Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21173
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| my queen. | ...kraliçem. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You know this man? | Bu adamı tanıyor musun? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I know him | Tanıyorum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| as one of the greatest fighters the Seven Kingdoms has ever seen | Yedi Krallık'ın şimdiye kadar gördüğü en iyi savaşçı... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| and as the Lord Commander | ...ve Robert Baratheon'un... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| of Robert Baratheon's Kingsguard. | ...başka bir mesele olan varsa ya şimdi konuşsun... ...kral muhafızları kumandanı. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| King Robert is dead. | Kral Robert öldü. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I have been searching for you, Daenerys Stormborn, | Sizi arıyordum Daenerys Fırtınadadoğan. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| to ask your forgiveness. | Af dileyebilmek için. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I was sworn to protect your family. | Ailenizi korumaya yemin etmiştim. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I failed them. | Sizi yüz üstü bıraktım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I am Barristan Selmy, | Ben Barristan Selmy... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Kingsguard to your father. | ...babanızın kral muhafızı. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Allow me to join your Queensguard | Kraliçe muhafızınız olmama izin verin... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| and I will not fail you again. | ...ve sizi bir daha yüz üstü bırakmayayım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You've got too much wood in there. | Çok fazla odun koydun. Çok fazla odun koydun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| But the more wood, the bigger the fire. | Ne kadar çok olursa, o kadar çok ateş yanar. Ne kadar çok olursa, o kadar çok ateş yanar. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| It needs to breathe. | Hava alması lazım. Hava alması lazım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Take off that big log. | O büyük kütüğü çıkar. O büyük kütüğü çıkar. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Huh. You know your fires. | Ateşten anlıyormuşsun. Ateşten anlıyormuşsun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Someone built your fires for you growing up? | Sen büyürken ateşini yakan mı vardı? Sen büyürken ateşini yakan mı vardı? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| It doesn't get so cold down in the Reach. | Menzil o kadar soğuk olmaz. 1 Menzil o kadar soğuk olmaz. 1 | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| And there were servants, of course. | Hizmetçiler de vardı ama. Hizmetçiler de vardı ama. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I knew you were highborn. 1 | Asil olduğunu biliyordum. Asil olduğunu biliyordum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Oh, I found something at the Fist of the First Men. | İlk İnsanların Yumruğu'nda bir şey buldum. İlk İnsanların Yumruğu'nda bir şey buldum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Buried treasure. | Gömülü hazine. Gömülü hazine. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Thousands of years old. | Binlerce yıllık. Binlerce yıllık. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I think. | Sanırım. Sanırım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| What does it do? | Ne işe yarıyor? Ne işe yarıyor? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I'm not sure that it does anything. | Bir işe yaradığını sanmıyorum. Bir işe yaradığını sanmıyorum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| It's beautiful, though, isn't it? | Çok güzel ama, değil mi? Çok güzel ama, değil mi? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| How much longer? Not so far. | Daha ne kadar var? Az kaldı. Daha ne kadar var? Az kaldı. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| A few more days. | Birkaç gün daha. Birkaç gün daha. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Is the Wall as big as they say? | Duvar dedikleri kadar büyük mü? Duvar dedikleri kadar büyük mü? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Bigger. | Daha büyük. Daha büyük. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| So big you can't even see the top sometimes. | O kadar büyük ki, bazen tepesini göremiyorsun. O kadar büyük ki, bazen tepesini göremiyorsun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| It's hidden in clouds. | Bulutların arasına gizleniyor. Bulutların arasına gizleniyor. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You're playing with me. | Dalga geçiyorsun. Dalga geçiyorsun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I'm not. It's 700 feet high, | Hayır. 200 metre yüksekliğinde... Hayır. 200 metre yüksekliğinde... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| all made of ice. | ...tamamı buzdan. ...tamamı buzdan. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| On a warm day you can see it weeping. | Ilık bir günde, buzun eridiğini görebilirsin. Ilık bir günde, buzun eridiğini görebilirsin. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Castle Black is nice enough. | Kara Kale de güzeldir. Kara Kale de güzeldir. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| They keep a fire burning in the long hall | Uzun salonda ateş hiçbir zaman sönmez. Uzun salonda ateş hiçbir zaman sönmez. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| And Hobb makes venison stew | Seni İkizler'e götürüyorum. Hobb, soğanlı geyik yahnisi... Hobb, soğanlı geyik yahnisi... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| with onions. | ...yapar. ...yapar. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Very tasty. | Çok güzeldir. Çok güzeldir. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Sometimes, one of the brothers will sing. | Bazen kardeşlerden biri şarkı söyler. Bazen kardeşlerden biri şarkı söyler. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Dareon sings best. | En iyisi Dareon'dur. En iyisi Dareon'dur. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Do you sing? No. | Sen söyler misin? Hayır. Sen söyler misin? Hayır. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| No, no, no. Not very well. | Hayır, hayır. İyi söyleyemem. Hayır, hayır. İyi söyleyemem. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Sing me a song. | Bir şarkı söyle. Bir şarkı söyle. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ The father's face is stern and strong ♪ | Babanın yüzü Katı ve güçlü Babanın yüzü Katı ve güçlü | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ He sits and judges right from wrong ♪ | Oturup ayırır Doğrudan yanlışı Oturup ayırır Doğrudan yanlışı | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ He weighs our lives, the short and long ♪ | Hayatımızı biçer Uzun ya da kısa Hayatımızı biçer Uzun ya da kısa | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ And loves the little children ♪ | Sever tüm çocukları Sever tüm çocukları | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ And watches over every wife ♪ | Hayatta kalacak olan ailemizin adıdır. Göz kulak olur Her bir eşe Göz kulak olur Her bir eşe | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ Her gentle smile ends all strife ♪ | Zarif gülüşü Bitirir kavgaları Zarif gülüşü Bitirir kavgaları | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| ♪ And she loves her little children. ♪ | Ve sever tüm çocuklarını Ve sever tüm çocuklarını | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| That's not how you skin a rabbit. | Tavşan derisi öyle yüzülmez. Tavşan derisi öyle yüzülmez. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I know how to skin a rabbit. | Nasıl yüzeceğimi biliyorum. Nasıl yüzeceğimi biliyorum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Not by the looks of it. | Evinizden çok uzağa gelmişsiniz. Evinizden çok uzağa gelmişsiniz. Öyle görünmüyor ama. Öyle görünmüyor ama. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You grow up north of the Wall, | Duvar'ın kuzeyinde büyüdüğün zaman... Duvar'ın kuzeyinde büyüdüğün zaman... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| you learn the proper way to handle game. | ...işleri halletmenin doğru yolunu öğreniyorsun. ...işleri halletmenin doğru yolunu öğreniyorsun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I didn't see any game before I got here. | Ben buraya gelmeden bu işlere bulaşmıyordum. Ben buraya gelmeden bu işlere bulaşmıyordum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| If I had a bow, I could have shot a dozen rabbits. | Yay bende olsa, bir düzine tavşan vururdum. Yay bende olsa, bir düzine tavşan vururdum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Well, I made this bow myself. | Bu yayı kendim yaptım. Bu yayı kendim yaptım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Guess you don't learn how to do that north of the Wall. | Nasıl buyurursanız düküm. Onu Duvar'ın kuzeyinde öğretmiyorlar herhalde. Onu Duvar'ın kuzeyinde öğretmiyorlar herhalde. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You learn how to use your fists, though. | Ellerini kullanmayı öğretiyorlar. Ellerini kullanmayı öğretiyorlar. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Oh, you're gonna punch the rabbits to death? | Tavşanları yumruklayarak mı öldüreceksin? Tavşanları yumruklayarak mı öldüreceksin? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I had someone else in mind. | Kafamda başka birisi vardı. Kafamda başka birisi vardı. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Well, someone else is sitting right here. | O başka birisi tam karşında. O başka birisi tam karşında. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You're both very good at skinning rabbits. | İkiniz de çok güzel deri yüzüyorsunuz. İkiniz de çok güzel deri yüzüyorsunuz. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Some of us are just a little better. | Bazılarımız daha iyi ama. Bazılarımız daha iyi ama. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Well, some of us would say thank you when someone else | Bazılarımız, başkası kahvaltıyı avlayıp getirince... Bazılarımız, başkası kahvaltıyı avlayıp getirince... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| hunts down their breakfast for them. | Hiç olmazsa birilerinin kan kokusunu alabilirim. ...teşekkür de edebilir. ...teşekkür de edebilir. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Or don't they teach you to say thank you north of the Wall? | Yoksa Duvar'ın kuzeyinde teşekkür etmeyi de mi öğretmiyorlar? Yoksa Duvar'ın kuzeyinde teşekkür etmeyi de mi öğretmiyorlar? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You've got a big mouth, girl, and too many teeth. | Koca bir ağzın var kızım, çok da dişin. Koca bir ağzın var kızım, çok da dişin. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Stop it! Hodor. | Yeter! Hodor! Yeter! Hodor! | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You've been fighting since you met. Just stop it. | Tanıştığınızdan beri kavga ediyorsunuz. Durun artık. Tanıştığınızdan beri kavga ediyorsunuz. Durun artık. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Lady Reed here's got a stick so far up her ass, | Leydi Reed'in götüne öyle bir sopa girmiş ki... Leydi Reed'in götüne öyle bir sopa girmiş ki... | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| it's a wonder her feet touch the ground. | ...ayaklarının yere değmemesine şaşırmamalı. ...ayaklarının yere değmemesine şaşırmamalı. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You've been nasty to her every day. | Kızla her gün kötü konuştun. Kızla her gün kötü konuştun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Of course she's nasty back. | Karşılık verir elbette. Karşılık verir elbette. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Me? It's my fault? | Ben mi? Benim suçum mu? Ben mi? Benim suçum mu? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| First time I met her, she put a knife to my throat. | Onu ilk gördüğümde, boğazıma bıçak dayıyordu. Onu ilk gördüğümde, boğazıma bıçak dayıyordu. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| First time I met you, you held a knife at me. | Ben de seni ilk gördüğümde bana bir kılıç doğrultmuştun. Ben de seni ilk gördüğümde bana bir kılıç doğrultmuştun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| We can't fight each other. | Kendi içimizde kavga edemeyiz. Kendi içimizde kavga edemeyiz. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| We'll never make it to the Wall. | Yoksa Duvar'a ulaşamayız. Yoksa Duvar'a ulaşamayız. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I want you both to make peace. | Barışmanızı istiyorum. Barışmanızı istiyorum. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Your way of skinning rabbits is quicker than mine. | Tavşan derilerini benden daha hızlı yüzüyorsun. Tavşan derilerini benden daha hızlı yüzüyorsun. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I said so, didn't I? Osha! | Demedim sanki. Osha! Demedim sanki. Osha! | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| You're a good little hunter. | Sen de iyi bir avcısın. Sen de iyi bir avcısın. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| See? | Bak! Bak! | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Not so hard, is it? Thank you. | Gayet kolay, değil mi? Teşekkür ederim. Gayet kolay, değil mi? Teşekkür ederim. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| Don't push me. | Zorlama beni. Zorlama beni. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I'm right here with you. | Ben yanındayım. Ben yanındayım. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| What's wrong with him? | Neyi var? Neyi var? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| The visions take their toll. | Görüşleri ona zarar veriyor. Görüşleri ona zarar veriyor. | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| He's having one now? | Şu an görüyor mu? Şu an görüyor mu? | Game of Thrones-3 | 2011 | |
| I saw Jon Snow. | Jon Snow'u gördüm. Jon Snow'u gördüm. | Game of Thrones-3 | 2011 |