• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19907

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
We've never been. Oh yeah. Hiç gitmedik. Oh evet. Hiç gitmedik. Oh evet. Hiç gitmedik. Öyle mi? Food inc-1 2008 info-icon
Isn't that amazing? So we had to come to you. Enteresan değil mi? Böylece biz size geldik. Enteresan değil mi? Böylece biz size geldik. Çok ilginç değil mi? Biz size gelmek zorunda kaldık. Food inc-1 2008 info-icon
Yeah, we've never been. Evet, hiç gitmeyiz.. Evet, hiç gitmeyiz.. Evet, hiç gelmedik. Food inc-1 2008 info-icon
We just started boycotting a long time ago çok uzun zaman önce boykot kararı aldık çok uzun zaman önce boykot kararı aldık Uzun süre önce sizi boykot etmeye başlamıştık ve... Food inc-1 2008 info-icon
and we just kept riding on that. hala da devam ediyoruz.. hala da devam ediyoruz.. ...öyle devam ettik. Food inc-1 2008 info-icon
Wal Mart is terribly sensitive Wal Mart markasının algısı üzerinde Wal Mart markasının algısı üzerinde Wal Mart için itibar çok önemli. Food inc-1 2008 info-icon
to their reputation. korkunç derecede duyarlıdır.. korkunç derecede duyarlıdır.. Food inc-1 2008 info-icon
They've obviously been vilified, Günümüzde onunla uğraşılıp Günümüzde onunla uğraşılıp Herhalde şu an piyasada bulunan çoğu satıcıdan daha çok kötülenmişlerdir. Food inc-1 2008 info-icon
probably more than any retailer iftira atıp, karalanmaya çalışan iftira atıp, karalanmaya çalışan Food inc-1 2008 info-icon
in our current economy. başka mağaza zinciri yoktur herhalde.. başka mağaza zinciri yoktur herhalde.. Food inc-1 2008 info-icon
Actually, it's a pretty easy decision Aslında bizim için hiç de zor bir karar değil Aslında bizim için hiç de zor bir karar değil Tony Airoso Wal Mart Süt Ürünleri Alım Başkanı Aslında basit bir karar oldu. Food inc-1 2008 info-icon
to try to support things like organic, or whatever it might be, yani böyle tüketicinin talebi olan organik tarımı desteklemek yani böyle tüketicinin talebi olan organik tarımı desteklemek Organik pazar olsun, başka şeyler olsun... Food inc-1 2008 info-icon
based on what the customer wants. ya da tüketicinin talebi ne olursa ona dönüş yapmak.. ya da tüketicinin talebi ne olursa ona dönüş yapmak.. ...müşteri ne isterse, biz de ona yöneliyoruz. Food inc-1 2008 info-icon
We see that and react to it. Bu talebi gördük ve harekete geçtik.. Bu talebi gördük ve harekete geçtik.. Food inc-1 2008 info-icon
So if it's clear the customer wants it, Yani şurası çok açık Yani şurası çok açık Yani eğer müşteriler açıkça organik ürünlere yöneliyorsa... Food inc-1 2008 info-icon
it's really easy to get behind it, müşterinin talebi olan şeyin arkasında durup müşterinin talebi olan şeyin arkasında durup Food inc-1 2008 info-icon
to push forward and try to make that happen. ürünü ortaya çıkarmak ve gerçekleştirmek son derece basit.. ürünü ortaya çıkarmak ve gerçekleştirmek son derece basit.. Food inc-1 2008 info-icon
When I run into my old environmental friends, Çevreci eski arkadaşlarımla karşılaştığımda Çevreci eski arkadaşlarımla karşılaştığımda Bazen eski çevreci arkadaşlarla karşılaşıyorum... Food inc-1 2008 info-icon
many are initially horrified çoğu kurduğum ilişkileri ve yaptıklarımı görüp çoğu kurduğum ilişkileri ve yaptıklarımı görüp ...ve yönettiğim şirketi görüp dehşete düşüyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
by the kinds of company that I'm keeping these days. dehşete düşüyor.. dehşete düşüyor.. Food inc-1 2008 info-icon
But when I then go on to explain Onlara şunu açıklıyorum.. Onlara şunu açıklıyorum.. Ama onlara, Wal Mart'a sattığımız ürünün bir tonunun... Food inc-1 2008 info-icon
what the impact of one purchase order from Wal Mart is, Wal Mart ürünü kilo ile değil tonlarca alıyor.. Wal Mart ürünü kilo ile değil tonlarca alıyor.. Food inc-1 2008 info-icon
in terms of not pounds but tons of pesticide, bu da tonlarca tarım ilacı bu da tonlarca tarım ilacı Food inc-1 2008 info-icon
tons of herbicide, tons of chemical fertilizer, tonlarca böcek ilacı ve tonlarca kimyasal gübre demek.. tonlarca böcek ilacı ve tonlarca kimyasal gübre demek.. Food inc-1 2008 info-icon
the discussion... we get away from the emotion sonuç.. duygularımızdan uzaklaşıp sonuç.. duygularımızdan uzaklaşıp ...o dehşet kayboluyor. Food inc-1 2008 info-icon
and we get down to the facts. gerçeklerle yüzleşmeliyiz.. gerçeklerle yüzleşmeliyiz.. Asıl şeylere bakabiliyoruz. Food inc-1 2008 info-icon
This is really key, though, what you guys are doing here. Bu gerçekten çok önemli.. Burada yaptığınız, bu etiketler.. Bu gerçekten çok önemli.. Burada yaptığınız, bu etiketler.. Aslında sizin burada yaptığınız şey çok önemli. Food inc-1 2008 info-icon
I have no illusions about this. Kendimi kandırmıyorum. Kendimi kandırmıyorum. Ben kendimi kandırmıyorum. Food inc-1 2008 info-icon
I don't believe that Wal Mart has come here Yani Al Mart'a durup durduğu yerde Yani Al Mart'a durup durduğu yerde Wal Mart'ın bir anda çevreyi kurtarmak isteyip de bize geldiğini düşünmüyorum. Food inc-1 2008 info-icon
because they've suddenly had a moral enlightenment. vahiy gelip bu ürünlere yer vermedi.. vahiy gelip bu ürünlere yer vermedi.. Food inc-1 2008 info-icon
It's because of economics. Bu tamamıyla ekonomi işi.. Bu tamamıyla ekonomi işi.. Tamamen parayı düşünüyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
I can debate with my radical friends all day long, Tüm radikal arkadaşlarımla Tüm radikal arkadaşlarımla Radikal görüşlü arkadaşlarımla bütün gün tartışabiliriz. Food inc-1 2008 info-icon
but nobody can challenge the fact sabahlara kadar tartışabilirim.. Ama gerçek değişmez.. sabahlara kadar tartışabilirim.. Ama gerçek değişmez.. Ama bu, Wal Mart'a yapacağım her satışın... Food inc-1 2008 info-icon
that a sale of another million dollars to Wal Mart Al Mart'a 1 milyon dolarlık başka bir satış anlaşması Al Mart'a 1 milyon dolarlık başka bir satış anlaşması Food inc-1 2008 info-icon
helps to save the world. dünyayı korumamıza yardımcı olur.. dünyayı korumamıza yardımcı olur.. Food inc-1 2008 info-icon
Back around the turn of the last century, Geçtiğimiz yüzyıla baktığımızda Geçtiğimiz yüzyıla baktığımızda Geçen yüzyılın başında... Food inc-1 2008 info-icon
the average farmer could feed six or eight people. ortalama bir çiftçinin 6 8 kişiyi doyuracak üretim yaptığını görürüz ortalama bir çiftçinin 6 8 kişiyi doyuracak üretim yaptığını görürüz ...bir çiftçi, 6 8 kişilik yemek üretirdi. Food inc-1 2008 info-icon
Now the average American farmer Şu anda ortalama bir Amerikan çiftçisi Şu anda ortalama bir Amerikan çiftçisi Bugün ise, ortalama bir çiftçi, 126 kişilik yemek üretiyor. Food inc-1 2008 info-icon
can feed 126 people, okay? 126 kişiyi doyurabilir.. Tamam mı? 126 kişiyi doyurabilir.. Tamam mı? Food inc-1 2008 info-icon
These are the most productive humans that have ever lived. Bunlar gelmiş geçmiş en verimli insanlar.. Bunlar gelmiş geçmiş en verimli insanlar.. Bunlar, tarihin en üretken insanları. Food inc-1 2008 info-icon
The changes down on the farm have been Çiftlik yaşamının değişimi çok ciddi ve radikal olmasına karşın Çiftlik yaşamının değişimi çok ciddi ve radikal olmasına karşın Çiftliklerde yaşanan değişim, ani ve büyük oldu... Food inc-1 2008 info-icon
momentous and radical but invisible to most of us, çoğumuz için bu değişim hiç fark edilmedi.. çoğumuz için bu değişim hiç fark edilmedi.. ...ama çoğumuzun gözüne çarpmadı. Food inc-1 2008 info-icon
'cause who knows a farmer anymore? Artık çiftçi tanıdığı olan kaldı mı? Artık çiftçi tanıdığı olan kaldı mı? Çünkü, hangimiz bir çiftçi tanıyoruz ki? Food inc-1 2008 info-icon
But their way of life Ama yaşam biçimleri Ama yaşam biçimleri Yine de onların yaşamı, büyük anlamda değişti. Food inc-1 2008 info-icon
has been revolutionized. devrime uğratıldı.. devrime uğratıldı.. Food inc-1 2008 info-icon
10,000 years ago, 10,000 yıl önce çiftçiler 10,000 yıl önce çiftçiler 10,000 yıl önce çiftçiler... Food inc-1 2008 info-icon
farmers started saving their best seeds en iyi taneleri tohum olarak ayırıp en iyi taneleri tohum olarak ayırıp Food inc-1 2008 info-icon
and planted again in the following year. ertesi sene yeniden ekmek için ayırdılar.. ertesi sene yeniden ekmek için ayırdılar.. Food inc-1 2008 info-icon
That's how seeds have been developed. tohum böyle ıslah edildi.. tohum böyle ıslah edildi.. Tohumlar işte böyle geliştirildi. Food inc-1 2008 info-icon
That's how corn was developed Mısır örneğin, yararsız bir bitkiden Mısır örneğin, yararsız bir bitkiden Troy Roush Amerikan Mısır Yetiştiricileri Derneği Başkan Yrd. Mısır da, çoğu işe yaramaz olan bir ottan... Food inc-1 2008 info-icon
from a useless grass for the most part evrile evrile son derece verimli evrile evrile son derece verimli Food inc-1 2008 info-icon
to the extremely productive plant it is today. bir ürün haline böyle geldi.. bir ürün haline böyle geldi.. Food inc-1 2008 info-icon
The idea that any corporation could own a food crop Bir firmanın bir mahsule sahip olma fikri yeni.. Bir firmanın bir mahsule sahip olma fikri yeni.. Bir şirketin, bir bitkiye sahip olması fikri yeni bir fikir. Food inc-1 2008 info-icon
is a very new idea. It wasn't until the 1980s 1980'lerde Yüksek Mahkeme Tohum Patent Yasası'nı çıkarana 1980'lerde Yüksek Mahkeme Tohum Patent Yasası'nı çıkarana Food inc-1 2008 info-icon
that the Supreme Court said you could patent life. dek böyle birşey yoktu.. dek böyle birşey yoktu.. Food inc-1 2008 info-icon
And that opened the floodgates... Yasa çıktı, barajın kapakları açıldı Yasa çıktı, barajın kapakları açıldı Tabii bu da, hayatın en çok para eden kısımlarını patentleme yarışına kapıları açtı. Food inc-1 2008 info-icon
efforts to patent the most valuable parts of life, ve göbekten bağlı olduğumuz ne kadar değerli ve göbekten bağlı olduğumuz ne kadar değerli Food inc-1 2008 info-icon
which is to say the crops on which we depend. tarım bitkisi varsa patent koruması altına girdi.. tarım bitkisi varsa patent koruması altına girdi.. Bunlar da yediğimiz bitkiler oluyor. Food inc-1 2008 info-icon
Monsanto is a chemical company. Monsanto bir kimya firması.. Zamanında Monsanto bir kimya firması.. Zamanında Monsanto bir kimya şirketi. Food inc-1 2008 info-icon
They produced DDT, Agent Orange in Vietnam, ..DDT ve Vietnam Savaşı için kimyasal silah ürettiler.. ..DDT ve Vietnam Savaşı için kimyasal silah ürettiler.. DDT'yi ve Vietnam'daki Agent Orange'ı ürettiler... Food inc-1 2008 info-icon
and then they developed a product called "Roundup". sonra "Round Up" diye kimyasal bir ürün (zirai mücadele ilacı) geliştirdiler.. sonra "Round Up" diye kimyasal bir ürün (zirai mücadele ilacı) geliştirdiler.. ...sonra da "Roundup" dedikleri bir ürün geliştirdiler. Food inc-1 2008 info-icon
We started hearing rumblings about genetically engineered soybeans Kulağımıza Round Up'a dayanıklı Kulağımıza Round Up'a dayanıklı Bu Roundup'a dayanıklı olan GDO'lu soya filizlerinin söylentileri çıktı. Food inc-1 2008 info-icon
that could resist the application of Roundup. genetiği değiştirilmiş soya diye bir şeyler gelmeye başladı.. genetiği değiştirilmiş soya diye bir şeyler gelmeye başladı.. Food inc-1 2008 info-icon
When the Roundup was sprayed over top of it, Bir yer Round Up'la ilaçlanırsa Bir yer Round Up'la ilaçlanırsa Tarla Roundup'la spreylendiğinde, oradaki bütün yabani otlar ölüyordu... Food inc-1 2008 info-icon
it killed every weed out there etrafta Round Up'a dayanıklı soya dışında etrafta Round Up'a dayanıklı soya dışında Food inc-1 2008 info-icon
except for this Roundup Ready soybean. ne var ne yok öldürüyor böyle bir durum yani.. ne var ne yok öldürüyor böyle bir durum yani.. ...ama Roundup Ready soya filizleri ölmüyordu. Food inc-1 2008 info-icon
I can remember when the first prohibition Gelecek yıl için kendinize tohum ayırmayı yasaklayan Gelecek yıl için kendinize tohum ayırmayı yasaklayan Tohum saklamanın ilk yasaklanışını hatırlıyorum da... Food inc-1 2008 info-icon
against seed saving came into being. ..kararların uygulanmaya başladığı günleri hatırlıyorum.. ..kararların uygulanmaya başladığı günleri hatırlıyorum.. Food inc-1 2008 info-icon
Most farmers were just Bir çok çiftçi bu uygulamaya Bir çok çiftçi bu uygulamaya Çoğu çiftçi bu fikirden nefret etmişti. Food inc-1 2008 info-icon
absolutely disgusted with the whole concept. nefretle yaklaştı.. nefretle yaklaştı.. Food inc-1 2008 info-icon
It's been interesting over the course Sadece 11 yıl içinde Sadece 11 yıl içinde Son 11 yılda, tohum saklama yasağına karşı.... Food inc-1 2008 info-icon
of 11 years to watch us go kendi tohumumuzu ayırmanın kendi tohumumuzu ayırmanın Food inc-1 2008 info-icon
from utter contempt for the notion bir suç, aşağılanma unsuru bir suç, aşağılanma unsuru Food inc-1 2008 info-icon
that we can't save our own seed olduğunu kabullenmek olduğunu kabullenmek Food inc-1 2008 info-icon
to acceptance. ilginç tabii.. ilginç tabii.. Food inc-1 2008 info-icon
What happens if a farmer Peki eğer bir çiftçi tohum ayırırsa Peki eğer bir çiftçi tohum ayırırsa Bir çiftçi tohumunu kullanmazsa ne olur? Food inc-1 2008 info-icon
saves the seeds? ne olur? ne olur? Food inc-1 2008 info-icon
Well, you know, really there's Açıkçası bunu şu anda tek yapan var Açıkçası bunu şu anda tek yapan var Şey, aslında bu işle ilgisi olan tek bir şirket var. Food inc-1 2008 info-icon
only one company involved in this now o da bilirsiniz o da bilirsiniz Food inc-1 2008 info-icon
and that's Monsanto. Monsanto. Monsanto. O da Monsanto. Food inc-1 2008 info-icon
Monsanto is... Monsanto'nun Monsanto'nun Monsanto'nun... Food inc-1 2008 info-icon
They've got a team of private investigators tüm ülkeyi gezen tüm ülkeyi gezen Monsanto'nun şehirde gezinen müfettişleri var. Food inc-1 2008 info-icon
that kind of roam the country bir özel dedektif benzeri ekibi var.. bir özel dedektif benzeri ekibi var.. Food inc-1 2008 info-icon
and they've got a little 1 800 hotline Bir çağrı merkezi kurmuşlar Bir çağrı merkezi kurmuşlar Bir de bu iş için kullandıkları telefon hattı var. Food inc-1 2008 info-icon
they take calls on. If they get a call oradan ihbar alıyorlar.. Eğer ihbar gelirse oradan ihbar alıyorlar.. Eğer ihbar gelirse Food inc-1 2008 info-icon
and somebody alleges that somebody saved seed, yani birinin tohum ayırdığına dair bir ihbar yani birinin tohum ayırdığına dair bir ihbar Food inc-1 2008 info-icon
they'll send an investigator out to look into the matter. hemen bir dedektif gönderip durumu araştırıyorlar.. hemen bir dedektif gönderip durumu araştırıyorlar.. ...gidip kontrol etmesi için birini yolluyorlar. Food inc-1 2008 info-icon
If you save your own seed, you're gonna get a call Eğer kendi tohumunuzu ayırırsanız, Eğer kendi tohumunuzu ayırırsanız, Kendi tohumunu üretip saklıyorsan, Monsanto seni arıyor. Food inc-1 2008 info-icon
from somebody from Monsanto. Monsanto'dan hemen birileri sizi arar.. Monsanto'dan hemen birileri sizi arar.. Food inc-1 2008 info-icon
Two men drove in my driveway Akşam 7 7,30 gibi iki adam Akşam 7 7,30 gibi iki adam Bir akşam, 7:00, 7:30 gibi iki adam beni garaj yolunda durdurdu. Food inc-1 2008 info-icon
at 7.00, 7.30 at night, eve geldi ve bana siyah bir kart eve geldi ve bana siyah bir kart Food inc-1 2008 info-icon
presented a black card to me ..verdiler. Hiçbir şekilde Monsanto'dan ..verdiler. Hiçbir şekilde Monsanto'dan Food inc-1 2008 info-icon
and they never told me that they were from Monsanto. ..geldiklerini de söylemiyorlar.. ..geldiklerini de söylemiyorlar.. Monsanto'dan geldiklerini söylemediler. Food inc-1 2008 info-icon
They said that they had had a surveillance team, Bir izleme ekiplerinin olduğunu ve bu ekibin Bir izleme ekiplerinin olduğunu ve bu ekibin Bana, araştırma ekiplerinin, beni tohum temizlerken yakaladığını söylediler. Food inc-1 2008 info-icon
caught me cleaning beans. beni soya tohumu arındırırken yakaladığını söylediler.. beni soya tohumu arındırırken yakaladığını söylediler.. Food inc-1 2008 info-icon
I found it necessary to get up Dedektiflerin beni izlemediklerinden Dedektiflerin beni izlemediklerinden Ondan sonra da, müfettişler beni takip etmesin diye... Food inc-1 2008 info-icon
at 3.00 and 4.00 in the morning .. emin olmak için sabahın saat 3 4'ü gibi .. emin olmak için sabahın saat 3 4'ü gibi Food inc-1 2008 info-icon
before the investigators are on the road following me. kalkıp evden ayrıldım.. kalkıp evden ayrıldım.. Food inc-1 2008 info-icon
They were... Sanki onlar Sanki onlar Adamlar ya emekli askerdi, ya da emekli polis. Food inc-1 2008 info-icon
I'm gonna say maybe ex military or ex police. ..böyle eski asker ya da polis gibiydiler diyebilirim.. ..böyle eski asker ya da polis gibiydiler diyebilirim.. Food inc-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19902
  • 19903
  • 19904
  • 19905
  • 19906
  • 19907
  • 19908
  • 19909
  • 19910
  • 19911
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim