Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20425
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Stacey, triple ail of my bets to the yeLlow scanner. | Stacey, sarı tarayıcı bahislerimi üç katına çıkar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Finch first, Ryan second, West third. Turk, dead. | Finch birinci, Ryan ikinci, West üçüncü. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I triple all my bets too, Stacey. | Bütün bahislerim üç katına çıkarıyorum, Stacey. | Freerunner-1 | 2011 | |
| The fuck. I'm in too. Trip it. Ryan, Finch | Ben de varım. Üç katına çıkar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Freebo win, Finch show, Ryan place, West dead. | Freebo kazanır, Finch ikinci, Ryan sonuncu, West mevta. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Bada Bing, you nuts? Freebo? | Ne, kafayı mı yedin? Freebo mu? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What? Pacino, De Niro, Freebo. | Ne oldu? Pacino, De Niro, Freebo. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Name ends in an O. He's gotta be good. | Hepsinin adı 'O' ile bitiyor. Adının hakkını vermeli. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Oh, oh, oh. Okay. | İyi öyleyse. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FRANK: l see you're back on course, freerunners. | Yola geldiğinizi görüyorum Özgür koşucular. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'd be Lying if l said I wasn't rooting for you. | Sizi yola getirmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Of course you are. | Tatbikî öyle. | Freerunner-1 | 2011 | |
| What the hell is Rome without its gladiators? | Gladyatör'süz Roma olur mu? | Freerunner-1 | 2011 | |
| CHELSEA: Who's that? No one, Chelsea. | O da kim? Hiç kimse, Chelsea. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Chelsea? | Chelsea? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Ah. Exquisite taste, Ryan. | İnce zevklisin, Ryan. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Shut your goddamn mouth! | Kapa lanet çeneni! | Freerunner-1 | 2011 | |
| It's quite a show you're giving us today, boys. lt's very good. | Çok özel bir gün yaşatıyorsunuz beyler. Çok iyi gidiyorsunuz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Glad we could make this exciting for you, asshole! | Seni heyecanlandırabildiysek ne mutlu bize, adi herif! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Yeah. Very exciting, Turk. WEST: Shit. | Evet, çok heyecanlı Türk. Siktir. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Now, by my clock... | Benim saatime göre... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...you have just under 24 minutes to make the next two scanners. | ...sıradaki iki tarayıcı için 24 dakikadan kısa süreniz kaldı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FREEBO: We'li never make it! WEST: Gotta get to Reese's gym! | Başaramayacağız. Reese'nin salonuna gitmeliyiz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: Get to the yellow flag! RYAN: Gotta find Reese. Turn right! | Sarı tarayıcı almalıyız. Reese'i bulmalıyız. Sağa dön! | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: Turn ieft. Go right. We're going to Reese's gym. | Sola dön. Sağa dön. Reese'nin salonuna gidiyoruz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: Water tower is left. RYAN: Take a right. | Su kulesi solda. Sağa dön. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Who was that? Which way? RYAN: Right! | O da kimdi? Hangi yöne? Sağa! | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: Left! Right! | Sola! Sağa! | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: Goodbye, losers. TURK: Finch, Finch! | Hoşça kalın, ezikler. Finch, Finch! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Finch! You son of a bitch! | Finch! Seni şerefsizin evladı! | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: Stop the car! We gotta stop the car! | Durdur arabayı! Durmak zorundayız! | Freerunner-1 | 2011 | |
| WEST: If he's racing.... TURK: Stop the car! | Eğer o yarışırsa... Arabayı durdur! | Freerunner-1 | 2011 | |
| No, we gotta find Reese! | Hayır, Reese'i bulmalıyız! | Freerunner-1 | 2011 | |
| He makes it to the last scanner, that's it, we're dead! | Son tarayıcıya varırsa hepimiz ölürüz! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Chelsea. Stop the car. | Chelsea. Arabayı durdur. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come on, West, baby! Come on! My money's on you! | Hadi bakalım, West! Hadi! Paramı sana yatırdım! | Freerunner-1 | 2011 | |
| What's going on? We lost everything. | Neler oluyor? Her şeyimizi kaybediyoruz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And i'm sorry, but in 24 minutes, this thing around my neck explodes. | Üzgünüm, 24 dk. sonra boynum patlayacak. | Freerunner-1 | 2011 | |
| That'lL be everything. | O zaman her şeyi kaybedeceğiz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| That's why you tried to throw me out. Yes. | Bu yüzden mi beni arabadan atıyordun? Evet. | Freerunner-1 | 2011 | |
| What are you doing? | Ne yapıyoruz? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Send this to Myles. Tell him to run a search of that logo. | Bunu Myles'a gönder. Logoyu araştırsın bakalım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| The company it belongs to, CEO, location... | Şirket kime ait, yöneticisi, yeri... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...anything he can find that relates to this guy. | ...bu adamla ilgili ne varsa bulsun. | Freerunner-1 | 2011 | |
| He calis himself Mr. Frank. | Kendine Bay Frank diyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Where are you going? Gotta go! | Nereye? Gitmeliyim | Freerunner-1 | 2011 | |
| I gotta get back in the race or l'm dead! | Yarışa dönmeliyim yoksa öleceğim! | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'll take you there. Let's go. | Seni oraya bırakırım. Gidelim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: Finch's bold move launches him into first place. | Finch'in cesur hareketi onu ilk sıraya yerleştiriyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| There's West sprinting into second. | West ikinciliği kovalıyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come on, Turk. Go, Turk. Go, Turk! | Hadi Türk. Hadi Türk. Acele et Türk! | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: Here we go, Freebo, baby. Come on, come on. Bada bing. | Hadi bakalım Freebo, bebişko. Hadi, hadi. Zıpla. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come on! TERENCE: Let's go. Come on, baby. | Hadi be! Devam edin. Hadi bakalım, bebeğim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: Turk and Freebo are trying a shortcut through the mall. | Türk'le Freebo alışveriş merkezinden kestirme yapıyorlar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: Here we go, here we go. Now we're taLking. | İşte böyle. İşte böyle. Şimdi konuşmaya başladık. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TERENCE: Come on. Let's go. Here we go, guys. | Hadi, hadi. İşte böyle, çocuklar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: Come on, Freebo. | Hadisene, Freebo. | Freerunner-1 | 2011 | |
| WALL STREET: Let's go! Let's go! | Devam et! Devam et! | Freerunner-1 | 2011 | |
| TERENCE: Where's my man? Where the bloody hell is my man? | Adamım nerede? Lanet olası adamım nerede? | Freerunner-1 | 2011 | |
| TEXAS: Come on. Come on! | Hadi, hadi! | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: We're back in it, we're back in it. Come on, Freebo! | Geri döndük! Geri döndük! Hadi bakalım, Freebo! | Freerunner-1 | 2011 | |
| you're right behind him. Buddy, let's go! | Hemen arkasındasın. Evlat devam et, hadi! | Freerunner-1 | 2011 | |
| RYAN: i'li meet you back at my place. CHELSEA: Go, Ryan! | Benim mekanda buluşuruz. Devam et, Ryan. | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: Get that camera inside. l wanna see my guy. There he is. | İçeriyi gösterin. Adamımı görmek istiyorum. İşte burada. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TEXAS: you're gonna win this. You have to win, l expect you to win. | Kazanacaksın, adım gibi eminim kazanacaksın. | Freerunner-1 | 2011 | |
| WALL STREET: Hustle, hustle. | Çabuk, çabuk | Freerunner-1 | 2011 | |
| Freebo. Your Your collar. | Freebo. Senin... Boyun halkan. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FREEBO: Get back there. Get back! | Geri çekil! Uzak dur! | Freerunner-1 | 2011 | |
| TERENCE: What happened to his collar? | Boyun halkasına ne oldu? | Freerunner-1 | 2011 | |
| TEXAS: He's ticking. He's ticking. | Bipliyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Freebo's collar short circuits. | Freebo'nun halkası kısa devre yaptı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Goodbye, Freebo. We'll miss you. JERSEY: No! | Güle güle Freebo. Özleyeceğiz seni. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Good luck, Turk. Freebo! | Bol şans, Türk. Freebo! | Freerunner-1 | 2011 | |
| You stupid, orange sweatshirted... | Portakal tişörtlü, anası orospu... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...goddamn motherfucker! | ...geri zekâlı! | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'm a banker, Jersey. Should've listened to me. | Jersey, ben bir bankacıyım. sözümü dinlemeliydin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Bankers? Aiways certain, seldom right. | Bankacılar? Her zaman hatalı bazen haklı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Add 1 0 million on round for yellow scanner. | Sarı tarayıcıya 10 milyon ekle. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I reckon your guy's onLy got one gear... | Yapacağınız her hareket çok belli... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...somewhat resembLing an Italian tank: | ...yemekten sonra su içeceksiniz gibi. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Reverse. | Tersine oynuyorum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'll take Mr. Frank's boy, Finch'll die here, 14 miLlion. l'm in now. | Bay Frank'in adamına oynuyorum. Finch'in burada öleceğine 14 milyon. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Fourteen million against that bet, Jersey. | Jersey'in bahsine bir 14 milyon da benden. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: West, Turk, Finch and Ryan. | West, Türk, Finch ve Ryan. | Freerunner-1 | 2011 | |
| For the one that's three seconds late to the scanner... | İçlerinden biri tarayıcıya üç saniye gecikirse... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...it's sayonara, freerunner. | ...güle güle Özgür koşucu. | Freerunner-1 | 2011 | |
| RYAN: Turk! Guys, take it easy. | Türk! Beyler, sakinleşin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Let's just all stand and figure out what to do next. | Durup ne yapacağımızı konuşalım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| WEST: I don't trust Finch. | Finch'e güvenmiyorum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: lt's a four runner showdown. Who will survive? | 4 koşucu kaldı. Kimler devam edecek? | Freerunner-1 | 2011 | |
| West takes one in the face. | West suratına yumruğu yedi. | Freerunner-1 | 2011 | |
| He'll feel that in the morning, if he makes it to morning. | Sabah uykusunda gibi... | Freerunner-1 | 2011 | |
| TEXAS: Come on! | Hadi be! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Gouge his eyes out! Tear his head off! | İlerleyin bakalım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: Back off. Aah! | Uzak dur. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: Ouch. Bye bye, West. Three freerunners left. | Acımış olmalı. Güle güle West. Üç koşucu kaldı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Go, Turk, baby. Scanner, baby. Scanner, baby! Get that scan! | Devam et, Türk aslanım. Tarayıcı bebeğim. Tarayıcıya okut. | Freerunner-1 | 2011 | |
| KOREAN: How could you do this to me? l believed in you. | Bunu bana nasıl yaparsın? Sana güvenmiştim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| JERSEY: Ryan's gonna blow. RYAN: Come on, come on. | Ryan patlayacak. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come on, come on, come on! | Tarasana be. Hadi tara. | Freerunner-1 | 2011 |