarihe gömüleceksin. | Giant-1 | 2010 | |
| What did you want to meet for? | Görüşmek isteme sebebin neydi? | Giant-1 | 2010 | |
| Just wanted to hear your business plans. | İş planlarını duymak istedim. | Giant-1 | 2010 | |
| Bu...siness... plans? | İş... planı mı? | Giant-1 | 2010 | |
| That... If I had to list all the investors, it would be a little... | Sonuçta kazaların sebebini bulmamızı sağlamayacak. Şey... Eğer yatırımcıların listesini yanımda getirseydim, biraz... | Giant-1 | 2010 | |
| I know that you don't have a single investor. | Bir tane bile yatırımcı bulamadığını biliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| I was still waiting for you to open up first. | Önce kendi ağzınla söylersin diye beklemiştim. | Giant-1 | 2010 | |
| All right then, I... | Pekala o zaman, ben... | Giant-1 | 2010 | |
| I actually... | Benim aslında... | Giant-1 | 2010 | |
| have nothing on my plate. | ...yapacak işim yok. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm empty handed. | Elim bomboş. | Giant-1 | 2010 | |
| So I just wanted to find some desolated backwoods... | O yüzden harabe bölgelerin birinde... | Giant-1 | 2010 | |
| and even kill myself once and for all, | ...canıma kıyıp kurtulmayı dilesem de... | Giant-1 | 2010 | |
| but you know, that so called flesh and blood... | ...akraba dedikleri var ya... | Giant-1 | 2010 | |
| I still have a daughter, so here I am. | ...işte sırf kızım yüzünden, yapamıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Aigoo, how the mighty have fallen... | Muazzam Hwang Taeseop'un düşüşüne bak... | Giant-1 | 2010 | |
| What would you like to do? | Ne iş yapmak isterdin? | Giant-1 | 2010 | |
| If only I could be allowed to, | Fırsat bulabilsem... | Giant-1 | 2010 | |
| I'd love to give politics a try. | ...politikaya atılmayı denerdim. | Giant-1 | 2010 | |
| Politics?! | Politika mı? | Giant-1 | 2010 | |
| While running my company, | Şirketin başındayken... | Giant-1 | 2010 | |
| I filled so many politicians' pockets, you can't imagine. | ...ceplerini doldurduğum politikacıları kırk yıl düşünsen akıl edemezsin. | Giant-1 | 2010 | |
| So I know what they're itching for, their troubles and what they want. | O yüzden neyi arzuladıklarını, sorunlarını ve neyi istediklerini... | Giant-1 | 2010 | |
| I know it all. | ...hepsini biliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| And I'm not merely trying to make it big. | Amacım iki günde şöhret kazanmak değil. | Giant-1 | 2010 | |
| Because I lived without shame for so long, | Uzun zaman utanç duymadan yaşadığım için... | Giant-1 | 2010 | |
| I know how to handle shameless pricks like Jo Pilyeon quite well. | ...Jo Pilyeon gibi utanmaz şerefsizlerin üstesinden gelmeyi gayet iyi öğrendim. | Giant-1 | 2010 |