• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20689

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Loeb's your friend. Loeb arkadaşınız. Onu o kadar alıkoyduk ki kimsenin tanımasına izin vermedik. Fringe-1 2008 info-icon
And I promised his wife. Ve ben karısına söz verdim. Fringe-1 2008 info-icon
This may be something of an understatement Kim belki kaçırma ile ilgili bir şeyler hatırlar. Belki biraz hafif kalacak ama durumu pekiyi değil. Hayır. Aklımda beliren ilk kelime kesinlikle "muhteşem" değil. Fringe-1 2008 info-icon
Dehydrated. Su kaybediyor. Fringe-1 2008 info-icon
Walter come here. Walter, gel buraya. Fringe-1 2008 info-icon
That's the root. Kök. Fringe-1 2008 info-icon
Coming up from his arm? Kolundan mı geliyor? Damarlarından, evet. Hapisten nasıl kaçtığıyla ilgili falan? Fringe-1 2008 info-icon
This parasite is spreading faster than I thought. Bu asalak düşündüğümden hızlı yayılıyor. Fringe-1 2008 info-icon
How long do you think he's got? Sence ne kadar zamanı var? Belki 1 gün. Fringe-1 2008 info-icon
A day maybe. Yarım düzine görgü tanığı ifadelerinde kadının kocasını bıçakladığını söylediler. Fringe-1 2008 info-icon
Hey. Hey. Hepsinin gözleri kahverengi. Bu yaygın bir genetik özelliktir. Fringe-1 2008 info-icon
Hi. so the good news is I think we have a lead. Selam. İyi haber; birini bulduk. Fringe-1 2008 info-icon
The bad news is I have to go to germany to see him. Kötü haber; onu görmek için Almanya'ya gidiyorum. Bir iki hafta hiçbir şeye karışmam. Belki biraz kendimi toparlarım. Fringe-1 2008 info-icon
I don't think that's the bad news. Bunun kötü bir haber olduğunu sanmıyorum. O ölüyor, Olivia. Fringe-1 2008 info-icon
I don't think we're gonna make it. Başarabileceğimizi sanmıyorum. Fringe-1 2008 info-icon
I'll call you when I land. Vardığımda ararım seni. Fringe-1 2008 info-icon
Look at you. Bak sen şuna. Dr. Bishop size verilen cihazları nasıl kullanacağınızı anlatacak. Fringe-1 2008 info-icon
Well don't let the suit throw you. Takım elbise seni aldatmasın. Bize ne hatırladığınızı anlatır mısınız? Fringe-1 2008 info-icon
Wow lucas I never thought I'd see the day. Vay be, Lucas. Bu günleri göreceğim hiç aklıma gelmezdi. Fringe-1 2008 info-icon
It's more comfortable than the military uniform. Askeri üniformadan çok daha rahat. Fringe-1 2008 info-icon
Hi...sorry. Hoş bulduk. Affedersin. Fringe-1 2008 info-icon
I'm not sure I can help you. Sana yardım edebilir miyim, bilmiyorum. Fringe-1 2008 info-icon
You said you have contacts at the prison. Hapishanede bağlantıların olduğunu söylemiştin. Fringe-1 2008 info-icon
I'm in the bundestag. I have contacts everywhere. Bundestag'tayım. Her yerde bağlantım var. Fringe-1 2008 info-icon
But you jumped on a plane so fast Ama o kadar çabuk geldin ki hiçbir şeyi ayarlama fırsatım olmadı. Fringe-1 2008 info-icon
Well what did you find? Ne buldun? Fringe-1 2008 info-icon
I know the warden. Hapishane müdürünü tanıyorum. Fringe-1 2008 info-icon
He wouldn't agree to anything. Hiçbir şeye razı olmaz. Gelmemi istemedi. Fringe-1 2008 info-icon
Show up. Gideceğiz. Fringe-1 2008 info-icon
Tenacious as always. Ne kadar inatçısın. Fringe-1 2008 info-icon
What can I do for you lucas? Nasıl yardımcı olabilirim, Lucas? ...ve bu dökümanın anlatmaya çalışacağı şey, bununla mücadele." Fringe-1 2008 info-icon
Olivia dunham this is Johan Lennox. Olivia Dunham. Bu da Johan Lennox. Fringe-1 2008 info-icon
Thank you for seeing us. Bizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Bir mahkûmla mı konuşacaksınız? Fringe-1 2008 info-icon
You want time with a prisoner? Adı Miles Kinberg, immunolojist, harika işleri var... Fringe-1 2008 info-icon
David robert jones. Olivia tam olarak ne yaptığını düşünüyorsun? David Robert Jones. Fringe-1 2008 info-icon
This will be a problem. Bu o kadar kolay değil. Eminim bir şeyler ayarlayabiliriz. Fringe-1 2008 info-icon
Your friend wants to be persuasive. Arkadaşınız ikna edici olmaya çalışıyor. Fringe-1 2008 info-icon
Mr. lennox you have your reasons Bay Lennox, bizi mahkûmla görüştürmemek için nedenleriniz olabilir... Fringe-1 2008 info-icon
But this is very important to me. ...ama bu benim için çok önemli. Fringe-1 2008 info-icon
I would be willing to sign anything. Ağ bu, Peter. İstediğiniz şeyi imzalamaya hazırım. Fringe-1 2008 info-icon
You have good taste. Zevk sahibi adamsın. Fringe-1 2008 info-icon
Even if I were to give the okay Ben izin versem bile... Fringe-1 2008 info-icon
Mr. jones talks to no one. ...Bay Jones kimseyle konuşmayacaktır. Fringe-1 2008 info-icon
I have reason to believe he will talk to me. Konuşacağına inanmamı sağlayan nedenlerim var. Fringe-1 2008 info-icon
If I write him a message will you give it to him? Yakala, yakala. Yakala. Bir not yazsam ona ulaştırır mısınız? Fringe-1 2008 info-icon
I don't expect miracles. Mucize beklemiyorum. Kimdi? Hey! Hey! Fringe-1 2008 info-icon
I don't know if I expect anything. Ne beklediğimi de bilmiyorum. Fringe-1 2008 info-icon
But I am grateful for whatever you can do in this case. Ama bir şeyler yapabilirseniz size minnettar olurum. Fringe-1 2008 info-icon
I was just saying I'm grateful for your work. Sadece çalışmalarınızdan dolayı müteşekkir olduğumu söylüyordum. Fringe-1 2008 info-icon
You're most welcome. Bir şey değil. Fringe-1 2008 info-icon
You know I had a fruit cocktail once Bir zamanlar bir meyve kokteylim vardı. Fringe-1 2008 info-icon
In atlantic city. Atlantic City'de. Fringe-1 2008 info-icon
Mind you I'm not the fruit cocktail Bak, aslında ben meyve kokteylini çok fazla sevmem. Senin yaralandığını görmüştüm. Hayır, bir tanem. Cennette değiliz. Fringe-1 2008 info-icon
We need to discuss your father. Baban hakkında konuşmamız gerek. Fringe-1 2008 info-icon
Is it the fruit cocktail thing again? Yine meyve kokteyli zırvaları mı? Fringe-1 2008 info-icon
Yeah he's been doing that recently. Evet, son zamanlarda sık yapıyor. Bazı yiyeceklere takıntılı hale geldi. Fringe-1 2008 info-icon
It's weird. Garip. Odaklanması gerek. Fringe-1 2008 info-icon
To focus? Odaklanmak mı? Bay Broyles... Fringe-1 2008 info-icon
Two thirds of the time Günün çoğunda babamın aklı başında bile değildir. Fringe-1 2008 info-icon
My father's not even lucid. Yani Mark Young kesikler aldığına dair halisünasyon gördü... Fringe-1 2008 info-icon
And in those rare Ve aklı başında olduğu o nadir anlarda da... Fringe-1 2008 info-icon
He rambles on about the foods and beverages that he missed ...akıl hastanesinde geçirdiği yaklaşık 20 yılda hasret kaldığı yiyecek ve... Fringe-1 2008 info-icon
For the better part of the last two decades. ...içecekleri sayıklıyor. Fringe-1 2008 info-icon
To say that he's not focused Onun odaklanmadığını söylemek onun insan olduğunu söylemekle aynı. Fringe-1 2008 info-icon
Which is to say you're absolutely right. Yani çok haklısınız. Fringe-1 2008 info-icon
And also it's not going to change any time too soon. Ve bu durum yakın zamanda değişecek gibi de değil. Fringe-1 2008 info-icon
I'm his son. I'm not a puppeteer. Ben onun oğluyum, kuklacısı değil. Bir kumandam yok. Bunlar babamın en sevdiği kitaplar: Goethe'nin ilk baskısı, Thomas Man... Bunlar babamın en sevdiği kitaplardı,... Fringe-1 2008 info-icon
There's no master switch I can flick Onu hayalimdeki babaya ya da sadece bebek bakıcılığı yapmak... Fringe-1 2008 info-icon
Or even somebody I don't have to baby sit every day. ...platformda da vardı. Evet. Fringe-1 2008 info-icon
I guess I've had that on my mind for awhile. Sanırım bunları uzun süredir içimde tutuyordum. Belli oluyor. Hayır, buradalar. Hepsi kitaplığımdaki kitaplar. Hayır, hayır. Burada olmalılar. Fringe-1 2008 info-icon
Broyles. Broyles. Peki, bunu nasıl yapacağız? Karısı bazı isimler verdi. Fringe-1 2008 info-icon
It's charlie francis. Charlie Francis. Yeni bir olasılıklar zinciri oluşmasına sebep oldun. Fringe-1 2008 info-icon
I understand I'm not at clearance level Bilgiye erişim iznim olmadığını biliyorum ama senin için bir şeyim var. Fringe-1 2008 info-icon
Local connecontion to the z.f.t. Z F T'ye yerel bir bağlantı. Anlat. Fringe-1 2008 info-icon
We figured out each line corresponds to an fbi case file Her satırın bir FBI davasına ve dava ajanlarına... Fringe-1 2008 info-icon
Every one of them originating from this field office. Her biri bu ofisten çıkma. Fringe-1 2008 info-icon
Another mole in this office? Bir köstebek daha mı var? Fringe-1 2008 info-icon
And you think what? Sence John Scott Z F T için mi çalışıyormuş? Fringe-1 2008 info-icon
Maybe. maybe not. Belki. Belki de değil. İlk geldiğimde bilgisayar ekranında... Bu siteye giriş yapabilir misin? Fringe-1 2008 info-icon
Whoever did this needed upper level security clearance. Bunu kim yaptıysa daha üst düzey bilgilere ulaşmış olmalı. Fringe-1 2008 info-icon
Access to the fbi mainframe. Sana hiçbir şeyden bahsetti mi? FBI sistemine girebilmiş. Fringe-1 2008 info-icon
You said local connection. ...ona ulaşabilmemizi sağlayacak tek kişi sizsiniz. Yerel bağlantı demiştin. Hatta oldukça kolay. Fringe-1 2008 info-icon
Yeah one of the lines is a phone number Evet, satırlardan biri Joseph Smith'e ait bir telefon numarası, onu incelemeye... Fringe-1 2008 info-icon
Yeah I know joseph smith. Evet Joseph Smith'i biliyorum. Çünkü sen öğretmeninin asistanısın. Fringe-1 2008 info-icon
Loeb was briefing me on him when he collapsed. Loeb rahatsızlanmadan önce onu anlatıyordu. Fringe-1 2008 info-icon
You got an address? Adres var mı? Bir saniye. Fringe-1 2008 info-icon
Hold on. Tanrım. Hayır, söylemedi. Tek kelime bile. Onları avutabileceğimi sandım. Fringe-1 2008 info-icon
4331 broad street saugus. 4331 Broad Sokak, Saugus. Fringe-1 2008 info-icon
4331 broad street. 4331 Broad Sokak. Fringe-1 2008 info-icon
This is broyles. Broyles. Fringe-1 2008 info-icon
I want a swat team surrounding joseph smith. Joseph Smith için özel tim istiyorum. Fringe-1 2008 info-icon
He's at 4331 broad street in saugus. Benim için önemli birini. 4331 Broad Sokak, Saugus. Fringe-1 2008 info-icon
And I want this radio silent. Telsiz sükûtu muhafaza olacak. Fringe-1 2008 info-icon
It's good to see you again. Seni yeniden gördüğüme sevindim. Dashiell'in tanıdık bir yüz görmesi onun hayrına olacaktır. Fringe-1 2008 info-icon
Despite the strange circumstance. Her ne kadar garip koşullar altında da olsa. Fringe-1 2008 info-icon
You don't have to wait with me. Beklemek zorunda değilsin. Telsiz sükûtu muhafaza olacak. Fringe-1 2008 info-icon
As you keep telling me. Deminden beri bunu söylüyorsun. Fringe-1 2008 info-icon
I want to. Beklemek istiyorum. Fringe-1 2008 info-icon
I really like it here. FBI'ın var olmadığını söylediği bir dosya. Burada olmayı seviyorum. Fringe-1 2008 info-icon
He'll see you. Size görecek. Fringe-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 20684
  • 20685
  • 20686
  • 20687
  • 20688
  • 20689
  • 20690
  • 20691
  • 20692
  • 20693
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim