Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 173045
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
No, no... Wait | Hayır,hayır bekle. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Allright,wait, wait, wait a second No,no,no more seconds, no more games. | Pekala bekle,bekle bir saniye. Hayır,hayır ne bir saniye,nede başka bir oyun istemiyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm gonna blow her fucking head on. | Onun beynini uçuracağım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Give me the combination or paint the wall with her brain. | Ya bana şifreyi ver ya da onun beynini dağıtacağım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Jonathan,please, I'm counting to 10,ok. 1 | Jonathan,Iütfen. 10 a kadar sayıyorum,pekala 1... | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
2... She did save your life earlier. 3... | ...iki, daha önce senin hayatını kurtarmıştı. Üç. 2... Daha önce s enin hayatını kurtarmıştı. 3... 2... Daha önce s enin hayatını kurtarmıştı. 3... | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
He's bluffinng | Blöf yapıyor. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
4... I'm not bluffinng, you can try it. 5... | Dört, blöf yapmıyorum, deneyebilirsin. Beş. 4... Blöf yapmıyorum deneyebilirsin 5... 4... Blöf yapmıyorum deneyebilirsin 5... | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Give the combination. 6... Give the fucking combination. | Şifreyi ver. Altı. Şifreyi ver 6... ver şu lanet şifreyi. Şifreyi ver 6... ver şu lanet şifreyi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
7... Well,The contents of the safe have to be pretty important. | 7... demek ki kasanın içindeki bilgiler oldukça önemli. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
8... 9... Allright,guess this is this, thanks alot | 8... 9... Pekala. buraya kadar,teşekkürler. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Nine and a half. | Dokuz buçuk. Dokuz buçuk Dokuz buçuk | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Jonathan Allright,allright,allright | Jonathan! Pekala. Jonathan! Pekala,pekala,pekala! Jonathan! Pekala,pekala,pekala! | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ok, to a lady nine a three quarter | Tamam, böyle bir bayana; dokuz kırk beş. Tamam,böyle bir bayana... dokuz kırkbeş. Tamam,böyle bir bayana... dokuz kırkbeş. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
1, 2, 3, 4. | Bir, iki, üç, dört. 1,2,3,4 1,2,3,4 | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Are you married this guy? Fucker. Fuck you. | Bu adamla mı evlisin sen? Şerefsiz. Sen şerefsizsin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Oh,by the way,never sweet ass like mine kiss yours so beautiful in the stress.. | Peki,herneyse senin gibi güzel birisini zaten vuramazdım. Öyle de güzel ki... | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ohho.. so dangerous. | Çok da tehlikeli. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Just I like her. | Tam da istediğim gibi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm gonna give you choose so long time. | Size biraz zaman vereceğim. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I can't believe you. | İnanamıyorum sana. Sana söyleyemedim, çünkü ben... İnanamıyorum sana. İnanamıyorum sana. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I didn't tell you because... | Sana söyleyemedim çünkü... | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Because you lied bustard. | Çünkü sen yalan söyledin lanet herif. Çünkü yalan söyledin lanet herif. Çünkü yalan söyledin lanet herif. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Honey,calm down. | Sakin ol hayatım. Sakin ol haytım. Sakin ol haytım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm not gonna calm down. | Hiç de sakin olmayacağım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You were gonna let him shoot me. | Onun beni vurmasına müsade edecektin. Hayır, etmeyecektim. Onun beni vurmasına müsade edecektin. Onun beni vurmasına müsade edecektin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
No. I wasn't | Hayır,etmeyecektim. Hayır,atmeyecektim. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ohh,really What I think about it | Gerçekten mi? Öyle mi düşüneyim? Gerçekten mi? Öyle mi düşünüyüm? Gerçekten mi? Öyle mi düşünüyüm? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
That's now what happenning,I can explain | Olan biteni açıkalayabilirim. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Please,please explain,please explain to me Why there's a clipp thing safe in our house. Explain now! | Lütfen, açıkla. Açıkla bana. Lütfen,Iütfen açıkla bana, Niçin kasada öyle bir şey var? Şimdi açıkla bana. Lütfen,Iütfen açıkla bana, Niçin kasada öyle bir şey var? Şimdi açıkla bana. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Yes! You are quite interesting, Jonathan. | Evet, çok ilginç birisin Jonathan. Evet,çok ilginç birisin Jonathan. Evet,çok ilginç birisin Jonathan. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Jonathan.. | Jonathan. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
What! | Ne? Ne! Ne! | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Son of the bitch. | O... çocuğu seni! O... çocuğu seni O... çocuğu seni | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Mom, can I have more cookies? | Anneciğim! Biraz daha kurabiye alabilir miyim? Anneciğim biraz daha kurabiye alabilirmiyim. Anneciğim biraz daha kurabiye alabilirmiyim. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
And you can't spoil the dinner. I making favorite meal or. | Ama akşam yemeğini yiyemiyeceksin. En sevdiğin yemeği yapıyorum. Ama akşşam yemeğini yiyemiyeceksin. En sevdiğin yemeği yapıyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
No, I promise that won't. | Hayır, söz veriyorum yiyeceğim. Hayır,söz veriyorum yiyeceğim. Hayır,söz veriyorum yiyeceğim. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Okay, but just a few. | Pekala, sadece birkaç tane. Pekala sadece birkaç tane. Pekala sadece birkaç tane. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Thanks mom. You're welcome. | Teşekkürler, anneciğim. Birşey değil. Teşekkürler anneciğim Birşey değil. Teşekkürler anneciğim Birşey değil. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Eat them and finish your homework. Allright. | Onları ye ve ödevini bitir. Pekala. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Was Mr. Jackson here earlier? | Bay Jackson daha önce burada mıydı? Mr. Jackson daha önce buradamıydı? Mr. Jackson daha önce buradamıydı? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
'cause I was crossing the street to Jimmy's house and I thought I saw. | Çünkü Jimmy'lere giderken sanki onu gördüm sanıyorum. Çünkü,Jimmy lere giderken sanki onu gördüm sanıyorum. Çünkü,Jimmy lere giderken sanki onu gördüm sanıyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
No, I don't think so. | Hayır, zannetmiyorum. Hayır,zannetmiyorum. Hayır,zannetmiyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
But, I'm pretty sure he was,I mean 'cause he looked like him. Eat this Gabriel | Ama,çok eminim o idi,yani çok benziyordu. Kurabiyeni ye,Gabriel. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I think I can get them free. | Sanırım iplerden kurtulabilirim. Sanırım iplerden kurtulabilirim Sanırım iplerden kurtulabilirim | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Yes, almost there. | Evet, hemen hemen tamam. Evet,hemen hemen tamam. Evet,hemen hemen tamam. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Sýhh, don't that he hear you. | Yavaş ol, duyacak seni. Yavaş ol,duyacak seni. Yavaş ol,duyacak seni. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Almost. | Bitti sayıIır. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Another spectacular thing left to be here | Senin için başka bir muhteşem şey daha . Bir başka muhteşem şey daha senin için. Bir başka muhteşem şey daha senin için. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I need to take care of this,ok? | Buna çok iyi dikkat etmeliyim, tamam mı? Buna çok iyi dikkat etmeliyim tamam mı? Buna çok iyi dikkat etmeliyim tamam mı? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Belong to my mother. | Çünkü bu anneme ait birşey. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
C'mon c'mon, You can do it. | Hadi, başarabilirsin. Hadi,hadi başarabilirsin. Hadi,hadi başarabilirsin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Almost succeed it | Tamam, başardım. Tamam başardım. Tamam başardım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Get it, get it | Hadi, çıkar hemen şunları. Hadi hadi. Çıkar hemen çıkar. Hadi hadi. Çıkar hemen çıkar. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
C'mon... C'mon... | Tamam, hadi. Tamam hadi. Tamam hadi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Good c'mon. | İyi, aferin. İyi hadi. İyi hadi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Hurry up c'mon we are,we are | Hadi, acele et. Hadi acele et. Hadi acele et. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Shut up, Jonathan! | Kes sesini Jonathan. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ok Just stand there,c'mon | Öyle duracak mısın orada? Hadi. Öyle duracakmısın orada? Hadi. Öyle duracakmısın orada? Hadi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You're just gonna leave me here,? | Beni burada mı bırakacaksın? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Give me one good reason why should I do now is simply talk I by myself.. right now. | Bunu yapmam için şu anda bir neden gösterebilir misin? Bunu yapmam için şu anda bir neden gösterebilirmisin. Bunu yapmam için şu anda bir neden gösterebilirmisin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Do I need to? Yeah Jonathan,you do | Gerekli mi şimdi bu? Evet, Jonathan gerekli. Gerekli mi şimdi bu? Evet,Jonathan,gerekli. Gerekli mi şimdi bu? Evet,Jonathan,gerekli. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Dana, we are sticked together, he's gonna kill us both. | Dana, burada birlikte tutsakız, ikimizi de öldürecek şimdi. Dana burada birlikte tutsakız. O ikimizi de öldürecek şimdi. Dana burada birlikte tutsakız. O ikimizi de öldürecek şimdi. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You really got to say you did. | Gerçekten söylemek zorundasın. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ok,got to what I do was, honey, to protect you | Tamam, yapmam gereken sadece seni korumaktı canım. Tamam yapmam gereken sadece seni korumaktı canım. Tamam yapmam gereken sadece seni korumaktı canım. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Protect me from what? | Beni korumak mı? Neden? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You just gonna have to trust me, Dana. | Sadece bana güvenmelisin, Dana. Dana, sadece bana güvenmelisin. Dana, sadece bana güvenmelisin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I have my reason so what I do | Yapmamı gerektiren bazı nedenlerim vardı. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You should not lie to me. | Bana yalan söylememelisin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Get me off this damn shackles before the fucking animal comes down the stairs. | Lanet olası hayvan aşağı gelmeden çıkart şu ipleri elimden. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Don't every keep sth from me again. | Bir daha benden asla bir şey saklama. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ok, I will not. I promise. | Peki, saklamayacağım. Söz veriyorum. Peki,saklamayacağım,söz veriyorum. Peki,saklamayacağım,söz veriyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Dana,come on,do the hands first. | Dana, önce şu ellerimi çöz. Dana,önce şu ellerimi çöz. Dana,önce şu ellerimi çöz. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
The knots are too tight | Düğümler çok sıkı. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Ok,get a knife. | Peki,git bir bıçak al o zaman. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm not going upsatairs. | Yukarıya gitmem ben. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Dana. look at me! look at me. Look at my eyes. | Dana,bana bak,bak bana,gözlerime bak. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
You have to do. | Yapmalısın bunu. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Dana, you have to free myself yet. Come on. It's upstairs. Go get it. | Dana, önce beni buradan kurtarmalısın. Dana,önce beni burdan kurtarmalısın. Yukarda,git al şunu. Dana,önce beni burdan kurtarmalısın. Yukarda,git al şunu. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm going the store, Gabriel please finish your homework and no TV ok. | Markete gidiyorum, Gabriel. Ödevini yap, TV yok tamam mı? Markete gidiyorum,Gabriel. Ödevini yap, TV yok tamammı? Markete gidiyorum,Gabriel. Ödevini yap, TV yok tamammı? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Hi mom, I thought you were going to the store. | Merhaba anne! bakkala gittiğini sanıyordum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I was. | Gidiyordum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I'm doing homework. | Ben ödevimi yapıyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Good. | İyi, aferin. İyi aferin. İyi aferin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Do you know anythink about what happened down the stube? | Aşağıda mutfakta ne oduğu hakkında birşey biliyor musun? Aşağıda mutfakta ne oduğu hakkında birşey biliyormusun? Aşağıda mutfakta ne oduğu hakkında birşey biliyormusun? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
"No, what happened on down to the stube? | Hayır, ne olmuş ki mutfakta? Hayır,ne olmuş ki mutfakta? Hayır,ne olmuş ki mutfakta? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
some kind of a mutilated animal | Bir çeşit sakatlanmış bir hayvan. Bir çeşit sakatlanmış hayvan. Bir çeşit sakatlanmış hayvan. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
I would not do anything about that. | Ben ne yapabilirim onun için. Ben ne yapabilirim ki onun için. Ben ne yapabilirim ki onun için. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Are you telling the truth? | Doğruyu söylüyormusun? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Why wanna I do some like that, one poor a little rat, Mom? | Niçin böyle bir şey yapmak isteyeyim, o sadece zavallı küçük bir fare, anne. Niçin böyle bir şey yapmak isteyeyim ki, o sadece zavallı küçük bir fare,anne. Niçin böyle bir şey yapmak isteyeyim ki, o sadece zavallı küçük bir fare,anne. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
little body | Merhaba, küçük şey. Seni küçük şey. Seni küçük şey. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
No, get my hands first,get my hands. | Hayır önce elllerim,önce ellerimi çöz. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Hurry up! c'mon. I'm hurry | Acele et hadi. Ediyorum. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Sorry.. | Afedersin. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Hey kit, Someone will adopt you. Yeah,Someone will adopt you. | Hey ufaklık birileri seni evlatlık almalı. Evet bunu yapmalı. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Hey,look watch this, come... | Hey, bak şuna Hey Bak şuna Hey Bak şuna | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Come,come,come | Gel, gel. Gel,gel, Gel,gel, | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Cutting through the damn thing. | Kesilmiyor lanet şey. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
Dana.. Do stop moving. | Dana... Bırak kımıIdamayı. | The Truth-1 | 2010 | ![]() |
What are you doing there? | Ne yapıyorsunuz siz orada? | The Truth-1 | 2010 | ![]() |