Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20819
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh, that's good. Yell more. | Çok iyi. Daha çok bağır. Çok iyi. Daha çok bağır. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Hello! Man: Having fun up there? | Selam! Yukarıda eğleniyor musunuz? Selam! Yukarıda eğleniyor musunuz? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Parker, it's okay. | Parker sorun yok. Parker sorun yok. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
( laughs ) ls someone afraid of heights? | Yükseklikten korkan biri mi var? Yükseklikten korkan biri mi var? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No. No? | Yok. Yok mu? Yok. Yok mu? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
So it doesn't bother you when I do this? | Yani böyle yapsam rahatsız olmaz mısın? Yani böyle yapsam rahatsız olmaz mısın? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Quit it! Don't be an asshole. | Kes şunu! Pislik yapma. Kes şunu! Pislik yapma. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
( laughs ) Stop. | Dur. Dur. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Honey, crazy thing. | Tatlım, bu çılgınca. Tatlım, bu çılgınca. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Only one of the sethings has ever fallen off | Bu güne kadar sadece bir teleferik kazası olayı yaşanmış. Bu güne kadar sadece bir teleferik kazası olayı yaşanmış. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Okay, points for calling me honey. | Pekala, bana tatlım demenin bir sebebi var. Pekala, bana tatlım demenin bir sebebi var. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
But you just made that statistic up. | Bu istatistiği şimdi uydurdun. Bu istatistiği şimdi uydurdun. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, and statistics don't work on smokers. | Evet ve istatistikler sigara içenleri etkilemez. Evet ve istatistikler sigara içenleri etkilemez. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Come on, man. We paid good money to ride. | Hadi dostum. Buna binmek için iyi para verdik. Hadi dostum. Buna binmek için iyi para verdik. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Actually, l paid good money. | Aslında ben iyi para ödedim. Aslında ben iyi para ödedim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Actually, I'm gonna pay you back, so it's like the same thing. | Aslında sana geri ödeyeceğim, yani sonuçta aynı şey. Aslında sana geri ödeyeceğim, yani sonuçta aynı şey. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
What, do you want it now? ( lift clangs ) | Ne, şimdi mi istiyorsun? Ne, şimdi mi istiyorsun? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
All right, that's what I'm talking about. | İşte ben de bundan bahsediyordum. İşte ben de bundan bahsediyordum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Whoo! You guys ready? | Hazır mısınız? Hazır mısınız? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Why do I have to wear a helmet? Safety first. | Neden kask takmak zorundayım? Güvenlik önce gelir. Neden kask takmak zorundayım? Güvenlik önce gelir. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
But you guys aren't wearing helmets. | Ama siz takmıyorsunuz. Ama siz takmıyorsunuz. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Only kids wear helmets. | Sadece çocuklar kask takıyor. Sadece çocuklar kask takıyor. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
That's 'cause they're still learning, like you. | Çünkü onlar hala öğrenme aşamasında, senin gibi. Çünkü onlar hala öğrenme aşamasında, senin gibi. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Here, I'm not arguing about this. Just put it on. Here. | Bu konuda tartışmak yok. Tak şunu. Bu konuda tartışmak yok. Tak şunu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No, Dan, l don't want | Hayır, Dan, istemiyorum. Hayır, Dan, istemiyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Look, even the pro guys wear helmets. Nobody makes fun of them. | Profesyoneller bile kask takar. Kimse onlarla dalga geçmez. Profesyoneller bile kask takar. Kimse onlarla dalga geçmez. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
You guys are just doing this to make fun of me. | Bunu sırf benimle dalga geçmek için yapıyorsunuz. Bunu sırf benimle dalga geçmek için yapıyorsunuz. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Dan: No, huh uh. | Hayır. Hayır. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Parker: Oh yeah, sure. | Öyle. Öyle. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No, l think chicks in helmets are hot. | Hayır, ben kask takan kızların seksi göründüğünü düşünüyorum. Hayır, ben kask takan kızların seksi göründüğünü düşünüyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Right? Yeah. | Değil mi? Doğru. Değil mi? Doğru. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Need a little help? You think? | Yardım lazım mı? Sence? Yardım lazım mı? Sence? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, looks like your bindings are a little loose. | Evet, bağların biraz gevşemiş gibi görünüyor. Evet, bağların biraz gevşemiş gibi görünüyor. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Come on, I'll get you up. Come on. | Hadi, seni kaldırayım. Hadi. Hadi, seni kaldırayım. Hadi. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
There you go. l'll just tighten these up for you. | İşte böyle. Senin için şunları biraz sıkayım. İşte böyle. Senin için şunları biraz sıkayım. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Thanks. No problem. | Sağ ol. Sorun değil. Sağ ol. Sorun değil. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Look at Lynch. | Lynch'e bak. Lynch'e bak. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, look at him. He's a chick magnet. | Şuna da bak. Tam bir hatun mıknatısı. Şuna da bak. Tam bir hatun mıknatısı. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
These all right? Yeah, that's a lot better. | Oldu mu? Evet, daha iyi oldu. Oldu mu? Evet, daha iyi oldu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
What the hell are you doing, man? Lynch: What's your problem? | Ne yapıyorsun sen? Senin derdin ne? Ne yapıyorsun sen? Senin derdin ne? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm trying to help her. Ryan! | Yardım etmeye çalışıyorum. Ryan! Yardım etmeye çalışıyorum. Ryan! | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
He had his hands all over you. No he didn't. I can take care of myself. | Her tarafını elliyordu. Her tarafını elliyordu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Just go, okay? I'll be there in a second. | Git hadi. Birazdan yanına gelirim. Git hadi. Birazdan yanına gelirim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l am so sorry about that. He can be such an asshole sometimes. | Çok üzgünüm. Bazen tam bir pislik oluyor. Çok üzgünüm. Bazen tam bir pislik oluyor. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l was seriously just trying to help. | Yardım etme konusunda ciddiydim. Yardım etme konusunda ciddiydim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l mean, l don't know if l can compete with a catch like that. | Zaten öyle bir adamla nasıl baş ederim bilemiyorum. Zaten öyle bir adamla nasıl baş ederim bilemiyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Are you okay? Yeah, I'm fine. | İyi misin? İyiyim. İyi misin? İyiyim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Well, thank you for your help. | Yardımın için teşekkür ederim. Yardımın için teşekkür ederim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm really sorry about that. | Gerçekten çok üzgünüm. Gerçekten çok üzgünüm. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm Shannon, by the way. Joe. | Bu arada ben Shannon. Joe. Bu arada ben Shannon. Joe. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Shannon, come on. | Shannon, hadi. Shannon, hadi. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
( sighs ) Well, it was really nice to meet you. | Seninle tanıştığıma çok sevindin. Seninle tanıştığıma çok sevindin. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, you too. I've got to go. | Ben de. Gitmeliyim. Ben de. Gitmeliyim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Good luck with that. Yeah. | Kayakta bol şans. Sağ ol. Kayakta bol şans. Sağ ol. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l was like a second away from kicking that guy's ass. | O adamı çok fena benzetirdim ya neyse. O adamı çok fena benzetirdim ya neyse. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, l know you were, Lynch. | Evet, ben de biliyordum Lynch. Evet, ben de biliyordum Lynch. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Don't worry about it. He's a douchebag. | Onu takma. Aptalın teki. Onu takma. Aptalın teki. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Seriously, that guy was such a dick. | Cidden herif tam bir pislikti. Cidden herif tam bir pislikti. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Why don't we talk about how tough you guys are at the bottom? | Kiminki daha sert, neden ondan konuşmuyoruz? Kiminki daha sert, neden ondan konuşmuyoruz? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm tough. | Ben sertim. Ben sertim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l know you are, baby. | Biliyorum bebeğim. Biliyorum bebeğim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Oh, she told you that? | Bunu mu söyledi? Bunu mu söyledi? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, we'll go to Okemo, Killington. We'll just go up north. | Okemo ve Killington'a gideceğiz. Kuzeye doğru çıkacağız. Okemo ve Killington'a gideceğiz. Kuzeye doğru çıkacağız. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
We'll get away for a while. Let's do it. | Bir süreliğine uzaklaşacağız. Yapalım. Bir süreliğine uzaklaşacağız. Yapalım. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Christmas, you and me. Deal. | Noel'de sen ve ben. Anlaştık. Noel'de sen ve ben. Anlaştık. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Listen, it's not like out Westwhere, you know, it's like a commercial. | West'deki gibi değil, daha ticari bir şey. West'deki gibi değil, daha ticari bir şey. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
You've got to ride three lifts to get to the top, it's like perfect powder. | Tepeye ulaşmak için 3 kere teleferiğe binmelisin, zemini harikaydı. Tepeye ulaşmak için 3 kere teleferiğe binmelisin, zemini harikaydı. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Let's be honest, it's not gonna be like that. | Dürüst olalım, onun gibi olmayacak. Dürüst olalım, onun gibi olmayacak. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, well, speaking of good skiing, | Evet, iyi kayaktan bahsetmişken... Evet, iyi kayaktan bahsetmişken... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
riding the bunny hill has been fun all day, | ...bütün gün eğimi az olan yerde kaymak eğlenceliydi... ...bütün gün eğimi az olan yerde kaymak eğlenceliydi... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
but, you know, l think I'd like to do an actual run before we leave tonight. | ...ama bu gece ayrılmadan önce gerçek bir kayma operasyonu yapalım. ...ama bu gece ayrılmadan önce gerçek bir kayma operasyonu yapalım. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Look, if you want to go off on your own, you don't have to hang out with us all day. | Tek başına çıkmak istiyorsan tüm gün bizimle takılmak zorunda değilsin. Tek başına çıkmak istiyorsan tüm gün bizimle takılmak zorunda değilsin. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No no, it's fine. l'm just saying I'd like to step it up at some point. | Hayır sorun değil. Ben sadece daha eğimli bir yerde kayalım diyorum. Hayır sorun değil. Ben sadece daha eğimli bir yerde kayalım diyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
You know, it's been amazing watching Parker fall on her ass all day, | Parker'ı bütün gün götünün üstüne düşerken izlemek harika ama... Parker'ı bütün gün götünün üstüne düşerken izlemek harika ama... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
but, you know, it'd be cool to... | ...biraz gerçek kayak yapmak... ...biraz gerçek kayak yapmak... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
do some real skiing. ( laughs ) | ...çok güzel olurdu. ...çok güzel olurdu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l think I've had enough skiing for today anyway. | Sanırım bugünlük yeterince kayak yaptım. Sanırım bugünlük yeterince kayak yaptım. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
So l can just stay here at the lodge | Siz daha fazlasını yapmak istiyorsanız... Siz daha fazlasını yapmak istiyorsanız... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
if you guys want to do more. | ...ben lobide takılabilirim. ...ben lobide takılabilirim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l didn't mean that. l didn't mean it like that. | Öyle demek istemedi. Öyle söylemek istemedim. Öyle demek istemedi. Öyle söylemek istemedim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
That's not what l meant. l don't know what l meant. | Öyle bir şey kastetmedim. Ne demek istedim ben de bilmiyorum. Öyle bir şey kastetmedim. Ne demek istedim ben de bilmiyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l told you l didn't l didn't have to come. | Size söyledim ya. Gelmek zorunda değildim. Size söyledim ya. Gelmek zorunda değildim. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No no no, Parker, l didn't not want you to come. | Hayır Parker. Gelmeni istemediğimden değil. Hayır Parker. Gelmeni istemediğimden değil. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No, he was the one who suggested you come in the first place. | Hayır, ilk başta gelmeni öneren oydu. Hayır, ilk başta gelmeni öneren oydu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Okay okay. | Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
The last thing l want to do is intrude on guy time. | İstediğim son şey erkek erkeğe vaktinize davetsiz misafir olmak. İstediğim son şey erkek erkeğe vaktinize davetsiz misafir olmak. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l will not be offended. | Alınganlık yapmam. Alınganlık yapmam. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l have a lot of things l can do here. | Burada yapabileceğim bir sürü şey var. Burada yapabileceğim bir sürü şey var. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Actually, why don't you give me the key and I'll go check my messages? | Aslında, bana anahtarı verseniz de gidip mesajlarımı kontrol etsem? Aslında, bana anahtarı verseniz de gidip mesajlarımı kontrol etsem? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Not to the locker, no. You're gonna | Hayır, anahtarı veremem. Hayır, anahtarı veremem. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
Come sit down for a second. Come here. | Gel otur biraz. Gel buraya. Gel otur biraz. Gel buraya. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
All you're gonna get is a bunch of messages from your mom | Tüm alacağın mesajlar annenin şundan bundan ettiği şikayetler olacaktır. Tüm alacağın mesajlar annenin şundan bundan ettiği şikayetler olacaktır. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
No, I'm not gonna give you the key. | Hayır, sana anahtarı vermiyorum. Hayır, sana anahtarı vermiyorum. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry if l ruined skiing for you today. | Bugünkü kayak eğlencenizi bozduysam üzgünüm. Bugünkü kayak eğlencenizi bozduysam üzgünüm. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
You didn't. Honestly, you didn't at all. | Bozmadın. Dürüstçe söylüyorum, hiç bozmadın. Bozmadın. Dürüstçe söylüyorum, hiç bozmadın. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
You missed the whole part of the conversation before you walked up | Konuşmanın gelmeden önceki kısmını kaçırdın. Konuşmanın gelmeden önceki kısmını kaçırdın. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
where l was saying, like, um... what was l saying? | Şöyle diyordum... ne diyordum? Şöyle diyordum... ne diyordum? | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
l was saying, like, "Dude, this has been really cool. | Şöyle diyordum, 'Dostum, gerçekten çok güzel oldu. Şöyle diyordum, 'Dostum, gerçekten çok güzel oldu. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
I'm glad that we sort of had this chance | Üçlü olmamız için elimize geçen... Üçlü olmamız için elimize geçen... | Frozen-1 | 2010 | ![]() |
to bond as a threesome." | ...bu fırsatı değerlendirdiğimiz için memnunun. ...bu fırsatı değerlendirdiğimiz için memnunun. | Frozen-1 | 2010 | ![]() |