Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172642
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
l will supplant some of your teeth | ...bu ellerimle dişlerini dökerim. ...bu ellerimle dişlerini dökerim! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Why, l said nothing | Neden? Ben bir şey demedim. Neden? Ben bir şey demedim! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
from me she got it | ...benden aldı. Onu benden aldı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
And the devil take your fingers! | ...ve şeytan koparsın parmaklarını! Şeytan koparsın parmaklarını! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Why, as l told thee, 'tis a custom with her, l' th'late afternoon to sleep | Evet, dediğim gibi, öğleden sonraları uykuya yatar. Evet, dediğim gibi... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
for without them she's but a sot, as l am | ...çünkü onlar olmadan o da benim gibi bir şapşal. Çünkü onlar olmadan o da benim gibi bir şapşal. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
ls it so brave a lass? | Bu kadar güzel ha! Bu kadar güzel bir kız mı? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
her daughter and l will be King and Queen | Kızıyla ben kral ve kraliçe oluruz. Sonra kızıyla ben, kral ve kraliçe oluruz. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Ay, on mine honour | Evet, şerefim üzerine yemin ediyorum. Evet. Yemin ediyorum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
This will l tell my master | Ben de bunu efendime iletiyorum. Bunu efendime söyleyeceğim. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Thou makest me merry l am full of pleasure | Senden çok hoşlandım. Sevinç dolu içim. Beni çok mutlu ettin. Sevinç dolu içim! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Thought is free | Düşünce bedava! Düşünmesi bedava! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Play 'em and flay 'em, flay 'em and play 'em. Thought is free | Oyna onlarla, soy onları, soy onları, oyna onlarla. Düşünce bedava! Oyna onlarla, soy onları, soy onları, oyna onlarla. Düşünmesi bedava! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
No, monster, not l | Ben mi canavar? Yok canım! Hayır canavar, korkmuyorum! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
sounds and sweet airs, that give delight and hurt not | ...ya bir ses, ya da ezgi ama hepsi hoştur, zarar vermez insana. Ya bir ses ya da ezgi ama hepsi hoştur, zarar vermez sana. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and show riches ready to drop upon me that, when l waked | Ve hazineler gösterir bana, öyle ki, uyandığımda... Ve hazineler gösterir bana, öyle ki uyandığımda... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l cried to dream again | ...yeniden uykuya dalayım diye ağlarım. ...yeniden uyuyayım diye ağlarım. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l can go no further, sir l needs must rest me | Daha fazla ilerleyemeyeceğim, efendim, izninizle ben biraz dinleneceğim. Daha fazla ilerleyemeyeceğim efendim, ben biraz dinleneceğim. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l am right glad that he's so out of hope | Ümidi kestiğine çok sevindim. Ümidini tamamen kesmesine çok sevindim. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
The next advantage will we take thoroughly | İlk fırsatta bitiririz bu işi. Elimize geçen ilk fırsatta bitiririz bu işi! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l will stand to and feed although my last, no matter | Ben yanaşıyorum ve yiyorum, son yemeğim olsa da zararı yok... Ben yanaşıyorum ve yiyorum, son yemeğim olsa da zararı yok. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
since l feel the best is past | ...çünkü en güzeli geçmişte kaldı. Çünkü en güzeli geçmişte kaldı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
But remember | Ancak unutmayın... Ama unutmayın... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and these mine enemies are all knit up in their distractions | ...ve düşmanlarımın kafası iyice karıştı. ...ve düşmanlarımın kafası iyice karışmış durumda. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l' the name of something holy, sir | Kutsal bir şeyler adına, orada niye öyle durup... Kutsal bir şeyler adına efendim... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O, it is monstrous, monstrous! | Ah korkunç bir şey bu, korkunç! Korkunç bir şey bu, korkunç! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
the winds did sing it to me | Rüzgâr, şarkısında onu anlattı... Rüzgar şarkısında onu anlattı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and the thunder | ...ve gök gürültüsü... Ve gök gürültüsü... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
that deep and dreadful organ pipe pronounced the name of Prospera | ...o derin ve dehşet verici sesiyle, Prospero diye haykırdı. ...o derin ve dehşet verici sesiyle "Prospero" diye haykırdı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
their great guilt, like poison given to work a great time after | İçlerindeki ağır suçluluk duygusu zehir gibi... İçlerindeki ağır suçluluk duygusu zehir gibi. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
now 'gins to bite the spirits | ...yavaş yavaş işlemeye başladı ruhlarına. Yavaş yavaş işlemeye başladı ruhlarına. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
for l have given you here a third of mine own life | Çünkü sana şimdi hayatımın üçte birini veriyorum... Çünkü sana şimdi hayatımın üçte birini veriyorum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Sit then and talk with her | Otur ve konuş onunla... Otur ve konuş onunla. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
she is thine own | ...artık Miranda senindir. Artık Miranda senindir. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
That's more to me than my wetting. Yet all this is your harmless fairy, monster | Bu hiç hesapta yoktu. Bu mu senin zararsız perin ha, canavar? Çünkü bu hiç hesapta yoktu. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
My industrious servant | Hamarat uşağım! Hamarat uşağım benim! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
lncite them to quick motion | Söyle çabuk olsunlar. Söyle de çabuk olsunlar. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
for l must bestow upon the eyes of this young couple | Şu genç çiftin gözleri önünde, sanatımdan naçiz bir örnek sunacağım. Şu genç çiftin gözleri önünde, sanatımdan... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O mistress mine, where are you roaming ? | Ah benim hanımım, nerelerde dolaşırsın? Benim hanımım, nerelerde dolaşıyor? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
You do look, my son, in a moved sort, as if you were dismay'd be cheerful, sir | Biraz huzursuz görünüyorsun oğlum, seni ürküttüm galiba, keyfini bozma bayım. Biraz huzursuz görünüyorsun oğlum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
These our actors, as l foretold you, were all spirits | Gördüğün oyunculara gelince, sana dediğim gibi, onlar birer ruhtu... Gördüğün oyunculara gelince, sana dediğim gibi onlar birer ruhtu... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and are melted into air into thin air | ...ve hepsi eriyip o ince havaya karıştı. ...ve hepsi de eriyip, o ince havaya karıştı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l told you, ma'am, they were red hot with drinking | Dediğim gibi efendim, içmekten kıpkırmızıydılar. Dediğim gibi efendim, içmekten kıpkırmızı olmuşlardı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l left them l' the filthy mantled pool beyond your cell | Senin mağaranın ötesindeki üstünü pislik bağlamış su çukuruna bıraktım Senin mağaranın ötesindeki pislik bağlamış su çukuruna bıraktım. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
This was well done, my bird | Çok iyi yapmışsın kuşum benim. Çok iyi yapmışsın kuşum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
A devil, a born devil | Şeytan bu, doğuştan şeytanın... Şeytan bu, doğuştan şeytan. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Pray you, tread softly We now are near her cell | Yalvarırım, yere çok yumuşak basın. Mağarasına yaklaştık. Yalvarırım, yere çok yumuşak basın. Çünkü mağarasına yaklaştık. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O no | Yok hayır. Hayır, hayır, hayır. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O king Stephano! | Kral Stephano! Ey Kral Stephano! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Put off that gown, Trinculo! By this hand, l'll have that gown | Çıkar o elbiseyi, Trinculo! O elbise benim olacak. Çıkar o elbiseyi, Trinculo! O elbise benim olacak! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Let's alone and do the murder first | Bırakalım şunları da önce cinayet işini bitirin. Bırakalım şunları da önce cinayeti halledin. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Be you quiet, monster | Kes sesini canavar. Kes sesini, canavar. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Do, do! We steal by line and level | Doğru, doğru! İyisi mi biz biz olalım bunları... Doğru, doğru! İyisi mi biz bunları yürütürken... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Wit shall not go unrewarded while l am king of this country | Ben bu ülkede kral olduğum sürece zekâ karşılıksız kalmayacak. Ben bu ülkede kral olduğum sürece zeka karşılıksız kalmayacak. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Monster, lay on your fingers, or l'll turn thee from my kingdom | Canavar, hadi çalıştır parmaklarını yoksa seni krallığımdan atarım. Canavar, haydi çalıştır parmaklarını! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Let them be hunted soundly | İyice koşturun onları. İyice koşturun onları! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Shortly shall all my labours end | Yakında tüm çabalarım sona erecek... Yakında, tüm çabalarım sona erecek... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
but chiefly him that you term'd, ma'am 'The good old lord Gonzalo'... | ...ama en çok o yaşlı Lord Gonzalo dediğiniz adam etkilenmiş görünüyor. Ama en çok... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
that if you now beheld them | Yani şimdi onları görecek... Şimdi onları görseydiniz... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
your affections would become tender | ...olsanız yüreğiniz yumuşardı. ...belki yüreğiniz yumuşardı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Dost thou think so, spirit? | Öyle mi düşünüyorsun peri? Öyle mi düşünüyorsun, peri? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
My charms l'll break | Büyülerimi bozacağım... Büyülerimi bozacağım. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
their senses l'll restore, and they shall be themselves | ...duyularını geri vereceğim. Kendi benliklerine kavuşacaklar yeniden. Duyularını geri vereceğim ve kendi benliklerine kavuşacaklar. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
call'd forth the mutinous winds | İsyankâr rüzgârları göreve çağırdım... Asi rüzgarları göreve çağırdım. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and rifted Jove's stout oak with his own bolt | ...ve Jüpiter'in kaya gibi meşesini kendi yıldırımıyla yardım. ...ve Jüpiter'in kaya gibi meşesini kendi yıldırımıyla yardım! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
the strong based promontory have l made shake | Yerinden oynamaz gibi görünen yarımadaları dibinden sarstım. Yerinden oynamaz gibi görünen yarımadaları dibinden sarstım! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and, when l have required some heavenly music which even now l do | Şimdi gerekli müziği çağıracağım göklerden... Şimdi gerekli müziği çağıracağım göklerden ve onun yardımıyla... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
to work mine end upon their senses that this airy charm is for | ...ve onun yardımıyla bu insanların duyularına kalıp verdikten sonra... ...bu insanların duyularına kalıp verdikten sonra... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and a loyal sir to him you follow'st | ...ve peşinden gittiği herkese sadık olan insan... ...ve peşinden gittiği herkese sadık olan insan. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
fetch me the skirt and bodice from my cell l will discase me, and myself present | ...mağaramdan etekle korsemi getir. Şu kılığımdan sıyrılıp eskiden olduğu... Mağaramdan etekle korsemi getir. Şu kılığımdan sıyrılıp... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Quickly, spirit! Thou shalt ere long be free | Hadi peri, durma. Özgür olmana az kaldı. Haydi peri, durma. Özgür olmana az kaldı. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O l shall miss thee Ariel | Ah seni özleyeceğim Ariel... Seni özleyeceğim Ariel. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
but yet thou shalt have freedom | ...ama özgürlüğüne kavuşmalısın. Ama artık özgürlüğüne kavuşmalısın. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
so... | Bu yüzden... Şimdi... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Whe'r thou be'st she or no, or some enchanted trifle to abuse me l not know | Sen o musun değil misin, yoksa bir büyücü hilesi misin, bilemiyorum. Sen o musun değil misin... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and, since l saw thee, th' affliction of my mind amends | Hem, seni gördüğümden beri, aklımdaki dengesizlik de geçti. Seni gördüğümden beri, aklımdaki dengesizlik de geçti. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
But how should Prospera be living and be here? | Ama nasıl oluyor da Prospero yaşıyor, ve burada olabilir? Ama nasıl oluyor da Prospero yaşıyor ve burada? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
But you, my brace of lords | Size gelince, çifte lordlar... Size gelince çifte lordlar... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
were l so minded l could here pluck his Highness' frown upon you | ...eğer isteseydim, hainliğinizi hemen açığa vurup, Majestelerinin kaşlarını... ...eğer isteseydim, hainliğinizi hemen açığa vurup Majestelerinin... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
and justify you traitors | ...çattırmayı bilirdim size. ...kaşlarını çattırmayı bilirdim size. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
whom to call brother would even infect my mouth | ...ağzıma hastalık bulaşır diye kardeşim diyemiyorum. ...ağzıma hastalık bulaşır diye kardeşim bile diyemiyorum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
who three hours since were wracked upon this shore | Gemimiz battı. Bu adaya çıkalı da daha üç saat oldu. Gemimiz battı ve adaya çıkalı daha üç saat oldu. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
When did you lose your daughter? | Ne zaman kaybettiniz kızınızı? Ne zaman kaybettiniz kızını? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l pray you, look in | Lütfen içeri bakın. Lütfen, içeri bakın. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Yes, for a score of kingdoms you should wrangle | Evet, yaparsın krallıklar verseler sana öyle bir yaparsın ki... Evet, krallıklar verseler öyle bir yaparsın ki... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Though the seas threaten, they are merciful | Denizler tehlikeli görünse de, merhametten yoksun değiller demek. Denizler tehlikeli ama merhametliler. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Now all the blessings of a glad father compass thee about! | Ah, mutlu bir babanın hayır duası üstünde olsun! Mutlu bir babanın hayır duası üstünde olsun! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
O, wonder! | Ah, harika bu! Bu harika! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Sir, she is mortal: but by immortal providence she's mine | Efendim, o bir ölümlü ama Tanrı'nın lütfu ile bana ait. Efendim o bir ölümlü ama Tanrı'nın lütfu ile bana ait. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
nor thought l had one | ...artık bir babam olduğunu da düşünmüyordum. Yaşamadığını düşünüyordum. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Untie the spell | Büyüyü boz. Büyüyü de boz. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
How fine my master is! | Efendim çok iyi gözüküyor! Efendim, çok iyi gözüküyor! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
l am afraid she will chastise me | Korkarım kötü cezalandıracak beni. Ne yazık ki kötü cezalandıracak beni. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Very like. One of them is a plain fish, and no doubt marketable | Çok mümkün. Bir tanesinin balık olduğu belli. Bence kesin pazarı vardır. Çok muhtemel. Bir tanesinin balık olduğu belli, bence kesin pazarı vardır. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
And Trinculo is reeling ripe. How camest thou in this pickle? | Trinculo ayakta duramıyor. Nasıl becerdiniz böyle turşuya dönmeyi? Trinculo ayakta duramıyor. Böyle turşuya dönmeyi nasıl becerdiniz? | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
that l fear me, it will never out my bones | ...ve galiba artık kemiklerimize işledi. ...ve galiba artık kemiklerimize kadar işledi. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
to take this drunkard for a god and worship this dull fool! | Bu ayyaşı tanrı sanmışım, bu beyinsiz dangalağa da tapınmışım! ...bu ayyaşı Tanrı sanmışım, bu beyinsiz dangalağa tapınmışım! | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
Sir, l invite your Highness and your train to my poor cell | Efendim, siz majestelerini ve maiyetini naçiz mağarama davet ediyorum. Efendim, siz majestelerini ve beraberinizdekileri... | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
where every third thought shall be my grave | ...geri kalan ömrümü orada mezarı düşünerek geçireceğim. ...geri kalan ömrümü orada, mezarı düşünerek geçireceğim. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |
My Ariel | Ariel'im... Ariel'im. | The Tempest-4 | 2010 | ![]() |