Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180939
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Keller's behind bars. He's running this. | Keller parmaklıklar ardında ama bu işi o yürütüyor. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He called me on Peter's cell | Lang onu götürdüğünde beni Peter'ın telefonundan aradı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
ERT is analyzing the phone | ERT aramayı analiz ediyor ve minibüsü takibe aldık. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Why does Keller want that kind of money? | Keller neden bu parayı istesin ki? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He's doing 20 years. | 20 sene içeride yatacak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He needs it to pay off the Russian mob | Rus çetelerine paralarını geri ödeyecek... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
so they don't kill him when he arrives at Barksdale. | ...böylece Barksdale'e gittiğinde onu öldürmeyecekler. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
The FBI doesn't negotiate... period... | FBI pazarlık yapmaz. Nokta. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
particularly with someone who's already locked up | Özellikle çoktan hapse atılmış ve hayatı için korkuları olan biriyle... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Sir, all due respect... Keller doesn't bluff. | Efendim, tüm saygımla söylüyorum ki Kelle blöf yapmıyor. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He will kill Peter if I don't engage him. | Eğer onunla irtibata geçmezsem Peter'ı öldürecek. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
The reason no one takes our men is because we make it clear | Kimse bizim adamlarımızı öldüremez çünkü yaptıklarında... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
all hell will rain down on them if they do. | ...tüm cehennemin üzerlerine çökeceğini bilirler. ...tüm cehennemin üzerilerine çökeceğini bilirler. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You also have to be willing to sacrifice a few of your agents | Bunu kanıtlamak için bir kaç ajanınızı kurban vermeniz gerekli. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
This isn't a one man con, Neal. | Bu tek kişilik bir düzenbazlık değil Neal. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
This is the U.S. Government. | Bahsi geçen ABD Hükümeti. Bahsi geçen ABD Hükumeti. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
We will catch Lang, | Lang'ı yakalayacağız... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and we will string Keller up by his thumbs | ...ve Keller'ı affedilmek için yalvarana kadar baş parmaklarından asacağız. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Protocol dictates we lock Keller down | Protokol tüm bunlar bitene kadar Keller'ı kilit altında tutmamızı gerektiriyor... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
but that gives him exactly what he wants... | ...ama bu tam olarak onun istediği gibi sonsuza kadar Hawthone'da kalması demek. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You've already contacted the prison? | Hapisane ile çoktan irtibata geçtiniz değil mi? Hapishane ile çoktan irtibata geçtiniz değil mi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
We're sending his ass to Barksdale Supermax. | Kıçını Barksdale Supermax'a sevk ediyoruz. Kıçını Barksdale Supermax'e sevk ediyoruz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Come sundown, Keller's gonna be bunking | Günbatımıyla beraber, Keller Ivan isimli Rus babasından köşe bucak kaçıyor olacak. Gün batımıyla beraber Keller Ivan isimli Rus babasından köşe bucak kaçıyor olacak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Diana, you stay with Neal. | Diana sen Neal'la kal. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Listen, Caffrey... | Dinle, Caffrey... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Let us do our job. We'll bring Peter home safely. | Bırak da biz işimizi yapalım. Peter'ı evine sağsalim getireceğiz. Bırak da biz işimizi yapalım. Peter'ı evine sağ salim getireceğiz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Would you give us a minute? | Bize bir dakika verir misin? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Sure. Thank you. | Elbette. Sağ ol. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Moz, what's up? | Moz, n'aber? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I got a call from an unidentifiable voice | Bilinmeyen bir numaradan belirnemeyen bir sesten bir arama yapıldı. Bilinmeyen bir numaradan belirlenemeyen bir sesten bir arama yapıldı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Gave me a time and a place for a meeting. | Bir buluşma için bana saat ve yer bildirdi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Told me to tell you. | Sana söylememi istedi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Is this your little friend Keller? | Bu senin küçük arkadaşın Keller mı? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
All right, meet me at Madison Square Park in half an hour. | Pekala benimle Madison Square Park'ta yarım saat sonra buluş. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Oh, and bring a hammer. | Çekiç getir. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Uh, ball peen or claw? | Top başlı mı tırnaklı mı? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Ball peen or claw? | Top baş mı tırnak mı? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Neal, what's going on? | Neal, neler oluyor? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Keller kidnapped Peter. Got to go. | Keller, Peter'ı kaçırdı. Gitmem gerek. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Every agent in the Bureau has one goal right now... | Büro'daki her bir ajanın tek bir amacı var... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
to find your husband. | ...kocanı bulmak. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I know. Thank you, Reese. | Biliyorum, sağ ol Reese. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
We're going to post a team at your home | Seninle iletişime geçmek isteyebilir diye evine bir ekip vereceğiz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Just, uh, give us a few minutes, | Bize bir kaç dakika ver seni onlarla beraber evine yollayacağım. Tamam. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
They say this is the biggest manhunt | Bu son 10 yılda FBI'ın gerçekleştirdiği en büyük adam yakalama olayıymış. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Even I've never seen anything like this. | Ben bile böyle bir şey görmedim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What do you know about Keller? | Keller hakkında ne biliyorsun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He's a chess player. | Bir satranç oyuncusu. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He thinks 10, 12 moves ahead. | 10, 12 hamle sonrasını düşünür. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
So everything they're doing... | Yani tüm bu önlemler... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
all the helicopters and the agents knocking on doors? | ...helikopteler ve kapı kapı dolaşan FBI ajanları onun için mi? ...helikopterler ve kapı kapı dolaşan FBI ajanları onun için mi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
He would have foreseen that. | Bunun olacağını hesaplamıştır. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
They don't know his end game. No. | Son oyununu bilmiyorlar mı? Hayır. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing? | Peki sen ne yapıyorsun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Well, they want me to go home... | Benden eve gitmemi istediler... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Sit tight. | Eli kolu bağlı oturacakmışım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
But is that what you're gonna do? | Ama bu senin yapacağın şey değil, değil mi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Whatever it takes to bring him home. | Kocamı eve getirmek için ne gerekiyorsa... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I'm supposed to be escorting you home. | Sana evine kadar eşlik etmem gerekiyordu. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I need to meet up with a friend first. | Önce bir arkadaşımı görmeliyim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I hope you're not planning on making a side deal with Keller. | Umarım Keller ile bir anlaşma yapmayı düşünmüyorsundur. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Look, Diana, if this were any other kidnapper... | Bak Diana bu sıradan bir adam kaçırılma olsaydı... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Rule one... never let someone emotionally involved | Kural bir; asla birinin duygusal şartlar altında pazarlık etmesine izin verme. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, if you're willing to lose your hostage. | Tabii rehine kaybetmeyi göze alıyorsan. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I've read the FBI playbook. So has Keller. | FBI'ın oyun kitabını okudum. Keller da okumuştur. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Well, why do you think he's so different? | Onun bu kadar farklı olduğunu mu düşünüyorsun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Early in his career, Keller pulled a 3 man job. | Kariyerinin ilk yıllarında Keller, 3 kişilik bir yaptı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
The game was pretty straightforward, | Oyun gayet başarıyla sonuçlandı kimse yaralanmadı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
But while they're walking away from the site, | Binadan uzaklaşırken üçüncü adam pasaportunu düşürdüğünü söyledi. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
While he's checking his pockets, | O ceplerini kontrol ederken Keller, kafasına bir kurşun sıktı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
The guy's passport was in his back pocket the whole time. | Adamın pasaportu meğer arka cebindeymiş. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Keller didn't wait to find out. | Keller bulmasını beklmedi bile. Keller bulmasını beklemedi bile. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You were the second man? | Sen de ikinci adam mıydın? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
If I can engage him, I can make sure Peter's alive | Eğer onu elde tutabilirsem Peter güvende olur... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and figure out a lead. | ...ve olayı çözeriz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I can't endorse what you're doing. | Yapacağın şeye izin veremem. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What do you think Peter would let me do? | Bu durumda Peter ne yapmamı isterdi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
All right, I'm gonna go get a cup of coffee. | Pekala ben bir fincan kahve içeceğim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I'll meet you here in... one hour. | Seninle burada 1 saat sonra buluşuruz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
So, you ditched Big Brother? | "Biri bizi gözetliyor"u ektin mi? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
"Brother"? Big Sister. | Gözetleme mi? Her neyse. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, she's not gonna follow us. | Bizi takip etmeyecek. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
What's with the sack of hammers? I said bring one. | Bir torba çekiçle ne yapacaksın? Sana bir tane getir dedim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You said to surprise you. | Seni şarşırtmamı söyledin. Seni şaşırtmamı söyledin. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Moz! | Moz! | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You're worried about Peter. | Peter için endişeleniyorsun. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I happen to have an arsenal of hammers. | Ben de tüm işe yarayabilecek çekiçleri getirdim. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Look, you've got half an hour before the exchange. | Takasa kadar yarım saatin var. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Unless Keller's developed a hammer fetish, | Eğer Keller bir çekiç fetişi geliştirmediyse... | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I imagine we're smashing something? | ...sanırım bir şeyleri parçalayacağız? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
Recognize this spot? | Bu noktayı hatırlıyor musun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I once met a man in this park who claimed to be John Lennon, | Bir keresinde bu parkta kendini John Lennon olarak ifşa eden biriyle tanışmıştım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
and I believed him. | Ve ona inanmıştım. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
The year was 1991. Mm. | 1991 yılı. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
It's where Kate and I used to come. | Burası Kate'le sürekli geldiğimiz yer. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I used to think one day | Şuradaki oyun alanında bir gün çocuğumuzun oynayacağını düşünürdüm. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I didn't know you thought about kids. | Çocuk yapmayı düşündüğünü bilmiyordum. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I thought we'd grow old here. | Sanırım yaşlandık artık. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
You were gonna propose? | Ne demeye getiriyorsun? | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |
I had the whole thing worked out, Moz. | Yapacağımı yaptım şimdiye kadar zaten Moz. | White Collar Payback-1 | 2011 | ![]() |