Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20451
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Push these back up there and then close the vent. | Şunları geri itip havalandırmanın kapağını kapat. | Freezer-1 | 2013 | |
| Vadim?! | Vadim?! | Freezer-1 | 2013 | |
| Do you know who you just killed? | Az önce kimi öldürdüğünü biliyor musun? | Freezer-1 | 2013 | |
| I didn't kill anybody. Do you have any idea? | Ben kimseyi öldürmedim. Fikrin var mı? | Freezer-1 | 2013 | |
| Danil? That's not Danil. | Danil? O Danil değil. | Freezer-1 | 2013 | |
| That's Vadim... Oleg's son! | O Vadim... Oleg'in oğlu! | Freezer-1 | 2013 | |
| Yes, you heard her... nyet. | Evet, onu duydun... hayır. | Freezer-1 | 2013 | |
| I heard you were man of honor and integrity, | Onurlu ve dürüst olduğunu duymuştum, | Freezer-1 | 2013 | |
| but that is lie. | yalanmış. | Freezer-1 | 2013 | |
| You can't kill me, so you kill my son. | Beni öldüremeyince, oğlumu öldürdün. | Freezer-1 | 2013 | |
| I brought you here for a reason. | Buraya gelmeni sağlamam gerekiyordu. | Freezer-1 | 2013 | |
| Oh, so you brought me here? This was your plan. | Oh,buraya gelmemi sağlamak mı? Planın bu muydu? | Freezer-1 | 2013 | |
| Some plan. | Ne plan ama? | Freezer-1 | 2013 | |
| Who put you on me? | Seni peşime kim saldı? | Freezer-1 | 2013 | |
| Who hired you? | Kim seni işe aldı? | Freezer-1 | 2013 | |
| Was it Arshin? | Arshin miydi? | Freezer-1 | 2013 | |
| Trokmykov? Who paid you? | Trokmykov? Ödemeyi kim yaptı? | Freezer-1 | 2013 | |
| Speak, you fucking whore. | Konuş, Seni gidi kevaşe. | Freezer-1 | 2013 | |
| Let me do this | Eski moda yöntemlerle | Freezer-1 | 2013 | |
| the old fashioned way. | yapmayı deneyelim. | Freezer-1 | 2013 | |
| I have news for you. | Sana haberlerim var. | Freezer-1 | 2013 | |
| You are going to a very warm place. | Çok sıcak bir yere gidiyorsun. | Freezer-1 | 2013 | |
| It is honor | Seni kendim öldürmek, | Freezer-1 | 2013 | |
| to kill you myself. | büyük bir şeref. | Freezer-1 | 2013 | |
| Confess! | Günah çıkar! | Freezer-1 | 2013 | |
| Argh. | Argh. | Freezer-1 | 2013 | |
| Kill this dog. | Öldür şu köpeği. | Freezer-1 | 2013 | |
| When the devil asks what brought you, | Şeytan, seni oraya getiren şeyin ne olduğunu sorarsa; | Freezer-1 | 2013 | |
| tell him it was freedom... | özgürlük olduğunu söyle... | Freezer-1 | 2013 | |
| I killed you for freedom. | Seni özgürlük için öldürdüm. | Freezer-1 | 2013 | |
| Freedom? I don't own you. | Özgürlük mü? Sana borçlu değilim. | Freezer-1 | 2013 | |
| I don't even know you. | Tam olarak kim olduğunu bile bilmiyorum. | Freezer-1 | 2013 | |
| Not for me. For her. | Benim için değil. Onun için. | Freezer-1 | 2013 | |
| Danya. | Danya. | Freezer-1 | 2013 | |
| I was so scared. | O kadar korktum ki. | Freezer-1 | 2013 | |
| So many times I wanted to cry | O kadar çok zaman ağlamak istedim ki, | Freezer-1 | 2013 | |
| or to say, "Stop. Stop. " | veya "Dur. Dur" demek. | Freezer-1 | 2013 | |
| No, don't cry. | Hayır, ağlama. | Freezer-1 | 2013 | |
| Your tears will freeze. | Gözyaşların donacak. | Freezer-1 | 2013 | |
| Nyet! | Hayır! 1 | Freezer-1 | 2013 | |
| I can't think anymore. | Artık düşünemiyorum. | Freezer-1 | 2013 | |
| Oh, my God, they will kill us. | Oh, Tanrım, bizi öldürecek. | Freezer-1 | 2013 | |
| They will kill us. | Bizi öldürecek. | Freezer-1 | 2013 | |
| You've been here too long, baby. You are nearly frozen. | Çok uzun süredir buradasın, bebeğim. Neredeyse buz tuttun. | Freezer-1 | 2013 | |
| In the south of France... | Fransa'nın güneyinde... | Freezer-1 | 2013 | |
| in Montpellier, | Montpellier'de, | Freezer-1 | 2013 | |
| the historic center of town is called I'Ecusson. | Şehirin tarihi merkezine I'Ecusson derler. | Freezer-1 | 2013 | |
| It's full of small squares | Benim için bunca acıya katlanmana değecek, | Freezer-1 | 2013 | |
| with beautiful shops, wonderful bars and cafes, | küçük meydanlar, güzel dükkanlar, | Freezer-1 | 2013 | |
| art galleries | muhteşem barlar ve kafeler | Freezer-1 | 2013 | |
| which you would suffer through for me. | ve sanat galerileri ile doludur. | Freezer-1 | 2013 | |
| Danyam? | Danyam? | Freezer-1 | 2013 | |
| On top, there is a small restaurant. | En yüksekte, küçük bir restoran vardır. | Freezer-1 | 2013 | |
| They have the most incredible bread and cheese | Ağzında tereyağı gibi eriyen peynirleri ve | Freezer-1 | 2013 | |
| that melts in your mouth like butter. | en inanılmaz ekmekleri ikram ederler . | Freezer-1 | 2013 | |
| If you look out of the window, | Pencereden, gözlerinin kısarak | Freezer-1 | 2013 | |
| if you squint, | dışarı baktığında, | Freezer-1 | 2013 | |
| you will see the Mediterranean Sea. | Akdeniz'i görebilirsin. | Freezer-1 | 2013 | |
| Put your hands where I can see them. | Ellerini görebileceğim bir yere koy. | Freezer-1 | 2013 | |
| It's me... Robert. | Benim... Robert. | Freezer-1 | 2013 | |
| Are you armed? | Silahın var mı? | Freezer-1 | 2013 | |
| One on your wrist, one on his, | Birini kendi bileğine, birini onunkine, | Freezer-1 | 2013 | |
| one in the middle, around that post. Do it now. | birini de şu rafın kenarına gelecek şekilde ortaya tak. Hemen yap. | Freezer-1 | 2013 | |
| He is shot. | Vuruldu. | Freezer-1 | 2013 | |
| He will die if we don't get out of here. | Buradan çıkmazsak ölecek. | Freezer-1 | 2013 | |
| The zips, now. Do it now. | Kelepçeler, şimdi. Hemen yap. | Freezer-1 | 2013 | |
| You killed Oleg. | Oleg'i öldürdün. | Freezer-1 | 2013 | |
| Vadim... his son. | Vadim... oğlu. | Freezer-1 | 2013 | |
| Who the hell is she? | Kız kim? | Freezer-1 | 2013 | |
| Just one of their girls. | Onların kızlarından biri. | Freezer-1 | 2013 | |
| I'm not sure I believe you. | Sana inanıp inanmayacağıma emin değilim. | Freezer-1 | 2013 | |
| I'm the only one who knows where you are. | Nerede olduğunuzu bilen son kişi benim. | Freezer-1 | 2013 | |
| And I'm not leaving without that money. | ve bu parayı almadan bir yere gitmiyorum. | Freezer-1 | 2013 | |
| Now you can walk out that door | Şimdi,ya bu kapıdan çıkıp gitmenize izin veririm ya da | Freezer-1 | 2013 | |
| or I can close it and leave... up to you. | üstünüze kapatıp giderim... size kalmış. | Freezer-1 | 2013 | |
| I've been hearing that a lot lately. | Bunu son zamanlarda o kadar çok duydum ki. | Freezer-1 | 2013 | |
| I'll tell you. | Sana söyleyeceğim. | Freezer-1 | 2013 | |
| "Just one of their girls," huh? | Sadece "Onların kızlarından biri," huh? | Freezer-1 | 2013 | |
| You bullshit me, I will leave. | Beni kandırmaya kalkarsan, sizi bırakır giderim. | Freezer-1 | 2013 | |
| New York cuts. | 'New York cuts' kutusunda. | Freezer-1 | 2013 | |
| New York cuts...? | 'New York cuts' kutuları...? | Freezer-1 | 2013 | |
| The money's been here the entire time? | Onca zamandır para burada mıydı? | Freezer-1 | 2013 | |
| Let me out of here! | Beni çıkarın! | Freezer-1 | 2013 | |
| Let me out! | Çıkayım! | Freezer-1 | 2013 | |
| Saunders, Let me out of here! | Saunders, Bırakın buradan çıkayım! | Freezer-1 | 2013 | |
| You can kiss our eight million bucks goodbye. | Sekiz milyon dolarımıza hoşçakal demeden önce, biraz dokunabilirdin. | Freezer-1 | 2013 | |
| Are you sure you still love me? | Hala beni seviyor musun? | Freezer-1 | 2013 | |
| Let me out! | Bırakın çıkayım! | Freezer-1 | 2013 | |
| A gift from Oleg. | Oleg'den bir hediye. | Freezer-1 | 2013 | |
| Keep it fucking moving, huh? Get a room already! | Biraz ileri alsanıza, huh? Ayrıca gidip bir oda tutun! | Freezer-1 | 2013 | |
| Now how about that nice cup of hot cocoa? | Şimdi sıcak kakaoya ne dersin acaba? | Freezer-1 | 2013 | |
| Sake TL: Ne? | Sake TL: Ne? | Freezing-1 | 2010 | |
| <Açılıyor> | <Açılıyor> | Freezing-1 | 2010 | |
| <Bitiyor> | <Bitiyor> | Freezing-1 | 2010 | |
| Tomaru koto o yurusa renainara | Tomaru koto o yurusa renainara Eğer durdurmama izin vermezsen | Freezing-1 | 2010 | |
| Eğer durdurmama izin vermezsen | Tomaru koto o yurusa renainara Eğer durdurmama izin vermezsen | Freezing-1 | 2010 | |
| kono mama aruki tsuzuke you | Bu şekilde yürümeye devam et | Freezing-1 | 2010 | |
| oboete ite hoshii hitori janai koto 1 | Sana hatırlatmak isterim ki yalnız değilsin | Freezing-1 | 2010 | |
| Furi kirenai omoi o dareka ga | Birine karşı bu şekilde hissedip sarsılmam | Freezing-1 | 2010 | |
| yowasa to waratta toshite mo | Zayıflığa bile gülündü | Freezing-1 | 2010 |