• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169033

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
And so are the characters, Ben, Elaine and Mrs. Robinson. tabi karakterleri de, Ben, Elaine and Mrs. Robinson. The Player-1 1992 info-icon
Ben and Elaine are married, still. Ben ve Elaine evliler, hala. The Player-1 1992 info-icon
They live in a big, spooky house up in northern California somewhere. Kuzey California'da bir yerlerde büyük, gizemli bir evde yasamaktalar. Kuzey California'da bir yerlerde büyük, gizemli bir evde yaşamaktalar. Kuzey California'da bir yerlerde büyük, gizemli bir evde yaşamaktalar. The Player-1 1992 info-icon
And Mrs. Robinson lives with them... Ve Bayan Robinson onlarla yasamaktadir... Ve Bayan Robinson onlarla yaşamaktadır... Ve Bayan Robinson onlarla yaşamaktadır... The Player-1 1992 info-icon
her aging mother who's had a stroke... Yasli annesi felç geçirmistir... Yaşlı annesi felç geçirmiştir... Yaşlı annesi felç geçirmiştir... The Player-1 1992 info-icon
so she can't talk. Böylece konusamamaktadir. Bu yüzden konuşamamaktadır. Bu yüzden konuşamamaktadır. The Player-1 1992 info-icon
Will it be funny? lt'll be funny. Dark, weird and funny. Komik olacak mi? Olacak. Karanlik, garip ve komik. Komik olacak mı? Olacak. Karanlık, garip ve komik. Komik olacak mı? Olacak. Karanlık, garip ve komik. The Player-1 1992 info-icon
And with a stroke. Maybe it's not a stroke. Ve felçli. belki de felç olmamali. Ve felçli. belki de felç olmamalı. Ve felçli. belki de felç olmamalı. The Player-1 1992 info-icon
l don't know what it is. lt's a malady of some sort. Simdi bilmiyorum. Iste bir çesit dert. Simdi bilmiyorum. İşte bir çeşit dert. Simdi bilmiyorum. İşte bir çeşit dert. The Player-1 1992 info-icon
She's up in the bedroom listening to everything that happens. Yukaridaki yatak odasindan herseyi dinlemektedir. Yukarıdaki yatak odasından her şeyi dinlemektedir. Yukarıdaki yatak odasından her şeyi dinlemektedir. The Player-1 1992 info-icon
They've got a daughter who's just graduated from college. Üniversiteden yeni mezun olmus bir kizlari vardir. Üniversiteden yeni mezun olmuş bir kızları var. Üniversiteden yeni mezun olmuş bir kızları var. The Player-1 1992 info-icon
Twenty two, twenty three year old, like a Julia Roberts. 22 23 yasinda falan, Julia Roberts gibi 22 23 yaşında falan, Julia Roberts gibi 22 23 yaşında falan, Julia Roberts gibi The Player-1 1992 info-icon
Excuse me. What should l do with these scripts? Afedersin. Bu senaryolari n'apiyim? Affedersin. Bu senaryoları ne yapayım? Affedersin. Bu senaryoları ne yapayım? The Player-1 1992 info-icon
They go to Bonnie. And find out from security how Adam Simon got on the lot. Onlar Bonnie'ye gider. Ve güvenlikten Adam Simon'in otoparka nasil girdigini ögren. Onlar Bonnie'ye gider. Ve güvenlikten Adam Simon'ın otoparka nasıl girdiğini öğren. Onlar Bonnie'ye gider. Ve güvenlikten Adam Simon'ın otoparka nasıl girdiğini öğren. The Player-1 1992 info-icon
l want to know. Adam Simon? Okay. Bilmek istiyorum. Adam Simon? Tamam. The Player-1 1992 info-icon
Julia Roberts comes home, their daughter, the graduate. Julia Roberts eve gelir, kizlari, yeni mezun. Julia Roberts eve gelir, kızları, yeni mezun. Julia Roberts eve gelir, kızları, yeni mezun. The Player-1 1992 info-icon
The new graduate. Yeni Mezun. The Player-1 1992 info-icon
Griffin loved it. He wanted me to run it by you. Griffin sevdi. Sizinle çalismami söyledi. Griffin sevdi. Sizinle çalışmamı söyledi. Griffin sevdi. Sizinle çalışmamı söyledi. The Player-1 1992 info-icon
lt's a band of human survivors. Write this down for me. Hayatta kalan bir grup insan. Benim için bunu yaz. The Player-1 1992 info-icon
l can't process this. Write it down for me. Bunu isleyemem. Benim için bunu yaz. Bunu işleyemem. Benim için bunu yaz. Bunu işleyemem. Benim için bunu yaz. The Player-1 1992 info-icon
lt's not about words. You have to visualize. Bu kelimelerle ilgili degil. Hayal etmelisin. Bu kelimelerle ilgili değil. Hayal etmelisin. Bu kelimelerle ilgili değil. Hayal etmelisin. The Player-1 1992 info-icon
Jimmy, are you okay? What happened? Jimmy, iyi misin? Ne oldu? The Player-1 1992 info-icon
Are you all right? My name's Jimmy Chase. Iyi misin? Adim Jimmy Chase. İyi misin? Adım Jimmy Chase. İyi misin? Adım Jimmy Chase. The Player-1 1992 info-icon
He came out of nowhere, ran right in front of the cart. l never saw him. Birden çikti, birden arabanin önüne kostu. Göremedim. Birden çıktı, birden arabanın önüne koştu. Göremedim. Birden çıktı, birden arabanın önüne koştu. Göremedim. The Player-1 1992 info-icon
That's Adam Simon. How you doin', kid? Bu Adam Simon. Nasilsin ufaklik? Bu Adam Simon. Nasılsın ufaklık? Bu Adam Simon. Nasılsın ufaklık? The Player-1 1992 info-icon
Rebecca DeMornay. Actually, you're better looking. Rebecca DeMornay. Aslinda daha iyi görünüyorsun. Rebecca DeMornay. Aslında daha iyi görünüyorsun. Rebecca DeMornay. Aslında daha iyi görünüyorsun. The Player-1 1992 info-icon
No, l'm not Rebecca DeMornay. You're a dead ringer. Hayir, ben Rebecca DeMornay degilim. Sen öldün. Hayır, ben Rebecca DeMornay değilim. Sen öldün. Hayır, ben Rebecca DeMornay değilim. Sen öldün. The Player-1 1992 info-icon
Thank you very much. Sagol. Sağol. Sağol. The Player-1 1992 info-icon
Do you know where Joel Levison's office is? Joel Levison'in ofisi nerede biliyor musun? The Player-1 1992 info-icon
The head of the studio? Studyonun baskani mi? Stüdyonun başkanı mı? Stüdyonun başkanı mı? The Player-1 1992 info-icon
lt's moving. lt'll rip your heart out. Hareket ediyor. Kalbini sökecek. The Player-1 1992 info-icon
This is the area where we make decisions to give a green light to a picture. Burasi kararlari aldigimiz, filmlere yesil isik yaktigimiz yer. Burası kararları aldığımız, filmlere yeşil ışık yaktığımız yer. Burası kararları aldığımız, filmlere yeşil ışık yaktığımız yer. The Player-1 1992 info-icon
We're going to go 17 stories high. We'll continue to use all Sony products. 17 kat çikacagiz. Sony ürünleri kullanmaya devam edecegiz. 17 kat çıkacağız. Sony ürünleri kullanmaya devam edeceğiz. 17 kat çıkacağız. Sony ürünleri kullanmaya devam edeceğiz. The Player-1 1992 info-icon
Domo arigato to the Sony products. Sony ürünlerine Domo arigato. The Player-1 1992 info-icon
lf you need someone to eat sashimi with you, give me a ring. Senle sashimi yiyecek biri gerekirse, beni ara. The Player-1 1992 info-icon
The traffic from Malibu was impossible. Malibu'da trafik çok kötüymüs. Malibu'da trafik çok kötüymüş. Malibu'da trafik çok kötüymüş. The Player-1 1992 info-icon
Good morning, Joel. Sandy, park the car, please. Günaydin, Joel. Sandy, arabayi parket, lütfen. Günaydın, Joel. Sandy, arabayı park et, lütfen. Günaydın, Joel. Sandy, arabayı park et, lütfen. The Player-1 1992 info-icon
Good morning Marty, Annie. Günaydin Marty, Annie. Günaydın Marty, Annie. Günaydın Marty, Annie. The Player-1 1992 info-icon
What are the Japs doing here? What's this talk about heads rolling? Japonlar burda ne ariyor? Tüm bu konusmalar ne hakkinda? Japonlar burada ne arıyor? Tüm bu konuşmalar ne hakkında? Japonlar burada ne arıyor? Tüm bu konuşmalar ne hakkında? The Player-1 1992 info-icon
The bank's putting screws to us. Goldman's son is coming out from Boston. Banka bizi zorluyor. Goldman'in oglu Boston'dan çikiyor. Banka bizi zorluyor. Goldman'ın oğlu Boston'dan çıkıyor. Banka bizi zorluyor. Goldman'ın oğlu Boston'dan çıkıyor. The Player-1 1992 info-icon
l don't like it. Bu hosuma gitmedi. Bu hoşuma gitmedi. Bu hoşuma gitmedi. The Player-1 1992 info-icon
Reggie Goldman's a pipsqueak. You can't be serious. Reggie Goldman korkagin tekidir. Ciddi olamazsin. Reggie Goldman korkağın tekidir. Ciddi olamazsın. Reggie Goldman korkağın tekidir. Ciddi olamazsın. The Player-1 1992 info-icon
Some changes are going on here. That's always the way. Burada birseyler degisiyor. Hep böyle olmustur. Burada bir şeyler değişiyor. Hep böyle olmuştur. Burada bir şeyler değişiyor. Hep böyle olmuştur. The Player-1 1992 info-icon
lt happened at Paramount three years ago. Üç yil önce de Paramount'da oldu. Üç yıl önce de Paramount'da oldu. Üç yıl önce de Paramount'da oldu. The Player-1 1992 info-icon
Columbia's going through it now. Columbia'da olacak simdi. Columbia'da olacak şimdi. Columbia'da olacak şimdi. The Player-1 1992 info-icon
l hear we're looking to replace Griffin. Griffin'in yerine birini bulacagimizi duydum. Griffin'in yerine birini bulacağımızı duydum. Griffin'in yerine birini bulacağımızı duydum. The Player-1 1992 info-icon
Griffin? l don't believe it. With whom? Griffin? Inanmam. Kimmis o? Griffin? İnanmam. Kimmiş o? Griffin? İnanmam. Kimmiş o? The Player-1 1992 info-icon
Burke or Patrick. Maybe Larry Levy. Burke ya da Patrick. Belki de Larry Levy. The Player-1 1992 info-icon
l want to know why the security is lax. Güvenlik neden bu kadar rahat bilmek istiyorum. The Player-1 1992 info-icon
l'll talk to you later. l'm in the middle of a pitch. Sizinle daha sonra görüsecegim. Bir satisin ortasindayim. Sizinle daha sonra görüşeceğim. Bir satışın ortasındayım. Sizinle daha sonra görüşeceğim. Bir satışın ortasındayım. The Player-1 1992 info-icon
Listen, go ahead. Dinle, devam et. The Player-1 1992 info-icon
lt's a TV star who goes on a safari. A TV star in a motion picture? Safari'ye giden bir TV yildizi... Bir sinema filminde bir TV yildizi? Safari'ye giden bir TV yıldızı... Bir sinema filminde bir TV yıldızı? Safari'ye giden bir TV yıldızı... Bir sinema filminde bir TV yıldızı? The Player-1 1992 info-icon
A TV star played by a movie star. A movie star playing a TV star. Bir sinema yildizinin oynadigi TV yildizi. Bir sinema yildizinin oynadigi TV yildizi? Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı. Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı? Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı. Bir sinema yıldızının oynadığı TV yıldızı? The Player-1 1992 info-icon
Michelle, Bette, Lily. Dolly Parton would be good. Michelle, Bette, Lily. Dolly Parton iyi olurdu. The Player-1 1992 info-icon
l like Goldie. Great, because we have a relationship. Ben Goldie'yi severim. Harika, çünkü biz tanisiyoruz. Ben Goldie'yi severim. Harika, çünkü biz tanışıyoruz. Ben Goldie'yi severim. Harika, çünkü biz tanışıyoruz. The Player-1 1992 info-icon
Goldie goes to Africa. Goldie Africa'da. The Player-1 1992 info-icon
She's found by this tribe. Of small people. Bir kabile onu bulur. Küçük bir kabile. The Player-1 1992 info-icon
She's found and they worship her. Ve ona taparlar. The Player-1 1992 info-icon
lt's like The Gods Must Be Crazy except the coke bottle is an actress. Tanrilar Çildirmis Olmali gibi ama bu sefer kola sisesi bir aktrist. Tanrılar Çıldırmış Olmalı gibi ama bu sefer kola şişesi bir aktris. Tanrılar Çıldırmış Olmalı gibi ama bu sefer kola şişesi bir aktris. The Player-1 1992 info-icon
Right. lt's Out of Africa meets Pretty Woman. Dogru. Out of Africa ve Pretty Woman karisimi. Doğru. Out of Africa ve Pretty Woman karışımı. Doğru. Out of Africa ve Pretty Woman karışımı. The Player-1 1992 info-icon
She has to decide whether to stay with the TV show... Karar vermek zorundadir TV sovu mu... Karar vermek zorundadır TV şovu mu... Karar vermek zorundadır TV şovu mu... The Player-1 1992 info-icon
or save the tribe. kabileyi kurtarmak mi. kabileyi kurtarmak mı. kabileyi kurtarmak mı. The Player-1 1992 info-icon
Where's Griffin Mill's office? Right here. Griffin Mill ofisi nerede? Tam burada. The Player-1 1992 info-icon
You're Martin Scorsese! No, but l know Harvey Keitel. Siz Martin Scorsese'siniz! Hayir, ama Harvey Keitel'i tanirim. Siz Martin Scorsese'siniz! Hayır, ama Harvey Keitel'i tanırım. Siz Martin Scorsese'siniz! Hayır, ama Harvey Keitel'i tanırım. The Player-1 1992 info-icon
l know you do. l loved Cape Fear. Bilirim. Cape Fear'a bayilirim. Bilirim. Cape Fear'a bayılırım. Bilirim. Cape Fear'a bayılırım. The Player-1 1992 info-icon
My old man worked for Hitchcock. Benimki Hitchcock'la çalisti. Benimki Hitchcock'la çalıştı. Benimki Hitchcock'la çalıştı. The Player-1 1992 info-icon
Rope. lt was a masterpiece. Ip. Bir saheserdi. İp. Bir şaheserdi. İp. Bir şaheserdi. The Player-1 1992 info-icon
The story wasn't any good. He shot the whole thing without cuts. Hikayesi iyi degildi. Tamamini kesintisiz çekti. Hikayesi iyi değildi. Tamamını kesintisiz çekti. Hikayesi iyi değildi. Tamamını kesintisiz çekti. The Player-1 1992 info-icon
l hate all this 'Cut, cut, cut!' Tüm bu "Kes, kes, kes"lerden nefret ediyorum The Player-1 1992 info-icon
What about Bertolucci, the great shot with Winger in Sheltering Sky? Peki ya Bertolucci, Çölde Çay'daki Winger'la olan o harika çekim. The Player-1 1992 info-icon
l didn't see it. Görmedim onu. The Player-1 1992 info-icon
l've been here since 8:00. l took a chance getting you this job. Ben 8den beri burdayim. Sana bu isi ayarlamaya çalistim. Ben 8’den beri buradayım. Sana bu işi ayarlamaya çalıştım. Ben 8’den beri buradayım. Sana bu işi ayarlamaya çalıştım. The Player-1 1992 info-icon
Who were you with? l was with Alan Rudolph. Kimleydin? Alan Rudolph'laydim. Kimleydin? Alan Rudolph'laydım. Kimleydin? Alan Rudolph'laydım. The Player-1 1992 info-icon
What were you doing with him? He asked me to have coffee. Onunla n'apiyodun? Kahve içmek istedi benle. Onunla ne yapıyordun? Kahve içmek istedi benle. Onunla ne yapıyordun? Kahve içmek istedi benle. The Player-1 1992 info-icon
You're my assistant. You don't get involved with writers. Sen benim asistanimsin. Yazarlarla ilgilenme. Sen benim asistanımsın. Yazarlarla ilgilenme. Sen benim asistanımsın. Yazarlarla ilgilenme. The Player-1 1992 info-icon
l wasn't getting involved. l was listening to this amazing idea he had. Ilgilenmiyordum. Ilginç bir fikrini benimle paylasti. İlgilenmiyordum. İlginç bir fikrini benimle paylaştı. İlgilenmiyordum. İlginç bir fikrini benimle paylaştı. The Player-1 1992 info-icon
That's interesting. What's your pitch? Ilginç. Nedir? İlginç. Nedir? İlginç. Nedir? The Player-1 1992 info-icon
Does political scare you? Political doesn't scare me. Politik seni korkutur mu? Politik beni korkutmaz. The Player-1 1992 info-icon
Radical political scares me. Political political scares me. Radikal politik beni korkutur. Politik politik beni korkutur. The Player-1 1992 info-icon
This is politely politically radical, but it's funny. bu kibarca politik radikal, ama komik. The Player-1 1992 info-icon
lt's a funny political thing. And it's a thriller, too, all at once. Komik ve politik birsey. Ve de bir gerilim, hepsi bir arada. Komik ve politik bir şey. Ve de bir gerilim, hepsi bir arada. Komik ve politik bir şey. Ve de bir gerilim, hepsi bir arada. The Player-1 1992 info-icon
What's the story? l want Bruce Willis. l can talk to him. Hikaye ne? Bruce Willis'i istiyorum. Onunla konusabilirim. Hikaye ne? Bruce Willis'i istiyorum. Onunla konuşabilirim. Hikaye ne? Bruce Willis'i istiyorum. Onunla konuşabilirim. The Player-1 1992 info-icon
lt's a story about a bad guy senator. Kötü bir senatör hakkinda. Kötü bir senatör hakkında. Kötü bir senatör hakkında. The Player-1 1992 info-icon
He's traveling around the country on the country's dime, like Sununu did. Ülkeyi parasiz dolasmaktadir Sununu gibi. Ülkeyi parasız dolaşmaktadır Sununu gibi. Ülkeyi parasız dolaşmaktadır Sununu gibi. The Player-1 1992 info-icon
lt's a cynical, political thriller comedy. Sinikal politik bir gerilim. The Player-1 1992 info-icon
But it's got heart in the right spot. Anyway, he has an accident. Ama dogru yerde kalbi yakaliyor. Neyse, bir kaza geçirir. Ama doğru yerde kalbi yakalıyor. Neyse, bir kaza geçirir. Ama doğru yerde kalbi yakalıyor. Neyse, bir kaza geçirir. The Player-1 1992 info-icon
And he becomes clairvoyant, like a psychic. Artik gelecegi görebilmektedir, bir medyum gibi. Artık geleceği görebilmektedir, bir medyum gibi. Artık geleceği görebilmektedir, bir medyum gibi. The Player-1 1992 info-icon
So it's a psychic, political, thriller comedy with a heart. Yani medyumlu, politik, kalbi yakalayan, gerilim ve komedi. The Player-1 1992 info-icon
With a heart, not unlike Ghost meets Manchurian Candidate. Kalbi yakalayan, Ghost ve Manchurian Candidate gibi. The Player-1 1992 info-icon
Go on, l'm listening. He starts reading people's minds. Devam et, dinliyorum. Insanlarin zihinlerini okumaya baslar. Devam et, dinliyorum. İnsanların zihinlerini okumaya başlar. Devam et, dinliyorum. İnsanların zihinlerini okumaya başlar. The Player-1 1992 info-icon
And when he gets to the President's mind it's completely blank. Ve sira Cumhurbaskaninin zihnine geldiginde, o tamamen bostur. Ve sıra Cumhurbaşkanının zihnine geldiğinde, o tamamen boştur. Ve sıra Cumhurbaşkanının zihnine geldiğinde, o tamamen boştur. The Player-1 1992 info-icon
Can l get you anything? l'd like a beer, please. Sana bir sey söylesem? Ben bira aliyim, lütfen. Sana bir şey söylesem? Ben bira alayım, lütfen. Sana bir şey söylesem? Ben bira alayım, lütfen. The Player-1 1992 info-icon
We don't have beer. Red wine, please. Biramiz yok. Kirmizi sarap lütfen. Biramız yok. Kırmızı şarap lütfen. Biramız yok. Kırmızı şarap lütfen. The Player-1 1992 info-icon
Someone gets killed at the end. They always do in political thrillers. Sonunda biri ölür. Politik gerilimlerde hep böyle yaparlar. The Player-1 1992 info-icon
Griffin Mill's office. Can you put him on? Griffin Mill'in ofisi. Onunla görüsebilir miyim? Griffin Mill'in ofisi. Onunla görüşebilir miyim? Griffin Mill'in ofisi. Onunla görüşebilir miyim? The Player-1 1992 info-icon
May l ask who's calling? l'd like to speak to Griffin Mill. Kimin aradigini sorabilir miyim? Griffin Mill'le görüsmek istemistim. Kimin aradığını sorabilir miyim? Griffin Mill'le görüşmek istemiştim. Kimin aradığını sorabilir miyim? Griffin Mill'le görüşmek istemiştim. The Player-1 1992 info-icon
He's in a meeting right now. l can take your name and have him get back to you. Su anda toplantidalar. Adinizi alirsam sizi aramalarini söyleyebilirim. Su anda toplantıdalar. Adınızı alırsam sizi aramalarını söyleyebilirim. Su anda toplantıdalar. Adınızı alırsam sizi aramalarını söyleyebilirim. The Player-1 1992 info-icon
Excuse me? He'll get back to me? Afedersiniz? Beni arar mi? Affedersiniz? Beni arar mı? Affedersiniz? Beni arar mı? The Player-1 1992 info-icon
Do you know how often l've heard this? Who is this? Bunu ne kadar sik duydugumu biliyor musun? Kimsiniz? Bunu ne kadar sik duyduğumu biliyor musun? Kimsiniz? Bunu ne kadar sik duyduğumu biliyor musun? Kimsiniz? The Player-1 1992 info-icon
lf he doesn't get back to me Who was that? Eger beni aramazsa Kimdi? Eğer beni aramazsa... Kimdi? Eğer beni aramazsa... Kimdi? The Player-1 1992 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 169028
  • 169029
  • 169030
  • 169031
  • 169032
  • 169033
  • 169034
  • 169035
  • 169036
  • 169037
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim