Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177408
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Please speak to the boss once more about our moving | Lütfen patronunla taşınmamız konusunda bir kere daha konuşur musun? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Is she there? Yeah | O orada mı? Evet. Ondas... | Tulpan-2 | 2008 | |
| She runs after us for a 100 km, never lets up | Hiç durmadan peşimizden 100 km koştu. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s drive her away? | Kovalım mı onu? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Think about what you�re saying | Ağzından çıkanı kulağın duysun. | Tulpan-2 | 2008 | |
| She�ll get pissed off and bite everybody! | Sinirlenecek ve herkesi ısıracak! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Have a look at what camels can do She is his mother | Bak bakalım develer neler yapabiliyor. Bu onun annesi. | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�ll do it! | Ben alırım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| What�s the point of this work? | Bu işin amacı ne? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s go, move it! | Hadi gidelim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Is she there? Yeah | O orda mı? Evet. | Tulpan-2 | 2008 | |
| They�re just hungry. They�re not sick | Hasta değiller, sadece açlar! | Tulpan-2 | 2008 | |
| She�s gone | Gitti. | Tulpan-2 | 2008 | |
| They need some grass, that�s all! | Onların biraz ota ihtiyacı var, hepsi bu! | Tulpan-2 | 2008 | |
| To the old place I�ll send a tractor! | Eski yere. Ben traktör göndereceğim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Bitch! Let�s go, move it! | Orospu! Hadi gidelim, çabuk! | Tulpan-2 | 2008 | |
| You�re not going! | Gidemiyorsun! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s have the lambs! | Kuzuları alalım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| You�re not getting a bonus anyway! | Unutma, ekstra para vermeyeceğim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m a monster! | Ben bir canavarım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Are we moving? Yeah | Taşınıyor muyuz? Evet. | Tulpan-2 | 2008 | |
| He said, pack up | Toparlanın dedi. | Tulpan-2 | 2008 | |
| This is Kazakh radio, international news | Kazak radyosunu dinliyorsunuz, Uluslararası haberler... | Tulpan-2 | 2008 | |
| Today it�s allowed! Right, Ondas? | Ondas izin veriyorsun değil mi? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Alright, sing | Tamam, söyle. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Don�t play at the table! How many times do I have to tell you? | Masada oynama! Bunu sana kaç kere söylemek zorundayım? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Ondas, let�s sing! | Ondas, hadi sende söyle! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s go, Beke. Beke, you�re coming with me today | Hadi gidelim, Beke. Beke, bugün benimle geliyorsun. | Tulpan-2 | 2008 | |
| And you stay home and help Samal Got it? | Sen evde kal ve Samal'a yardım et. Tamam mı? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Why don�t I get to go? | Neden ben gelmiyorum? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Why can�t I go? | Neden ben gelmiyorum? | Tulpan-2 | 2008 | |
| I said no That means no! | Hayır dedim. Bunun anlamı hayır! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m a sailor and a herdsman just like you! Got it? | Ben bir denizci ve de bir çobanım tıpkı senin gibi! Anladın mı? | Tulpan-2 | 2008 | |
| where is the lost sheep? You a herdsman? You�re a kid! | Kayıp koyun nerde? Sen çoban mısın? Sen bir çocuksun! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Who�s a kid? | Kim çocuk? | Tulpan-2 | 2008 | |
| Who�s a kid? You tell me? You! | Kim çocuk? Söyle bana? Sen! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m sick of your orders! | Senin emirlerinden bıktım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m sick of you and your steppe! | Senden ve senin bozkırından bıktım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m sick of your dust and your shit! | Senin çöplüğünden ve pisliğinden bıktım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| City boy! old man! | Şehir çocuğu! Yaşlı adam! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�m not going to live like you! | Senin gibi yaşamayacağım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| You�re a herdsman! I�m not staying here! | Çobanmış! Burada kalmıyorum! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Get it? I�m gone! | Anladın mı? Ben gittim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Don�t die | Ölme. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Silly thing | Aptal şey. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s move! | Hadi gidelim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Where were you? I�ve been looking for you all day! | Neredeydin? Gün boyu seni aradım! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Look, a live one was born! on the double | Bak, yeni doğdu! Çok güzel, çabuk ol. | Tulpan-2 | 2008 | |
| I keep saying, this is not a cattle wagon! Help me! | Kaç kere söyleyeceğim, bu hayvan vagonu değil! Yardım et bana! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Stop, cucumbers! Hold it! Careful, the lamb! | Dur, hıyarlar! Tut onu! Kuzuya dikkat et! | Tulpan-2 | 2008 | |
| The geologist�s cousin is visiting | Jeoloğun kuzeni ziyarete geldi. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Double D! Imagine! | Kocaman göğüsler! Düşünsene! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Careful! The photos! | Dikkat et! Fotoğraflar! | Tulpan-2 | 2008 | |
| She�s already cooked beshbarmak! | Besbarmak pişirmişler. | Tulpan-2 | 2008 | |
| It�s done! | Tamamdır! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Boni, let�s go to Tulpan! | Boni, hadi Tulpan'a gidelim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| To Tulpan | Tulpan'a. | Tulpan-2 | 2008 | |
| I really like you | Gerçekten senden çok hoşlanıyorum. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Your hair | Saçların. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Your hands | Ellerin. | Tulpan-2 | 2008 | |
| I like how shy you are | Utangaçlığını seviyorum. | Tulpan-2 | 2008 | |
| I�ll never forget | Bana perdelerin arkasından... | Tulpan-2 | 2008 | |
| How you looked at me from behind the curtains | ...nasıl baktığını ömrüm boyunca unutmayacağım. | Tulpan-2 | 2008 | |
| My ears look better now | Kulaklarım şimdi daha iyi gözüküyor. | Tulpan-2 | 2008 | |
| But ears aren�t the most important thing | Fakat en önemli şey kulaklar değil. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Get out! Do you like me even a little bit? | Defol! Birazcık da olsa benden hoşlanıyor musun? Dikkat bütün denizciler! Boni bir kız buldu! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Please, open the door or I�m coming in! | Lütfen kapıyı aç yoksa ben gireceğim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| She�s gone! You�ll never see her! | Gitti! Onu asla göremeyeceksin! | Tulpan-2 | 2008 | |
| She doesn�t like you! | Senden hoşlanmıyor! | Tulpan-2 | 2008 | |
| You won�t see her while I�m alive! | Ben yaşadığım sürece, onu göremeyeceksin! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Samal, | Samal... | Tulpan-2 | 2008 | |
| Pull from your side! | ... sende bu taraftan çek! | Tulpan-2 | 2008 | |
| and she screams at me: �Lie on your belly!� I lie down | ...ve bana dedi ki: "Yüzüstü yat!" Bende yattım... | Tulpan-2 | 2008 | |
| All together: one, two, three | Hep birlikte: 1, 2, 3... | Tulpan-2 | 2008 | |
| Take this pin to remember me by | Bu rozeti al ve beni hatırla. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Did you pack the meat? Yes | Yiyecekleri aldın mı? Evet. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Pack more | Biraz daha fazla al. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Don�t forget me | Beni unutma. | Tulpan-2 | 2008 | |
| We will go to Almaty together later | Daha sonra Almatı’ya beraber gideceğiz. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s go, Boni! | Hadi gidelim Boni! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Where are you going? Answer! | Nereye gidiyorsun? Cevap ver! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Anywhere else. Don�t start again | Herhangi bir yere. Yine başlama. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Everything will be okay, understand! You�ll find a girl! | Her şey güzel olacak, anladın mı? Bir kız bulacaksın! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I said I�m leaving | Gideceğim dedim. | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s move, Asa! | Hadi gidelim, Asa! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Let�s head to Sakhalin! | Hadi Sakhalin'e! | Tulpan-2 | 2008 | |
| We�ll sail to America! | Amerika’ya gidelim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Picture it, Asa | Hayal et, Asa. | Tulpan-2 | 2008 | |
| That�ll be the life! | Hayatımızı yaşayacağız! | Tulpan-2 | 2008 | |
| I said stop. That means stop | Dur dedim. Sadece dur. | Tulpan-2 | 2008 | |
| You�re a fool! | Sen bir budalasın! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Ready! we�re ready! Go! | Hazırız! Hazırız biz! Gidelim! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Are you crazy? step away from the wheels! | Deli misin? Tekerlerden uzak dur! | Tulpan-2 | 2008 | |
| Superhits on 93.5 Red FM. | Superhits on 93.5 Red FM | Tum Mile-1 | 2009 | |
| You're with Tarun on 'Mumbai Local'. | 25 Temmuz akşamın'da. | Tum Mile-1 | 2009 | |
| And on the evening of 25th July... | Mumbai'n yerel radyosunda, Tarun ile birlektesiniz. Mumbai'nin yerel radyosunda, Tarun ile birlektesiniz. | Tum Mile-1 | 2009 | |
| Tiwari, just play. Let it go. Why are your hands trembling? | Tiwari, hadi oyna. Bırak. Neden titriyorsun? | Tum Mile-1 | 2009 | |
| What are you doing? Let it go. | Ne yapıyorsun? Bırak. | Tum Mile-1 | 2009 | |
| Did you see that? Don't disturb him. | Bunu gördün mü? Onu raahtsız etme. Bunu gördün mü? Onu rahatsız etme. | Tum Mile-1 | 2009 | |
| His hands tremble at the wrong time. Oh, no. | Eller yalnış zamanda titriyor. Oh, hayır. | Tum Mile-1 | 2009 |