Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20516
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What?! I'm not listening to him. | Ne var! Onu dinleyecek hâlim yok. Ne dedin sen? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Everything all right? | Her şey yolunda mı? Ne dedin, dedim sana? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I said I'm not listening to you, thicko! | Seni dinlemediğimi söyledim, mankafa! Ne! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He doesn't mean that. | Öyle demek istemedi. Herkese mankafa der. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It's all right, boys. | Bir sorun yok çocuklar. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
No, it's not all right. Your father is getting on my bloody nerves! | Hayır, bir sorun var. Babanız, sinirlerimi tepeme çıkartıyor! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Can you keep your voice down? | Ses tonunuza dikkat eder misiniz? Cidden, tepem atıyor! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I said can you keep your voice down? | Ses tonunuza dikkat edin, dedim. Sus be! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
She doesn't mean that. | Öyle demek istemedi. Herkese "Sus be!" der. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Right, that's it! You and you, out! | Yeter artık! Sen ve sen, dışarı! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Come on, you're going. You're going. | Evet, gidiyorsunuz. Dışarı. Suç onda ama. Evet! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Don't listen to them. | Onlara kulak asma. Ama... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You're leaving. | Gidiyorsunuz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
So you're still not talking to me? | Hâlâ konuşmuyor musun benimle? Hayır, konuşmuyorum! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
But Jackie, I... Right, you, the loft. | Ama Jackie... Sen, hemen çatı katına. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Go on, Pussface! | Git bakalım, Sivilcesurat! Haydi, Jackie! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
OK, that's it, that thing is coming off now. | Buraya kadar. Bu çıkacak buradan! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes way! It's coming off right this second. | Evet, olur. Artık buraya kadar! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Get off! Get... | Bırak be, bırak! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What's the matter? | Ne oldu? Neler oluyor? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I...I think I've dislocated my shoulder. | Galiba omzum çıktı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
OK, so first, we're going to need to give it an X ray. | İlk olarak, röntgen çekmemiz gerek. Tamam. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
And while we're at it, we'll take a quick X ray of the other one. | Bunu yaparken, onun yanında diğer koluna da çekeriz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, the other one? | Diğer koluma mı? Diğerine. Güzel fikir doktor. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
And then we can... | Sonra da... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, um, the other one, it's, er... You know what, | Diğeri... Aslına bakarsanız... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
it's really feeling suddenly a lot better. | ...âniden iyileşmeye başladı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Really? | Sahi mi? Sahi? Bu bir mucize! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Er, ah, I guess it just clicked back into place or something. | Sanırım çıktığı yere geri kaynadı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Ha. Nah, no, I think I'm, er, cured, Doctor. Yeah, really. | Hayır, sanırım iyileşti doktor. Gerçekten öyle. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Thanks. Thank you. | Çok teşekkürler. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, not now! One moment, please. | Şimdi olmaz! Bir dakika lütfen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Great, isn't it? | Harika, değil mi? Pekâlâ, neler oluyor? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Nothing, nothing's going on. | Hiçbir şeyin olduğu yok. Jonny. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Jonny was pretending to have a bad shoulder all night, | Jonny, çatı katı temizliğinden kaçmak için... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
to get out of doing the loft. | ...omzu çıkıkmış gibi davrandı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What? Martin, did you hear that? | Ne? Martin, duydun mu? Hayır. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I can't believe you, Jonny, you bloody little liar! | Sana inanamıyorum Jonny. Küçük yalancı seni! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
All right, then, the reason Adam didn't call Val's niece back, | Pekâlâ o zaman, Adam'ın Val'ın yeğenini bir daha aramamasının nedeni... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
after he slept with her... | ...onunla yattıktan sonra... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Ow! What's that for? | Bu ne içindi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You're not to sleep with Mum's friends! | Annenin arkadaşıyla yatamazsın! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Not Val! Val's niece. | Val'la değil! Val'ın yeğeniyle. Ha, öyleyse aferin. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
No, one minute. You slept with Val's niece? | Bir dakika bekleyin. Val'ın yeğeniyle mi yattın? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Only a bit. | Birazcık. Birazcık mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, and he didn't call her back | Evet, sonra da onu bir daha hiç aramadı... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
because he thought she smelt like you, Mum. | ...çünkü senin gibi koktuğunu düşünmüş, anne. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You didn't call her back because she smelt... like me? | Onu bir daha benim gibi koktuğu için mi aramadın? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes. | Evet. Ne varmış benim kokumda? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Nothing's wrong with your smell, when it's on you. | Bir şey yok kokunda ama senin üzerinde olunca. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What was the problem? | Sorun nedir? Kız, annem gibi kokuyormuş. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Ooh, smelt like Mum. Ooh! | Anneniz gibi mi kokuyormuş... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
All right, now all our stuff's out in the open, what about you two? | Demek böyle her şeyi açık açık konuşuyoruz. Söyleyin size ne olduğunu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Why don't you tell us about what your stupid argument's | Tüm gece boyunca yaptığınız o salak salak tartışmaların... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
been about the whole bloody night? | ...neyin nesi olduğunu neden söylemiyorsunuz? Aynen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It's personal. | Kişisel. Cinsel. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
How did you...? All right, what have you been telling the boys? | Siz nasıl Ne söyledin çocuklara? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I haven't been telling them anything. | Bir şey söylediğim yok. Cidden mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
OK, no, go on, Martin. Tell them, then, go on. | Pekâlâ, söyle o zaman Martin. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Tell them what? | Neyi söyleyeyim? Yaptığın her şeyi. Ona! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
But I didn't do anything. | Hiçbir şey yapmadım ki. Gerçekten mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I think you better tell us. | Bize söyleseniz iyi olacak. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Tell your sons who it was with. | Kiminle olduğunu söyle oğullarına. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Dad? Dad? | Baba? Baba? Peki, tamam. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Lady Di. | Prenses Di. Pardon! Ne dedin? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Lady Di. | Prenses Di. Prenses Di mı? Evet, Prenses Di. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Lady Di, as in Lady Di? The Lady Di? | Şu ünlü prenses olan Di hani? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes. | Evet. Prenses Diana? Prenses Diana Spencer? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes, Lady bleeding Diana Spencer. Lady Di. | Evet be! Prenses Diana Spencer. Prenses Di. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You see! | Gördünüz! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I dreamt I was in a bath of milk with Lady Di. | Rüyamda Prenses Di ile süt banyosu yaptığımı gördüm. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, what did you just say? | Pardon, ne dedin en son? Onunla süt banyosu... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
A milk bath? | Süt banyosu mu? Evet. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Did he say dreamt? | Rüyanda mı gördün? Evet, Prenses Di ile. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It was a dream? | Rüya mıydı yani? Olan olay, babanız ile... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
and Lady Diana Spencer, naked naked... | ...Prenses Diana Spencer çıplak şekilde... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
in a bath of milk. | ...süt banyosu yapmaları. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
But in a dream. | Rüyada ama. Baksana, hiçbir şey yok bunda. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It was not nothing it was you and Lady Di! | Evet, bir şey var. Seninle Prenses Di var işte! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, in my head, in my fast asleep head! | Evet ama hepsi aklımdaydı. Derin uykuya dalan aklımda! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It's completely different from real life. | Gerçek hayattan tamamen bağımsız. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
In your head, in the bath, it's the same thing. | Ha aklında, ha banyoda. İkisi de aynı şey. Tam da aynı şey değil aslında. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, but that's what you've been arguing about the whole night? | Pardon da bütün gece boyunca sırf bu yüzden mi tartışıp durdunuz? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Dad's ridiculous, stupid dream? | Babamın saçma salak rüyası yüzünden? Mükemmel yani! Mükemmel! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Actually, it really was incredible. | Doğrusu gerçekten mükemmeldi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Come on, Grandma. | Buyur, büyükanne. Sağ ol, doli. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Three hours later. | Üç saat sonra. Üç gün sonra. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, don't forget my yoghurts are in the boot. | Bagajdan yoğurtlarımı almayı unutmayın. Yoğurtlar var bir de. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Grandma, you do know none of us eat yoghurts? | Büyükanne, yoğurt yemediğimizi biliyorsun, değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I know. So why did you buy so many? 1 | Biliyorum. Niye bu kadar çok aldın madem? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
They were half price. | Yarı fiyatınaydı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What are we going to do with 36 of them? | Otuz altı tanesiyle ne yapacaksak artık? 1 | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, God, why won't it open? | Uf be, açılmayacak mı bu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Crazytits? | Çılgın Meme? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Do you have to call her that? | Ona öyle demek mi zorundasın? İsmi Liz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, Crazytits Liz. | Aynen, Çılgın Meme Liz. Mesaj atmayı bırak artık! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Have you worked out what to do? | Ne yapacağını biliyor musun? Yok. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I've told you should do dump her. | Onu becermeni söylemiştim. Öylece beceremem. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Body in the Thames. Please open! | "Thames'teki Ceset". Açıl artık! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I can't dump her, it's her birthday tomorrow. | Beceremem yani, yarın onun doğum günü. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |